Balık her yer yapıyor, balıktan bol bir şey yok ki ortalıkta. Am muhabbet için gelinir tabi. Mesele şu, balık diye gidip muhabbet faslına girişmemek. Sırtımızda bir ton yük, kılıkkıyafet ha keza. Sonra kamış açmadan dönülen rog.lar insanı bozuyor. Ha, toplaşın muhabbet var dense, en azından o hamallığı etmeyiz, gene geliriz elbette. Sanırım bunda sorun, öyle bir durum için bir yerlerden izin alamama durumu var oluyor. Balık bahane edip evden çıkarak, muhabbete kaçıyor millet.
Ben öyle düşünmüyorum açıkcası, Balığı bahane etmekten ziyade var olduğunu bilip, tutmak meselesi. Ama iş muhabbete gelince çok yavan olduğunu düşünüyor insanlar kanımca, bilmiyorlarki başımızda bir büyük olunca muhabbet sabaha kadar uzayacak, balık unutulacak, eskiler yaad edilecek Bu konuyuda işgal ettik
Silikonlardan bahsediyorduk Ben mesela silikona jighead kullanmıyorum Şöyle bir gerçek var, silikonla yakaladığım levrek sayısını hala sert maket ile geçemedim
Levrek su üstüne yakın değilse, dipte yemleniyorsa, sert maketler pek iş yapmaz. Silikon ise her durumda iş yapar.
Yani dipten ziyade bilirsin ragotların kuyrukları yüzüş esnasında onları yukarıda tutmak için tasarlanmıştır. Ben mesela hiç rig tekniklerini denemedim çünkü normal sarımda da bu balık geliyor, Tabi öncesinde (tahminim) bir miktar takip ediyor sonrasında kıyıya yakın bölgelerde atlıyor
Aslında sana cevap yazmıycaktım ben ama, takip eden başkaları vardır nasılsa. Büyük levrek takip etmek filan bilmez. Onu yapan ispendekler filandır genelde. 2kg'nun altı malum ispendek. 5-6 kg ve üstü büyük levrek, önünde durduğu anda yapışır yeme. Öyle gezinip giden yeme pek itibar etmez. Büyük levrek yakalamak için mesela, tekneyi döndürürsün, kurşun dibe vurur, kaldırır gibi yaptığında daha levrek yapışmış olur. Hayvanın oturup durmaktan pusuda, galsaması filan yosun tutmuş oluyor. Öyle kovalamayı filan seven bir şey değil büyük levrekler. Silikonu hoplata hoplata gezdirmek lazım taşların etrafında. Büyük levrek bırakmaya, kurda, tekeye filan gelir fakat, duruyor olması elzemdir. Su üstü, WTD vs. ile de alınabiliyor olsada onlar, başarım düşüktür.
Geçenlerde kaçırdığım levrek bir hayli büyüktü ve lüfer gelir belki edası ile sıktığım kalamamdan bir miktarda olsa aldı. Yalnız şöyle bir durum var; Sert maket kullanıyordum. Ne hikmetse kontrolünü yaptığım halkayı sanki eliyle açmış gibi açtı ve ayaklarımın dibinden îğne ağzında gitti garibim Maket balık hareketliydi, su berrak ve levrek pusudaydı dîye tahmin ediyorum. Bugün değişik bir yöntem deneyeceğim bakalım tutacak mı
Levrek çok net bir av stili olmayan balık. Tipik kıyı balığı. Eşkina gibi taş balığı değil. Bir yer bulur, uzun müddet orayı haraca keser. Ordan kalkar kıyıya gelir, karnını kuma sürter, kumdan balık, kurt vs. çıkarıp yer. Bazen su üstündek mekelerin filan ayaklarına musallat olur. Dalga görür, onun kaldırdığı nevaleleri kapar vs. vs. Olay aslında şu. 8 Derece, 14 derece limitleri. Su 14 dereceden sıcaksa, levreğin seveceği kefaller su üstünde gezmeye başlar. Su sıcaktır, levreğin metabolizması yükselir ve gezinip durmayı daha çok sever. 8 - 14 derece arasında ise, levrek bekleyip, önünde duran avları, dipteki hareketsiz avları yemeyi tercih eder. Dipteki yengeç, kurt, teke filan besleyici değildir pek. Fakat levreğin metabolizması da düşüktür zaten, az bir enerji için kıytırık besinlerle idare edebilir. Bu durumda su üstüne pek bakmaz, dibe yakın hımbıl hareketlerle gezer, sahteyi kovalamayı sevmez pek. 8 derecenin altında ise, çok altında ise derine kaçar. Ama o civardaki sularda levrek hemen hiç gezmez. Bir tşa bulur, dibine çöreklenir. Zaten sudaki yemlerinde metabolizması iyice düşük olacağı için orada oturduğu yerden en denk gelirse onu yer. Koskoca levrek kanalizasyon borusuna girer, oradaki fareleri ayıklar. Borudaki su sıcak ya nispeten. Dereye girip kurbağalara ilişir. Böyle pisboğaz, standartları düşük bir balıktır. Kısaca, su sıcaklığı, akıntı/dalga durumu gibi meseleler, levreğin av davranışlarını olduğu gibi değiştirebilir. Birde gün değişimleri, açık havadan kapalı havaya geçiş yada tersi, gündüzden geceye geçiş yada tersi durumunda, levrek birden uyanır, mümkün olduğunca saldırgan olur ve yerinde durmaz, illa gider gezer, av arar. Böyle olunca da, sabah iş yapan takım, öğlen yapmaz olur, bugün iş yapan yarın yapmaz olur. Yapılacak şey, levreğin tüm bu hareket tarzlarına uygun takımlar kullanmaktır ki, silikonlar bunun ta kendisidir. Silikon karides mesela. Balık gibi hareket etmediğinden, hoplata zıplata aksiyon verilir malum. Aslında o aksiyonu normal silikona versen çok daha süper iş yapacaktır. Şu önemlidir. Levrek sahtesi, ne olursa olsun ses çıkarak. Yoksa, levreğin burnunun ucuna gelmediği sürece levrek ona saldırmaz. Levrek sahtesi, hoplayıp zıplayacak, kımıl kımıl olacak, ses çıkaracak, kötü kokmayacak. Bunlara dikkat edilirse, levrek tutmak ehven bir iştir.
2007 yılında bir levrek furyası döndü burada akıl almaz derecede, Günde 3 tane tutan aynı gün 5 tane salıyordu. O sene bol miktarda yemli ile almıştık zaten. Tek iğneli şamandıralı takımlar ile. Tabi iş artık oyuna vurmaya başladı, bir takımda teke diğerinde horozbina, bir diğerinde yengeç vs. vs. derken ne hikmetse teke olan takım hep bir adım önde idi. Sonrasında bunlardan da sıkıldık ve silikon işine girdik, temizdi en azından. Neyse renk renk silikonlar, maviler, şeffaf simliler, kırmızılar derken sezonu kapattık Yalnız denizin bulanık olduğu gecelerde genelde ya hep teke ya da hep kırmızı silikonu çalıştırabildik. Diğerleri nedense boş geçti. Kırmızı silikonu anladık tamam da tekeyi nereden gördün bre mahluk?
Senle mi ne bir takışmıştık, levrek renk körüdür diye, senle miydi o? Evet, levrek renk körü, yani renkleri ayırt edemez. Peki neden? Zira, renkli görüş zayıf görüştür. Renkli görmek için tek renk görüşe göre 5-6 kat fazla ışığa ihtiyaç vardır. Aslen levreğin renkleri ayırt etme kabiliyeti var ama, asıl görüş mekanizması siyah-beyaz. Yani, levreğin spektruma dair behavorial algı sistemini tartışmanın yeri burası değil, bizim için levreğin siyah beyaz gördüğünü bilmek anlamlı. Renk görüşü değil. Şimdi neden kırmızı iş yaptı? Genel kaide olarak kapalı havalarda, koyu renk, siyah, koyu mavi, koyu yeşil vs. iş yapar. Açık havada parlak renkler. Kırmızı alsen suda siyah gibi düşünülebilir, çünkü, kırmızı ışık suda pek az yol alır. Su bulanıksa ne olur? Her şeyden önce su karanlıktır. Işık azdır. Kapalı havalarda olduğu gibi. Bu durumda kırmızı renk fonda silüet oluşturur ve belirgin olur. Levrekte onu daha iyi görür. Ama, levrek aslolarak görüntü ile avlanmaz. Bunu pek çokları bir türlü anlamak istemiyor. Gözlerini bağlasan levreğin, avlanmada hiç sorun yaşamaz. Zira levrek sesle avlanır. Karides nesli suda sürekli askıda kalmak için, boyuna bacaklarını titrer gibi hareket ettirip durur malum. İşte o hareket bir titreşim üretir ve su ses ve böyle titreşimleri çok iyi iletir. Özet geçersek, levrek o titreşimler sayesinde, tekenin yerini, boyunu vs. dahası, kaçamıyor, gezemiyor, yaralı, bağlı olduğunu kolayca anlayıp, afiyetle yemeye gelecektir. Ne dedik, rengi uygun vs. demiyoruz, ses ve koku açısından yem iyi olacak. Asli unsur bu. Ses, kulakla duymak değil, titreşim, hareket vs. genel olarak aslen.
varmı gelişme satıcı karşı savunma cevap yazmışmı benim misina türkiye soğuk diye JAMAICA kaçmış iltica etmişound: satıcı kontrol et diye mesaj atmış baktım gerçekdende JAMAICA da artık o düşünsün ben paramı almıştım:tea:
