sanırım bu anlatım karadeniz ve marmarada geçerli.izmirde ben hiç dalganın bu şekilde geri deptiğini görmedim yada denk gelmemiş olabilir.götüren akıntıyı Samsunda plajlarda yoğun olduğunu biliyorum.
Fırat bey, ellerinize, emeğinize sağlık. Balık avında, özellikle de ilgi alanım olan Alabalık avında suyu okumanın önemini bilen bir kişi olarak Levrek için aktardığınız detay bilgilerden fazlasıyla yararlandım. Harika derlenmiş bilgileri bizlerle paylaştığınız için teşekkürler. RASTGELSİN.
eline sağlık usta kitap gibi yazmışsın. bu bölgelerde su üstümü su altı sahtelerimi daha iyi iş yapar zira ben antalyada yaşıyorum ve burda su altı sahteleriyle balık alıyorum su üstü sahtelerle balık alamıyorum
Aslında hedef avınız hangi alana yemlenen balık ise ona uygun sahte iş yapar desek daha doğru olacaktır. Örneğin Levrek su üstü yemlenen bir balıktır. Bu sebeple su üstü diye tabir edilen ve satıhtan gelen sahteler daha etkin çalışır.. (GES ler Popper Lar gibi) Ancak dipte yemlenen ve avını orta-dip sularda arayan balıklar için dalarlı sahteleri tercih etmeniz gerekir... Bazı koşullarda ise işler değişir... Mesela İstanbul Boğazında Lüfer Dip Balığı olarak bilinir. Bu sebeple bizler de dalarlı sahteler ve dipten gelen takımları tercih ederiz... Ancak biz aynı balığı Çanakkale Boğazında ise yüzen sahtelerle ve bilhassa GES ile avlıyoruz.. Bunun sebebi Boğazdaki tekne ve Gemi trafiğinden etkilenen balığın direkt kendini dibe atması, Çanakkale'de sakin seyreden trafikte balığın korkusuzca yüzeyde dolaşabilmesindendir. Yani özetle... Sahte seçimi başlı başına özel ve ayrı bir konudur. Hedef balık ile alakalı bir seçim olmasıyla beraber,hedef balığın davranış biçimleri ile de alakalıdır. Bambaşka bir başlık altında incelenmesi gerekir. Aynı "Suyu Okumak" gibi.....
fotolar yabancı yerden alıntı anlatım yerli ama malesef ki o dediğiniz noktalarda bekleyecek levreklerimiz yok denecek kadar az kalmış türkiye sularında onlarca kez balığa gidip eli boş dönmek adamı bırakın balıktan hayattan soğutuyor inanın doğanın denizin bukadar tüketildiğine şahit olmak ve insanların bu kadar bilinçsiz olduğunu üstelik hiç bir önlem almayan bir devlet mantığının olduğunu bilmek incitiyor insanı yinede güzel anlatımlar için teşekkürler
Fırat bey zaman zaman silikon sahtelerle avlandığınızı yazmışsınız. Bunlar silikon-jighead kombinasyonlarımıdır. Ayrıca silikonları diğer sahtelere göre hangi hızda çekmeli, nasıl aksiyon vermeliyiz. Genel yaklaşım olan sahteyi su üstüne yakın tutma gereği silikonlar için de geçerli midir?
Mehmet Bey, Doğrudur. Resimlerin tamamı uluslararası yayınların "Telif Hakkı Gözetmeyen" paylaşımlarından alıntıdır. İlandaki ilk şema ise kendi çizimimdir. Ancak anlatım konusunda az farkla da olsa hatanız var... Anlatımın yaklaşık %30 u yabancı kaynaklardan alıntıdır. Geriye kalan net %70 kısmı ise kişisel bilgi, birikim ve av tecrübelerimden kazanmış olduğum paylaşımlardır. Tamamı bana aittir diye hiç iddia etmemiştim ancak bu ayrıntıyı da yanılmıyorsam paylaşmamıştım. Vesilenizle bilgilendirmiş olayım... Malesef eskiye göre popülasyondaki azalma sadece bizim sularımız için değil, Dünya genelinde söz konusu Küresel bir problem. Dedem Orkinosu İstanbul'da Boğazda tutuyormuş, şimdi biz burada Lüfer tutuyoruz Orkinos Oksijen eksikliği gereği Marmaraya girmiyor.... Ama kalanlardan tutmak istiyorsanız.... Dediğim noktalar önemli İnanın bu iş öyle olmuyor. Dünyanın her yerindeki Spin Avcıları için durum aynı. Birçok yabancı arkadaşım ve yurt dışında çalışan, yaşayan eş dost akraba var. Spin avında her yerde durum aynı... Uzaklara gitmeye gerek yok.. Biz burada (Batı KAradeniz) iyi av dediğimiz balığı almak için Kasım - Aralık dönemini 10 ay bekliyoruz.. Ama Tekirdağ'daki arkadaşlarımız düzenli olarak tatminkar avlar yapıyor. Spin Avı olarak adlandırdığımız disiplin böyle işte.. Verdiği keyif skordan daha önde.. Ödül de keyfi de büyük.. Ben en az son 10-12 Spin Avımdan elim boş döndüm... Üstelik boş dönme ihtimalimin %90 olduğunu bildiğim yaz aylarında gittim çoğunda... Ancak benim için önemli olan dalgayla mücadele, havayı koklamak... Kendi yaptığım sahteleri denemek vs... Eksik olmayın...
Tarık Bey, Eksik olmayın... Alabalık avı çok özel ve benim çok da vakıf olmadığım bir disiplin. Suyu okurken aynı zamanda da sessiz ve görünmez olmak da gerektiği için oradaki "Suyu Okuma Teknikleri" apayrı kritik noktalarına sahip.. O disiplini tecrübe etmeyi çok istesem de bulaşmamakta fayda var sanırım
Yavuz Bey Doğrudur, Aslında zaman zaman tabirinden ziyade; neredeyse her avda, hava,bulut,rüzgar,güneş durumuna göre değişken seçimlerle farklı renk ve boylardaki türlerini yine farklı ağırlıktaki jig-head ler ile kombine ederek kullanıyorum. Ama avı sadece Slikon sahte ya da sadece sert plastik (dalarlı) sahte ile tamamlamıyorum.. Kayalık alanlarda avlanırken Slikon kullanımım çok büyük oranda artarken, sahilde-kumsalda aynı oranda azalıyor... Slikonda hız konusu aslında çok bilinmeyenli denklem gibi.. Akıntı, hedef av türü, kullandığınız Jig Head ağırlığı gibi etkenlere göre değişiklik gösterebilir.. Şöyle örneklendirebiliriz... ==-Akıntılı bir suda hiç çekmemek bir kullanım şeklidir.. Akıntı şiddeti ve ve Jig Head kurşunu ağırlığına göre beli bir miktarda ipinizi salar, slikonu askıda tutarsınız.... Hollanda da kendisini netten tanıdığım ancak tanışmadığım bir Türk arkadaşımız, çok akıntılı sularda bu tekniği çok çok başarılı bir şekilde kullanıyor. Aynı zamanda aşağıda belirtilen aksiyonlarda da kullanılan Jig Head ve slikon türüne göre farklı hızlarda çekmek gerekebilir... Beher aksiyon için optimum hız dengesini yazmaya çalıştım... Yavuz Bey, "Jig Head ler ile Slikon Kullanımında Aksiyon" konusunda önce çıkan 3 ayrı teknik bulunmaktadır. Bu aksiyon tekniklerinden en bilinen ve her tecrübe düzeyinde kullanıcı tarafından kullanılan teknik aşağıda ilk resimde "KIRMIZI" hatlı yol ile açıklamaya çalıştığım türüdür... Avcı hedef alana Jig Head taktığı slikonu atar. Belli bir müddet, Slikon Hedef Avı'nın olduğu su derinliğine inene kadar bekler ve çekmeye başlar... Bu şekilde kullanımda herhangi bir kamış aksiyonuna ihtiyaç duyulmaz. Sarım hızı ile kontrol edilir. İdeal bir hızda çekilirse slikon sarımın başladığı derinliği hiç değiştirmeden düz bir hattı tarayarak gelir.. Daha yavaş bir sarım ile çekilirse, slikon gelirken zemine yaklaşma eğilimiyle ve daha alt su seviyelerini de tarayarak gelir... Sarım hızı arttıkça slikon, aksiyonun başladığı seviyeden yukarı eğimli bir yol izleyecektir.... Bir diğer aksiyon ise aşağıdaki resimde "BEYAZ" hat ile açıklamaya çalıştığım gibidir. Avci Jig Head Bağladığı Slikonu atar ve bu sefer zemini bulana kadar batmasına müsade eder.. Slikon zemine oturduğunda, ipinin boşluğunu alır ve kamışının ucunu havaya kaldırıp hafif hafif kendisine çekip bırakır... Oluşan boşluğu makinasıyla hafifçe toplayıp tekrar slikonun zemine oturmasını bekler... Bu eylemi sürekli olarak tekrar eder... Genelde LRF Slikonu için kullanım tekniği olarak son dönemde öne çıksa da , zeminde kumu eşeleyen Minnow (Küçük Balık) efekti/aksiyonu verdiği için tüm zemin ve alt su seviyesi avcısı balık için ideal bir aksiyondur... Uygulayıcı ilk başlarda zorlanabilir ancak eli alıştıkça keyif alarak kullanacaktır... Kamış ve makina kombine kullanım hakimiyetini ilerletmek için son derece ideal bir çalışmadır aynı zamanda.... Son olarak aşağıdaki şemada görülen ve "SİYAH" hat ile tanımlanan aksiyondan bahsedebiliriz. Bu aksiyon artık uygulayıcının daha fazla hakimiyet göstermesi gereken, ileri seviyelerde beceri gerektiren uygulama türüdür.. Aynı zamanda özellikle ip misina tercih ediyor, ancak bu aksiyona uygun bir makina kullanmıyorsanız muhtemelen bir sonraki atışınızı yaparken ip misinanızın düğüm yapma olasılığı da son derece artar... Aynı zamanda, düşük maliyetli ve sert aksiyonlara uygun parabolik kamışlar ile uygulamaya çalışmak da son derece keyifsiz olacaktır... Üst seviye ekipman işte bu tarz kombine teknikler için gerekli ve kandilerini eşsiz özellikleri ile öne çıkartıyor... (Forum kurallarına uygun olup olmadığı konusunda emin olmadığım için marka/model bilgisi paylaşmamayı tercih ediyorum...) Konuya dönecek olursak, Bu aksiyon, bir önceki iki aksiyonun kombinasyonu gibidir. Avci Jig Head takılmış slikonu hedef bölgeye atar ve belli bir miktar zemine inmesine müsade eder.. Bu esnada makina ile ipin boşluğunu alır... Slikonun istediği seviyeye indiğini hissettiği zaman kamış ucu ile bir önceki aksiyondaki gibi dikey çektirme yapar ancak bu esnada makina ile hafifçe sarım da yapar... Bu hareketi çeşitli hızlarda kombine ederek tekrarlar.... Suyun her seviyesini taradığı için en etkin, ancak yukarıdaki gereksinimlerden dolayı da en komplex slikon aksiyonudur... Not: Tanımlamayı bilmeyen arkadaşlarımız olabilir.. Jig Head, Slikonların ucuna atış ve bahsi geçen aksiyon kabiliyetlerini arttırmak için takılan kurşun başlı iğnelerdir. Kaba tanımlama ile "Zoka" olarak bildiğimiz şeyin modernize edilmiş halidir...
İbrahim Bey, Geciken yanıtım için mazur görün. İstanbul'da bu mevsimde Levrek olur... Sizin sorunuzu yönelttiğiniz Ağustos Ayında Maltepe Sahil'den alınmış Levrek raporu vardı... Ancak bunu esas kabul edemeyiz.. İstisnai bir durum.. İstanbul'da en etkin Levrek Avı için Karadeniz Bölgesi'ne çıkmak gerekiyor.. Şile ve Ağva da çok iyi Levrek meraları bulunmakta....
Fırat bey, elinize emeğinize sağlık. Silikon kullanımını mükemmelen özetlemişsiniz. Fakat daha özelde; Silikonlarla yavaş ve dibe yakın tarama ile başka balık avları yapabilmekte iken, levrek avında silikon suya düşer düşmez diplemesine izin vermeden çekmeye başlıyor ve senin 2 nolu izahındaki aksiyonu, daha uzun aralıklarla ve yüzeye yakın vermeye çalışıyorum. Buna ilave edecek, düzeltecek bir bilgi verirsen sevineceğim.
Aslında uygulama tekniği doğru... Slikon ve jighead kombi asyonunuzu bilmiyorum ancak bir tavsiye.... İnce.. Uzun slikon.... Daha hafif jighead... Daha büyük iğne...
:clap2: :clap2: :clap2: süper konu süper anlatım. Bende tam durgun havaları berrak suları nası okuruz diyecektimki sanırım sizde hala araştırmadasınız benim gibi.
Gerçekten çok faydalı oldu. artık kendi meralarımızı kendimiz bulabiliriz. bunu yemli oltada da deneyeceğim. çok teşekkürler.