Tilapya Azmani ??=?? israil Sazani

Yakup hocam, İsrailk Sazanına havuz balığı dediniz. Şu anda avlandığım hemen hemen bütün göllerde var. Yalnız bir tanesişnde yok. Bir şey sormak istiyorum. o portakal renkli balıktan 1999 yılında bir gölde va kıyıköy Pabuçdere 'de birer tane yakaladım. son anda iğneden kurtuldular. O tarihten bu yana yakalayayamadım. Ben bunların akvaryumcuların marifeti olduğuna inanamıyorum. siz ne dersiniz? İsrail sazanı her yanı sardı. Portakal renkli olan nedense yok.

 

Sevgili Nejat abey, yukarıdan aşağıya tüm mesajlarınızı okuduğumda, size cevaben yazıp sildiklerimi de dikkate alarak, inanın sizin hangi balığı kastettiğinizi, turuncu balıktan yukarıdaki hibrit tilapya fotografını mı, yoksa havuz balığı (israil sazanı) varyetelerinden birini mi kastettiğinizi çıkaramıyorum.
Fotograftan link ekleyerek sorarsanız kimseyi yanıltmamış olurum.

 

Ben İsrail Sazanı diye senin verdiğin resimlerdekilerden en alt karedekine diyorum. Turuncu olan da hemen üstündeki portakal renkli olan.Resimleri konu şişmesin diye alıntı yapmak istemedim. Hassasiyetin için teşekkür ederim

 

Bu türlerin yayılışında çeşitli kanallar var.
İlki: DSİ ve Tarım Bakanlığı kaynaklı aynalısazan balıklandırmalarında bilerek yada bilmeyerek göletlere atılması
İkincisi: Akvaryumda balık besleyen sade vatandaşlar ve amatör oltacılar
Üçüncüsü: Doğal yayılım

İlk ikisi açık, ama ben üçüncüsüne değineyim.
Kuzey Anadolu kıyı içsuları, yani İğneada'dan Yeşilırmak deltasına kadar, Carassius carassius doğal olarak mevcut ve Büyükçekmece müdavimleri iyi bilir, Köprünün altında bile daha düne kadar üç kg lukları çıkardı. Bulgaristan ve Romanya'da da Karadeniz kıyı gölleri ve azmaklarda oldukça ekonomik değere sahip stoklar oluşturur.

Taşınanlar genelde renkli olur, renkleri sonradan yeşile dönse de, uzun yıllar hala renkli bireylere rastlanır. Bunların çoğu Carassius carassius değil, Carassius auratus türü balıklardır.

 

Verdiğiniz çok değerli bilgiler için sağolun. Dediğiniz gibi ilk iki madde üzerinde durmanız mantıklı. Gerçi sebebi ne olursa olsun sazan-yayın gibi türleri körelttiği ortada. Bulgaristan ve Romanya'nın yanına ülkemizi de ekleyebiliriz. Çarşı pazarda bol miktarda satışa sunulduğu ve ekonomik değer kazandığına göre, şimdi forumun açılış gerekçesine dönelim. O zaman ekonomik değer kazanan bu balık türünün de avının yasak kapsamında değerlendirilmesi gerekmez mi?

 

Ülkemiz zaten ekli. Sanırım bir şeyi eksik bırakıyorum Ama neyi?
Kuzey Anadolu kıyı içsuları, yani İğneada'dan Yeşilırmak deltasına kadar, Carassius carassius doğal olarak mevcut ve Büyükçekmece müdavimleri iyi bilir, Köprünün altında bile daha düne kadar üç kg lukları çıkardı.

 

Yakup hocam sizin ne dediğinizi anlıyorum, kafama bu kadar acımasızca çakmanıza gerek yok ''Sazancılar yardım lütfen'' konu başlığı ile açılan forumda İsrail Sazanı'nın yasak kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği tartışılırken avı serbest olanın Tilapya ile aynı balık oldukları yönünde görüş belirtilmişti. Lütfen benim açıklamalarıma bu açıdan bakın. İsrail Sazanı ile Tilapya'nın karıştırılması nedeniyle konu buralara kadar geldi. Yoksa her ne kadar sevmesem de İsrail Sazanı'nın belirttiğiniz değerlendirmeye göre ele alınması gerektiğine inanıyorum. Aslında iki ayrı forum olarak değil de tek konu başlığı altında açılmış olsaydı sanırım başınızı bu kadar ağrıtmazdım. Diğer forumda takılıp kalan arkadaşlar da eğer bu açıklamalarınızı okuyorlarsa çok sevineceğim.

 

http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=30384&page=2

Kafam karıştı valla...Bu konuyla ilgili bir bölüm açılsa , uygun boyutlarda resimli (ve resimlerin üzerinde hem latince hem Türkçe isimleri ) ile balıkları tanıtsa birisi nasıl olur?

 

Konu altındaki bütün demeçleri okudum, yalnız benim ikna olmadığım bir konu var bu İSRAİL SAZANI, KARAS, GOLDFISH, KIRMIZI BALIK, HAVUZ BALIĞI
iç anadolu bölgesindeki bütün göl baraj ve göletlerde bolca mevcut, hatta diyebilirimki bazı göletlerde bu türler gölette bulunan sazanların toplam sayısından kat kat daha fazla oluyor, ikna olmadığım konu ise 1995 yıllara kadar göl gölet ve barajlarda farklı tür olarak kaya balığı dediğimiz zararsız bir balık türü yaşarken o yıllardan sonra hızla bu türlerin nasıl yayılmış olduğu.

İlki: DSİ ve Tarım Bakanlığı kaynaklı aynalısazan balıklandırmalarında bilerek yada bilmeyerek göletlere atılması
bu şıkka kesinlikle katılmıyorum
ikincisi: Akvaryumda balık besleyen sade vatandaşlar ve amatör oltacılar
bu da bana mantıklı gelmiyor, çünki amatör oltacılar bu balıkları yemleme amaçlı bir yerden bir yere taşımış desek bile ana doludaki çoğu gölette sazandan başka bir nesil olmaz ve sazan türü de bu balıklarla beslenmez buna görede bu şeçenekte makul değil...

Üçüncüsü: Doğal yayılım

bu şeçenek anadoludaki göletler için tamamen mantıksız ve saçma, çünki anadoluda bulunan hemen hemen bütün göletler dağlarda bulunan karsuyunun erimesi ve suların göletlere akması sonucu varlığına devam eder hal böyleyken bu seçenekte birçok yer için kesinlikle kabul edilemez...
Aslında ben bu zararlı balık popilasyonunun artışında kasıt aramaktayım, çünki son yıllarda denizlerdede zararlı balık popilasyonlarında artış gözlemlenmiştir bunların başlıca örneği soğuk ve sıcak iklimler se su derecelerine dayanıklı baoln balığıdır bu balık ağcıların ve kıyı oltacılarının baş belasıdır, buna göre benim görüşlerime bir açıklık getirebilirmisiniz?..