Hay Allah razı olsun sonunda canavarı gördük.heralde hep tuzlu sularda avlandığımız için denk gelmiyoruz cokta iyi oluyor ben bunu birinde görursem yandı o.
Balik Tutmayi Değil Katletmeyi öğretenler Var Bir anı ve bir babanın aşıladığı doğa sevgisi hakkında küçük bir anektod: Ankara ekibi olarak hafta sonu düzenlediğimiz organizasyonla taş köprüye gittik. Oldukça güzel ve başarılı bir organizasyondu keyifli anlar yaşadık. ancak gittiğimiz avlakta bir aile özellikle dikkatimizi çekti. Hafta sonunu değerlendiirmek ve çocuklarına doğa sevgisi aşılamak (!) isteyen bu ailenin her ferdi birer kamış ve kamışların ucuna bağlanmış tırıvırı ile avlanmaya çalışıyorlardı. Bu ne perhiz ne lahana turşusu dedirtecek olaylardan. O aileyi ve onlar gibi avlanan insancıkları, birkaç balık uğruna katlettikleri doğal güzellikler ve balık yatakları için şiddetle kınıyorum.
Lütfen böyle insanları uyarıız... Belkide yaptıklarının farkıda değillerdi... Doğa aşığı insanların bile bile böyle hatalar yapacaklarına inanmıyorum...
Kimin kimi yiyeceğine Su karar verir. Ahmet bey kınadığınız olay gerçekten önemli. Ancak sadece sanal ortamda kınamakla bir yere varamayacağımıza sanırım hak verirsiniz. TIRIVIRI kullanan kişilere yapacağınız anlatım ve uyarıların sonucunda bu illetin zararlarına ikna olup, kullanmaktan vazgeçenlerin sayısına 3-5 kişi olsun katabilmek bence sadece kınamaktan çok daha verimli olacaktır. Mesajınızın altında bir kısmını aktardığınız Kızılderili atasözünün devamında olduğu gibi "Su" devamlılık ve güçtür. Sular yükseldiğinde, balıklar karıncaları yer. Sular alçaldığında, karıncalar balıkları yer. Kimse şimdiki gücüne güvenmesin. Kimin kimi yiyeceğine SU KARAR VERİR. Saygılarımla.
Hüseyin Bey selam, Alıntı olarak verdiğiniz kaynakta bir yanlışlık oldu her halde. Bu atasözünün bir kısmını imza olarak ben değil altta göründüğü üzere Sn.Ahmet SATANLI bey kullanıyor. Ben sadece atasözünün devamını yazdım ve imza olarak adım ve soyadımı kullanıyorum. Ayrıca, belirtmeden geçmeyeyim. Konunun yönü değişmesini de hiç istemem. Konu TIRIVIRI ile mücadelenin sadece kınamakla bir yere varıp, varamayacağıdır. __________________ Sular yükselince balıklar karıncaları, alçalınca karıncalar balıkları yer Ahmet SATANLI Bulunduğu yer:Ankara Kan grubu :0 Rh (-) 12.12.1966 bilgi paylaşmak ve tanışmak isteyenler zerdust11@hotmail.com
Tarık Abi Yanılıyorsam düzelt Lutfen Bu Söz Çin,Kızılderili yada Güney Amerikadan bir halkamı aitti. Selamlar
Orhan kardeş, bildiğim kadar bu bir Kızılderili atasözüdür. Kimin sözü olduğuna emin değilim ama, doğru bir söz olduğuna eminim.
Tarık Abi konuyu degistirmiyoruz Bence Tırıvırıyı engellemenin en temel yolu,Belediyeleri Mail Yağmuruna tutmaktır,İllerdeki Satış Mağazaları belediye zabıta ekiplerinin Denetiminde olduğu için,bunun satışını Ne su ürünleri nede kolluk güçleri engelleyebilir,en net sonuç alınacak Kurum Belediyelerdir,Bunu daha öncede bir formda belirttim. Satışını engellemeden Kullanımı kesinlikle engellenemez Çünkü,biliyorum bir çok mağaza Satmıyoruz diyor ardından da ne kadar lazımdı diye soruyor maalesef Bence Belediyelere yüklenmeliyiz bu konuda Selamlar
Yegenim Tarsus (mersin) Teaş barajında çalışıyor,Onun bana söylediğine göre Tarsus belediyesi tırıvırı satışı yapan ve kullananlara tırıvırı başına 750 YTL para cezası kesiyormuş.tekrar ediyorum Olayın Çözümü Belediyelerde
Başlamak ve devamlılık. Sevgili arkadaşlar, Bir şeyden daha eminim ki; şayet hemen hemen her tatlısu avında karşımıza çıkan eli TIRIVIRI'lı BALIK TOPLAYICILARINA zaman ayırıp, 10-15 dakika emek vererek bu illetin zararlarını ikna eder bir tarzda diyaloga geçersek, gerekirse ilgili birimlere ihbar ederek, takip edersek bu illeti kullananların sayısında bir nebze olsun etkimiz olacaktır. Tabii ki olması gereken sivrisineği tek tek öldürmekle uğraşılacağına, ürediği yeri kurutmak için üreticisinden, toptancısına, perakendecisinden, kullanıcısına kadar topyekün bir denetim ve engelleme olmalı. Ben inanıyorum ki bir genelge ile (kağıt üzerinde) yurt çapında yasaklanan bu illet için, yasaklanma aşamasında yapılan çalışmalar denetlenmesi içinde yapılsa büyük oranda sonuca gidilebilir. Üyesi olduğum 8 adet forum ve grubun ortak görüşü olan TIRIVIRI'nın ortadan kaldırılması konusunda neden birlikte bir hareket başlatılmaz? Bilemiyorum. Sevgili Orhan kardeşim. RASTGELE-DER Genel Sekreterliği görevim sırasında Ankara ili içerisinde yer alan tüm belediyelere konuyu anlatan yazı ve resimlerle desteklenmiş resmi müracaatlarımızı yaptık. Ancak tek belediyeden yanıt alamamak gerçekten üzücüydü. Bence mail yağmurundan önce, denetimle ilgili kurumları öncelikle bilgilendirmek, sonra da engellemelerini istemek için yoğun bir baskı oluşturmalıyız. Bunu nasıl yapacağımız konusunda forum yöneticilerimizin devreye girerek ortak bir karar alınması ve uygulanması yönünde karar alması halinde, bende baştan bu yana (2003 senesinden bu yana) TIRIVIRI ile resmi kurumlar nezdinde yapılan her çalışmada yer alan bir kişi olarak elimden geleni yapmak isterim.
Tarık Abi Ratsgele - Der İn İnternet adresinde Zamanı tam hatırlayamıyorum ama Tırıvırıyı Karşı Zafer kazanıldığı ve Ankara genelinde yasaklattırıldığı şeklinde bir yazı okumuştum,Demek Kökü kazınmamış abi bu Çok ürkütücü
Orhan kardeşim, Sana TIRIVIRI'yla mücadelenin hikayesini kısaca aktarayım. RASTGELE-DER'in ve o zamanlar faal olan ne yazık ki daha sonra kapanan AMOBED'in ortak çalışmaları ve girişimleri sonucunda ilk olarak Ankara Valiliğinden karar çıkartıldı. Hatta Sayın Valiye yaptığımız ziyarette yanımda örnek olarak götürdüğüm tırıvırının Vali beyin ceket düğmesine takılması ve zor kurtarabilmesi üzerine Sn.GÜR " Söz veriyorum, bu illet ben emekli olmadan Ankara İl sınırlarında yasaklanacak." demiş ve yapmıştı. Şimdi emekliye ayrılmış olan o zamanların Ankara Valisi Sn. Yahya GÜR beyin ilgilenmesi sonucu ilk uygulama örneğine 12 Haziran 2004 tarih ve 250V06/K.Şb./06-09/4021-11209 sayılı genelge ile kavuşulmuş oldu. Daha sonra tüm Türkiye çapında bu tarz bir genelgeye RASTGELE-DER Yönetiminin israrlı girişimleri ile İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından 17.03.2005 tarihinde B.050.İLİ.00.60001-206.1617/1545 sayılı genelge 2005/28 ile kavuşuldu. Daha önce de aktardığım gibi sonrasında boş durmadık. Ankara ili dahilinde görev yapan tüm belediyelere konuyla ilgilenmeleri için yazılar iletildi. Bizzat Ankara'da bulunan 18 av bayiini tek tek ziyaret ederek tırıvırı satışının tabiatı yaraladığı gibi kendilerine de zarar verdiği anlatıldı. Hayatında hiç balık avlamamış veya balık avlamış ama amatör bilince ulaşamamış bir kişinin tırıvırıyı rahatça alarak kullanmasının aynı zamanda av bayiilerinide çok etkileyeceği, balık avcılığında kullanılan diğer sarf malzemelerin satışında büyük sorun yaşayacakları, bir süre sonra balık kalmayacağı için kendilerinin de biteceği anlatıldı. Allah için, bir çoğu bu çağrıya kulak vererek tırıvırı satışı yapmama kararı alıp, uygulamasına rağmen bazı halen bayilerce satış tezgah altından sürmekte. Evet, RASTGELE-DER'in Webinde TIRIVIRI'ya karşı bir zafer kazanıldığı yazmaktadır ve bu iş yukarıda detaylarını aktardığım şekilde büyük emekler verilerek, mesai harcanarak olmuştur. Ancak sadece gidebildiğimiz, ulaşabildiğimiz yerde zafer kazanmanın bir son olmadığını biliyoruz. Ne yazık ki kağıt üzerinde kalan kararların uygulanması bunca sorunu denetlemekle yükümlü birimlere bizlerin yapacağı bilgilendirme ve baskı ile mümkün olabilir. Yoksa bir çok konuda kağıt üzerine kaydedilmiş, ancak uygulanmayan bir kural olarak raflarda sararıp gider. Bundan sonra yapılacak toplu bir hareketin sonuca varacağına inancımı tekrar edeyim. Hele ki önümüzdeki bahar aylarında iç sularda balıkların doğal veya yapay yeme nazlandığı zaman diliminde tırıvırı her zaman olduğu gibi yine patlama yapacaktır. Yani müdehale ve mücadele için bence tam zamanı. Saygılarımla.
Evet, Hüseyin bey. Sevgili moderatörüm şimdi tam zamanı, lütfen araya girin. "Üyesi olduğum 8 adet forum ve grubun ortak görüşü olan TIRIVIRI'nın ortadan kaldırılması konusunda neden birlikte bir hareket başlatılmaz? Bilemiyorum." Dedim. Bilmem söylediğimi doğru bulurmusunuz? Bu soruya ortak bir cevap oluşturabilirmiyiz? Ortak bir karar alınarak hereketlenebilmek için önce siz moderatörlerimizin, sonra da üyelerin kararı ile hareketlenmek umudunu taşıyorum. Müdahale için tam zamanı olduğunu unutmayalım. Tırıvırı satmak için yatırım yapanlara ve eski ve yeni kullanıcılara her avlakta rastlanabilecek günlere giriyoruz.
Çok haklısınız Sayın Ersal.. Bu konuda gereken bilinci oluşturmak ve birebir faliyet göstermek için nasıl bir iş birliği gerekiyorsa hazırız.
Hüseyin bey, Bu seferde ben yanlış anlaşıldım. Hepimiz haklı olabiliriz, ancak ne yazık ki salt haklılıkla bir yere varılamıyor. Hak verilmiyor, alınması gerekiyor. Yetkili ve sorumlu kontrol birimlerine bu konuyu dile getirmek adına birebir faaliyet göstermek konusunda, Türkiye'deki en büyük forumlardan birisi olarak sizin bir düzenleme yapıp yapamayacağınızı, bu konuda da bir kampanya yapılıp, yapılamayacağının cevabını sizin adınıza yazarak forum moderatörlerinden rica etmiştim. Ne yazık ki her forum ve/veya gruptan aynı tarzda cevaplar almaktayım. Bunu da bir fidan kampanyası gibi ele alarak sonuçlandırmanın mümkün olabileceğini düşünüyorum.
hem tırıvırı dahil her türlü yasak avlanmanın önlenmesi ve alınan önlemlerin uygulanması konusunda hem de bunun sonucunda denetimlerin yeterliliği ve herne şekilde olursa olsun balığa gidenlerin bilinçlendirilmesi konusunda hep beraber bir şeyler yapmamız gayet mümkün. hatta bu olayın yukarıdaki mesajlarda da bahsedildiği gibi balikavi.net gibi diğer amatör toplulukların beraberce yapması başarı şansını katlayacaktır. şahsım adına doğa için yapılacak her türlü olumlu harekette üzerime düşen görevi yapmaya hazırım ve sizin de belirttiğiniz gibi tıpkı fidan dikme olayı gibi bu işte elbirliği ile halledilecektir. bu konuda yapmış olduğunuz daha önceki çalışmalarınızdan dolayı teşekkür, tebrik ve saygılarımı sunarım.
Tarık bey,ben yazılarımı yazarken iş olsun diye yada sizde haklısınız paşam tarzında yazmam,önce bunun anlaşılması gerekiyor. Türkiyenin en büyük forumlarından birinin moderatörü olarak bahsettiğiniz ve üye olduğunuz sekiz sitedeki, tırıvırı ile savaş konusundaki mücadelenizde bu siteler arası oluşumun nasıl ve ne şekilde olması gerektiğini ve bu konuda daima yanınızda olacağımızı belirttim. Hak verilmez alınırsa bu konuda siz bir misyon başlatın,sonuç itibariyle diğer sitedeki arkadaşlarla iletişimi siz sağlıyor ve yazıyorsunuz.Bu konuda kilit bir isim olarak ne gerekiyorsa plan dahilinde yazıp kararımızı alalım.Tecrübeli ve sirküler masasına oturmuş bir insan olarak,sirküleri daha dün öğrenmiş olan ve uygulayan bana bir yol gösterin o zaman. Balığa,Denize ve insanlığa bir haksızlık yapılıyorsa eğer,bunu sizler gibi insanların katılımları ve duyarlılığıyla en aza indirmek için ne gerekiyorsa şahsım ve sitem adına yapacağım. Yeterki birbirimizi anlayıp,doğru zamanda doğru kararlara aynı anda,tek yürek olarak koşalım..
belki fikir verir... en son ankara buluşmasında 2 farklı yöntem denedik tırıvırı kullananlara ben uzun uzun nutuk çektim cezasından vicdani yönüne kadar diğer yöntem mi metin kesip yok etti ağaç dallarında sadece kasnakları kaldı