Sevgili Onur Ankarada doğdum,büyüdüm,üniversite tahsili için İstanbula 1967 yılında gittim ve sonrasında Ankaraya dönmedim,sadece Yedeksubaylığımı Genelkurmay bşk'lığında baş mütercim olarak yaptım. Yani içimde oluşan ilk balık tutma hevesi,ilk çabalarım,ilk makaralı oltam ve sahte yemlerim,nihAYETİNDE hayatımın ilk balıkları Ankara kökenlidir. Gayet genç yaşına rağmen beni doğru anlamışsın bu durum beni çok sevindirmiştir. Hakkımdaki kanaat ve yorumların tamamen doğrudur,eksik yanı yoktur. Balıkcılık olgusu bir bütün olarak mütaala edilmeli,olabildiğince alternatif yönleriyle ilgi duyulmalı,mümkünse uygulanmalı ve böylece alınacak keyfi daha geniş olarak avcı hissedebilmelidir. Herkesten fazla bu forumdada,sair forumlardada açtığım konular,izlenme ve cevaplanma oranlarım,özelmesaj kotamın 200 adet olmasına rağmen devamlı dolması,hersene ziyeretime benimle birlikte gelen yüzü geçkin kardeşlerime rağmen,arada içine düştüğüm polemikler,onlarla uğraşmam,hayatımın seyrini tamamen balık ve balıkcılıkla ilgili olarak geçirmemi sağlamaktadır. Sizleri seviyorum,sizlere yardımcı olabilmeyi seviyorum,fiilen yanımda olup beraberce avlanmayı istiyor ve seviyorum. İşte bütün bunların karşılığında müspet yorumlarınızı alabilmeyi ise ödülüm olarak görüyorum. Sevgimle kal Not;Bana sıkca yazmanı ve birşeyler sormanı çok isterim.
not; o seviyeye çıkmayı bende çok isterim. Soracağım sorular o kadar cokki sana gelene kadar balıkçılıkla uğraşmaya bikaç yıl önce başlamış biri bile çok rahatlıkla cevaplayabilir. Mantık şunu gerektiriyor; öyle konularla ustaları uğraştırmayalımki çözümünü bulamadığımız konulara daha çok yoğunlaşabilsinler. Cevabını herkesin veremeyeceği sorular üretmeye başlarsa aklım o zaman sorarım Sağlıcakla kal vedat amca.a
Sevgili Delikanlı Bir avcı adayı ilk başta okuyup,araştırdıkca ve emin oldukça,neyi kimden nasıl ve en doğru biçimde öğrenebileceğini gittikce anlamalıdır. Bir avcı Dünyanın neresinde olursa,olsun hemen intibak edip her şartta balığını yakalayabilir konuma gelmeliidir. Bunlar hemen bugünden,yarına bünyesine sığdırabileceği şekilde gelişmez. Zaman içersinde,istikrarlı ve azimli çabalarla yerleşir. Bence en kısa zamanda bazı bilgileri sormaya,öğrenmeye,denemesende iyice sindirmeye başlamalısın. Sevgiler
Yanlış anlaşılmasın. Sormamamın nedeni şuan cevabını bilmediğim sorularıma forum içinde daha önceden cevaplar verilmiş olması. Yoksa araştırmadan çözebileceğim şeyler değil bunlar. Mesela 2 gündür başıma gelen şeylerin cevabını bulamadığım için konu açıp sordum. Sizinde göz atmanızı isteyecektim zaten. 2 ayrı olay yaşadım. Yeri gelmişken linklerinide buradan vereyim cevapları sabırsızlıkla bekliyorum. http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?p=952157#post952157 http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=47422
Sevgili Onur İlk sorunu cevaplıyorum,diğerine bakmadım,bunu oku sonra onuda cevaplayayım. Arkadaşlar bazı alternatifler söylemişler. Ancak misina fırdöndünün hemen dibinden kopmadığından,ortamın kayalık olmamasından kesilen yerin takriben bir metre üstte olmasından dolayı tek ihtimal kalıyor. Levrek; Levrek pekala yengeç yer ve üstelik severekte yer. Levrek bir oltyaya takılı yemi aldığında hemen döner taşır ve yutar.Yakalanırsa sağa,sola gider ancak çoğu kere karayada yaslar bu durumda misinanın oungalsema kapaklarının keskin yerine denk geldiğini sanıyorum. Böyle olduğu anda levrek galsema kapaklarını kapattığı anda misinayı rahatlıkla kesebilen bir balıktır. Bu galsema kapaklarını başını suya gömer gibi yaparaktan,hızla açıp kapattığında kum üstünde rahatlıkla çukur açar.Yani kapakları ağ- altındanda kafasını sokarak sıvışmasınada,misina kesmesinede yarayan uzuvlarıdır. Sevgiler
Prof edasıyla gelen bu cevap beni tatmin etti ustam. Ağzına sağlık. Diğeri dahada ilginç asıl onu merak ediyorum ben Teşekkürler soru işaretini giderdiniğin için.