İŞİN PÜF NOKTASINI ÖĞRENDİM ! 2004 sazan avı açısından berbat bir yıldı.O yıl daha öncekilere göre çok daha az sayıda balık tuttum. Ki tuttuklarım da önceki yıllara nazaran moral bozacak kadar ufaktılar.Uzun zaman “neden acaba” diye düşündüm ve şu sonuçlara vardım; 1.DAHA İYİ MALZEME DAHA AZ BALIK DEMEK! Çok doğru. 2,70 lik eski levrek kamışlarımı 3,30 luk sazan kamışlarıyla değiştirdim.Bana yıllarca hizmet etmiş olan eski makaralarımı son derece modern olanları ile değiştirdim.Oltalarımı sabitlemek için kullandığım en yakındaki ağaçtan kopardığım dal parçaları ya da demir kazıklar yerine bu iş için özel yapılmış setlerden aldım.Şimdi şov zamanı diye yola koyuldum.Ne mi oldu ? Sazanların umrunda bile olmadı! 2. DAHA FAZLA DONANIM DAHA AZ BALIK DEMEK ! Buna kesinlikle inandım.Malzemeyle dolu bir aracım var.Önceden yoktu. Şimdi satın almış olduğum her şeyi içine doldurmadan rahat edemiyorum. Önceleri oltayı ve kepçeyi alır arabama atladığım gibi yola koyulurdum.Şimdi en az 10 dakika sadece onları yüklemekle uğraşıyorum;yani işe başlamak için en az 1 saate ihtiyacım var demek oluyor. Böylesine yüklü bir ‘ cephane ‘ ile su kenarına yaklaşırken eminim sazanlar kendi aralarında toplanıp halime kahkahalarla gülüyorlardır. 3. CEZBEDİCİ YEM DAHA AZ BALIK DEMEK ! Hepinizin buna katılacağından şüpheliyim.Bu yemleri öğrendiğimden beri işim hiç bitmiyor. Onları hazırlamak için günler öncesinden işe koyuluyorum. Tam dokuz tane ( gerçekten ) ayrı plastik kovam var sırf bu iş için;önce yemi al..Sonra koca bir gece onu küçük parçalar haline getirmek için uğraş.Sonra karıştır ve poşetlere doldur. Sonra asıl yem olan boili yapmaya başla. Bir sürü un vb katkıları kuru olarak karıştır. Sonra tatlandırıcılar..( ki markete gidince kafam karışıyor )…. Hepsi ile işim saatler sonra bitiyor,sadece bir hafta sonu balık avı için hemde! Şunu söyleyebilirim; herhalde yaptığım bunca yem sazanları korkutuyor ki yanımdaki avcılar habire çekerken ben hep suya bakıyorum. Önceden yola koyulur, karşıma çıkan ilk marketten bir teneke kutu mısır alır ve yola devam ederdim. Yakaladığım balıkları söylesem kimse inanmaz şimdi. 4. NE KADAR ÇOK BİLGİ O KADAR AZ BALIK DEMEK ! Kimse itiraz etmesin,bu doğru! İnternet sitelerinden ,forumlarda tonlarca bilgi edindim.Kitaplar okudum,videolar seyrettim,diğer avcılarla birlikte takıldım…. Yok,yine olmadı,işe yaramadı.Hava, su, mevsim…durumu;basınç,sıcaklık,ayın durumu,günün şu zamanı bu zamanı. Unutun gitsin.Hepsi boş. En basit gerçek şu: balık isterse yer isterse yemez. Önceleri canım balığa gitmek mi istedi,giderdim.İşim mi vardı,gitmezdim. Ama şimdikine göre daha verimliydi. 5. EN İYİ AVLAKLARA GİDERSEN O KADAR AZ BALIK TUTARSIN ! Şu geçtiğimiz yıl bulunduğum eyaletteki bütün her yeri 15 + kg balık yakalamak için gezdim durdum.Bunlardan çoğu evime 2- 3 saat uzaklıkta idi.En çok ün yapmış gölleri,barajları..hepsini denedim. Eğer bir gölde rekor bir sazan yakalanmışsa hemen oraya seyirttim. Hatta birinde evimde 1000km kadar uzakta olan ülkenin en ün yapmış bir göletine dahi gittim.En büyük balığı ve diğer çoğunu nerede tuttum dersiniz ? Evime yaklaşık 15 dk mesafede ki nehirden ! 6. BALIK TUTARKEN NE KADAR RAHATSAN O KADAR AZ BALIK TUTARSIN ! Kesinlikle doğru.Kendime oturunca şöyle kollarını dayayabileceğin,arkana yaslanmak için ayarlayabileceğin türden bir şezlong satın aldım. Bir tane de kocaman bir şemsiye şeklinde güneş, yağmur ya da rüzgardan korunma amaçlı bivvy denen bir şey aldım. Çok güneş mi var,hemen kur. Yağmur mu başladı hemen kenarlarını kapat. ..Peki yanlış olan neydi ? Çok basit,önceden hava çok yağmurlu ya da güneşli ise eve giderdim. Sebep ? Balık çok sıcakta ya da soğukta zaten yem aramıyor ki!! 7. ELEKTRONİK DONANIM DAHA AZ BALIK YAKALAYACAĞINI SANA GARANTİ EDER! Şüpheniz olmasın.Kendime misinanın en uç noktasına bağlı bir duyargası olan bir sonar aldım. Tamam,diye düşündüm.,şimdi oldu.Bu aygıt şimdinehrin ya da gölün tabanını bana doğru olarak tespit edecek,bende en uygun yeri tayin edebileceğim. …Doğru yeri bulmak için çok zaman kaybettim. Mükemmel diye düşündüğüm bölgeler buldum.Hemen oltaları attım. Tek sorun orada balık yoktu! Önceleri nehrin kenarına gider suya bakardım.Su üzerinde gezinen balık görürsem oltamı oraya atardım ve yakalardım da. Öte yandan elektronik uyarı veren düzeneklerden de aldım.Bu alarmlar ne işe yarar size söyliyeyim;bunlar balığı değil,etraftaki diğer balıkçıların ilgisini çeken aygıtlardır.İki “bip” sesi duysalar hemen yan tarafınızda olta atmak için yer ararlar. İşte,benim öğrendiklerim- dünyanın parasını ve vaktini harcadım,yüzlerce,belki binlerce kilometre yaptım, ve her türden bilgiyi topladım. Ortaya çıkan net sonuç şu oldu; önceden olduğundan daha kötü sezon geçirdim. Karım bile şaşırdı. “Hayatım, artık eskisi gibi balık getirmiyorsun,” dedi geçenlerde. “Şu bizim köprünün oradaki yerde epey iyi balıklar tutuyordun bir zamanlar.” O anda kafama dank etti.Hemen garaja gittim,eski 2,70’lik levrek oltayı buldum, ve eşime sordum;“Hayatım ,sende hiç haşlanmış mısır kaldı mı ?” • Mizahi bir dille anlatılan bu yazı www.carpanglersgroup.com adresindeki makaleler bölümünden Stan Geidel adındaki Amerikalı bir balıkçıya aittir..Site her türlü paylaşıma açık olduğunu beyan etmiş olduğundan çeviri ve derleme konusunda bir sorun yoktur.Ben ilk okuduğumda ‘sanki beni anlatıyor’ hissine kapıldım.Belki sizlerinde bazen aynı duyguları yaşamış olabileceğinizi düşünerek gündeme biraz da mizah katılsın istedim ve paylaştım. ( Çeviren-carpangler )
Harcadığın zaman ve emeğin için teşekkürler hocam, Galiba Amerika'da şans, kader, kısmet pek geçerli değil. Sen de böyle hissediyorsan, lutfen vazgeç. Bunlar bana, bıkkınlık, moralsizlik, yılgınlık gibi geldi.. 1-Daha iyi malzeme daha çok balık demektir .(Malzeme bize göre değil de balığı avlamak için iyi olursa.) 2-Daha fazla donanım, daha çok balık demektir(O donanım tutulacak balığa uygunsa.Aksi halde boş yere para ve zaman kaybı+yorgunluk.) 3-Cezbedici yem daha çok balık demek.(Yem bizi değil, balığı cezbedici olmalı.Belki de en cezbedicisi haşlanmış mısırdır.) 4-Ne kadar çok bilgi, o kadar çok balık demek.(Eğer o bilgiler yerinde kullanılabiliyorsa. Hiç kimsede bir bilgisayar kadar bilgi yoktur,ama bir bilgisayarın balık tuttuğunu kim görmüş.) 5-En iyi avlaklarda en iyi balık tutarsın.(Gerçekten en iyi yer , o anda orasıysa) 6-Buna katılıyorum.(Ya da muhalefet edecek birşey bulamadım. ) 7-Elektronik donanım, genelde işe yarar ama belki oltanın ucundaki, yaydığı dalgalarla balığı kaçırıyordur. ... Gerçekten muhalefet olsun diye değil, kendimce, mizaha, yarı mizah, yarı gerçek katılayım,dedim. Selam ve sevgiler herkese. Rastgele.
Sevgili carpangler, çeviri hakikaten çok hoş, emeğine sağlık... Gerçekten okurken çok keyif aldım ve gülümsedim... Ancak ben Reis amcanın dediklerine katılıyorum, sanırım balığın bize göre hareket etmesini beklemek yerine, balığa göre hareket etmek daha doğru Reis amcanın da dediği gibi bu yazı biraz yılgınlık hissi veriyor... sizlere teşekkürler, bizi gülümsettiniz... sevgiler,
Sevgili REİS,yazdıklarına katılıyorum.Arada hayata başka gözlerle de bakmak gerekiyor bence.Evet,belkide balıklar bizim kendimizi "illaki tutcaz" dediğimiz ama eli boş döndüğümüz zamanlarda yüzgeçleri çatlayana kadar gülüyorlardır.Ki keşke öyle olsaydı!
Varsın balıklar bize gülsün, biz de birgün onlara gülme ümidiyle hep peşlerinde oluruz. En azından senin tercümeye güldük şimdilik. Gerçekten balıkçılar, dünyanıın her tarafında aynı dili konuşuyorlar , aynı şeyleri hissettikleri için olsa gerek. Selam ve sevgiler.
Sevgili Reis Sizin söylemlerinize katılıyorum elinizdeki mataryeller ne kadar sağlam ve kullanılır olursa hedefe ulaşmak daha bir kuvvetli olur bu aynı bir elin nesi var iki elin sesi var hesabı. Ama aslına bakılırsa herşeyden önce birazda iş şans ve kısmet olayına dönüşebiliyor bir anda . O günkü Rızkın neyse ondan fazlasına dünyanın tüm teknolojik ürünlerini denesende olay tatlı bir hafta sonunu göl yada deniz kıyısında geçirmekten ibaret
bu yazıyı uğraşıp çevirdiğin için ayrıca teşekkür ederim.aslında doğru ne kadar uğraşırsan o kadar az balık tutuyorsun ama onlarlada uğraşmadan olmuyor ki tatlı bir yorgunluk oluyor ama değer(rastgele)
bence başlık ''AZ BALIK TUTMANIN 7 SIRRI '' diye olsaydı tam otururdu.Stan Geidel 'i anlayabiliyorum..! Emeklerin için teşekkürler. rastgele
