Yayınladığım raporda Ergiz beyin kafama birkaç soru işareti sokması üzerine sudak konusunda biraz araştırma yaptım ve bakın neler çıktı ortaya Halkımızın büyük kısmı zaten bilinçsiz ve sağolsun devletimiz de azıcık olsun bilinçlenmek isteyenleri sudak konusunda yanlış yönlendiriyormuş bunu öğrendim. Söylemek istediğimi altta vereceğim bilgiler ile daha net anlayacağınıza eminim. 1. nokta; SUDAK için KKGM kaynağı (Su Ürünlerini Tanıma El Kitabı) http://www.kkgm.gov.tr/birim/su_urn/icsu1/sudak.html Özellikle şu noktaya dikkat ediniz. C.O.U.= 37 -50 cm (C.O.U.= Cinsel Olgunluk Uzunluğu) Amatör ve Ticari Tebliğe göre ise; Sudak avlanma boy sınırı 26 cm. Bu nasıl bir çelişkidir Yaptığım araştırmalarda Sudak avının Almanya'daki avlanma limitinin 40 cm olduğunu öğrendim. 2.nokta; Amatör ve Ticari Tebliğlere göre Sudak avı 15 Mart - 30 Nisan arası yasak, fakat verdiğim linke bakarsanız alttaki tabloda üreme zamanı olarak nisan mayıs ve haziran ayları gösteriliyor. Yine araştırmalarımda Almanya'daki av yasağının şu tarihlerde olduğunu: 01.04 (Nisan) Ayi baslangici ve 31.05 (Mayis) Sonu bitis.(Iki Ay) öğrendim. Sudağın tarihini incelediğim zaman ilk ortaya çıktığı kıta olarak Avrupa gösteriliyor. Ayrıca Sudak balığının bir diğer adı 'Alman Levreği'dir. ki bu balığın Almanya'ya özgü bir tür olduğunu düşünürsek bu limitin konulması için gayet geniş çaplı bir araştırma yapıldığını düşünebiliriz. Anlaşılan sorulacak sorgulanacak çok şey var. Lütfen bu bilgiyi dikkate alalım bizim limit üstü diye aldığımız 30-35 cm lik sudaklar meğer bir defa bile üreyemeden sofralarımıza düşüyormuş. İnanın bu bilgiyi öğrendiğim zaman henüz üreyemeden alıkoyduğum balıklar için çok büyük bi üzüntü duydum.:mad : Bu üzücü durumun bize daha fazla zarar vermemesi için siz sayın abilerim ve kardeşlerimden bu konuda anlayışlı olmanızı bekliyorum ve sudak limitinizi 40 cm üstüne çıkarmanızı umut ediyorum. Saygılar...
Anlamadığım bir konu var madem üreme olgunlugunun 37-50 cm arası oldugunu biliyorlar neden limitleri düzenlerken bunu göz ardı ediyorlar ? Yani bu garip bir olay bile bile lades derler o cinsten .
izlediğim bir belgeselde almanyada sudak için alt limit 50 cm turna içinse 60 cm olarak belirtiliyordu.
Benim anne tarafı eskiden Almanya'da çalışmış hep oranın disiplininden bahsederler keşke onlar kadar özverili ve disiplinli olabilsek... Bu arada bizim tebliğler sanırım balık ele gelsin yeter mantığıyla göz kararı limit koyuyorlar resmen.
enlem ve rakım farkı etkiler.. http://jfas.ege.edu.tr/pdf/10_Ozyurt_19_1-2_2002.pdf 79 sayfa yı gözden geçirin
daha önce de bu tarz hatalar yapılmış okuduğum forumlarda belirtiliyor. Muvaffak bey varılan ortak nokta her bölgeye göre farklı boyut ve farklı zamanlarda üreme oluyor gibi. yani bahsettiğiniz gibi enlem ve rakım farkı. http://journals.tubitak.gov.tr/zoology/issues/zoo-99-23-ek3/zoo-23-ek3-16-97032.pdf http://w3.gazi.edu.tr/web/aligul/dosyalar/Sander Lucioperce.pdf Bunun da bir çözümü var her bölgeye göre zaten tarihleri ve boyutları hemen hemen belirlemişler. Yasak dönemini ve avlanma limitini bölge bölge ayırsalar ortada hiç bir problem kalmayacak. Amma velakin ortalamayı alıp bize avlanma limitini 26 cm. olarak gösterenler zahmet edip de bunu yapar mı bilemiyorum yok yok henüz o kadar kötü durumda değiliz sanırsam
Ve bu nedenle ülke sınırları içinde güncel arazi çalışmaları ile ekonomik türlerin yaş-boy -ergenlik ilişkileri ve bu konudaki araştırmaların,, devlet babanın desteği ile üniversitelere acilen yaptırılması gerekir.. zaten akademik sınıfın elinde eski veriler var.. yenileri ilede karşılaştırıp rapor halinde bakan beye sunulur..ilgili bakanlıkta bölge bazında boy limiti ve zaman limitini yeniden güncel ve saglıklı bir şekilde ayarlar.. deniz içinde aynı..denizlerde de aynı balıgın farklı üreme zamanları oluyor.. ayrıca önemli olan bir hususta bazı okullar-bazı fakulteler-bazı hocalar- bazı türler ve konularda diğerlerine göre çok daha uzmandır..onlarıda bulmak gerekir.. devlet babanın çok çalışması lazım çooook... mesele bu...
Gelsin çaylar kahveler , - Abi fenerin hali ne olacak yahu ? - Geçen akşam xxxxxxx yerindeydik. bi büyük bitti muhabbet görecektin. - Yok kardeşim bu millet adam olmaz.. adama diyorumki bir kat yukarda yapılacak işin.. bana ters ters bakıyor -Ayol ayşe, bu hafta sonu neclalarda toplansakmı ne dersin bu sesler i bir yerlerden hatırlıyorum...
Haklısınız üstad, bir Avrupa ülkesinde yaşasak bunları söz konusu olcak şeyler değil fakat bizim ülkemizde umutsuz vaka gbi duruyorlar...
Sevgili kardeşim Nihat, Bu konuyu pas geçmişim, sağolasın özelden gönderdiğin nazik mesaj sayesinde okudum. Mesajında bana, kafanda soru işaretleri uyandırdığım için teşekkür ediyor ve "saygılar sunarım" diyorsun. Asıl benim sana teşekkür etmem, benim sana saygılarımı sunmam lazım. Kafanda uyanan soru işaretlerini takip etmişsin, çelişkileri ortaya koyup ilgilenen forum üyelerinin konuya dikkatini çekmişsin, okuyan herkeste bir bilinçlenme oluşmasını sağlamışsın. Seni tebrik ediyor ve sorgulayan, araştıran yaklaşımını yaşamın boyunca korumanı diliyorum. Bir dileğim de, tüm amatör balıkçıların (profesyoneller de dahil olabilir tabii) Sudak gibi hem üremesi nisbeten kolay, hem tutması keyifli hem de çok lezzetli bir balığın Türkiye'nin tatlı sularında çoğalmasını sağlayacak şekilde avlanmaları. Mutfak boyunda sudakları ve testereleri keyifle tutman dileğiyle. Rasgele
Gerçekten benim adıma araştırılması gereken bir konuydu çünkü avcılık hayatımın büyük bir kısmı sudak peşinde koşarak geçiyor. Bu bilgilere ulaştığım için de hem geçmişte tuttuğum 'üreme limiti altındaki' balıklara üzüldüm hem de zararın neresinden dönersem kardır diyerek mutlu oldum. Tabiki ortada bir çalışma var çelişkili bir konu var, hem bilgilendirmek hem de araştırmalarımda bir yanlışlık varsa öğrenmek üzere konuyu da siz saygıdeğer forum üyeleri ile paylaşmak istedim. İliginizden ve alakanızdan dolayı tekrar teşekkürü bir borç bilirim Ergiz bey...