Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk Köşesi

Konu, 'Genel Konular' kısmında tolkien tarafından paylaşıldı.

  1. ozyy

    ozyy

    Mesajlar:
    8
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    tek çekişte 9 adet uskumru
    Bu vatanı bölemezsiniz!!!

    [​IMG]
     
  2. reef1905

    reef1905 Akın

    Mesajlar:
    175
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    SHIMANO ALIVIO CX TELE SURF 4,20 MT 150 GR
    Favori Makine:
    SHIMANO EXAGE 6000 FA + E
    Atatürk Diyor Ki ;

    [​IMG]
     
  3. Eczacı

    Eczacı

    Mesajlar:
    3.057
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    olta
  4. Mehmet PEKMEZCİ

    Mehmet PEKMEZCİ

    Mesajlar:
    736
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    olta
    Anlayana....

    Teşekkürler hatırlattığınız için:)
     
  5. özgün ceylan

    özgün ceylan ÖZGÜN CEYLAN

    Mesajlar:
    106
    Şehir:
    izmir
    Favori Kamış:
    kamışlı olta takımı
    En İyi Avı:
    8 kilo Minekop, 1.9 çupra
    AHMET KARDEŞİM HER ŞEYDEN ÖNCE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM 13 MAYIS 2005 PAZAR GÜNÜ İZMİRDE BULUŞMAK ÜZERE HERKESE SELAMLAR :)
     
  6. özgün ceylan

    özgün ceylan ÖZGÜN CEYLAN

    Mesajlar:
    106
    Şehir:
    izmir
    Favori Kamış:
    kamışlı olta takımı
    En İyi Avı:
    8 kilo Minekop, 1.9 çupra
    ATATÜRK'Ü SEVMEYEBİLİRSİNİZ,SAYMAYABİLİRSİNİZ,ONU SEVMEK VE SAYMAK HER YÜREĞİN KARI DEĞİLDİR.
    ERDEM İŞİDİR,ONU SEVMEK VE SAYMAK.BİR ONUR İŞİDİR,ŞEREŞ İŞİDİR.
    ONU HER OMUZ TAŞIYAMAZ AMA .KENDİNİ İNSAN BİLEN HİÇ KİMSE ATATÜRK'E SALDIRAMAZ ATATAÜRK'E SALDIRAN İNSAN DEĞİLKİ MÜSLÜMAN OLSUN,TÜRK DEĞİLKİ TÜRKÇÜ OLSUN.
    EĞER BİZ OKULLARIMIZDA ATATÜRK'Ü DOĞRU TANITSAYDIK,ATATÜRKÜ DOĞRU ALGILASYDIK,ATATÜRKKÜ DOĞRU ANLASAYDIK BU GÜNLER YAŞANMIZDI' [COLOR="Red"]DİNDARIZ,DİNCİ DEĞİLİZ,MÜSLAMINIZ İSLAMCI DEĞİLİZ,TÜRKÜZ TÜRKÇÜ DEĞİLİZ,MİLLİYETÇİYİZ IRKÇI DEĞİLİZ'
    DİYEBİLİYORSAK BİZ ATATATÜRKÇÜYÜZ[/COLOR]
     
  7. tatlisoy

    tatlisoy

    Mesajlar:
    519
    Şehir:
    ANTALYA
    Favori Kamış:
    Olta, Kamış, Rapala
    En İyi Avı:
    4 kilo Palamut, Birde bir zamanlar 2 kiloluk sazan
    Vallahi akşam akşam hatta gece yarısı diyeyim beni ağlamaktan öldürdün kardeşim. Çok güzel bir çalışma olmuş. Eline sağlık.
     
  8. Eczacı

    Eczacı

    Mesajlar:
    3.057
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    olta
    Atatürk' E Göre Türk Kimdir

    Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümid etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne yedi bin senelik bir Türk beşiğidir.
    Beşik, tabiatın rüzgârlarıyla sallandı. Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu.

    Sonra onlara alıştı. Onları babası tanıdı. Onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu, tabiat oldu. Şimşek, yıldırım, güneş oldu. Türk oldu.

    Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.

    (Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri Syf: 180)
     
  9. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Erkan çok güzel bir derleme yapmışsın. Emeğine sağlık :) Bunları yıllardır izleyenler, hala nasıl karşısınında olabilme vicdansızlığını yapabiliyorlar, aklım almıyor :(
     
  10. ALP

    ALP ALP

    Mesajlar:
    482
    Şehir:
    istanbul
    Kurtdereli...

    Atatürk, ünlü güreşçi Kurtdereli'ye ödül olarak 1000 liralık bir İş Bankası çeki veriyor. Altını Kemal Atatürk diye imzalıyor, zaten çeklerde resmi de var. Pehlivan çeki İş Bankası' na götürüyor; kendisine 1000 lirayı ödüyorlar. Muazzam bir para.

    Ama Kurtdereli hala bekliyor. "Ne bekliyorsun pehlivan?" diye sorduklarında çeki beklediğini söylüyor.
    "Parayı aldın, çek bizde kalacak" diyorlar.
    "O zaman alin 1000 liranızı, verin çekimi" diyor. "Onda Atatürk'ümün imzası var." Ve parayı iade edip Atatürk imzalı çeki sevgiyle cebine yerleştirerek gidiyor.
     
  11. reef1905

    reef1905 Akın

    Mesajlar:
    175
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    SHIMANO ALIVIO CX TELE SURF 4,20 MT 150 GR
    Favori Makine:
    SHIMANO EXAGE 6000 FA + E
    Selamlar ;

    İlk önce rica ediyorum moderatörlerimizden bu videoyu silmesin veya taşımasınlar.İzleyin ve Atatürk'ün vatanı emanet ettiği gençliğin halini bir görün.Kimse bunlar sadece birkaç kişi demesin, yüzdeye vurursak minimum sorulara doğru verebilecekler kadar varlar.Ben kocaman bir maşallah çektim.Aslında yeterince param ve yaptırım gücüm olsa buraları terkedin deridim ya neyse.

    Saygılarımla.

    http://www.youtube.com/watch?v=TzLdq1vqlNc
     
  12. MESUT_GULAN

    MESUT_GULAN mesut

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    719
    Şehir:
    izmir
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    çuvalla MAVRAKİ
    arkadaşlarım hepsi çokgüzel ellerinize kollarınıza saglık......... bu sitenin üyesi olmaktan gurur ve şeref duyuyorum her konuda her şartta duyarlı vede hassas tebrikler ayakta alkışlıyorum............
    bu ülkeyi,bu bayragı,toprakları,atamızı sevmiyenler (......!.?!........) GİTSİNLER onları burda zorla tutanyok
     
  13. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Akın, bunu ben televizyonda da izledim ve inanamadım. Çünkü soruların sorulduğu gençlerin tümü lise mezunu, ya da üniversiteli öğrenciler. Ve gayri ihtiyari önüne gelen gençlere soruyorlar. Ben bu kadar da boş olacaklarına inanmıyorum ve durum gerçekten buysa, gençlerden önce onları bu eğitimden mahrum edenleri lanetliyorum. Ama bana göre sadece bir kurgu gibi geldi. Elif TV yi de ilk kez duydum bu arada :)
     
  14. reef1905

    reef1905 Akın

    Mesajlar:
    175
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    SHIMANO ALIVIO CX TELE SURF 4,20 MT 150 GR
    Favori Makine:
    SHIMANO EXAGE 6000 FA + E
    Selamlar ;

    Sevil abla acı ama gerçek bu.İnanılmaz gibi duruyor değil mi ? Daha inanılmaz olanlarıda var ama konu sapmasın diye bunu verdim sadece.Bir tanesi ben sayısal okuyorum diyerek kurtarmaya çalışıyor:confused: İstiklal marşımızı okuyamayan, kafadan sallayan millet vekillerinin, bakanların olduğu günümüzde bu gençlere kızmak haksızlık diyene saygı duyarım onuda belirteyim.
    Ben tv. izlemem, zaten iş ortamım yüzünden imkanda olmuyor.Gece iki, üç gibi ancak evde oluyorum.Ancak National Geographics vb. belgesel kanalları izlerim fırsat buldukça.Ama dikkat ediyorumda Türk gençlerine birşeyler öğretecek, tarihimizi anlatacak belgesel vb. programlara yer veren hiç ama hiç yok bizim kanallarımızda.En son yaklaşık iki ay önce TRT'de gece 2:30 gibi Sarıkamış belgeselini verdiler, tesadüfen yakaladım.Nesil Televole nesli, ne yapsınlar sıkışınca takla atıyorlar.:D

    Saygılarımla.
     
    Son düzenleme: 11 Mayıs 2007
  15. Eczacı

    Eczacı

    Mesajlar:
    3.057
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    olta
  16. sonsuznur

    sonsuznur

    Mesajlar:
    26
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    Çeşitli boylarda kamışlar, makinalar, EFEBEY (motoryatım) onu çok seviyorum:)
    En İyi Avı:
    hangisini yazayım ki:)
    Hayret bu resim için hiç bir yorum yok
    O kadar çok resme baktım da bu resim kadar beni etkileyen resim çıkmadı. Şu duruşa bakar mısınız!
    Tek kelime ile............................ Harikulade...
     
  17. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Mustafa Kemal'i Sevmek…

    Mustafa Kemal'i sevmek…

    Özgürlüğü ve bağımsızlığı sevmek…

    Bunları karakter, yani ruh, öz, omurga olarak kabul edenleri sevmek.

    Mustafa Kemal'i sevmek… Fikri hür, ilmi hür, irfanı hür olanları sevmek…

    Mustafa Kemal'i sevmek…

    Yoksul, yürekli, namuslu,yalansız, riyasız, pazarlıksız…Tertemiz alnından vurulup düşen hem de daha , bir tek kurşun atmadan, o istedi diye Allah deyip şehitlik için ileri atılan dedelerimiz, Eğinli dedem, Ali Çavuş gibi sevmek…

    Mustafa Kemal'i sevmek …

    Kopan bacağını tüfeğinin dipçiğinin kayışıyla bağlayıp savaşarak ölen Ezineli Yahya Çavuş gibi sevmek… Çanakkale'de 19. Tümen 'in her bir neferi gibi sevmek…

    Sevmek… Ölmeyi emreden birini, Mustafa Kemal'i sevmek… Ölenleri dün olduğu gibi bugün de anlamak:

    "Benimle beraber burada muharebe eden askerler kesin olarak bilmelidir ki, bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım."

    Sevmek …Mustafa Kemal'i sevmek… Dün olduğu gibi bugün de bir adım geri gitmeyenleri ,gitmeyecekleri sevmek…

    Mustafa Kemal'i Sevmek… Ölümden kaçarken durup onu dinleyip ölüme koşmak…

    Sabah saatlerinde Mustafa Kemal 57.Alay'ı bir batarya ile Koca Çimen Tepe istikametinde harekete geçirdi. Kendisi de durumu izlemek için Conk Bayırı'na çıktığında Arı Burnu tarafından erlerin çekilmekte olduğunu gördü. Seslendi:

    "Niçin kaçıyorsunuz?"

    "Efendim düşman" dediler

    "Nerede?"

    "İşte, diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler.

    Düşmanın bir avcı hattı 261 rakımlı tepeye yaklaşmış ve ileri doğru yürüyordu. Askerlere,

    "Düşmandan kaçılmaz" dedi.

    "Cephanemiz kalmadı" dediler.

    "Cephaneniz yoksa, süngünüz var," dedi. "Ve bağırarak süngü taktırdı. Yere yatırdı... Ölmeyi emretti…Öldüler…

    O anlatıyor:

    "Yalnız size 'Bomba Sırtı olayını' anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arasında mesafemiz 8 metre, yani ölüm kesin... Birinci siperdekiler hiç biri kurtulamamacasına hepsi düşüyor; ikincidekiler onların yerine giriyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, 3 dakika kadar sonra öleceğini biliyor, en ufak bir duraksama bile göstermiyor. Sarsılmak yok! Okuma bilenler ellerinde Kuran-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler Kelime-i Şahadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayrete ve tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur."…'

    Mustafa Kemal'i sevmek… Ölesiye sevmek… Dün değil bugün gibi sevmek… Bugün de ölmeyi bilmek..

    Ölen çocuklarının ardından Avusturalyalı annelerin acısını dindiren,onlara :
    "Bu memlekette kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız huzur içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar, gözyaşlarınızı siliniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler, onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır."


    Diyebilen Mustafa Kemal'i sevmek.

    "Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu.Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam
    nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu
    ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
    birdenbire beş adım sağında onu gördü.

    Paşalar onun arkasındaydılar.
    O, saati sordu
    Paşalar: "Üç", dediler.
    Sarışın bir kurda benziyordu
    Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
    Yürüdü uçurumun başına kadar,
    eğildi, durdu.
    Bıraksalar
    ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
    ve karanlıkla akan bir yıldız gibi kayarak
    Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı" …

    Atladı…Bir ayağı İzmir' de bir ayağı Ankara'da dimdik durdu… Sevmek.. Mustafa Kemal'i Nazım gibi sevmek…



    Cumhuriyetini emanet ettiği gençler gibi sevmek… 23 Nisan çocukları gibi sevmek. Dünyanın en aydınlık yüzü Türk kadınları gibi sevmek…

    Mustafa Kemal'i sevmek… Kütahya'da Kurtuluş savaşının ortasında, 2 yıldır görmediği oğlunun sekiz ay önce hastalıktan öldüğünü duyup el defterine, " oğlum İzzet sekiz ay önce ölmüş." diye not düşüp savaşa devam eden, İsmet Paşa kadar sevmek…

    Osmanlı Genelkurmay Başkanı ve Mareşali iken rütbelerini sıyırıp, onunla Anadolu'ya geçip yeniden kavgaya tutuşacak Fevzi Çakmak Paşa kadar sevmek.

    Mustafa Kemal'i sevmek… Erzurum'da bir yalnız adama, silahlarını teslim etmemiş tek Osmanlı ordusu olan 9 kolorduyu kendisiyle birlikte teslim edecek kadar çok inanıp, emrine girip, cenk edip, barışta karşı durup, ciltlerce kitap yazacak Kazım Karabekir Paşa kadar sevmek…

    Mustafa Kemal'i sevmek…Yağan yağmur altında,ayaklar çıplak yürürken hastalıktan,açlıktan ateşler içinde yanan bebesinin üzerindeki örtüyü alıp, cephane yüklü kağnının üzerine örten analar kadar sevmek…

    Mustafa Kemal'i sevmek… Kadın olup aşık olduğun adamdan, evladından, anandan, babandan daha çok sevmek Mustafa Kemal'i…

    Anlamak o kadınları, onları anlamak için kendilerini kurtarmaya gelen askerleri " Kemal'in askerleri" diye selamlamalarını anlamak, Afyon'da, Antep 'de, Maraş 'da, Eskişehir'de yani Anadolu'da, düşman işgali altında tecavüze uğrayıp, ölmemek…O acılar içinde sağ kalmak…Herkesin sattığı, terk ettiği, arkadan vurduğu ,hançerlediği bir halkı elinden tutup kaldırmak. Yokluğunu yokluklarına, gözyaşlarını gözyaşlarına, azmini, azimlerine ekleyip onlara haydi diyebileni sevmek… Yaşama azminin adının Mustafa Kemal olmasını anlamak… Namusun adının Mustafa Kemal olmasını, onurun, erdemin adının Mustafa Kemal olmasını anlamak… Bu toprağın kadını, erkeği, evladı olmak…

    Mustafa Kemal'i sevmek, tecavüze uğrayan o Anadolu kadınları gibi sevmek, tecavüzden kurtarılan o Anadolu kadınları analarımız, bacılarımız, kardeşlerimiz gibi sevmek… Dinimizi, milletimizi, devletimizi kurtaranları, Kemal'in askerlerini sevmek… Acıyı bilenler, unutmayanlar,unutmayacaklar gibi sevmek…

    Mustafa Kemal'i namus bilmek…

    Sevmek… İzmir'de ki o sevda anıtı gibi dimdik durmak…İzmir'e ilk giren Kemal'in askerlerinin Yunan askerleri tarafından şehit edilmesi üzerine o anıta Mustafa Kemal'in Türkiye'nin macerasını anlattığı Nutuk 'da kavgasının parolası ve işareti olarak yazdığı "Vatan ve Namus" diye yazan İzmirliler gibi sevmek ...

    Mustafa Kemal'i sevmek… Vatan ve Namus gibi sevmek…

    Mustafa Kemal'i Vatan ve Namus bilmek… Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür gençler gibi sevmek… Bağımsızlığı ve özgürlüğü sever gibi sevmek…Gelişmiş,büyük Türkiye'yi sevmek…

    Cumhuriyet'i…Devrimciliği… Milliyetçiliği…Halkçılığı…Laikliği…Devletçiliği sever gibi sevmek…

    Mustafa Kemal'i sevmek…

    Anti emperyalizmi sever gibi, sömürgeciliğe karşı duranları sever gibi… Türkiye'nin çınarlarını, çiçeklerini,bozkırını, bataklıklarını,denizlerini, havasını, kuşunu, kurdunu sever gibi ….

    Dünyanın aç ve yoksul çocuklarını sever gibi, çocuklarımızı sever gibi, insanları, doğayı sever gibi, dünyayı, iyiyi,doğruyu,güzeli sever gibi sevmek…

    Ulusalcılar gibi sevmek…

    Mustafa Kemal'i sevmek…

    Kursağından haram lokma geçmemiş çocuklar gibi sevmek…

    Hazreti Ömer'i bile kıskandıracak o büyük ahlakı sevmek… Yaratıp, kazanıp, anasının ak sütü gibi helal mallarının hepsini, ölünce milletine bağışlayanı sever gibi sevmek…

    O'nun kalpaklı fotoğrafı ellerinde ,oğullarının al bayrağa sarılı naaşlarının önünde "Devlet , millet sağ olsun" diyen şehit anaları gibi sevmek…

    Mustafa Kemal'i sevmek…

    Elmalılı hoca Mustafa Yazır gibi , Tuncelili Diab Ağa gibi sevmek…

    Kurtuluş savaşında tebdili kıyafet gezen Galip Hoca gibi sevmek…Sonra barışta Celal Bayar olup kavgalardan geçip, ölmeden önce " Atatürk seni sevmek ibadettir" diyerek sevmek…

    İzmir'de Yunan'a ilk kurşunu sıkan gazeteci Hasan Tahsin'in ruhunu şad edip, beş yıl sonra düşmanı kovup namusu ve şerefi yerden kaldırıp; İzmir'de , büyük kısmı hain iğfasına uymuş, İstanbul gazetecilerini toplayıp:

    " Türkiye basını, milletin hakiki sada ve iradesinin belirtisi olan Cumhuriyet'in etrafında çelikten bir kale vücuda getirecektir. Bir fikir kalesi, zihniyet kalesi. Basın mensuplarından bunu talep, Cumhuriyetin hakkıdır…" diyen Mustafa Kemal'i, doğumunun 125. yılında vefa ve minnet duygularıyla ilk günkü gibi sevmek…

    O'na karşı görevini yerine getirememenin utancıyla manda yürekleri çatlayıp ölemeyenler, intihar bile edemeyen dönekler,korkaklar, alçaklar, hainler, satılmışlar gibi değil…

    Mustafa Kemal'i Türk halkı gibi sevmek, Türk milleti gibi sevmek, Türkiye gibi sevmek, namuslu gazeteciler, yazarlar, yayıncılar gibi… Abartısız, yalansız, sade, duru, basit…

    Mustafa Kemal'i sevmek… Onun bildiği gibi, "memleketimizin halini, ihtiyacını milletimizin elemlerini ve emellerini" bilmek…



    Tuncay Özkan (Ata'nın 125. doğum günü yazısı )
     
  18. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Mustafa Kemal'i sevmek…

    Sevdasını Vatan…

    Sevdasını Namus…

    Sevdasını Bayrak…

    Sevdasını Türkiye bilenler gibi sevmek…

    Esaret altında yaşamaktansa…

    Bu yoksul ve bitap milleti ayağa kaldıramamaktansa…

    Onun kazanımlarını koruyamamaktansa…

    Türkiye'yi muassır medeniyete, çağdaş; bilimde teknolojide, eğitimde, sağlıkta, adalette, emekte gelişmiş, çalışanın kazanacağı,eşit,kardeş, özgür insanların yaşadığı ülkelerin düzeyine ulaştıramamaktansa…

    Türkiye'yi tam bağımsızlık ilkesiyle yönetememektense…

    Türkiye'yi bilimden, aydınlıktan koparıp şeriata, karanlığa, irticaya, şeyhlere, tarikatlara teslim etmektense…

    Dağlarda çoban ateşleri yakacaklar gibi sevmek…

    Mustafa Kemal'i sevmek "Vatan ve Namus" demek…

    Başka da hiçbir şey demek değil…

    Düşmanlarına, döneklere, eski ve yeni mandacılara, takiyecilere, yalancılara, bin bir suratlı para kölelerine, mezarının önünde ağlayıp eğilip, sana ve devrimlerine kalleşlik edenlere inat…

    Seni her zamankinden daha çok seviyoruz…



    Tuncay Özkan
     
  19. ALP

    ALP ALP

    Mesajlar:
    482
    Şehir:
    istanbul
    ATAMIZ.... bunu başka kim yapardı ki!!!!!

    İzmir kurtuldu, çok tatlı bir yorgunluk, Ankara'ya hareket edecekler.
    Trene binerler kompartımana çekilirler.
    Ertesi gün kompartımanı çalar, yaveri açar.
    Yorgun, bitkin, kravatını yıkamaktadır Atatürk.
    Yaveri: -"ya paşam bu ne hal hiç uyumadınız herhalde niye böylesiniz" der. -"
    Ya çocuklar kompartımanıma yastıkla battaniye koymayı unutmuşunuz.
    Kolumu yastık yaptım ağrıdı, setremi yastık yaptım üşüdüm, bende uyumadım kalktım" der.
    Yaveri; "Aman paşam !
    Birimize haber vereydiniz hemen size bir yastıkla battaniye getirirdik" der.
    Ve bir ülke kurtarmaktan dönen komutan söylüyor bunları.
    Tarihi bir cevap derki:
    -"Geç farkettim hepiniz en az benim kadar yorgundunuz.
    Hiçbirinize kıyamadım.
    Önemli olan benim uyumam değil milletimin rahat uyuması".
     
  20. reef1905

    reef1905 Akın

    Mesajlar:
    175
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    SHIMANO ALIVIO CX TELE SURF 4,20 MT 150 GR
    Favori Makine:
    SHIMANO EXAGE 6000 FA + E
    Selamlar ;

    İşte size Atatürk'ün vatanı teslim ettiği, teslim aldığı emaneti sonuna kadar savunan bir Türk genci.Allah nur içinde yatırsın.

    Saygılarımla.

    http://www.trtube.com/izle.php?v=aehhasidbb