Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

Konu, 'Genel Konular' kısmında Tarık ERSAL tarafından paylaşıldı.

  1. istavrit

    istavrit Boğaç

    Mesajlar:
    2.365
    Şehir:
    İstanbul
    Lüder'de mutlu son (muş) !!! Hürriyet 'ten alıntıdır.

    Geçen hafta yapılan Su ürünleri Sirküler toplantısında lüfer balığının av boyu 19 santimetre olarak belirlendi. Bu daha önce 14 santimetreydi. En az bir kez üreme fırsatı verilmeden balığın avlanması pek çok kesimin tepkisini çekiyordu. Yaşam ortamı korunmadan, denetim yapılmadan ve kirlenme önlenmeden tek başına av boyunun artması da yeterli değildir ama bu iyi bir başlangıç.Lüfer, Marmara ve İstanbul’la özdeş bir balıktır ve hızla azalmakta. Oysa, İstanbul’daki balık bolluğu bir çok yazarın dikkatini çekmiştir. Örneğin, P. Gyllius “Marsilya, Venedik ve Taranto balıklarıyla meşhurdur, fakat İstanbul bolluğu bakımından bu şehirleri geride bırakır. Liman iki denizden gelen pek çok miktarda balıkla doludur. Balık sürüleri yalnız Boğaziçi’nden değil, Kadıköy tarafından da limana doğru akın eder. Balık denizde o kadar boldur ki çok defa sahilden elle tutulabilir. Kadınlar, pencereden sarkıttıkları sepetlerle balık tutabiliyorlar ve balıkçılar oltayla o kadar çok torik balığı avlıyorlar ki, bunlar bütün Yunanistan’a ve Asya ile Avrupa’nın büyük bir kısmına yeterlidir” diyordu.



    KRAÇAYA KALMIŞTIK



    İÜ Su ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk’e göre günümüzde İstanbullu uskumruyu, Boğaziçi’nin gerçek kralı lüferi, balık dünyasının şövalyelerinden kılıçı, Boğaziçi sahilerindeki çiroz sergilerini neredeyse unuttu. Şimdilik çiftlik balıkları ve kraça istavritle idare ediyor İstanbullu.



    Çünkü lüfer balığının gençliği olan 10-15 santimetrelik çinekoplar uzun süre avlandı. 1998-1999 yılına kadar 18 santimetre olan boy yasağı HİÇ BİR BİLİMSEL GEREKÇE GÖSTERİLMEDEN 14 santimetre olarak uygulanmaya başlandı. Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü bu yanlışını düzeltti.



    Genç yaşta ve hiç yumurta vermeden avlanan 14 santimetrelik çinekopların avcılığının yasaklanarak bu boy yasağının en az 19- 20 santimetre olması yani, alınan yanlış karardan dönülmesi gerekiyordu. Çünkü balıkçılık bilimindeki temel kurallardan birisi herhangi bir türün en az bir kez üreyerek yumurta vermesidir. Bu amaçla TÜDAV 2010 yılında “Marmara Denizi 2010” isimli bir toplantıda özel bir lüfer oturumu yaptı. Bu tarihte çıkan kitaba bakılırsa bu boyun üreme için yeterli olduğu belirtilmiş. Konuya dikkat çekmek için geçen yıl aralık ayında “Seninki Kaç Santim” kampanyasını başlatan, 400 bin imza toplayan Greenpeace ise 25 santimetre olması gerektiğini savunuyor.



    DENETİM YAPILMALI



    Dünyada hiçbir balık türünün sadece boyu uzatıldığı için korunması sağlanamamıştır. Önemli olan balık türünün yaşadığı ortamın korunmasıdır. Bu da balıkçılık bilimindeki ikinci kuraldır. Türün yaşam alanlarını korumak. Diyelim ki bu da yapıldı, o zaman da denetim gelmekte. Yani avlanan balıkların karaya çıktığı alanlardaki denetim veya ağ gözü açıklığı denetimi. Bu haliyle yani 19 santimetre olarak alınan bu kararın uygulanması bile çok büyük bir aşamadır ve bu konuda ilgili bakanlık ve genel müdürlük çok doğru bir karar verdi. Kaldı ki bu kararın doğruluğunun araştırmalarla izlenmesi yapılacaktır. Ayrıca kirlenmenin önlenmesi gerekmekte.



    Bu toplantıda ekonomik olarak burnundan soluyan balıkçıların bu kararlara kahir ekseriyetle evet demesi de çok önemlidir. Zira, çok iyi bildiğimiz gibi herhangi bir çevre kuruluşunun baskı oluşturarak aldırdığı bir karar eğer diğer tarafları tatmin veya ikna etmezse başarılı olma şansı yoktur.

    Sonuç olarak artık bu doğru kararın uygulanmasını sağlayacak sıkı denetimlere kafa yormamız lazım. Böylece gelecek kuşaklara balık bırakarak bir yurttaşlık ödevimizi yerine getirebiliriz. Bu aynı zamanda kentli olma bilinci ve davranışıdır. Doğaya, denize saygının gerçek işaretidir...
     
  2. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    64
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))
    Bu konuda yazılanları okudukça aklım zorlanıyor.

    Bilime ve bilim adamlarımıza da inanmayacaksak neye, kime inanacağız?


    Sayın Prof Dr. Bayram ÖZTÜRK Hocam Başkanı olduğu TÜDAV'ın webinde http://www.tudav.org/index.php?option=com_content&view=article&id=160&Itemid=98&lang=tr linki altındaki basın açıklamasından da okunacağı üzere "Bilimsel çalışmalar sonunda elde edilen verilere göre lüfer, 19 santimetre çatal boya ulaştığında yumurta bırakmaya başlıyor. Bu boy lüfer neslinin devam etmesi için bilimsel açıdan yeterlidir. " diyor ve KKGM tarafından henüz ilan edilmeyen toplantı sonucunu bu şekilde duyuruyor.

    İyi hoş ta bu alanda çalışmaları olan diğer hocalarımız ise aşağıdaki mesajımda görüldüğü gibi farklı görüşler veriyorlar. :confused:

    14 cm.den başlayarak boyları 30 cm. ye kadar olan lüferlerin yumurta dökme mevsiminde bilimsel araştırma amaçlı olarak avlanmaları ve yumurta dökme olgunluğu boyunun bu balıkların incelenmesi ile belirlenmesi çok mu zordur? :mad:


    19 ile 25 cm. arasındaki 6 cm. bence çok büyük bir fark ve hangisinin doğru olduğunu ortaya koymak asli olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğünün görevi.

    http://www.kkgm.gov.tr/genel/gorev_hedef.html
    "Su ürünleri stoklarını korumak ve sürdürülebilir kılmak. "

    http://www.kkgm.gov.tr/birim/su_urn/su_urn.html
    "Su Ürünleri Kontrol Şube Müdürlüğü Görevleri:
    Su ürünleri stoklarını korumak, bu amaçla plan, program ve projeler hazırlamak hazırlatmak ve uygulamak. Ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği içerisinde nesli tehlike altında olan su ürünleri türlerini belirlemek, bunların korunması ve ticareti ile ilgili tedbirleri almak, uygulamak. Su ürünleri ruhsat tezkereleri ve su ürünleri avcılığını düzenlemek, su ürünleri avcılığına getirilecek yasak, sınırlama ve yükümlülükleri belirlemek ve bununla ilgili Sirküleri hazırlamak, uygulamak ve kontrol etmek. Yasak vasıta ve usullerle yapılacak araştırmalar için izin vermek. Su ürünleri koruma - kontrol sistemlerini geliştirmek, bu sistemler için ihtiyaç duyulan alt yapıyı oluşturmak. Bakanlık personelini ve balıkçıları eğitmek amacıyla eğitim programları hazırlamak ve uygulamak. Su ürünleri stoklarının korunması ve rasyonel işletilmesi konusunda uluslararası toplantılara iştirak etmek, görüş bildirmek ve bu kuruluşlarca alınan kararların, yürürlüğe konulan anlaşmaların uygulanmasını sağlayacak çalışmaları yapmak. Daire Başkanlığınca verilecek benzeri görevleri yapmak."

    Böyle bir şey nasıl oluyor?
    http://www.yesilgazete.org/?p=29815

    Vah bu ülkeye vah.
     
    Son düzenleme: 5 Temmuz 2011
  3. istavrit

    istavrit Boğaç

    Mesajlar:
    2.365
    Şehir:
    İstanbul
    Tarık Bey ,
    Zaten konu açıldığı itibari ile gayet tatmin edici teknik detaylar vermiştiniz bende üstüne bir yazılı basın yorumu ekledim .19 cm alt limiti maalesef lüfer için zafer değil yokoluşun başlangıcıdır.Teknelerimizi ,takımlarımızı Eylül'e hazırlamaya başladık ...Her yıl bir önceki yıldan daha az balık yakalayabildik ( daha çok mesafeler yapmamıza rağmen ) ...Her şey yalan bu gerçektir...Bu sene neler olacak bakalım ...Yem aynı yem ,takım aynı takım ,tekne aynı tekne olacak ...Bakalım lüfer aynı lüfer olacak mı ?
    Herkese Rasgele
     
  4. emir şengezer

    emir şengezer emir

    Yaş:
    43
    Mesajlar:
    878
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    Shimano Speedmaster Power Game - Shimano Nexave BX Surf - Lineaeffe Prestige 7000
    Favori Makine:
    Shimano Ultegra 10000 XSB - Shimano Biomaster C5000 FB
    Bu işin yetkililerinin gözünü para hırsı bürümüş. Bu konuda yasal yollarla yapacağımız şeyler pek bir fayda sağlamayacaktır. Ancak vatandaşı çeşitli reklam kampanyalarıyla bilinçlendirip bu balığı satınalmaması sağlanabilir. Ama öyle "seninki kaç cm?" gibi sloganlarla değil çünkü pek çok kesim tarafından bu slogan yüzünden çevreciler sapık ve terbiyesiz bir gurup yeni yetme genç olarak görülmekteler. Bunun yerine durumun ne kadar vahim olduğunu biraz da dramatize ederek anlatmalı. Ne de olsa Türk halkı drama bayılır.

    İleride "Ne oldu o kadar balık peki ?" sorusuna "hepsini yiyip bitirdik" diye cevap vermemek için herkes çevresini bu konuda bilinçlendirmelidir.
     
  5. istavrit

    istavrit Boğaç

    Mesajlar:
    2.365
    Şehir:
    İstanbul
    Emir Bey ,bu sloganı çevrem de çok yadırgayan oldu ama burda amaç dikkat çekmek ,olaya ilgi duyulmasını sağlamaksa bence gereken etkiyi sağladı ...Zaten mücadelemiz çevrecileri sapık ve terbiyesiz gören kesimle değil mi ? ...Dram konusuna gelince Türk halkı dramı sever ama perde kapanınca da kendi eğlencesine bakmaya devam eder ,bu sebeple artık perdenin hiç kapanmamasını sağlayacak önlemler almanın vakti geldi de geçiyor bile ...
     
  6. er41han

    er41han Erhan

    Yaş:
    70
    Mesajlar:
    4.473
    Şehir:
    İzmit - Kocaeli
    En İyi Avı:
    İstavrit, Kefal, Mırmır
    İLİM KENDİN BİLMEKTİR
    İlim ilim bilmektir
    İlim kendin bilmektir
    Sen kendini bilmezsin
    Ya nice okumaktır

    Okumaktan murat ne
    Kişi Hak´kı bilmektir
    Çün okudun bilmezsin
    Ha bir kuru emektir

    Okudum bildim deme
    Çok taat kıldım deme
    Eğer Hak bilmez isen
    Abes yere yelmektir

    Dört kitabın ma´nisi
    Bellidir bir elifte
    Sen elifi bilmezsin
    Bu nice okumaktır

    Yiğirmi dokuz hece
    Okursun uçtan uca
    Sen elif dersin hoca
    Ma´nisi ne demektir

    Yunus Emre

    Nasılsanız oyle idare edilirsiniz (hadis)

    Fazla söze hacet yok..!! galiba...! :rolleyes:
     
  7. istavrit

    istavrit Boğaç

    Mesajlar:
    2.365
    Şehir:
    İstanbul
    noktayı koydun abi :)
     
  8. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    64
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))
    Lüferin daha doğrusu Pomatomus saltatrix in senelerdir 14 cm. boyda (defne yaprağı çinekop arasındayken) avlanması sayesinde üzerindeki baskı kalktığı için barbunun, tekirin üreyebildiğini, yoksa bu türlerin yok olacağını iddia eden ticari avcılar bile mevcut.

    Çok az bir kesim bunu iddia etse ve kendi meslektaşlarınca da ciddiye alınmasa da varlar.

    Hadi o kişiler ticari bir anlayışla sadece günü kurtarmanın peşindedir diyelim.

    Tüme yakın ticari avcılar da konunun ehemmiyetini bilip, çare aransın derken, bir yandan bilim adamlarımızın bu tutarsız tutumuna, diğer yandan da bu ve benzer konularda gerekli araştırmaları yapmak veya yaptırmakla sorumlu resmi kurumlarımıza ne demeli? idk

    Yunus Emre demiş ya İlim kendin bilmektir.

    Bitip, tükenmeden kendimizi bileceğimiz günlerin gelmesi dileğimle.



    RASTGELSİN.
     
  9. er41han

    er41han Erhan

    Yaş:
    70
    Mesajlar:
    4.473
    Şehir:
    İzmit - Kocaeli
    En İyi Avı:
    İstavrit, Kefal, Mırmır
    '' Bitip, tükenmeden kendimizi bileceğimiz günlerin gelmesi dileğimle.''

    Galiba bu günlerin gelmesi birazda bize bağlı..!! ''nasıl'' olduğumuza biran evvel karar verip radikal önlemler alıp, seçimimizi, tercihimizide nasılımımızıda mutlak doğru yönde verirsek güzel günlerde çabuk gelir..!! :) Yoksa daha çok havanda su döğüp, şu şöyle diyor, bu böyle diyor, onun dediğiyle bunun dediği uyuşmuyor gibi sözleri dinleriz gibime geliyor...NASREDDİN HOCANIN ŞU FIKRASI HALİMİZİ ÇOK İYİ AÇIKLIYOR ZANNEDERİM..!!

    NASREDDİN Hoca’yı pazar yerinde bir şeyler ararken gören tanıdıkları ne kaybettiğini sorarlar. O da “anahtarımı kaybettim, onu arıyorum” diye karşılık verir. Yanındakilerde onunla birlikte aramaya koyulurlar. Bir süre aradıktan sonra içlerinden biri, “Hocam anahtarını tam olarak nerede kaybettin?” diye sorar. Hoca’da “evde kaybettim” diye cevap verir. Yanındakiler sinirlenip, “Hocam iyide evde kaybettiğin anahtarı pazar yerinde niye arıyorsun?” dediklerinde Hoca hiç beklemeden cevap verir: “Burası daha aydınlık, o yüzden burada arıyorum” diye karşılık verir…
    Acaba biz neyi nerede kaybettiğimizi toplum olarak biliyormuyuz, bilerek veya bilmeyerek birşeyleri ya kaçırıyoruz..!! yada görmek istemiyoruz...!! yanılıyormuyum dersiniz...!! ???
    Kaybettiğimiz değerleri, kaybettiğimiz yerde arayıp bulabilme bilinç ve şuuruna tez zamanda erişebilmek temennisiyle...herkese Selâm ve sevgiler....:)
     
  10. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    64
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))

    Erhan bey,

    Çok güzel açıklamışsınız.
    Elinize sağlık.

    Yine de sonuç yok. :rolleyes:

    Mesela sizce bu konunun kayıp anahtarını nerede arayalım?
    Sizce bilerek veya bilmeyerek neyi kaçırdık?
    Ya da neyi görmek istemiyoruz?
    Önce görmemiz, sonra göstermemiz gereken nedir?

    Çok sordum kusuruma bakmayın.
    Yazalım diyorum, yazılmayanları da yazalım.

    RASTGELSİN.
     
  11. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    ====- Original Message ====-
    From: "MEHMET NURİ AKKAYA"
    To: <vahdettink@kkgm.gov.tr>
    Sent: Friday, June 24, 2011 11:48 PM
    Subject: 21 Haziran 2011 İstişare Kurulu’nda lüfer cinsi balığın alt avlanma
    boyu üzerine yapılan görüşme hakkında


    22.06.2011Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü
    Su Ürünleri Daire Başkanlığı


    Kimden: Melda Akgündüz [meldaa@kkgm.gov.tr]
    Tarih: 06 Temmuz 2011 Çarşamba 14:08
    Kime: MEHMET NURİ AKKAYA
    Konu: SU ÜRÜNLERİ

    Sayın Mehmet Nuri AKKAYA;

    Lüfer balığı avlanma boyuna ilişkin şikayetinizin/talebinizin yer aldığı e-posta başvurunuz incelenmiştir.

    Konu, ilgili kamu kuruluşları, bilimsel kuruluşlar ve balıkçı örgütleri temsilcilerinden oluşan Su Ürünleri İştişare Kurulunun 21 Haziran 2011 tarihinde yapılan toplantısında, toplantı gündeminde yer alan diğer konular yanında, lüfer balıklarının asgari avlanabilir boy uzunluğu da görüşülmüştür.

    Konuyla ilgili iki bilim adamı tarafından bilgilendirme yapılmış, lüfer balıklarının ilk üreme erginliğine 1+ yaşında ulaştıkları, bunun da 18-19 cm’lik boy uzunluğuna karşılık geldiği belirtilmiştir. Bu bilgilendirme sonrasında konu tartışmaya açılarak tarafların görüşleri alınmış, mutabakat sağlanamaması nedeni ile bir karara varılamamıştır.

    Yapılan bilimsel çalışmalar dikkate alınarak konu değerlendirilecek olup, bu değerlendirme sonucu ortaya çıkacak sonuç, Tebliğ değişikliği olarak hazırlanıp Resmi Gazete’de yayımlanarak uygulamaya girecektir.
     
  12. isottevfik

    isottevfik Tevfik

    Mesajlar:
    4.310
    Şehir:
    B U R S A
    Favori Kamış:
    SHIMANO Catana BX 240 Tele
    Favori Makine:
    SHIMANO BIOMASTER 5000 CFB
    Konuyla ilgili, çoook degerli iki bilim adamımız, denizde lüfer balıklarını tanıyabilirler mi? acep. Yoksa aslan sütlü masalarda mı görmüş ve incelemişler lüferleri? Önce bunun sorgulanması gerekir. Size çok samimi söyleyeyim. Çinekopu, çipurayı, karagözü yanyana koysanız, hangi balık hangisidir ayırt edemezler inanın. Ama, '' Blim adamıdırlar '' ya,destursuz geçemezsiniz yanlarından.

    Eskiden köyde tarlasını takkasını satıp şehre gelenlerin yaptıkları tek iş vardı. İnşaat yapmak. İnşaatın i'sinden anlamazlar, Plan yok, proje yok, statik hesap yok, ama bir ceplerinde MÜTEAHHİT belgeleri, diger ceplerinde tomar tomar para vardır. Bunlarda böyle, balığın B'sinden bile anlamazlar ama...............
     
  13. volkan07

    volkan07 Volkan

    Mesajlar:
    461
    Şehir:
    Antalya-Kıbrıs
    En İyi Avı:
    Doğaya iade ufaklıklar
    aynen öyle ağabey. "akademik kariyer müptelası" diyorum ben bu modellere. üniversitelerde bol miktarda var. bu tarz adamların egosu çok yüksek. biz öğrenciler olarak düzenli bir şekilde egolarını köpürtmek zorunda kalıyoruz. o yüzden haz etmiyorum hiç.

    bu arada en azından kaale alıp cevap yazmışlar, büyük ilerleme var.
     
  14. er41han

    er41han Erhan

    Yaş:
    70
    Mesajlar:
    4.473
    Şehir:
    İzmit - Kocaeli
    En İyi Avı:
    İstavrit, Kefal, Mırmır
    Sonuç tabiki olmayacak neyi nerede kaybettiğimizi bile bilmeyen bir toplum haline geldik, yalandan, dolandan, hırsızlıktan, alavere dalavereden uzak bir toplumken bu hallare nasıl ve kimlerin hazırladığı bataklıklarda bu vasıfta insanlar haline geldik..!! getirildik bilinçli olarak hemde..!! İşte toplum olarak bu ve benzeri konuları araştırıp nasıl bu hale geldiğimizi anlayabilirsek, sorunları halletmede baya yol alacağımızdan eminim...!!
    Çok sormadınız az bile sordunuzda bu soruları öncelikle ferd olarak kendi vicdanlarımıza sorup cevabını doğru verebileceğimiz zaman dediğim gibi yolu belki yarılamış oluruz..!! sorularınıza bende cevap verebilirim ama maalesef toplum olarak bazı şeyleri sorgulamak, cevaplamak, hakkında konuşmak malesef hernekadar demokratik ülke olduğumuz söylensede, hem yasalar önünde hemde bireylerin gözünde suç ve yasak daha hazır değiliz sanırım, ama zamanla o günleride görürüz inşallah..!! ''yazalım diyorum, yazılmayanları da yazalım,'' diyorsunuz bende istiyorum ama, dediğim gibi heralde daha bazı şeyleri konuşabilmenin zamanı değil sanki.. :rolleyes: Selâm ve saygılarımla...
     
  15. emir şengezer

    emir şengezer emir

    Yaş:
    43
    Mesajlar:
    878
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    Shimano Speedmaster Power Game - Shimano Nexave BX Surf - Lineaeffe Prestige 7000
    Favori Makine:
    Shimano Ultegra 10000 XSB - Shimano Biomaster C5000 FB
    Tekrar olacak fakat şunları söyleyen hocalarımız da var;

    * Su Ürünleri Daire Başkanı Vahdettin Kürüm’e sunulan akademik görüşler arasında Çanakkale, İzmir ve Sinop’taki hocaların önerileri var.
    * Doç. Dr. Ali Cemal Gücü, bu kampanyaları bile ‘geç kalınmış’ olarak yorumluyor. Çinekop avının yasaklanmasını (lüferin yavru halini) savunuyor.
    * Doç. Dr. Aysun Gümüş: Lüferi bu boyda yakalamak kelimenin en hafif haliyle bir katliamdır. Sirkülerdeki avlama boyu konusunda değişiklik yapılması ve bunun için 24 cm. uygun olduğu görüşüne kesinlikle katılıyorum.
    * Prof. Dr. Okan Akyol: Lüfer için belirlenen 24 cm boy uygundur. Bu bizim uluslararası makalemizde 25 cm olarak belirlenmiştir.
    * Prof. Dr. Ali İşmen: Balık stoklarımızın (özelliklede lüfer gündemde olduğu için ön planda ismi geçiyor) miktarı her geçen gün azalıyor. Lüferin üreme boyu üzerine yapılmış bazı yurtdışı çalışmalarında 35 cm gibi boylar bildiriliyor.
    * Prof. Dr. Ertuğ Düzgüneş: Lüferin alt avlanma boyu değiştirilerek artık katliama dur denilmeli.
    * Dr. Mustafa Zengin: 24 cm boy çok önemli ve onaylanması gerekir. Fakat salt ilk avlama boyu kriteri tek başına bir şey ifade etmez. Diğer avcılık kriterleri ile de desteklenmeli.

    Diğer 2 bilimadamı hakkında çok kötü şeyler düşünüyorum.
     
  16. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    İşte lüfer konusuna damga vuracak, herşeyi ile özgün, aynı zamanda bilimsel, işinin ehli kafalarca da örneklenebilecek bir sonuç değerlendirmesi. Emek verilmiş, diz-dirsek yıpratılmış, titiz bir çalışmanın nihai meyvesi.

    Lüferin üreme boyu bu kadardır, hayır efendim ne münaset işte şu kadardır gibi süpekülasyonların gölgesinden uzak, açık-seçik ifadeleri ortaya koyanlar da var.

    Geçen zamana rağmen hala kısır KKGM tartışmalarının cenderesinden kurtulamayan lüfer için tüm tarafları ikna edici tespitler için sevgili hocamız Yakup ERDEM'e teşekkürlerle...;)

     
  17. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Sevgili Adminemiz konuyu detaylandırıcı sorular peşinde.:)


     
  18. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Ve cevaplar: Anlaşılır, vazih.:)

     
  19. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Admine bu; soru makinesi. "He, tamam" der mi hiç?:D

     
  20. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    İşte en güzeliyle konu hitamına erdi.;)