Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk Köşesi

Konu, 'Genel Konular' kısmında tolkien tarafından paylaşıldı.

  1. mufi

    mufi Muvaffak İŞMEN

    Mesajlar:
    3.332
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    kıyı balıkçılıgı standart malzeme oltakamışı ve makine
    Favori Makine:
    Daiwa GS 9
    En İyi Avı:
    her av iyidir yeterki usule uygun olsun
  2. sonsuznur

    sonsuznur

    Mesajlar:
    26
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    Çeşitli boylarda kamışlar, makinalar, EFEBEY (motoryatım) onu çok seviyorum:)
    En İyi Avı:
    hangisini yazayım ki:)

    Yazı güzel, harikulade. büyük bir keyifle okudum. Yalnız altındaki imzayı görünce bütün şevkim kaçtı:) Bir yazıya bakıyorum birde kaleme alan kişiye ve.......şaşıyorum:eek: :D
    Yazıyı buraya koymuşsunuz teşekkürler gerçekten güzel bir yazı ama keşke altındaki imzayı koymasaydınız. Her neyse yine de teşekkürler;)
     
  3. slimselim

    slimselim

    Yaş:
    40
    Mesajlar:
    219
    Şehir:
    Bursa - Bazen Eskişehir
    Favori Kamış:
    Tarzan Zıpkın , Albastar olta Rambo bıçağım Fotoğraf makinam
    En İyi Avı:
    2 kg aynalı sazan 1.5 kg RusKefali
    Bu resimi biliyorum mükemmel bir resim.. Sağolasın
     
  4. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Arkadaşım bunları keşke ben söylemiş olsaydımda, adımı altına yazma gururunu yaşayabilseydim :) Ama maalesef kalemim, benim çok takdir ettiğim Tuncay Özkan kadar iyi değil. Ama bunu Tuncay Özkan yazdıysa altına da O' nun imzası atılacaktır elbet ;) Beğenseniz de beğenmeseniz de ;) :)
     
  5. sonsuznur

    sonsuznur

    Mesajlar:
    26
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    Çeşitli boylarda kamışlar, makinalar, EFEBEY (motoryatım) onu çok seviyorum:)
    En İyi Avı:
    hangisini yazayım ki:)
    Tabii ki atılacaktır ama sevmediğim bir insan. İçi başka dışı başka. Ciddi ve samimi bir Cumhuriyetçi değil nihayetinde!
     
  6. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    :) Bu da sizin görüşünüz ;) Saygı duyarım :)
     
  7. sonsuznur

    sonsuznur

    Mesajlar:
    26
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    Çeşitli boylarda kamışlar, makinalar, EFEBEY (motoryatım) onu çok seviyorum:)
    En İyi Avı:
    hangisini yazayım ki:)

    Görüşüme saygı duyana saygı duyarım:) Başımın üstünde yeri vardır saygı duymasını bilenin:) Teşekkür ederim Sevil hanım.
     
  8. Eczacı

    Eczacı

    Mesajlar:
    3.057
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    olta
    Lider şefkati

    İzmir kurtulmuş, çok tatlı bir yorgunlukla, Atatürk ve arkadaşları Ankara’ya hareket ederler. Yandaki kompartımanın kapısını çalar yaveri: yorgun ve bitkin, kravatını yıkamaktadır Atatürk.

    Yaveri: Paşam, hiç mi uyumadınız, niye böylesiniz, der.

    Atatürk: Ya Çocuk, kompartımanıma yastıkla battaniye koymayı unutmuşsunuz. Kolumu yastık yaptım; ağrıdı. Setremi yastık yaptım, üşüdüm... Ben de uyuyamadım kalktım, der.

    Yaveri: Aman paşam! Birimize haber verseydiniz hemen size yastıkla battaniye getirirdik, der.

    Ve bir ülke kurtarmaktan dönen komutan şu tarihi sözleri söyler: Geç fark ettim, hepiniz en az benim kadar yorgundunuz. Hiçbirinize kıyamadım. Önemli olan benim değil, milletimin rahat uyuması...

    Güç, makam ve mevkiniz yükseldikçe çevrenizdekilere karşı sevgi ve şefkatiniz artmıyorsa, acımasızlık ve haksızlık sizin karakteriniz haline gelir.
     
  9. Eczacı

    Eczacı

    Mesajlar:
    3.057
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    olta
    yabancı pullarda ATATÜRK...

    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]



    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]
     
  10. ufukkula

    ufukkula ufuk

    Yaş:
    40
    Mesajlar:
    1.537
    Şehir:
    İzmir
    En İyi Avı:
    Henüz yakalamamış olduğum
    Mehmet abi pulları ilk kez gördüm.Gerçekten Atamızın Dünyada ne kadar saygın bir yeri olduğunu bir kez daha öğrendim.Teşekkürler...
     
  11. lustral

    lustral osman karatepe

    Mesajlar:
    327
    Şehir:
    bursa
    Favori Kamış:
    klasik 3'lü takım
    En İyi Avı:
    sazan 7.250gr
    Ahmet abim böyle bi bölüm açtığın için sağol.Allahıma binlerce şükür atamızı bize bahşettiği için. Atamın ve tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun.
    Ayrıca şunuda söylemek isterim:Orduya sadakat şerefimizdir............
    İzindeyiz ATAM.....
     
  12. Eczacı

    Eczacı

    Mesajlar:
    3.057
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    olta
    Atatürk'ün Eşyaları

    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]
    Saatleri
    [​IMG]
     
  13. Eczacı

    Eczacı

    Mesajlar:
    3.057
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    olta
    Atatürk'ün Eşyaları

    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]
    Kılıç ve Silahlar
    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]
     
  14. Tuluğ

    Tuluğ a

    Mesajlar:
    35
    Şehir:
    antalya
    Allah uzun ömürler versin Atam.

    Giriş yazılarını,tarihi bilgileri bir kenara bırakıp şeker gibi anlatımıyla Araştırmacı Yazar Prof.İlknur GÜNTÜRKÜN KALIPÇI'dan okuyalım Atamızın anılarını..


    Yıl 1930 ATATÜRK Yalova köşküne doğru çıkmakta. Bir de bakar bir bahçıvan koca bir çınar ağacını kesmek üzeredir. “Yahu” der “sen hayatında hiç böyle bir ağaç yetişdirdinmiki? Kesmeye muktedir görüyorsun kendini ve niye ?” der. Bahçıvan derki; “Paşam çınar ağacının kökleri köşkün temelini kaldırdı, yaprakları da köşkün pencerelerine müdahale ediyor. Ya köşkü kaybedeceğiz ya ağacı keseceğiz. Onun için de kusura bakmayın ama biz ağacı kesiyoruz”. Bir an düşünür; “Hayır gerekirse köşkü ağaçtan uzaklaştırırız” der. Derlerki bu gün Mustafa Kemal bir hoş. Ne demek köşkü tutupta ağaçtan uzaklaştırmak? Ama inanırmısınız mühendis değil, mimar değil, ziraatçı değil ama ne yapar biliyormusunuz? İstanbul’daki köprü altındaki tramvay raylarını Yalova’ya taşıtır. Köşkü hiç yıkmadan olduğu gibi tutarak kendisi de kazma kürek temelini kazar ve köşkün altına tramvay raylarını döşeyerek köşkü ağaçtan 4 metre 80 santim kenara çekerek hala Cumhuriyetimiz gibi ayakta durmakta olan çınar ağacının kurtuluşunu temin eder.

    [​IMG]

    [​IMG]

    Yıl 1930. Dünya çevre lafını ne zaman etmeye başladı? 1980 den sonra. 1980 den önce, 1930 yılında dünyaya somut bir çevre dersi vermektedir Mustafa Kemal aslında. Ama, biraz acı parantezlerim olacak bu konferansımda. İlk acı parantezimi ATATÜRK kimdir belgesiyle açmıştım, ikinci acı parantezim burada olacak. Hadi gelin 5 Mart 1996 ya gidelim yani günümüze yakın bir gün. “ATATÜRK ve Türk kadını” konulu tiyatrolu konferansımı 25 gençle sunuyorum. 25 gençle birlikte prova yaptık, yorulduk, oturduk, televizyonu açtık. ikinci haber olarak 6 dakika müddetle ve 5 kere görüntü zumlanmak üzere önemli bir haber verildi televizyonda. Haberi aynen aktarıyorum, diyordi ki “Amerika da eski bir ünlü bir müzikhal hiç yıkılmadan dünyada ilk kez uygulanan bir yöntemle raylar üzerinde iki metre kenara çekilerek yerine yeni bir binanın yapıldığı” haberiydi. Dünyada ilk kez lafı da beş kere edildi. gençlerden biri kalktı bana ne dedi biliyor musunuz? “Ya öğretmenim biz tarihe pek bir daldık. Bakın el alem neler yapıyor? Teknik, medeniyet biraz da onlara baksak” diyince arşivimde 1930’da ATATÜRK’ün bu işi yaparken çekilmiş resimleri, raylar üzerindeki çekilen resimleri gösterdim kendilerine ve dedim ki ”şu anda ne söyleyeceksiniz bana?”. Bir genç kalktı ne dedi biliyor musunuz? “Ya öğretmenim suç bizde mi? Biz bu konuyu ilk defa sizden duyuyoruz, sizden görüyoruz bu resimleri”. Ama o haberi bugün milyonlarca Türk genci izledi ve oturdular 25 genç, bu haberi veren televizyona bir faks çektiler. Faksta aynen şu yazıyordu “İkinci haber olarak 6 dakika müddetle ama beş kez şu resimleri göstermek suretiyle bu arada da mutlak suretle mesajı iletin dediler “Bu gün 1996, Amerika çekiyor raylar üzerinde iki metre, yerine yeni bir bina yapıyor, 1930 ATATÜRK çekiyor 4 metre 80 santim, bir ağaç kurtarmak için” bu mesajı da çok iyi verin dediler. Yıl 1996 idi. Yıl 2005 hiçbir televizyonda izlediniz mi? İzlemediniz.


    Hadi gelin Söğütözü’ne gidelim, hani şu Ankara yakınlarındaki, o zaman için 80 tane söğüt ağacının olduğu yere. Söğütözüne ATATÜRK hep dinlenmek için gelirmiş. Bir geldiğinde galiba düşündüğünü sesli olarak aktarmış; “Ah ! burda bi kulübem olsaydı keşke”. “Ya paşam istediğin bir kulübe olsun hemen yaparız şuraya“ demişler. “Buradaki ağaçlara ne olacak peki”. “Paşam burdakiler söğüt ağacı; gönülsüz ağaçtır. Sökeriz başka bir yere dikeriz, mutlaka tutar” demişler. Bir an durur, “Bir tek şartla kabul ederim” der. “Burda yetecek kadar söğüt ağacını kendi ellerimle sökeceğim, kendi ellerimle dikeceğim, önce tuttuklarını göreceğim, sonra kulübe yapımına izin vereceğim”. Yani bugün betonu yeşile tercih eden zihniyete bence en güzel örnek teşkil eder bu. Ne yapar biliyor musunuz? Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK makamını Çankaya’dan Söğütözü’ne taşıtır hasırlar üzerine. Kabullerini orda yapar, imzalarını orda atar, çadırda kalır ama söğüt ağacını söker, kendi elleriyle diker, tuttuklarını görür, ondan sonra bugün çok küçücük ama verdiği mesaj olağanüstü büyük olan bu Söğütözü’ndeki küçük ATATÜRK kulübesinin yapılmasına izin verir.
    25 yıllık araştırmacıyım. Benim elimde 130 belge var bizzat çevre hareketine bedenen katıldığına dair. Sade bende 130 belge, kim bilir kaç belge var. Keşke diyorum, keşke bu belgeler, bazı günler bizi okullar da bu kulübeye götürüpte burada anlatılsaydı. sanıyorum bugün betonu yeşile tercih eden hiçbir belediye başkanı yetişmezdi.
    İşte bu anlamda sahneye şimdi Tahsin ÇOŞKAN’u davet edelim. Tahsin COŞKAN o zamanın genç bir ziraat mühendisi. “Gel Tahsin seni bir yere götüreceğim fikrini almak istiyorum” diyor. Giderler, gösterdiği yere bakar Tahsin Bey. Bataklık, sivrisinek salgını, hayvan leşlerinin olduğu berbat bir arazidir. “Ya paşam hayrola” der. Atatürk, “Buraya bütün masrafı cebimden olmak üzere bir orman çiftliği yapmak istiyorum” der. “Ya paşam buranın ıslahı ya sizin paranızı tüketir ya da zamanınızı, neden bu kadar mümbit topraklar varken gelip de burayı tercih ettiniz?” der.

    [​IMG]


    ATATÜRK’ün cevabı ATATÜRK’çedir. Derki ”Ben en zor olanı yapayımda siz arkamdan kolayları nasıl olsa yaparsınız.” Ne bilsin ki en kolayları bile çabuk yıkabildiğimizi ama, bu aradaTahsin ÇOŞKAN “Paşam burda hiçbir şey yetişmez, pek uğraşmayın” der. Ama dinleyen kim. Derki “Tahsin buraya ziraatçileri getir ve incele bana resmi bir yazı getir burasıyla ilgili”. Biraz sonra Tahsin COŞKAN çok mutlu, kendi dediği çıktı, üzerinde “Burada hiçbirşey yetişmez“yazılı, altında da ziraatçilerin imzasının olduğu bir belgeyi Mustafa Kemal’in önüne koyar. ATATÜRK biraz mütebbessim okur bu yazıyı. Kaleme alır, bu kağıdın yanına aynen şunları yazar “BURASI VATAN TOPRAĞIDIR, KADERİNE TERK EDEMEYİZ”. Etmez de. Aynı Sakarya savunması gibi akasya savunmasını ele alır, çam ve köknarı oraya 30 Ağustos olarak tamamlar ve hiç unutmayacağımız bir gün, lütfen hiç unutmayın, tarihte atladık bu günü, 25 Mayıs 1933. Ne yapar biliyor musunuz? Hani 5 Haziranlarda kutladığımız bir gün var, çevre günü değil mi? Çevre günü ne zaman kutlanmaya başladı? 1980 den sonra. Peki 25 Mayıs 1933, ATATÜRK ne yaptı? İlk Çevre günü kutlamasını yaptı. Hem de bugün okullara soruyorum diyosunuz ki ne yaptınız diye “ya ağaç diktik diyorsunuz ya çöp topladık” öyle falan değil. Bütün Ankara halkını bedava trenlerle buraya getirtiyor, ağaçlar boy vermişler, altında dinlenmektedirler, havuz yapılmıştır, çocuklar yüzmektedirler. Hatta bütün masrafı cebinden ödemiştir ama karı da almamıştır, buraya bir fabrika yaptırmıştır, süt ürünleri üretilmektedir, herkes yamektedir. Herkes çok mutlu ama en mutlusu Mustafa Kemal ATATÜRK.

    (Oldukça uzun bir yazı, bu yüzden parçalara bölmek zorunda kaldım.Kalan kısımları düzenleyip en kısa zamanda ekleyeceğim.)
     
  15. Tuluğ

    Tuluğ a

    Mesajlar:
    35
    Şehir:
    antalya
    Kaldığımız yerden devam.

    “Yahu paşam senden başka bir tek kişi burada bir ağaç yetişeceğine inanmadı. Peki sen nasıl anladın burda orman olacağını?” der. “Gel Nebizade gel, şimdi anlatayım sana. Hani Tahsin ÇOŞKAN’ın burda birşey yetişmez dediği günün akşamı tebdili kıyafetle Çankaya’dan kaçtım, burdaki köylülere geldim. Köylüler beni tanımadılar. Köylülere, ağalar dedim burda ağaç yetişip yetişmeyeceğini bana en kolay yoldan nasıl ispat edersiniz dedim. “Al dediler”, bana bir testi su verdiler, bir de kazma kürek. “Kaz orayı iki gün sonra gel biz sana ne olacağını söyleriz” dediler. Ah o iki gün Çankaya’da nasıl geçti bir Allah bilir bir de ben. İki gün sonra gittim testiyi çıkardım, testinin içinde su bitmişti, köylülere uzattım. Dediler ki bana “ağa testide su kalmamış, toprak su emiyor, bakma bunun üstünün kurak olduğuna, biraz uğraş burda ne ekersen biçersin”. Ve hani Tahsin COŞKAN’ın o raporu bana getirdiği gün ben çoktan projeye başlamış epey de ilerlemiştim” diyecektir.
    Dünya lideri olmak öyle kolay değil biliyor musunuz. Hani ATATÜRK’e kimdi en çok karşı çıkan, evet Tahsin COŞKAN’dı. Onu da ATATÜRK buraya müdür tayin eder. Evet lider olmak hakikaten kolay iş değil. Bu arada biz bu 130 belgeye hiç çalışmamışız. Çalışmadığımızın en acı örneğini Türkiye yaşadı zaten. Neydi o örnek “17 Ağustos depremi”. Evet deprem bir kaderdir ama kader olmanın ötesinde dolgu alan çöktü, dolgu binalar çöktü. Oysa 1930’dan beri bize “lütfen tabiatla oynamayın, tek bir ağaçla bile oynamayın” diye bize örnek olan bir liderimiz varken yaşadık bu acıyı.
    Yıl 1938, General McArthur’un en zor, en problemli, en buhranlı dönemi. Birden çok sıkılır ve yanında duran yüzyirmiden fazla kişiye döner ve aynen şöyle der:
    “Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal’i görmek için neler vermezdim” dedirten o büyük özlemi ve onu oluşturabilen Mustafa Kemal’i.
    Yada, yıl 1938. Bir İran’lı şair bir Tahran gazetesine ölümü üzerine bir şiir yazar. İşte o şiirin iki mısrasını sizlerle paylaşmak istiyorum. Diyorki;
    “Allah bir ülkeye yardım etmek isterse onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir.” dizelerindeki bu kıskançlığı oluşturabilen Mustafa Kemal.
    Yıl 1976, UNESCO üyelerine bir öneriyle gelir. Öneri paketindeki bir cümleyi sizlere okumak istiyorum. Diyorki ”Bu gün UNESCO’nun üzerinde çalıştığı bütün projelerin isim babası Mustafa Kemal’dir.” Öneri nedir ? Öneri ise onun doğumunun yüzüncü yılında, 152 üyesi vardı UNESCO’nun 152 ülkenin devletleri aynı anda kutlasın önerisidir. Birden İsveç delegesi ayağa kalkar ve şöyle söyler:
    “Ne yani dünyada bu kadar devlet adamı var hepsinin doğum gününü böyle kutlayacak mıyız?” şeklindeki kinayeli sözlerine, Rus delegesi ayağa fırlar yumruğunu masaya vurur ve 152 ülkenin delegelerine aynen şöyle söyler;
    ”Genç delege arkadaşım hatırlatmak isterimki ATATÜRK öyle dünyadaki herhangi bir lider değildir, bırakın onu bir yıl anmayı her ülke her problemimizde çare olarak aramalıyız” sözlerini döktürtebilen bir Mustafa Kemal. Sonra nemi olur? UNESCO tarihinde ilk ve tekdir hiç negatif oy yok, hiç çekimser oy yok 152 ülke şu metne imza atar; hani İsveç delegesi demişti ya “ne yani” diye. O İsveç delegesi bu imzanın atıldığı gün mikrofona gelir ve aynen şunları söyler;
    ”Ben ATATÜRK’ü inceledim bütün ülkelerden özür diliyor ilk imzayı ben atıyorum” diyecektir.
    İşte o muhteşem belge diyorki;
    “ Atatürk kimdir; Atatürk ululararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir inkilapçı, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayırımı göstermeyen, eşi olmayan devlet adamı, türkiye cumhuriyetinin kurucusu”
    Var mı böyle bir metin! Bir filozof derki “bir ülke için kıstas aradığınız zaman o ülkenin en büyük liderini gözden geçirin” şu anda kıstas arayan ülkelere sanıyorum bundan daha iyi bir metin gösteremeyiz. İşte bu metin 152 ülke tarafından imzalanmıştır. Eşi olmayan devlet adamı metni. Peki daha sonra ne olmuştur; 151 ülkede hemen hemen bir yıl boyunca her yerde bu metni görebiliriz, soruyorsunuz bana o bir ülke kim? İşte o ülkenin adını vermeye benim dilim maalesef varmıyor.
    Hadi gelin Haiti’ye gidelim. Yıl 1996, Haiti Cumhurbaşkanı ölür. Bir vasiyet bırakmıştır. Haiti’ye baktım haritada bir kutup kadar uzak ülke. Haiti Cumhurbaşkanı 1996 da öldüğünde vasiyeti açılır. Vasiyetinde mezar taşına yazılması için bir metin bırakmıştır. Haiti Cumhurbaşkanının bugün mezar taşında yazan hitabeyi sizlere okumak istiyorum. Diyorki “Bütün ömrüm boyunca Türkiye’nin lideri Mustafa Kemal ATATÜRK’ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm”


    Devamı en kısa zamanda
     
  16. dentist

    dentist Engin Gökbayrak

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    2
    Şehir:
    ANTALYA
    Favori Kamış:
    shimano
    En İyi Avı:
    1.5 kilo grida
    Tebrikler Ve Teşekkürler

    Atatürk Konusunda Hassas Olan Herkes Ve Her Grup Başimin Tacidir.üyesi Olduğum Bir Grubun Atatürk Köşesini Düşünmesi Beni çok Mutlu Etti.iyi Ki Aranizdayim.
     
  17. xDJx

    xDJx Mehmet Kundak

    Yaş:
    62
    Mesajlar:
    407
    Şehir:
    AFYONKARAHİSAR
    Favori Kamış:
    Oltalarım
    En İyi Avı:
    El oltası ile Turna 7kg. sazan 6kg. yayın 7kg.Yılanbalığı 2.65kg.Alabalık 1.12kg.
    Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle techit edebilirler. Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

    Ey Türk İstikbalinin Evladı !

    İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurmaktır ! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

    Mustafa Kemal ATATÜRK


    Yaaaaa Atam gör gör seninle omuz omuza savaşan uğrunda binlerce şehidini feda eden Cumhuriyetini kurduğun Yüce Türk Milletinin Meclis makamına hak kazanan vekil Büyük Türk Ulusunun Anayasasındaki Kemalizm kısmını çıkartılmasını istiyor eh bu bu gün böyle yarın kimbilir nasıl olacak;
    Ama yağma yok bu milletin damarında halen Atanın dediği Asil Kan mevcut...[​IMG]
     
  18. MUSTAFA KEMAL HAKKINDA 30 ÖZEL ŞEY
    1.'ATA' LAFINI SEVMEZDI
    'Ataturk' hitabini ilk kez donemin Turk Dil Kurumu Baskani bir konusmasinda kullanmis, Mustafa Kemal de cok begenerek soyadi olarak almisti.Kendisine Ata' diye hitap edilmesinden hic hoslanmazdi.
    2.EN SEVDIGI YEMEK
    Manastir Askeri Lisesi yillarindan kalan bir aliskanlikla hayati boyunca en sevdigi yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldi. Tatliya duskun degildi ama cani istediginde cok sevdigi gul recelini tercih ederdi.
    3.EN BUYUK HAYALI DUNYA TURUNA CIKMAKTI
    Omru yetseydi bir dunya turuna cikip Turk dili ve tarihi uzerindeki calismalarini genisletmek en buyuk hayaliydi.
    4.BASUCU KITABI 'CALIKUSU' YDU.
    Binlerce kitabi vardi.Ama bunlarin arasinda bir tanesini hayati boyunca hatta cephede bile basucundan ayirmadi. Resat Nuri Guntekin'in unlu Calikusu' romanini hep yaninda tasir, her gun rastgele bir yerinden acar, birkac sayfa okurdu.
    5.KABUL SALONUNDAKI AT YAVRUSU
    Atlardan sonra en sevdigi hayvan kopekti. 'Fox' adini verdigi kopegi, Gazi`nin yataginin ayak ucunda uyurdu. Hayvanlara duskunlugu o dereceydi ki bir gun misafirlerinin de gorebilmesi icin yeni dogmus bir tayla annesinin Cankaya Kosku kabul salonuna getirilmesini bile emretmisti.
    6.TAM BIR SALON ADAMI
    En sevdigi dans valsti. Muzik zevki cesitlilik gosteriyordu.Klasik Bati muzigi disinda Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi.
    7.GOMLEKLERININ TUMU BEYAZDI
    Gomleklerinin hepsi beyazdi. Bu gomlekler ilk yillarda Isvicre`de ozel olarak dikilirken sonra yerli mali kullanma kampanyasina onculuk edebilmek icin Beyoglu`nda bir terziye diktirilmeye baslanmisti.
    8.DOLABINDA LACIVERTE YER YOKTU
    Takim elbiselerinin tasarimlarini hep kendisi cizerdi.Lacivert takim giymeyi sevmezdi.
    9.OLCULERI
    Boyu 1.74 idi.Hayatinin son donemlerine kadar 76 olan kilosu hastaliginin ilerlemeye baslamasiyla 46'ya kadar dusmustu. 43 numara siyah rugan ayakkabi giyerdi.
    10.RUMELI SIVESI
    Ozenli ve temiz bir Turkce konusurdu. Ancak bazi kelimeleri Rumeli sivesiyle telaffuz ederdi.
    11.HAZIN BIR HIKAYE
    Hayatinda bir donem cok onemli yer tutan Mustafa Kemal`in evlenmesinden sonra hayatina trajik bir sekilde son veren Fikriye Hanim`in mezarinin nerede oldugu bilinmiyor.
    12.CUMHURBASKANLIGINDAN SIKILIYORDU.
    Hayatinin cogunu gecirdigi savas cephelerinden sonra Cumhurbaskani olarak gecirdigi yillar ona bir tecrit yasantisi gibi geliyor, cok sevdigi halkindan ve sade bir vatandas yasamindan uzaklastigini dusunuyordu.
    13.PAPA`NIN TEMSILCISINE ELBISE
    Kiyafet Kanunu cercevesinde tum din adamlarinin dini kiyafetleriyle sokaga cikmalari yasaklaninca, Monsenyor Roncalli`ye kendi terzisi Kemal Milasli eliyle bir koleksiyon hazirlatti.
    14.KENDISI TIRAS OLMAZDI.
    Sabah kahvaltilariyla arasi hic hos degildi.Yataktan kalkar kalkmaz odasindaki divanin uzerine bagdas kurarak oturur, gunun ilk kahvesini sigarasini icerdi.Bir ozelligi de kendi kendine tiras olmamasiydi.
    15.DUZEN TAKINTISI VARDI
    Evinde ,cevresinde hatta konuk oldugu evlerde bile egri duran esyalari duzeltmeden rahat edemezdi.
    16.HOSGORULU LIDER
    Koylunun birinin gazete kagidina sardigi tutunu icmeye calisirken eli yanmis,'Alin bunu kendi icsin' diyerek Ataturk`e kufretmisti.Mahkemeye cikarilacakti. Ataturk olayi dinledikten sonra 'Onu mahkemeye vereceginize dogru durust sigara icmesini temin edin' dedi.
    17.SIGARA PAZARLIGI
    Hastaliginin baslangicinda kendisini muayene eden Dr.Fissinger gunde kac paket sigara ictigini sormus, Ataturk 'sekiz' demisti. Doktor bunu gunde bir pakete indirmesi gerektigini soyleyince gulumseyerek cevap vermisti:'Ben zaten bir paket iciyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle yapacagim'.
    18.'BU NASIL HALKCILIK?'
    Bir sabah milletvekilleri ile trene binmisti.Konduktorun milletvekillerinden bilet parasi almamasina sasirmis nedenini sormustu.Trenin milletvekillerine bedava oldugunu ogrenince epey ]sinirlenmis, 'Ne de guzel halkcilik ama' demisti.
    19.'LAIKLIK ADAM OLMAKTIR!'
    Ilk mecliste bir oturum sirasinda uyelerden biri laikligin ne manaya geldigini anlamadigini soyleyince Gazi cok sinirlenmis ve elini kursuye vurarak bir din bilgini olan uyeye cevap vermisti: 'Adam olmak demektir hocam,adam olmak!'
    20.KURBANLARI BAGISLARDI
    Gittigi yurt gezilerinde kendisi icin kurban edilen hayvanlara bakamaz boyle durumlarda sirtini doner yada kesilmelerini engellerdi.
    21.YABANCI DILE MERAKI
    Askeri lisede ogrenmeye basladigi Fransizca'yi sonraki yillarda gelistirdi. Zengin bir kelime bilgisi vardi. Konusurken araya Fransizca sozcukler de eklerdi.
    22.FASULYESINE POKER
    Kumardan hoslanmaz ama arkadaslariyla fasulyesine poker oynardi.Oyun sonunda kazandiklarini iade ederdi.
    23.KAN GORMEYE DAYANAMAZDI
    Cephelerde dusmanla gogus goguse savasmis biri olarak en ilginc ozelligi savas meydanlari disinda kan gorunce fenalasmasiydi.
    24.KULAKLARI DUYAN TEK KISI.
    Fransiz tarihcisi Herriot Ankara`ya geldiginde Gazi`nin kulaklarinin duyuyor olmasina sasirmis anilarinda bunu espirili bir dille anlatmisti: 'T.C`de bir tane kulaklari duyan kisi var onu da Cumhurbaskani yapmislar'.
    25.BIR RICASI BAS ACTIRDI
    Bir gun halk arasinda dolasirken carsafli bir kadina rastlamis, 'Hafiz Hanim benim hatirim icin basindaki ortuyu acar misin?' diye sormustu. Kadin bas ortusunu acarak , Ataturk`un onunde egildi ve ellerini optu.
    26.BILARDO VE YUZME
    Sportmen kisiligi vardi. Her gun at biner , yuzmeye gider ve bilardo oynardi.
    27.EN BASARILI DERS.
    Egitim hayati boyunca en basarili dersi matematikti. Pozitif bilimlere ilgisi hayati boyunca surdu.
    28.YAGCILARA GECIT YOK
    Yagcila cok kizardi Bir aksam sofrasida kendisine gereksiz sekilde iltifat eden Abdulhak Hamit`e mudahale etti.
    29.SON YILBASI GECESI 1937`yi 1938`e baglayan son yilbasi gecesini Disisleri Bakani Tevfik Rustu Aras ile bas basa gecirmisti. O gece dolabindaki bazi elbiseleri bakana hediye etmisti.
    30.KOSKTEKI GUVERCINLIK
    Kuslari cok severdi.Cankaya Kosku`nde ozel bir bakicinin ilgilendigi guvercinligi vardi.
     
  19. Eczacı

    Eczacı

    Mesajlar:
    3.057
    Şehir:
    Aydın
    Favori Kamış:
    olta
    Bu konu çok önemli bencede.
     
  20. OTTOMAN

    OTTOMAN

    Mesajlar:
    482
    Şehir:
    Afyonkarahisar
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    1 kilo aynalı sazan :(
    Ey Türk İstikbalinin Evladı !

    İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır ! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

    ben bu lafı bilirim kardeşim gerisi hikaye

    bu lafa rağmen hala bu durumdaysak imza bölümümü okuyun:mad: :mad: