Forumlarda Sazan avcılığı ile ilgili araştırma yaptığımda çoğu kez aynı makaleye rastladım. Şimdi sizlerin anlayışınıza sığınarak bazı kendi tecrübelerimi paylaşacağım. Daha istediğim ebatlarda bir balığa ulaşamadığım için bu paylaşım aynı zamanda belkide nerede yanlış yaptığımın tespiti de olacaktır. Ama ben özellikle yeni arkadaşlar için faydalı bir paylaşım olacağına inanıyorum. Eminim sizlerin bu paylaşımdaki birçok konuya itirazınız olacaktır. Bu itirazları beni yanlış çıkartacak şekilde değil de kendi tecrübelerinizi anlatacak şekilde aktarırsanız sevinirim. 1.Avlak pozisyonu: Güney-Doğuya bakarsa iyi olur. Rüzgar arkamızda kalır, oltaları atmamız kolaylaşır. Hem korunaklı olur, hem de gün doğumundan daha iyi istifade ederiz. 2.Rüzgar: Durgun havalarda sazan iyiden iyiye kesilmekte. Biraz rüzgar ve çalkantının sazan için çok faydalı olduğuna inanıyorum. Göl yüzeyinin dinginleştiği o en güzel anlarda ne yazık ki, balığın da kesildiğini fark ettim. Sanırım O da bizim gibi manzarayı seyre dalıyor. 3.Avlanma zamanı: Askerde öğrenmiştim, gece savaşabilen Ordu savaşı kazanır deniyordu. Bu kural avcılıkta da geçerli galiba. Sazan gün içerisinde çok yemleniyor. Ama asıl büyük sazanların özellikle sabah namazı vaktinde avlandığına inanıyorum. Son avım Ramazan’daydı ve sabah ezanı okunurken, balık aniden başladı ve ben oltalara yetişemedim. Gün içersinde çok sayıda çapak yakalanabilir, hatta bunlar limit üstü bile olabilirler ama dediğim gibi trofe hedefleniyorsa imsak vaktini öneririm. 4.Yem: Hamur ve tahıl ürünlerini tercih ediyorum. En önemli kriter: hayvanın yem alışkanlığı. Hayvan neye alışmışsa onu tercih etmekte fayda görüyorum. Genel olarak hamurun küçük balıklara cazip geldiğini, mısırın ise büyük balıkta etkili olduğunu düşünüyorum. Solucan ile fazlaca avlanma şansım olmadı (solucan temin etmek malum zahmetli iş…) ama Sakarya nehrinde rastladığım bir arkadaş solucanın ne kadar güzel bir yem olduğunu bize ispatlamıştı. 5.Yemleme: Son tecrübelerimle sabittir. Bence yemleme şarttır ama işe yaraması için en az yarım gün lazımdır. Avda kullanılan yem türü ile yemleme yapmak faydalı olacaktır. Yemi dağınık, taneli biçimde değil, topak şeklinde kullanmak daha iyidir. 6.Olta: Uzun mesafeli dip olta tercih etmekte fayda vardır. Böylece balık hem kıyı şartlarından etkilenmemekte, hem de büyük balığa ulaşma şansı artmaktadır. Makaralı oltaların, ilerilere atış konusunda ve zil kullanma kolaylığı nedeniyle çok elverişli olduğunu düşünüyorum. Kasnak olta kullanmıyorum. 7.Takım: Olta takımında özellikle makaranın ve misinanın çok kaliteli olması gerektiğine inanıyorum. Tabiki iğnenin, kamışın önemi es geçilemez ama balığı kıyıya getirecek olan asıl tertibatın makara ve misina kalitesi olduğunu düşünüyorum. Misina kalınlığıyla, iğne gövde kalınlığıyla olta performansının ters orantılı olduğunu düşünüyorum. Yani ne kadar ince misina ve iğne kullanılırsa, av da o kadar başarılı olacaktır. İğne rengi olarak, gri ve bronzu tercih ediyorum. Daha kamufleli olur diye düşünüyorum. İğne büyüklüğünde ise 1 numaradan daha küçük iğneleri tercih etmiyorum. 1,1/0,2/0 ebatlar bence çok uygundur. 8.Ses, gürültü: Özellikle mantarlı oltalarla yapılan yakın avcılıkta gürültünün, hele ki, ayak tıkırtısının etkili olduğunu düşünüyorum. (Ne zaman bir şeyler yemek için oltaların yanından ayrılsak, balık gelirdi ) Ama uzak mesafeli avlarda, konuşma türü gürültünün çok da etkili olduğunu düşünmüyorum. 9.Zil kullanımı: Elektronik mekanizmalardan daha kullanmadım ama zil tertibatı bana çok faydalı geliyor. Hem hassas, hem de yem durumu hakkında bilgi alabiliyorum. 10.Ay durumu: Bunu avlanma zamanı ile paralel görüyorum, Ayın büyük olduğu aydınlık gecelerde küçük ebatlı ama fazla sayıda av yapıldığını, ayın olmadığı gecelerde ise imsak vaktinin daha bereketli geçtiğini düşünüyorum. Dolunayın göl üzerindeki çekim etkisi nedeniyle balıklarda strese neden olabileceğine inanıyorum. Lakin bunun analizini yapabilecek veriye sahip değilim. Benim tecrübelerimden aktarabileceklerim şimdilik bu kadar, eminim sizlerin katılımıyla konu daha da zenginleşecektir. İyi paylaşımlar. Emre MERMER
emre eline sağlık bende birşeyler eklemek istiyorum. 1:sazan avında büyük balığın nerede olduğunu anlamak çok zordur.iri bir sazanı 5 m. önünüzde mantarlı olta ilede tutabilirsiniz 75 m. de dip oltası ilede. bu konuda benim tavsiyem sabah ve akşam balığın yayılma saatlerinde oltayı yakına öğlen sıcaklarında ise uzak atmalıyız.(bu benim tecrübem kurar değil) 2:yemleme çok önemli eğer önceden yemleye me yapamazsanız dip oltalarının kuerşununu söküp yerine iğnesiz sazan yayı takın bu yayada civciv yemini un ile hamur yapıp takın dip oltasının iğnelerine mısır hamur solucan vb. takın balık civciv yeminin kokusuna gelince oltanıza vurur. 3: en iyi yem bence solucandır, yerini başka birşey tutmaz.bu yaz ben SARI BONCUK denedim sazanlar bunu yem sanıp vuruyor.avantajı ise buna ufak sazanlar dokunmuyor en az 500 gr lık sazan dokunuyor. 4:ŞANS BU OLMAZSA HER ŞEY BOŞ
Bende kendimce birşeyler eklemek isterim.. Öncelikle Solucan demişsiniz bu gölün yapısına göre farklıdır.. Kimi göldeki balık solucana güzel vuruşlar yapar kimiside mıısıra kimiside başka bir yem türüne.. Ben Abinin de dediği gibi boncuk kullanıyorum sebebi dile getirildiği gibi boncuğa küçük balık vuramaz ki kanca da büyükse... Benim kendi felsefem ya Büyük Yada güzel hava bol güneşş.. Herkese hayırlı Ramazanlar ..
en büyük faktör bence şans . kendimden örnek vereyim şuana kadar yakaladığım en büyük sazanı pikniğe gittiğimiz bir günde bagajda olta var boş durmasın diye ekmek hamurunu takıp ölesine attığımda yakaladım. rüzgarlı havaları pek sevmiyor. helede hava kapalıysa .ne zaman rüzgarda gitsem boş döndüm .ufak tefekleri saymıyorum.
Merhaba Tecrübelerine kesinlikle katılıyorum,özellikle sessizlik benim için avda olmazsa olmaz,Bende avlaklarımda özellikle durgun suda pek balık yakalayamadım illaki hafif bir rüzgar olacak,Yemleme benim için kriter özellikle av sezonu boyunca tek noktadan yani yemlemeyi yaptığım bölgeden avlanırım,hatta çoğu zaman bölgemde başka biri avlanıyorsa çoğu zaman avlanma hevesim kaçmış avlaktan erken çkmama sebep olmuştur.Gece avını çok sevmeme karşın bazı sıkıntılarla karşılaşmamak adınasabahakarşı avlakta olmayı tercih ediyorum.
Güzel konu. Tecrübelerin madde madde yazıldığı konular daha faydalı oluyor. Değilse karman çorman oluyor.Acaba yemin yere değmeside önemli olabilirmi? Şimdiye kadar gittiğim sazan avlarında büyüklük ve sayı olarakda hep kasnaklar daha çok verim verdi. Belkide 4 metrelik kamışlar boşluğuda alınınca yem havada kalıyordur.
Öncelikle herkesin mübarek Ramazan Bayramını ve 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyorum. Abi teşekkür ederim. Bir derleme olsun istedim. Bence de yem yere değmeli veya yüzen boili tipi yem ve küçük kurşunla zeminin hemen 1 cm üstünde olmalı. Kamış olta ile avlanmayalı baya oldu. Sazan için kamış oltadan umudu kesmiş durumdayım. Yemlediğin veya alıştığın avlakta başkasının olması kadar kötü bir his var mı acaba?