Sinarit-Melanur sırtsı_3

Konu, 'Denizlerimizden Güncel Av Raporları' kısmında DrHG tarafından paylaşıldı.

  1. DrHG

    DrHG

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    232
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    Olta
    En İyi Avı:
    Sinarit, 9 kg
    Gece internette gezinirken “yarın hava durumu nasıl acaba” sorusu aklımda birden belirdi ve önce Bizim sonra Yunan meteorolojisini kontrol ettim. Bizim av bölgesi sabah ve öğlen 1-3 arası ve akşama doğru neredeyse 0-1. Yani ava elverişli mükemmel bir gün, skor bizden yana. Eee o zaman ne diye oyalanıyorum? Ara Hakan’ı. Arıyorum. Hakan zaten hazır asker ve cevabı: Hocam erken gelin şöyle saat en geç 07.00’da denize çıkmış olalım. Sabah erken saatlerde sinarit avı nasıl onu anlayalım. Hem gün bizim sonra melanur, mercan için olta atarız. Öğlen koya girer karpuz yer, .oklu balık yaparız, koyda karadan olta atar balık durumunu yoklarız, akşama lidakiye gideriz. Heh şimdi oldu. Ava tam doyacağız:) . Aklımda baba sinolar, pembiş mercanlar, benekli melanurlar, levrek, lidaki off yarın olsa da olta atsak.

    Gene hazırlıklar kayınvalidenin yazması (güneşten korunmak için yüzüme mezdeke misali peçe yapıyorum), av gömleğim, şapkam, sandalet ve çantam. Kontrol ediliyor ve hop arabanın bagajına (gerçi çantayı neden kontrol ediyorum pek anlamak mümkün değil her an ava çıkacak şekilde zaten her şey hazır ama sanırım bu da benim ritüelim ve zevkle yapıyorum). Çantada iki adet biri İsviçre ordu bıçağı, biri İspanya Toledo şehrinden alınmış kiraz ağacı saplı minik ama karizmatik çakı, zippo çakmak, kibrit, gazlı çakmak, 2 adet Japon yapıştırıcı, kısa multiflaman naylon iplikler, acil durumlar için ilaçlar ve 2-3 adet gazlı bez, (daha sonra isteyen olursa bu kısmı açarım), yedek fener pilleri, el kurulamak için bez, dolu hazır poşet içinde olta takımları (en az 80-100 adet çeşitli iğne ve misinadan oluşan), balıktan kancayı çıkarmak için kargaburun benzeri dehooker, plastikten 2. bir de hooker, misina kesmek için bir kablo kesicisine benzer el aleti, çeşitli avlar için yaklaşık 20-25 adet kurşun, çeşitli ebatlarda kancalar, 3-4 adet 100mlik çeşitli çekerde misinalar, eldiven, yem kesme tahtası, bir adet falçata, 2 adet güneş gözlüğü,1 adet iş eldiveni, lastik halka, sırtı için yapay balıklar (Raglout, Yozuri, StrikePro vb), seloteyp, minik ışıldaklar (kamış ucu için) mantarlar, 2 adet şapka, ziller, fırdöndüler, katlanır oturak, tel livar, kafa feneri, 2 adet kamış ayağı, 4 adet plastik bardak, sivrisinek kovucu sprey, ıslak mendil, el temizleyici jel (küçük şişede), av yeleği, 2 adet misina sarılı kasnak. Eksikler var tabi ki: düdük, su geçirmeyen, batmayan ama sesi geçiren cep telefonu kabı (eğer satıldığı yeri bilen varsa nolur bildirsin…), sudan etkilenmeyen ışıldak, tıbbi flaster, minik tıbbi makas ve portegü, bistüri bıçağı, 3/0 ve 4/0 prolen iğneli cerrahi dikiş, küçük şişe batticon, 2 adet 5cc enjektör, lokal anestezik. Şimdi balığa mı ameliyata mı kardeşim lafını duyar gibiyim. Ama olsa iyi olur yani ne de olsa profesyonelim (cerrah olarak yanlış anlaşılmasın!). Son dediklerim 5x5x10cmlik fermuarlı çantaya kolayca sığar. Haa bide GPS (keşke olsa). Sanırım sabrınız taştı balık avı nerede uzatma laflarını duyar gibiyim. Tamam av hikayesine geri dönüyoruz.

    Hakan ile tam 07.00’da Karina Restaurant’ın önünde buluşuyoruz. Yiyecek, içecek nevale, yedek benzin, motor yağı, kürek, can yelekleri, çapa vb aksam ile hazırız. Motorun ipine asılıyoruz ve ilk seferde çalışıyor. Keyifle avlağa doğru gidiyoruz derken oda ne 1-2 sarsılma ve motor stop etti. Hayda ne oldu?:confused: Hakan biraz daha deneyimli motorun kapağını kaldırıyor bakıyor, bakıyor ve hocam galiba benzin depoda azaldı onun için motor durdu. Yemedim bakışımı kaçırarak saklıyorum. Sonra yedek benzinleri depoya koyuyoruz. Merak etmeyin hala 2 adet 5litrelik yağlı benzin daha var. Yani sorun yok. Tekrar deneme ve motor canavar. Keyifler tekrar yerinde doğru avlağa. Hava mükem…. Aman Allahım. Avlağa 4-5km kala dağdan bir esinti (esinti diyorum ama deniz suyunu alıp alıp üstümüze çay bardağı dibinde kalan çay kadar 3-5 saniyede bir atıyor, üstelik soğuk ve kola reklamındaki gibi “Bırrrrrrrrrrrr” yaptırıyor. Gözümüzü açmak imkansız gibi. Ama açıkta çalkantı dışında dalga yok. Yani hayati tehlike yok ama mayati tehlike bizi sıçan ediyor. Moral bozuk. Zorla kıyıdan yüksek bir kayalık koy bulunuyor ve demir atılıyor. Ohh be burası iyi esiyor ama ıslatmıyor. Birkaç olta denemesi ve ilk minik karagöz teknede. Ben hemen denize bırakalım derken Hakan “ilk balık hocam livara koyalım, atmak uğursuzluk getirir” diyor ve geçici süre karagözü misafir etmek üzere livara alıyoruz. Hurafe ama inanarak söylüyor ve gönülsüz olarak bu işlem yapılmış oluyor. Sonra zaten geriye salınacak. Bu arada ıslanma nedeniyle fotoğraf çekmek aklımıza gelmiyor. Gelse de cep telefonu hasar görebilir korkusu da buna engel oluyor.

    Yaklaşık 1 saat sonra rüzgar azalıyor ve boğazı geçmeye karar veriyoruz. Avlağımız daha sakin ama rüzgar halen var ve deniz üzerimize çiseliyor. Sırtıya başlıyoruz. Hakan gene dümende. Sebep geçen seferle aynı. Hava sert ve rüzgarlı tek kişi ancak sırtı çeker, tekneyi dikkatli kullanmak lazım. Israrla bu sefer ben dümende olayım diyorum. Ama Hakan “balık tutalım da kimin tuttuğu önemli mi biz takımız” diyor. Bende kolayca ikna oluyorum (hınzır gördüm kendimi). Aslında tekneyi yönetmede tecrübe eksiliğimden mi bunu diyor diye de içten içe kıllanmıyor değilim ama neyse.. 15 dakika sonra misinama bir vuruş ve tatlı sert bir çekiş alıyorum ve hemen minik bir boşluk sonrası tasmalıyor ve balık oltada. Tekneye doğru çekiyoruz ve tahminen 800g’lık nefis bir sinarit palazı. Renkleri harika. İkimizde sevinç içindeyiz, ve diyoruz biz bu işi kıvırdık. Öyle ya hayatımızın ilk 3 sırtısı ve üçünde de sinarit. Hakan “devam hocam en az 3 adet daha” diyor. Bu gazla devam ediyoruz ama 3 saat sonrasında tık yok. Aslında 2 kez tık var ama balık yok! Ama manzara muhteşem napalım diyor ve melanur için sırtıya başlıyoruz. Hakan devamlı “aha vurdu” diyor ama balık yok. Bana ise vuran yok. Derken 1 kez de bana vuruyor. Asılır gibi oluyor ama alamadım. Olta biraz sert gibi ama neyse. Devam ediyoruz. Bir ara ot mu takıldı diye takımları kontrol etmek için tekneyi durduruyoruz ve takımları toplamaya başlıyoruz. Melanur sırtısı daha az zahmetli olduğundan Hakan da av yapıyor. Ben toplarken oltanın ağır olduğunu hisediyorum. Ama öyle çeken, kafa atan bir şey yok. Sanki erişteleri çeker gibi bir his derken 5 m kala tatlı tatlı sağa sola yalpalayan 350-400glık melanuru oltamın ucunda görünce iyce keyifleniyorum. Hakan bozuk “hocam balık bana vurdu gene siz aldınız yaa…” . Şaka bir yana orada tutulan ender irilikteki melanurlardanmış. Buna ayrıca seviniyoruz. Sırtıya devam ve ben 1 adet daha alıyorum, derken Hakan’da şeytanın 5 katrilyonuncu bacağını kırıyor (herkes kırdığına göre çok bacaklı olmalı diye düşünüyorum da) ve ilk balığı orta boy melanuru alıyor. Sonra yeter karaya çıkalım karpuz yiyelim diye ava ara verip bir koya girmek üzere dönerken motor tekliyor ve hızı düşüyor…. Kontrol ediyoruz ve bujide sorun var! Koy işi iptal ve restauranta dönüyoruz. Hava da iyice garip olmuştu zaten. Sağdan, soldan her yerden rüzgar var, deniz kabarıp iniyor, bizi deniz çiseleyerek ıslatıyor ama kırılan dalga yok! Kıyıya vardığımızda hayli sersem olmuşuz. Av bitti şükür. Poseidon’a en içten sevgilerimizi bu arada sunduğumuzu da itiraf etmeliyim. Hani 1-3 tü? Karada temizleniyor ve kızartnma karpuz yiyoruz. Zira daha sığlığa lidakiye gideceğiz. Bu arada karagöz ölmüş!!!:( . Hakan’a sitemkar bakıp söyleniyorum. Hakan “Hocam valla ne deseniz haklısınız, bu karagözün ahı tuttu sanırım” diyor. Ve olayı bir daha asla tekrarlanmamak üzere tarihin tozlu sayfalarına gömüyoruz.

    Yemek sonrası buji bakımı Hakan’ının babası Sabahattin Dayı tarafından itina ile yapılıyor. Önce buji ocakta yakılıyor (yağlardan arındırmak için) sonra zımparalanıyor. Ben “oldu mu” diye sorunca “eskisinden iyi” cevabı geliyor ama yemediğimi yüzüne söylemekten de geri kalmıyorum. Sonra tekrar başlıyoruz ava. Motor tek sefer de çalışıyor ama randımansız. Gene de avlağa gidiyoruz. Ama hava akşam 18.30 ve hala aynı hatta daha serseri. Midemiz allak bullak, balık yok, üstümüz sırılsıklam beni deniz tutmaya başladı, Hakan’a dönüyorum, mesaj anlaşılıyor, zira oda benden biraz iyi olmakla birlikte sersem sersem bakıyor. Hemen geri dönüşe başlıyoruz. Ama yol uzuyor, hava kötü. Allahtan tekne devrilse yürüyerek gelebileceğimiz bir ortamdayız da tırsmıyoruz. Uzatmayalım. Karaya ayak basıyoruz. Hemen temizleniyoruz ama kafalar duman. Hakan “Ne balığı hazırlatalım” diyor ve benden nazikçe küfürünü yiyince restaurant’ın üst katına çıkıyor ve sadece üzüm suyu içiyoruz. Allahım ne uykumuz var. Yarım saat yatalım diyoruz ve 2 saat sonra saat 23.15’te uyanıyoruz! Evet uzun macera dolu bir günün sonu. Orta kahveler içiliyor ve tamam yola çıkmaya hazırım. Kuşadası’na yazlığımıza döndüğümde yere kapaklanıp öpesim geliyor. Sabah kalktığımda ilk işim takımları toplamak oluyor ve bir dahaki ava hazırlık… Yani balıkçı adam AKILLANMIYORRR:mad: :D . Günün tek fotosu yazlıkta çekilen foto olarak kalıyor….

    Not: Takımlar ve teknik diğer sırtılarımla aynı. Tek fark olta 80’lik. Ve daha az karışıyor. Tamam diğer farkta balıklar giderek küçülüyor :mad: :D

    [​IMG]
     
    Son düzenleme: 5 Ağustos 2007
  2. kovboy

    kovboy MESUT

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    1.380
    Şehir:
    ist
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    89cm turna 4,350kg
    tebrikler güzel bir av günü olmuş
     
  3. ege

    ege

    Mesajlar:
    68
    Şehir:
    izmir
    Favori Kamış:
    hepsi
    En İyi Avı:
    .
    hocam süper anlatım,balıklarda harika,çanta hepsinden harika,okadar malzemeyi nasıl bir çanta aldı merak ettim doğrusu,iyi akşamlar
     
  4. DrHG

    DrHG

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    232
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    Olta
    En İyi Avı:
    Sinarit, 9 kg
    45x35x33cmlik ortalama bir sırt çantası:D . Ama her boşluk özenle değerlendirilmiştir!;) Ayrıca tüm eşyalar gerektiği kadar büyüktür, katlanabilir, iç içe geçebilir vs.
     
    Son düzenleme: 5 Ağustos 2007
  5. gülbaharlar

    gülbaharlar gulbaharlar

    Yaş:
    54
    Mesajlar:
    4.214
    Şehir:
    manisa
    Favori Kamış:
    el oltası, kamış
    En İyi Avı:
    13 kilo aynalı sazan
    güzel bir paylaşım teşekkürler
     
  6. carpe

    carpe

    Mesajlar:
    1.723
    Şehir:
    izmir
    Favori Kamış:
    olta, zıpkın
    En İyi Avı:
    3.7kg levrek 8kg sazan
    Tebrikler..Çanta ve malzeme konusunda da aynı fikirdeyiz.Bende bir kamıs cantası ve birde makine cantasıyla geziyorum surekli.Ama iclerinde kepcesinden kamıs sehpahasına kadar hersey bulunur..
     
  7. Eczacı

    Eczacı

    Mesajlar:
    3.057
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    olta
    Hocam çok güzel bir anlatım olmuş her zamanki gibi,bizede o anları bire bir yaşattınız teşekkürler:) bende Cumartesi sabahı Davutlarda sevgi plajının ordaki kayalıklardan sabah6.30 dan 10 a kadar şoklanmış karidesle 0 çekerek yeni bir rekor daha kırdım:( aşırı rüzgar ve dalga çok etkiledi günü geri kalanını sersem bir şekilde geçirmeme sebep oldu:D :D umarım bir hafta sonu beraber avlanma fırsatımız olur sizlerlede :)
     
  8. DrHG

    DrHG

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    232
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    Olta
    En İyi Avı:
    Sinarit, 9 kg
    Mehmet Bey,
    Mutlaka olur. Ağustos boyunca tatildeyim. Uyan bir zaman, hava ve deniz nasılsa olur...;)
     
  9. deePblue

    deePblue na

    Mesajlar:
    1.573
    Şehir:
    aa
    hakan abi ne 1-3 müş ama :D :p
    malzemeleriniz arasında ne işe yaradığını bildiğim fakat adını bilmediğim şeyler vardı..artık isimlerini biliyiorum :D
    bu arada sakın akıllanma abi.
    biz böyle güzeliz :D
     
  10. Hocam bakıyorum yine nasip anlının akı ile çıka gelmiş. Lakin boylarda bir ufalma mı var ne ? Ama boş verin bunlarda güzel hele verdiği heyacan hepsine bedeldir. Tekrar tebrikler.
    Unuttum sanmayın, ben hala 2 numarayı bekliyorum haberiniz olsun :D :D :D
     
  11. DrHG

    DrHG

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    232
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    Olta
    En İyi Avı:
    Sinarit, 9 kg
    Tamam unutmadım 2 ve 3 bir arada yakında biraz kızarmış olarak sunulacak:D :D
     
  12. Huseyin Alp Arslan

    Huseyin Alp Arslan Huseyin Alp Arslan

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    3.370
    Şehir:
    Auckland/Yeni Zealanda
    Favori Kamış:
    olta ve oltadan baska hic bir sey
    En İyi Avı:
    22 kg Kingfish
    Dr Bey gene muhabbeti, temasasi bol bir balikcilik cikartmissiniz. Gozlerimin onune yilmayan, gune tirnaklariyla asilmis iki kahraman olta balikcisi geldi yazdiklarinizi
    okurken.Gercekten takdir edilecek guzellikte, hepimizin bir yerde bir an yasadigi cefalari ve bu vazgecilmez savdayi anlatmissiniz. Klavyenize saglik...

    Hakan Bey siz sinariti her gittiginiz balikta hedef tahtasindan cikartmayin. Bu balik size kismet defteri acmis.Arkadaslar var , gece gunduz pesindeler ancak bir turlu hayirli haberlerini daha alamadik. Sizin ki de maasaallah yani. Her defasinda olur mu?.Aman nazar degmesin...:)

    Dahasina rastgele Ustadim.
     
  13. Salihreis

    Salihreis Salih Günerergin

    Mesajlar:
    319
    Şehir:
    İZMİR
    Favori Kamış:
    sadece olta
    Favori Makine:
    okuma salina SA-65
    En İyi Avı:
    kaçan balık :-)
    Hakan bey tebrikler,
    en ufak ayrıntıya kadar anlatmışsınız.

    derinlik ve sırtı takımında kurşun kullanımı ile ilgili de bilgi verir misiniz?
    bu gidişle hepimiz sırtıca olacağız galiba :)

    En kötü gününüz böyle olsun.

    izmir den sevgiler,
     
  14. Cadayl

    Cadayl Aylin Özyurt

    Mesajlar:
    1.622
    Şehir:
    Ankara
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    lepistes..
    Tebrikler, ne cici balıklar onlar :)..
     
  15. derya__kuzusu

    derya__kuzusu Manyak Müjdat :)

    Yaş:
    54
    Mesajlar:
    7.966
    Şehir:
    izmir/bornova
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    yayın 4,5 kg.-4,kg.Lambuka
    Hakan ağbi gene döktürmüşsün, sunum ve balık harika ellerine, anlatımına sağlık, abi daha nice keyifli avlara .:)
     
  16. hakan28

    hakan28 hakan

    Yaş:
    55
    Mesajlar:
    531
    Şehir:
    manisa
    Favori Kamış:
    kamışlar, el oltaları
    En İyi Avı:
    Levrek, çipura
    Oldukça keyifle okudum. Çok güzel bir anlatım ve paylaşım olmuş. Trofeli sırtılar dileklerimle... Rast gelsin hocam....
     
  17. DrHG

    DrHG

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    232
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    Olta
    En İyi Avı:
    Sinarit, 9 kg
    Salih Bey;
    takım ve açıklama ekte.
    [​IMG]
     
  18. DrHG

    DrHG

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    232
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    Olta
    En İyi Avı:
    Sinarit, 9 kg
    Arkadaşlar sağolun ama darılmayın hanımların kutlaması bir başka:
    :D :D
     
  19. Eczacı

    Eczacı

    Mesajlar:
    3.057
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    olta
    Hakan hocam resmi büyüttüm ben biraz ;)

    [​IMG]
     
  20. Hocam kusura bakma ben sizin kadar sırtıcı değilim lakin diğer arkadaşların önerileri ve okuduğum sırtı takımlarında gördüğüm kadarı ile kullanılan fırdöndü adeti sizin kullandığınız takımdakinden fazla, sizin bir adet fırdöndü kullanmanızdaki sebep nedir öğrenebilirmiyim.
    Saygılarımla,