geçen yaz sakarya nehrinde yedi kiloluk sazanı tuttuğumuzda ilçemizdeki alışveriş yaptığımız markete tarttırmaya götürdük bizim marketci balığa hasta oldu tabi bizde bi dahaki sefere onada balık gtireceğimizi söyledik karadenizli şivesiyle -aman israil yayını getirmeyin dedi bizde nedenini sorduk yayın gibi balıkmı var! -israil yayınını araştırmışlar timsah geni varmış demezmi biz kardeşimle yattık yere gülme kırizleri şaka bi yana bundan on onbeş sene önce sakarya nehrinin kenarında sığır otlatan bi sığırtmaç çocuk sanırım yedi sekiz yaşlarında.yanında abisi olduğu halde suya düşmüş çıkmaya çalışırken çok iri bi yayın kapmış çocuğu suya düşen kuzuları yediğini biliyoduk ama böyle bi olay hiç olmamıştı sonracuğun cesedini bulamadılar abisi tanık bu olaya gerçekten timsah geni var galiba ağlara takılan ördek va karatavuk yavrularını ağdan aldığını ben gözümle gördüm tam bi katil bu yayın yeterki büyüsün biraz
Inanmiyacaksin Osman inanmiyacaksin, bizim burada Ren nehrine bagli bir Liman var. O Limanda tahminlerimiz üzeri 12-15 civarinda 1m üstü Turna var. Ayriyetten 4-5 tane 1,60-1,90m arasi Yayin var. Bu Limani bizim Kulüp 1962 senesinden beri kiralamis durumda.Ayda ortalama 4 Nehir Gemisi giris cikis yapar. Bunun haricinde hic bir Gemi veya Tekne giremez, demirliyemez! Bu Limanin bir tarafi Dünyaca Meshur bir Degirmen. Degirmenin kullanilmayan iki Kulesi var. Hava ve Su durgun oldugu zaman, bu Kulelerden, neredeyse suyun dibi gözüküyor. Ilkbahar ve Yazin Limanda 8-10 Ördek ve bir o kadarda baska Su Kusu Yavru cikarir. Yavrular ilk ciktigi zaman, sular daha henüz biraz serin oldugundan, Kulenin üstüne cikip biraz sabirla bekledinmi, Turnalarin bu Yavrulardan nasil kaptigini görürsün. Zamanla sular isindikca (3-5 hafta icinde), bu seferde Yayinlarin büyük Yavrulari veya Anaclari nasil kaptigini seyredebilirsin. Rasgele
Katil balık yayın! Bizim halaoğlu demişti yanlış hatırlamıyosam, eskişehir porsuk gölünde bir çocuk boğulmuş cesedini aramak için göle giren dalgıçlar dipteki sandal görünümlü yayının saldırısına uğramış. Ne kadar doğrudur bilemiyorum. Halaoğlunun yalancısıyım
Hiiiiiissssst! Kimse duymasin Valla Reis uyandimi yersin Kafaya Cetveli. Silgi ile kurtulamazsin Murat Abiciim! Baligin hic Katili olurmu? Olmaz! Baligin saadece Oburu olur. Hemde Etoburu Rasgele
insandan başka zevk için başka bir canlıyı öldüren yaratık yoktur hayvanlar sadece yaşamak için öldürüyor onlar için yavru yada insanlması önemli değil önemli olan besin olması
Merhaba Ufuk Soruyu kime yönelttin??? Eger bana soruldu ise, maalesf bende yok! Bizim Kulüpten biri cekmisti zannedersem. Tam olarak bilmiyorum. Bir sormam lazim. Aralik sonunda Genel Kurul Toplantisi var. Ancak o zaman sorabilirim. Rasgele
gen çalışmaları tarımda kullanılan her türlü tohumun , tavukçulukta yumurtaların ve tarla balıkçılığında kullanılan her larvaların genleri le oynanır bundan maksat satılan tohum yada yavru-yumurtadan olusan nesilden yeni yumurtalar alarak oluşturulacak döngüyü kırmak üreticiyi tohum-yumurta satana sürekli bağımlı kılmaktır. israil bu alanda dünya tekelidir.bir çok alanda oldugu gibi tarla balıkçılığında kullanılan larvalar genleri ile oynanmış olarak satılıyor.dolayısı ile bir sonraki nesil de ürememesi sağlanıyor.ben israil sazan denen türün genleri ile oynanmış ve bilinçli olarak mevcut doğal türlerin üreme ve gen yapılarını bozmak için ülkemize sokulmuş türler oldugunu düşünüyorum timsah geni diye sözettiğiniz(ben emin değilim) gen yayına ürememesi için eklenmiştir.saldırgan olsun diye değil.ticari amaçlı üretilen bir türdür. örnegin; tavuklarda ve beyaz hindide akrepden elde edilen bir gen kullanılıyor. ama tavuklar ve hindiler kimseyi sokmuyor. şehir efsanesi haline gelmiş katil yayın olgusunu tartışmak yerine konuyu bu bakımdan ele alır düşünürsek daha dogru iş yapmış oluruz
benim söylediğim bu timsah geni tamamen varsayımdan ibarettir yani böyle birşey kesinlikle var demiyorum şaka gibi bişey bu markette konuşurken bu konulara tamemen yabancı birirn söylediği sözler bize ilginç geldiği için sizinle paylaşmak istedim ayrıca buradaki israil yayınları üremeyi yıllardır öyle iyi başarıyorlarki yerli yayının nüfusunu oldukça azalttılar katil yayın dememizde balığa bir ad takmak değil sadece aşırı obur olmasından kaynaklanıyor dünyada insandan başka katil varmı?ayrıca fotoğraf ve video yok bunlar tamamen başkalarından duyduğum şeyler. bu israil yayınını biz dokuz on seneye kadar bilmezdik ama şimdi sakaryanın (sakarya nehri) bu bölgesinde sayıca diğer balıklardan çok fazla bu sene köylüler rekor kırdı israil yayınında yaşadığı bölgeye öyle iyi adepte oluyorki hertürlü değişikliğe ayak uydurabiliyor beslenme konusunda seçici olmadığı için ne bulursa yiyiyor yani o anda karşısına ağızını sokabileceği ne varsa götürüyor halbuki turna sazan böylemi.yaykaladığımız birçok yayının midesinden o bölgede yaşayan bütün balıkların yavruları yada kendileri çıktı valla artık bu israil bizim yerel balıklarımızımı kurutmakmı istiyor bilemem ama bikaç seneye kadar burada yerli yayın kalmayacak
Alıntı yapacağım ama satır satır Her şeyden önce ziraat mühendisiyim ve anabilim dalım da zootekni. 5 yıl kanatlı sektöründe çalıştım. ar-ge, yetiştirme, genetik ve besleme üzerine tarımda kullanılan her türlü tohumun , tavukçulukta yumurtaların ve tarla balıkçılığında kullanılan her larvaların genleri le oynanır Genler ile oynanmaz.. Genellikle seleksiyon yapılır. yani iyiler seçilir ve bir sonraki nesilde de iyileri almak garantilenmeye çalışılır. bundan maksat satılan tohum yada yavru-yumurtadan olusan nesilden yeni yumurtalar alarak oluşturulacak döngüyü kırmak üreticiyi tohum-yumurta satana sürekli bağımlı kılmaktır. Çok teknik detay vermeyeceğim. Fakat saf hatlar sürekli anaç hatların oluşturulması için elde tutulmalıdır. Önce GGPS sonra GPS sonra da PS'ler üretilir. Şöyle basit bir örnek vereyim. Yediğimiz tavuklara etlik piliç dersek eğer PS anne ve babaları, GPS anne anne ve dedeleri oluyor.. GGPS bir ara üretim kademesi (saf hatların çoğaltılması diyelim) En üstü ise PL (Yani saf hatlar.) Mendelin kanunlarına göre (ortaokul bilgisi) genler bir sonraki melezlemede açılıma uğrar.. Yani GPS kademesinden itibaren daha üste (safa) doğru geri dönüş yapılamaz. Dolayısıyla bu genlere sahip firmalar sürekli tekel gibidir. Ama hakları vardır. seleksiyon dediğiniz şey yıllarca yapılır ve bir arpa boyu yol alınır. Bu kadar çalışmanın ürününü size satmazlar tabi. Ben yıllarca uğraştım. Çok yaklaştım ama devlet desteği alamadan firma battı. israil bu alanda dünya tekelidir.bir çok alanda oldugu gibi tarla balıkçılığında kullanılan larvalar genleri ile oynanmış olarak satılıyor.dolayısı ile bir sonraki nesil de ürememesi sağlanıyor. Az önce açıkladım. Bu bir genetik açılım. Genler ile de oynamak söz konusu değil. Genlerde kasıtlı değişiklik (yani gen metamorfozu) genellikle lab koşullarında yapılabilse de sonuçları 1 trilyonda 1 pozitif olabilir bu da çoğunlukla istenmeyen bir özellik olur ben israil sazan denen türün genleri ile oynanmış ve bilinçli olarak mevcut doğal türlerin üreme ve gen yapılarını bozmak için ülkemize sokulmuş türler oldugunu düşünüyorum Zannetmem. Kimse böyle bir canlı için uğraşmaz. Uğraşsa da sonucunda getirisi yoktur. Ayrıca bunu başarabilecekse diğer ırklarda kaliteli hızlı büyüyen bir ırk oluştursa dünya pazarında 1 numara olur. timsah geni diye sözettiğiniz(ben emin değilim) gen yayına ürememesi için eklenmiştir.saldırgan olsun diye değil.ticari amaçlı üretilen bir türdür. örnegin; tavuklarda ve beyaz hindide akrepden elde edilen bir gen kullanılıyor. ama tavuklar ve hindiler kimseyi sokmuyor. Patates, Morina balığı ve insan (bir de drosophila var meyve sineği) genetik benzerlik oranları en yüksek canlılardır. Ama gen transferi yapılamaz. Bahsettiğiniz canlılarda da mümkün değildir. 1 genin aktarılmasına gelince. Mesela büyüme geni. çok hızlı büyüyen gruplardaki büyüme genlerindeki dizilim eğer benzer ise. O zaman az büyüyen bir ırkın büyüme geni ile karşılaştırırsınız. Bu karşılaştırmada genetik satırlarda 1-2 kelime değişiklik var ise bu satırları değiştirmeyi denersiniz. Bu canlının da akrep timsah yılan vs olması önemli değil. Öyle geni birinden alıp diğerine monte etmiyoruz yani şehir efsanesi haline gelmiş katil yayın olgusunu tartışmak yerine konuyu bu bakımdan ele alır düşünürsek daha dogru iş yapmış oluruz Ama doğru düşünürsek ...
genetically modified organisms-GMO Genetik mühendislik, genlerin manipülasyonunun yapıldığı yeni bir teknolojidir. Bilim insanları, cinse bağlı olmadan genleri bir türden diğerine transfer edebilirler. Bu sadece genetik kodlama olan gen lisanından dolayı mümkündür. Bütün yaşayanlar için (insan, hayvan, bitki veya mikroorganizma) bu geçerlidir. Örneğin, bir balıktan alınan genler, soğuğa daha dayanıklı olsun diye bir domates bitkisine aktarılabilir. Genetik olarak müdahale edilmiş bir domates bitkisi, balıkta bulunan kimyasal maddeyi üretmekte zorlanır. Ve bu durumda balığın normalde buz gibi soğuk suda yaşamak için "antifriz" maddesini üretir. Genetik mühendislik bize oluşumun başından beri gelen türlerin dağılımını mümkün kılar. Genetik olarak değiştirilmiş tarım ürünlerinin yüzde 98’i ABD, Kanada ve Arjantin’de yetiştirilmiştir. Genetik mühendisleri, bir hücre ya da organizmada bulunan genleri, -genellikle tamamen farklı bir türden alınan- bir dizi gen veya DNA eklemek, çıkarmak ya da yeniden kombine etmek suretiyle değiştiriyorlar. Hayvan genleri bitkilere, bitki genleri hayvanlara, insan genleri her ikisine de yerleştirilebiliyor. Doğada türler ancak benzerleriyle üreme yapıyor. Dolayısıyla gen transferiyle gerçekleştirilen üreme doğal bir üreme yöntemi olmuyor. Gen teknolojisi veya genetik mühendisliği (modern biyoteknoloji) geleneksel ve ıslah edici yöntemlerin tersine gıdalarda ürünün karakteristiğini değiştirmek için gen ve tür arasında kopyalama ve transfer yapmaktadır. Böylece gıdalardaki organizmaların doğal yapısı değiştirilmektedir. Organizmaların bu yolla genetik olarak değiştirilmesine genetik olarak değiştirilmiş organizma (genetically modified organisms-GMO) denilmektedir. Örneğin, balıktan alınan bir genin domatese nakledilmesiyle domatesin doğal yapısı değişmekte ve yeni bir özellik kazandırılmaktadır. Genetik mühendisliği geleneksel yetiştirme tekniklerinden tamamen farklı, ayrı bir disiplindir. Genlerin ya da gen yapılarının doğada bulunmayan yeni kombinasyonlarını yapar. Gen yapılarının kopyalarını çoğaltmak ve bunların normalde kabul edilmeyecekleri hücrelere taşımak ve yerleştirmek için yapay vektörler(1) kullanarak geleneksel yetiştirme tekniklerinden ayrılır. Yapay vektörler olarak virüslerin de kullanılması ve yapay vektörlerin rutin olarak antibiyotik direnci için işaret genleri taşımaları bilim insanlarınca sağlık (çevre,insan,hayvan) yönünden bu yönteme çok ciddi eleştiriler getirilmesine yol açmaktadır. Bunlardan birisi transgenik gıdaların toksik ya da alerjik olma potansiyelidir. Hastalıklara ve böceklere direnç göstermeleri için değiştirilen transgenik bitkiler geleneksel bitkilerden daha yüksek bir alerjik potansiyele sahip olabilmektedirler. Bu konuda yaşanan bir örnek; soya fasulyesine Brezilya fındığının bir geninin transfer edilmesi ve bu fındığa alerjisi olan insanlarda sözkonusu fasulyeyi yedikten sonra alerjinin ortaya çıkması olayıdır. Konuya ilişkin temel iddialardan birisi genlerin bağımsız, tek başına çalışmadığı ve bir organizmaya transfer edilen gen ya da genlerin daima, beklenmeyen ve istenmeyen yan etkileri olacağıdır. Çevre açısından da ciddi tehlikelerden bazıları transgenik bitkilerin çevreye salındıktan doğal türlerde genetik çeşitliliğin kaybına, eko-sistemdeki tür dağılımının ve dengenin bozularak genetik kaynakları oluşturan yabani türlerin doğal evaluasyonlarından sapmalara neden olabileceğidir. Bu açıdan genetik kaynakları zengin ülkelerin gen kaynakları (ülkemizde bu ülkeler arasındadır) tehtid altına girmiştir. Dünya yüzeyindeki karasal biyoçeşitliliğin yaklaşık %80’i gelişmekte olan ülkelerdedir ve bu ülkeler biyoteknoloji için gereken hammaddeleri sağlamaktadırlar. yukarıdaki paragraflar herkesin ulaşabileceği populer bilim kaynaklarından alıntıdır. GENLERLE OYNANIR ARKADAŞIM.mendelden bu yana çok şey değişti.....elde enjektör timsah kovalanıp ondan alınan gen örneklerini başka bir canlıya monte etmek çizgi filmlerde oluyor.bu teknoloji milyar dolarlarla ifade edilen yatırımlarla kurulan laboratuarlarda ilgili geni(ne arzu ediliyorsa hangi genetik özelliğin transferi araştırılıyorsa) keşfedip dizilimini çözüp aynı dizilimi mühendislik yoluyla başka bir canlıya aktarmak şeklinde oluyor.aktarma yolunu bildiğini de sanmıyorum.biliyosan bile bu teknolojiye sahip değilsindir enazından....öyle değilmi? bunu becercebilsen zaten burda değil akademik hakemli uluslaraarası bir dergide yazardın. insanlar genetik olarak değiştirilimiş ürünlerin ticareti ile ilgili protokoller uluslarası anlaşmalar imzalıyorlar artık.... bizim üretici ve ziraatcilerde de yemleme ve aşılama periyodlarının takibi ile fiziki şartların kontrolu kalıyor.BİRDE LAF-I GÜZAF israilin tekelini kırıp türkiyede beyaz hindi ticareti yapabiliyormusun? neden yapamıyorsun.bu türün yumurtasını alıp o yumurtadan elde edilen piliçler üretebiliyormusun?Ürettiklerin yaşıyormu yaşayanlar taşıdıkları gen özelliklerini kaç nesil taşıyor.ticari anlamı olan bi uygulama yaparak bunu süredürebilyormuyuz? türkiyede ki pazar ve diğer şartlar hesaplanarak eskişehir yöresinde dağıtılan civcivlerde kesim zamanına ulaşabilme süresi ne kadar olmuştur? bilginiz varmı ? bu yıl bu süreyi neden kısa tuttular?daha dogrusu besi süresini rekor sayılacak bir süreye nasıl çektiler? kuş gribinin pazara etkileri bu karara ne kadar etkili oldu? israiil sazanları tür ıslahımıdır, genetik manipulasyonmudur? neden bu kadar dayanklı ve her ortama uyabilen balıklardır. çiftlik alabalığı denilen tür tür ıslahımıdır genetik manipülasyonmudur. doğal türlerin yapısını bozarmı? neden avlanmada boy ve tür yasağı konmaz? dogru düşünseydik doğru düşünen ziraatçilerimiz olsaydı pazar değil pazarlayan olurduk........ gen ıslahı ile gmo çalışması farklı şeylerdir.gen ıslahında yola çıkarak genetik mühendisliğin inkarına varan yazımınız yanlıştır. gen ıslahını bu gün kangal köpeği besleyen vasat bilgili köyde yaşayan insanımız da biliyor. gmo yapabilecek uzmanlarımızın yetişmesi dileği ile......... birde konuşan ama bunun yanında birşeyde ifade edebilen forum katılımcılarının olması dileğiyle........... belki ozaman kılçıksız balık da üretilir. kılçıkdan da kurtulur millet değilmi http://www.foreigntrade.gov.tr/ead/DTDERGI/nisan2003/genetik.htm
Genler transfer edilemez ya da oynanamaz demedim burda dikkat edilecek cümle ihtimalinin düşük olmasıdır dedim. bu tür uygulamalar faydaca düşük ihtimale sahip uygulamalardır. öyle canınızın istediği geni istediğiniz zaman istediğiniz canlıya aktaramazsınız. Bir çokyerde ar-ge çalışması yaptım. Danimarka'da saf hatları olan bir işletmeyi yönettim. Gen transferi vs vs vs bir çok konuda da kulaktan dolma değil bilimsel bir veri haznem var. Ayrıca iyi de bir kütüphanem var. Genetik olarak değiştirilmiş ürün tanımlaması önemli bir konudur. Seleksiyon ile de genetik kodu değiştirebilirsin. Esas konum kanatlılar demiştim. yani tavuklar ile bolca çalıştım. Yıllar boyu yapılan çalışmaları İsrailli bilim adamlarıyla, ingilizlerle ve amerikalılarla tartıştım enine boyuna çalıştık. Bu yazdıklarınız 1-2 günde basitçe bir geni alıp ordan oraya aktarmak ile mümkün değil. Yıllarca çalışmak ve istediğiniz performansa ulaşmak ile ilgili. Kesim süresini kısaltmak, canlı ağırlık artırmak yemden yararlanma oranları vs vs bunlar yıllarca çalışılarak elde edilmiştir. Bu hatların (dünyadaki herhangi bir hat konusunda da bilgi verebilirim) performansları saf hatlardan gelir. genetik açılma nedeni ile de üretilemez bu mendel kanunudur. yıkılamaz. günümüze kadar çok şey değişti doğru ama temelleri değişmedi. İsteyenler ile özelden tartışabilirim. Konu amacını aşmaya başladı. Hatta daha güzeli bir balık organizasyonunda oltaları attıktan sonra beklerken tartışmak.
ne yazdığını bilmek yada demagoji yapmak Genler ile oynanmaz.. Genellikle seleksiyon yapılır. yani iyiler seçilir ve bir sonraki nesilde de iyileri almak garantilenmeye çalışılır. bunu ben yazmadım tabi bunuda;Genler transfer edilemez ya da oynanamaz demedim burda dikkat edilecek cümle ihtimalinin düşük olmasıdır dedim. bu tür uygulamalar faydaca düşük ihtimale sahip uygulamalardır. öyle canınızın istediği geni istediğiniz zaman istediğiniz canlıya aktaramazsınız. bilgi paylaşımından çok egonuzu tatmin ediyorsunuz gibi geliyor bana.yazdıklarınız çelişkili
Üstad.. kimseye bir şey ispatlamak durumunda değilim. ilk paragradta yazdığım genelde uygulanan ve tercih edilen metod oluyor. GENELLİKLE diye başlamışım. Diğer paragraftaki ihtimali düşük olan metod. Yani AZ KULLANILIYOR. Başarı şansı da az. Ben haklıyım sen haklısın oynamıyoruz ki??!?!?! Benim bu konuda bir bilgi birikimim var ve üşenmiyorum paylaşıyorum. Başka yerlerde okuduğum yazıları konuya vakıf olmadan buraya kopyalamıyorum. Konu saptı.!!! dağıldı.. isteyen benimle balık tutarken.. isteyen özelden tartışabilir..
* okuyan herkes görecektir ki yaptıgın bilgi paylaşımı filan değil demagoji ve laf yarıştırmaktır.demagoji yapmayan bir katılımcı olsaydın; satır satır alıntı yapmak ve bunlara cevap veriyor muş gibi yapmak yerine kaynak göstererek savını destekleyecek BİLGİ YAZARDIN.VE bu maksatla alıntı yapardın..... satır satır alıntı yaparak cevap vermek ve bu cevapların içinde sataşmak ne zamandan beri bilgi vermek oldu.bende son mesajımda sana yaptıgını anlayasın babından bir cevap verdim. herneyse ben artık yazmıyorum ki sende benim yazdıklarım üzerine demagoji yapmayasın......
sakin olun arkadaşlar ya atla deve değil vardır bi doğrusu bunun da.ama insanlar birbirini kıdıktan sonra doğru ne iş yaparki.dünya fani kalp kırmaya yetecek kadar uzun bir hayat yaşamıyoruz.
arkadaslar kimse kimsenin fikrine katilmak zorunda degil ama bunuda belirtirken kirmayalim birbirimizi ve kendimize yapilmasini istemedigimiz seyi baskasina yapmayalim.paylasima devam
ne konu açmışım ya arkadaşlar bu konuyu bu kadar abartmanın anlamı yokki lütfen birbirimizi kırmayalım kimsenin bişeyler ispatlamasına gerek yok şunu unutmayınki hiçbirimiz genetik mühendisi değil isril sazanının geniyle kim oynasın ona kadar oynananac o kadar çok gen varki. hepinize saygılarımı sunarım
Yazdığım BİLGİ amaçlı tüm satırlardan umuyorum fayda alan olmuştur. Yanlış yazıldığını düşündüğümüz satırlara cevap yazmak demogoji ise ve bu da kabahat ise kusura bakmayın. Hiç bir toplum ya da ülke ciddi dayanaklar olmadan suçlanmamalıdır (israil vs vs) Objektif olmaya çalışın. Ve bir çok konuya bakın.. yanlış olduğunu düşündüğümüz her yazıya hepimiz cevap yazıyoruz.. hiç birimiz demogoji etiketi yapıştırmıyor. 5 yılımı verdiğim bir sektör.. çalıştığım bir alan.. uzmanlık alanım.. bunu demogoji diye nitelendirmeden önce konu ile ilgili bilgi birikimini öğrenmeyi çok isterdim. (Avrupa ilk 3'te olan ar-ge işletmesinin yönetimi, genetik ıslah, saf anaç hatların performans çalışmaları-Danimarka vs vs)