Valla abi ben sayımı tek başıma zor yetiştiriyorum o yüzden ne koklamaya nede tadına bakmaya vakit kalıyo.Ama şoklu dolaplara girmeden önce bir iki tek kanyak atıyorum ne yalan söyleyim.hihi
5-10 kullanımdan sonra misinanız, olması gereken sıkılığa kendiliğinden kavuşacaktır. Bu sürede biraz kontrollü davranırsın.
Üstadım bir de misina olayını soracaktım size.... Benim misinam 0,20 lik trobuco marka ve çeker 5,42 olarak belirtilmiş. Bu 5,42 lik rakam neyi ifade eder.Çekebileceğim maksimum kilo bu kadarmıdır. Mesala diyelim ki 7 kiloluk balık geldi misina kopacakmıdır.Yada balığın kilosunu değilde misinanın karşı koyabileceği maksimum kilogıramımı ifade ediyor bu rakam.
Eğer IGFA onayı yoksa, bildiğim kadarıylada yok, o değer, etiketi yapan grafikerin telefonda sorduğu ve "yaz işte bişeyler, 5 virgül kusur filan" diye aldığı cevaptan ibarettir. Misinanın sağlamlığı, attığınız düğüme, güneşte ne kadar kaldığına, hava sıcaklığına, su sıcaklığına vs. vs. göre dramatik şekilde değişir. En dandik misina dahi olsa, doğru dürüst atılmış br düğüm ve hasarsız olmak kaydıyla, 10-15 kg balığı rahatça çekebilir ayağınızın dibine kadar getirebilir. Ama sudan çıkarmak size kalmış, bir kepçe filan mı edinirsiniz, onu bilmem. Ama büyük ihtimalle herkesin "çoook memnunum" olduğu makine ve/veya kamış bu misinaya gam yaptıracak, hasar verecek, bir gün ufak bir şeyde pıt die gidecek. Sonra da siz, misina adi, kötü vs. diyerek kabaharti misinaya bulacaksınız. İşin daha ironik tarafıda, sizde büyük ihtimalle "makinemden şöyle memnunum, böyle memnunum" diyerek size bir sürü dert çıkaran makineyi herkese tavsiye edeceksiniz. Sonrada, zayıf, adi misinalar bunlar diyerek, güzelim 0.20'yi söküp, 0.35 filan, halat gibi bir misina saracaksınız.
Çok ironik ve olanlardan çok bunalmış,sıkılmış olduğunuzu ifade eden bir yazı yazmışsınız. Bir forum cevabından çok bir dergideki makaleyi okuyormuşum gibi bir hisse kapıldım. Sizi bu kadar isyane sevkeden olaylar nelerdir anlatırmısınız.
Çok eskiden balık tutardık. Dünya denizlerinde. 7m lik olanları dahil. Neyse bu başka bir mesele. Surf kamış diye bir şeyin bilinmediği zamanlarda, biz surf casting kursuna gittik. Bin türlü kamış, makine vs. her ne varsa kullandık. Biraz neyin ne olduğunu kaptık. Sonra mücbir sebeplerden balığa filan gidemedik. Gidemeyince de piyasayı takipte etmedik. Sonra bir gğün Gebze'ye geldik. İşyerinde oturduğum yerde karşımda deniz olmasına rağmen, akşama kadar her kafayı kaldırdığımda denize bakmama rağmen, deniz var, demek balıkta vardır olayı bir şekidle aklıma gelmedi. Sonra bir gün çoluk çocuk çarşıda gezerken, bir dükkanın önünde kamışlar filan gördük. Hımm, balığa gidilebilirliği var sanki buraların gibi bir şey aklımızdan geçti. Daldık dükkana. Nedir, ne iştir sorunca, Eskihisar'da aha şu anda balık tutuluyor diye bir cevap aldık. İyi o zaman. Ver bakalım bize bir kamış, makine vs. Aldık bir şeyler. Sora sora Eskihisarı bulduk. Ama biraz bakınca o malzemenin oraya uygun olmadığını anlamak çok uzun sürmedi. Ama iyi malzemeyi nerdne, nasıl buluruz? Ülkede aşina olduğumuz markaları, modelleri vs. bulamıyoruz ki? Bizde bu forumlara katıldık. Hatta ilk bu foruma katıldık. Sağa solasorduk, kamış dediler, makine dediler. Hepsi içinde "çoook memnunum" dediler. Satıcılarda "budur, ötesi boştur" filan. Bizde bir sürü kamış, makine, misina vs. sahibi olduk. Sonuçta şu oldu. O zaman o "çoook memnunum" diyenlerin tavsiye ettiklerini kullanınca, "Yahu bu döküntünün nesinden ne memnun oluyor bu millet" durumunu gördük. Sonuçta o dönem bir ton para verdiğimiz kamış, makine, misina vs. ne varsa, hepsi bir kenara kalktı. Hepside keyfe keder malzeme olarak kalabalık ediyor ortada artık sadece. İşte mesele bu. Beş para etmez çeşitli malzemeyi çoook memnun olup tavsiye edenler, sonra da onlara kanıp harcadığımız bir sürü para. Dahası, bir sürü gidilmiş ve boş dönülmüş av macerası. İşte bu isyan buna. Gönlüm istiyor ki, kimse işe yaramayacak şeye para vermesin. 3 kuruş fazla da verse, işe yarayan şeye para versin. Hepsi de bu sadece.
İşte bütün mesele bu. Almış olmak için değilde almak için al. Bir sefer al, 3 ay geç al, ama alabileceğinin en iyisini al.
