Durumlar her heryerde aynı.Balık halinde denetim yapsalar bile ozamanda tüm gırgırlar balıkhali hariç bi yere yükleme yapacak.Misal tarabya kefeliköydeki adamlar gibi doğrudan buzlu kamyonlara getiriyorlar.Bunun Çözümü aslında çok kolay tüm gırgırlarda 2 tane sahil güvenlik elemanı + 2 tane gönüllü çevreci olsun.Birer tanede zabıta memuru.Çıkan balık limit altı olması dahilinde çevreci izlenim yapsın,sahil güvenlik karar versin,zabıta bassın balıkta kilo başı 1 milyar cezayı bak ne oluyor.
bu adamı (adam denirse) izlerken denizlerde gördüğüm orta ölçekli balıkçılar gözümün önüne geldi. Apartmanımda tanısam da tanımasam da gördüğüm kişilere günaydın ya da iyi akşamlar derim. Bu adetimi denizde de sürdürürüm. benim bir botum ve motorum var denizde gördüğüm kişilere günaydın rast gelsin ya da el selamı veririm. O da ne bunlar denizde selamı bile almıyorlar. Sanki balığına kış kış demiş gibi. Halleri şu şekilde - Ulan git başımdan buradaki balığa ortak çıktın - Görmezden geleyim ne de olsa deniz benim - O ne lan ufacık botla gelmiş gariban sen git baban gelsin bir selamı bile çok gören bu insanlardan ne beklersiniz. Not : Bana selam vermesin selamımı almasın olsun varsın ben gene vereceğim.
Arkadaşlar hadi kampanya yapalım LİMİT ALTI BALIK ALMIYORUM ALDIRTMIYORUM. Böylece satılamayan balığı tezgahına kimse almak istemez ve satılamayan balık tutulmaz.
Sevgili dostlar; Tutanda,satanda,alanda suçludur ,benim gözümde.Sonuçta yürürlükte bir genelge var ve çinekop vs.. yasak.Lâkin bundan rant elde edenler,yolunu bulup tutuyor.Tutulan balığı satıcı nasıl olsa tutulmuş o zaman ben satarım diyor, son alıcı bizler tezgahta balık var ucuz alırım diyoruz.Yani kimse kendi namına bir şey yapmıyor.Sonuçta ilerisi için zararlı olan bir arz,talep oluşuyor. Sonuç bilinçlenmek ,bilgilenmek,koluk güçlerimizin görevlerini yerine getirmesinden geçiyor bence.
Konuya 25 mesaj yazılmış, küfür, lanet, vs. Ne yazık ki bir Allah'ın kulu da çıkıp şikayet ettim, edeceğim dememiş, işte bu da bizim resmimiz. Ben bu konuyu açmadan önce durumu BİMER'e yazıyla duyurup sordum, bu balıklar nasıl tutuluyor, halde nasıl satılıyor ve tezgaha nasıl çıkıyor diye. Beklerdim ki bu konuyu okuyanlar da böyle bir davranış içine girsin, BSGM'ne BİMER'e, akıllarına gelen başka yerlere yazıp tepki versinler. Olmamış, kendi kendimize yazıp çizmişiz... maalesef. Selam ve sevgiler.
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1106797&CategoryID=85 Eh, devlet kendine meydan okuyan balıkçı ile bile baş edemiyorsa, bence tası tarağı toplasın gitsin.
Bugun Karaköy'den geçerken gerçekten gözlerime inanamadım. Bütün balıkçılarda kilosu 10 liradan çinekop satılıyor, en büyük balık 15 cm. gelmez. Köprüye çıktım aynı boy balıkları çaparilerle yakalayıp kovaları doldurmuşlar. Yazıklar olsun hepsine. Bu arada bu kadar ufak balık birden nasıl doldu denize o da ilginç.
Suç herkeste. Bunun bir de tüketici yönü var... Balık lezzetli bir balık. Fiyatı uygun, yemesi güzel. Ekonomik durumu kötü olan toplumlarda bu tarz bilinçlendirmeyi yapmak çok zor. Bir çuval kömüre, makarnaya geleceğini satan insan cahil olmasa şöyle düşünür; "tam aksi olmalı, beni bir çuvala geleceğimi satmayacak duruma getirmeliler"... Lüferin akıbetini mi düşünecek millet? Bu işin kesin çözümü eğitim ve gayrisafi milli hasıla da gizlidir. Toplum ister, sesi yüksek çıkar ise devlet dikkate almak zorunda kalır. Malesef bence böyle. Ani bir aydınlanma yaşamayacaktır otorite bizim kadar insanın sesiyle. Tabi ki ses çıkartmaya devam, susun demiyorum aksine daha çok bağırmak lazım ki yanımızdaki de duysun... Millet tükettikçe balıkçı tutar, balıkçı tuttukça satıcı satın alır. Kısır döngü... Bu döngünün tüm elemanları kabahatlidir. Ben sadece 1 noktasından baktım, diğer arkadaşlar başka yönlerini zaten söylemiş...