Evet ya bu konuda icimde birikmis o kadar cok sey varki sabahlara dek anlatsam bitiremem sanirim.Ben olta balikciligina gönül vermis biriyim. Ama yurdumun neresine gidersem gideyim, hep bir sikayet. Göllerde ve nehirlerde balik yok denecek kadar az. Oysa su yasadigim cografyada insanlar o kadar profesyonel olmuslarki anlatamam. Kücücük göllerde bile devasa Sazanlar Turnalar, Levrekler, Yayinlar yakalamak mümkün.Burda avcilik bir düzene oturmus durumda. Örnegin ben bunun kursuna gittim, iki ay boyunca aksi halde balik tutmam yasak olur.Her kimki balik tutmak isterse bunun kurusunu görmek zorundadir.Ikincisi koyulmus bir yasak varir ve belli sayidan fazlasini kimse tutmaz.Kücük baliklar oltaya gelmesin diye herkes maksimum yem ve igne kullanir. Keza yakaldiginiz baligi geri salmak yasaktir.Yakadigini almak zorundasin ve sayi dördü gecmemelidir, Ve gecirenide görmedim daha.Yine bir diger örnek kursu bitirmis olmak ve kurs parasi olan 150 euro gibi bir rakam, bunu ödemis olmak baliga cikabilmem anlamina gelmiyor, avlanacagim böylegenin avlanma belgeside olmali elimde. Örnegin yakin civardaki göller ve nehirler icin yillik 85 euro ödüyorum.Eger bir baska sehirdeki yere baliga gitmem gerekiyor ise o göle ait günlük avlanma karti almam gerekiyor, buda bölgelere göre degisiyor 12 ile 30 euro arasi günlük kartlar ve maksimum 4 tane tutabiliiz. Kacak avlanan kimseyi göremezsiniz keza cezasi cok agardir.Ancak gittiginize kesinlikle degiyor en azindan haftada bir tane bile olsa söyle iyi bir balik yakalama sansimiz yüksek.Sizlerde bilin istedim
bence uygulama çok güzel bu olayın gerçekleşmesini türkiyede bizler göremeyiz bence. bazen dışarıya özenıyoruz kültürümüz yozlasıyor falan diye kızıyorum kah rediyorum kendi kendime ama hakikaten güzel uygulamarda var yurt dısında o yasayı cıkartana ve kagıt üzerinde kalmayıp uygulatana ve uygulayana helall olsun alkışlamak ve bizdede böyle bir uygulamayı görmeyi dilemekten başka bişiy gelmiyor elimden bu şekilde insan daha güzel avlaklar bulabilr daha verimli av alabilir diye düşünüyorum. saygılar. rastgele
Kardeşler bana göre sorun oltayla avlanmakta değil bana göre sorun Türkiyede doğanın korunmamasında, arkadaşımın dediği gibi bende uzun yıllar almanyada yaşadım oralarda bu işlerin hepsi kurallarla işliyor ama Türkiyede bu kuralları işletmek mümkün değil ayrıca devletin insanlardan birşey istemeden önce gerekli çevre koruma kanunlarını çok katı birşekilde işletmesi lazım bide tabii biz insanların çevremizi korumadaki bilincimizin artması lazım, velhasıl bana göre balık oltayla avlanmakla bitmez balığı bitiren bizim sularımızdaki çok hızlı kirlenme bunu araştırırsak çevremizde hepimiz örneklerini görebiliriz...Ben göllere ve nehirlere gidiyorum avlanmak için inanırmısınız köylü amcam tarlalsını ilaçlıyor ve ilacın boş kutusunu nehre yada göle atıyor,devlet fabrikalar kurduruyor nehir yada göl kenarlarına bunlar pisliklerini arıtmadan buralara döküyorlar, devletin kendi fabrikaları var örneğin susurluktaki şeker fabrikası geçen yıl gittim susurluk çayına inanırmısınız balık ölüleri kamyonlar dollusu akıyordu çaydan, anlayın işte bunu devletin fabrikaları yapıyor fazla söze ne hacet...
Haklisin Metin, balik oltayla avlanarak tükenmez.Keza bir balik üreme dönemine geldiginde cinsine göre 200 bin ila 500 bin arasi yumurta birakabiliyor.Olta ile ne kadarini yakalayabilirizki? Cevre etkeni cok fazla. Tabiki ag kullanimininda etkisini unutmayalim. Nehirlerimiz ve göllerimiz her zaman temiz kalsin.
abiler çevre kirliliği de fonkisyonu büyük ama bu ağı kulanan çakallar yokmu köküne kıran giresicerl ulen balık azalıyor çakalların kökü kurumadı daha saygılar
Pazar gecesi balıga gitmiştik.. Sabah olduğunda birde baktık 10-15 metre yanımızda 4 tane tırıvırı atılmış suya ve öylece bırakılmış. Birisi unuttu gitti sanırım. Neyse topladım tırıvırıları .. bisürü yavru balık zaten birçoğu ölmüş. tırıvırının iplerini kese kese canlı balıkları zar zor çıkardım saldım suya. Malesef önüne geçilemiyor. Yüzlerine tükürsen yagmur yagıyor zanneder bu insan azmanları. Allah ıslah etsin .. ne diyebilirimki ?
Ne yapalım,bizler mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz o halde ,hergün bu konuda mesajlarımızı yazıp insanları bilinçlendirmeye çalışacağız,karamsar olduğumuzda bizi motive edecek bir mesajı elbette bir yerlerden bulacağız....Bilmiyorum,vazgeçmek bir anlamda kabullenmektir,ve bizim gibi düşünenler de bunu kabullenirse asıl ondan sonra korkmak gerekir.O yüzden yılmadan her gördüğümüzyere,forumda ya da avlakta insanlara ikna edici bir şekilde ulaşmak zorundayız.Çetin Altan hep der durur ya "enseyi karartmayın" diye,biraz gayret edelim topyekün,mutlaka bir şeyler değişecektir.
Öyle tabiki mücadelesiz hic bir sey olmuyor, heleki güzel yurdumda hic olmuyor Valla ben sitede hemen her yazimda bu konuya parmak basa basa parmaklarim yamuldu ama olsun. Sonunda bir kisiyi de ikna edebilsek kardir.
slm sevgili zander şu anda senın belirttiğin uygulamalar sadece avcılık ta uygulanıyor o da başlıyalı 2 sene oldu ama rayına oturtamıyorlar ruhsat alabilmen için avcı egitim kursu görmen gerkiyor alan avlanma kartı alman gerekiyor vs. katı kurallar koydular ama bizde bir laf varya ankarada dayın varsa herşeyin çaresi var ceza da caydırıcı olmuyor ilk önce kurallar veya kanunlardan önce kendimizi bilinçlendirmemiz gerekiyor ondan sonra zaten gerisi kendinden gelecektir bizim üzerimize düşen yanlış yapanları uyarmak ve bilinçlendirmek saygılar
Cok haklisin, su Dayi meselesinede nasil ayar oluyorum anlatamam. Hani Allah günah yazmasin, hepsini Hitler gibi yapip bir gaz odasina tikmak lazim.(savundugumdan degil mecazi) Sanirim umut etmekten baska yapicak bir sey yok su an icin. En azindan umudumuz var.
Sevgili Zander yerden göğe kadar haklısın.Ama eğitim düzeyi oldukça düşük ve yönetenlerininde ''dün dündür bügün bugündür'' ,''ben yaptım oldu'' ,''bir kere delmekle bir şey olmaz'' ,''artistlik yapma l....''dediği bir ülkenin vatandaşındanda çok fazla bir şey bekleneceğini sanmıyorum.Tamamen bireysel çabalarımızla yapabileceğimiz ne varsa onu yapmaktan başka çıkar yolumuz yok.Sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz.Ne kazansak kardır.Sevgiler saygılar.....
