Arkadaşlar nette dolaşırken nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama trançanın yurdumuz sularında neslinin tükendiği yazıyordu çok üzüldüm ve inanasım gelmedi hakikaten öylemi merak ettiğim için bu konuyu açayım dedim bu balığı son zamanlarda yakalayan yada yakalandığını bilen var mı eğer öyleyse vay halimize kısa süre sonra bu forumdaki çoğu balık resimlerde kalacak.
Üzülme, azalmış olabilir, bu azalma, mevsim icabı da olabilir. Foça'da zaman zaman yakalandığını biliyorum. Hassasiyetin için teşekkürler.
Azalmanın mevsim icabı olmadığı çok açık. Çünkü nerden baksanız bir on yıldır trança hayal oldu. Balık olarak çocukluğumda hatta gençliğimde (!) trançadan başka balık yemeyen biri olarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Evet tek tük çıktığını duyuyoruz. Yakup Hocam bu konu ile ilgili olarak birşeyler söylemişti. Akdenizdeki trança üremek için İzmir Körfezi gibi yerlere hareket ettiğinde yolunun balıkçılar tarafından kesildiğini ve acımasızca avlandığından bahsetmişti. Bahsi geçen mesaja baktım ama bulamadım. Tek tük çıkan balıkların çoğalması tabi ki en büyük dileğimiz. Bunun için bu canlıya şans tanımak gerekiyor.
Mehmet kardeşim Gözün gönlün açılsın diye Foça'dan Şevki Avcı kardeşimden bir trança, hoşgörüsüne sığınarak buraya aktarıyorum. Eylül 2006' da yakalamış. http://img75.imageshack.us/img75/6608/20052006aylaraytakvimi0151kn9.jpg
Mahir Amca bu resmi biliyorum. Gönlüm değil ama gözlerim yuvalarından fırladı bunu görünce. Fakat ben daha çok dilim dilim balıkçı tezgahlarındaki halini hatırlarım trançanın Babam iki dilim alır tüm aileye yeterdi. Yaşım 35. çok yaşlı sayılmam yani. Ama böyle konuşmak insanı üzüyor gerçekten. Umarım eski haline döner bu balık popülasyonu. Tek tük değilde çoğalır balık miktarları bu resimlerde ve raporlarda. Ama Amca'cım inan hiç umudum yok. Yanılan taraf olmayı çok isterdim.
Trança neden kayboldu? Kıymetli kardeşim. Trançanın kayboluşunu merak etmişsin. Bunun acıklı geçmişini sana anlatayım. Balıkçılıkta ileri Japonlar 1 asır önce (fish house) leri keşfetmişler. Bu sistem çeşitli araçları su altında kümeleyerek bir ev büyüklüğünde konik şekilde yığarak balık yuvaları oluşturmak. Tam ortasına fishhause amblemli bir şamandıra bağlıyarak birkaç sene o çevreyi yasaklamak, olarak geliştirilmiştir. İlk başladıklarında eski teknelerin etrafına 20-30 kalın ağaç dalı (ince dal ve yapraklarını koparmadan) çakarak içine taş ağırlık koyarak batırmak suretiyle yapmışlar, eski otobüsleri atmışlar. Daha sonra içinde ince demir, dışı beton çubuklu ayrıtları olan içi boş küpler yapıp bunları 8 tanesini veya 27 tanesini yine küp olacak şekilde birleştirerek, fishhouse bölgesine 70-80 tanesini bırakarak oluşturmuşlar. Ağ balıkçıları bu bölgelerde avlanmazlar, hem yasak hem de ağları takılıp yırtılabilir. Oltacılar ise kayıklar hep dolu olarak dönerler. Ege Su Ürünleri Fakültesi de 1993 te Belediye ile işbirliği yaparak, körfezin açıklarına eski otobüsleri bıraktı. Daha sonraki yıllarda beton biriketten yuvalar yaptı. Bu önbilgi olmadan Trançayı anlatamazdım. Dünya savaşı sırasında İzmir körfezinin ağzını eski gemileri birbirlerine zincirlerle bağlıyarak ve batırarak kapatmışlar. Savaş sonrası ortasından bir boşluk açıp gemilere yol vermişler. Doğal balık yuvaları oluşmuş. İzmir'in Konaktaki eski balıkhanesine 15-20kg. lık kuzu gibi kınalı trançalardan onlarca gelirdi. Birgün 'hayırsever'??? bir mütahit devleti ikna ederek körfez ağzındaki bu batıkları temizleyerek vatanı bu ' pisliklerden' ? kurtardı. 25-30 yıldır Asil balık TRANÇA'nın tadını hatırlamaya çalışırım. Selamlar bol balıklar.
PAylaşımlarınız için teşekkurler inşallah kalan birkaç tanede bizden iyi saklanıyorda bitiremeyiz. Hayati abinin dediği fish hause olayını daha oncede duymuştum aslında devlet politikası olarak bir çok bolgede uygulanmalı ama buna bütçe ayıracak hassasiyet nerde maalesef
neslinin tükenmedi ama sayısı azalmış olabilir. irilerini iskenderun körfezinde kış aylarında avlayabilirsiniz. genelde derin suda bulunur ancak küçüklerine 13-14 m derinliklerinden itibaren rastlayabilirsiniz. bana göre çok güzel ve lezzetli bir balık bu yüzden çok avlanıyor. bundan 10 sene önce iskenderun körfezinde 15-16 kilolukları avlanırdı ama nerde şimdi öyle büyük tranca aramakla bulunmuyor. ancak çok meraklısı isen iskenderun körfezi çıkışında akıncılar burnu diğer adıyla domuz burnu denilen bir yer var. orada çokça bulunur sadece tranca değil akya orfoz ve lagosların irilerinin yatağı burasıdır ama burda deniz biraz tehlikelidir ve derindir.
Bilgiler için teşekkürler... Yanlız sizden bir rican olacak Profilinizden gerekli imza ayarlarınızı yaparsanız seviniriz.
ya şimdi birşey söyleyecegim kimse şaşırmasın 3-4 hafta önce galata köprüsünde adamın biri bunun aynından tırıvırıyla çekti ben önce barbun sanıyordum ama bu resmi görünce şaştım kaldım büyük olanla aynı balık
aklıma gelmedi vallaha ben önce barbun sandım kırmızı görünce malum barbun oralarda çıkıyor ama bu resmi görünce aynen senin gibişaşırdım ayrıca bir seferinde galatada izmarite atarken nasıl oldugunu hala bişlmiyorum bir adet çupra yakalamışlıgım var onun için galatadane zaman ne çıkacagı hiçbelli degil hatta hatırlıyorum bir adam çinekop zamanında yavru köpek balıgı çekmişti kim bilir belki orkinos çıkar yarın
trançayı en son balıklıovada mezatta görmüştüm 2 sene önce.7,8 kilo kadar vardı sanırım.devasa bir şeydi.alıp kucagıma sevesim gelmişti
grandi oncelıkle bılgıler ıcın tskr ederım antalya tam buna uygun gırgır lar tarıo resmen kacak goruoz ama bırsey yapamıoz o kamyonlar burayada konsa balıgın ureyecegını sanıyorum ketezeye hayatta balık vurmaz oldu ıyıce kafayı yıcez bız burada bu gırgır ların bence 5 veye 10 sene kaldırılması balıga ureme fırsatı verecektır
Tiriviri erdem bey bu galata köprüsün de tiriviri ile avlanani bir yetkili görüpte ceza kesmiyormu sen de bir balikci olarak avlanani gördügün halde uyarmadin mi ? tiriviri denizlere kadar geldiyse deyil trancalara vay diyer baliklarin da haline Ramazan bayraminiz mübarek olsun nice bayramlara
Trança dediniz;alın size gerçek bir trança vakası;olaya ben yetişemedim, anlatan,dalgıç,balıkçı,denizadamı ve aynı zamandada yazar olan;(Büyük orfoz, Ne cennet şey şu deniz,mola,deniz ağacı)gibi kitapların yazarı,rahmetli Yaman Koray ağabeyimdir.Olay şudur ve ibretliktir;Gökovada sedir adasından önce domuz burnu denen bir burun vardır,bu burunun açıklarında 70 metrelerde 40 metreye kadar yükselen çokta geniş olmayan bir topuk vardır,burası belli aylarda bilhassa yaz ortası gibi trançaları buraya çekiyor ve çok iri 20 kg gibi balıklar avlanabiliyor.Gel zaman,git zaman balıkçıların ekmek yediği,amatörlerin büyük heyecanlar yaşadığı bu merada avlanan ,şerefsiz diyeceğim kusura bakmayın,bir zatı muhterem,buralardan göç ederken kimselere yar olmasın diyerek bir kayık dolusu sönmemiş kireci taşa boca eder ve gider.düşünebiliyormusunuz?adama bakın,zihniyetine bakın!! Bu olayın üzerinden 10seneden fazla geçmiş olmasına rağmen o taş hala ölüdür.Ne zaman rahmetlinin aklına gelse gözleri dolar,bana Trança demeyin derdi.Bir tarafta Yaman Koray gibi bir deniz sevdalısı,diğer tarafta böyle biri. Sevgili ağabeyim,büyük balıkçı,mekanın cennet olsun... Rastgelsin.
Abi bu ne zihiniyettir ya.Ya sen göç ettiğin yerden giden başka birisi de sana bu hareketi yapsa.Beyni bu kadarını da mı idrak edemiyor o zavallının.Resmen içim sızladı.