hem gelenekçi hem yenilikçi ikisinin ortasında bulunmak en faydalısı olacaktır. her iki ustayada teşşekkürü borç bilirim paylaşılan bilgilerden ötürü. buradaki konuda evrim arkadaşımızın deneme yanılma yöntemi ile ortaya çıkarttığı takım düşünülünce farklı mekan ve mevsimlerde inatla uğraşılınca başarıya nasıl ulaşıldığı ortadadır. olmayan balıkta tutulamaz haliyle. aramaya, denemeye, yanılmaya devam o zaman rastgelinceye dek
Bizler babayani usullerlemi çalışıyoruz zannedıyorsunuz sürekli. kendimizi defalarca yeniledik defalarca geliştirdik. - akla hayale gelmeyecek derecede takımlar türettik - Ölü zarganayı nasıl yüzdürürüz canlı gıbı dıyerek takımları geliştirdik. - Uzun olta takımında fazla fire olmasın diye baktım Boğaçım çok fazla karavana veriyor takımın en altına bir iğne daha mı eklemedik. en özelinden. - Zargana geçen sene bol değildi. bir zarganayla 8 lüfer nasıl yakalarızımı denemedik. ve tuttuk. - kaşıklarımızı daha iyi yüzdürebilmek için 3 lü iğneleri 2 ye nasıl indirdik. - uzun oltada kullanılan 2/0-3/0 iğneleri 0,70 misinaya bağlarız lüfer kesmesın dıye. genelde bu düğümler kalın durmasın iğneler takla atmasın dıye teknıklermı geliştirmedik. -biz bu işe çok gönül verdik. -Gece saat 20,00 da buluşup sabah 03,30 lara kadar zargana süzüp 04,15 e kadar uyuyup ezanla beraber balık merasında bulunduk. ama soylenenler maalesef ne teknolojiyle, ne yenilikle ne denemeyle alakalı olmayınca bizler hayır dıyemezsek o zaman buradakı çok insan yanlış bilgilerle donanırlar. arkasından herkes elınde bir kamış arkasında 0,12 misinayla lüfer tutma sevdasına meralara akın eder. ve önündeki takım patlar. balığın kaçtığınamı üzülürsün yoksa takımının gittiinemi. ben takımın gittiğine üzülürüm hep. Denizde takımsız kalmak kadar kotusu yoktur. Onun için siz bu tür aslı astarı olmayan konularla ilgilenmeyin. tekneden sırtı çekerken veya uzun olta yapılırken örgü misina kullanılmaz sebebi ise bu misinalar ellerinizi doğrar geçer. Kamış ile kullanacaksınız tamam ancak kamışla uzun oltada tekneden yapılmaz. Nedenne gelince balık bazen arkanızdan yemin hareketıne gelecektir bazen ise tekneyi kanala kaptırmanız gerekecektir. Yani oltayı arkadan çekerken durarak Teknenın akıntıyla geri gitmesi oltanın sabit kalması olayı. Bu olay ise en az 400 gr kurşunla olur yoksa tekneyle bereber 100-150 gramlık kurşununuzda uçup gidecektir. Tekne takımlarında biz uzun oltalarımızı kendımız yaparız ama araya fırdöndü koymadan yani 3 misinayı kendisi ile örerek. 3 * 0,45 misinayı örerek onun için balık geldiğinde fırdöndünün patlama imkanı olamaz. Peki bu kadar çekerli örgü misina kullanırsak ne olur. oltamızı saldık derin suya ve olta takıldı. onu ordan çekerken ellerimizde kesilmedik hiçbir yer kalmaz. kamış ile derseniz.Tekneden kamış ile uzun olta olmaz çünkü kullandığınız kamış kaç metrelık olacaktır. balık geldiği zaman onu nasıl nerde kullanacaksınızç kamışın sapını nereye alacak o balığı galsemasından nasıl alacaksınız. yada nasıl kepçeleyeceksiniz. değerli arkadaşımın dediği teknikel hiç olmaz. Lüfer önündeki yemın hareketıne gelir. oltayı direkt salarsanız. bu kurşunla dibe inme ihtimali sıfır ama indi diyelim. olduğu yerdemi durmamız gerekecek. oyle olmalı tabı kurşun 100-150 gram ya. hareket ettiğiniz anda olta suyun üstüne çıkacaktır çünkü ağırlık yok ya takımda. Hayal tutmuş olacağız. ve can alıcı kısım : zargana yı bağlarken takıma bir gagalık takılmak zorunda kime sorarsanız kesin evet demek zorunda. 1 numara gagalık iğnesi. gagayı sabitlemeli. ve arkasından en az 2/0 veya 3/0 iğne WMC bu konuda gayet iyidir. hafif olduğu için yeminizi döndürmez. bu 0,12 takımda nerde gaga iğnesi tek iğne aynı Bızlerın levrek tuttuğu tek iğne ileki ondada hilarya nın ağzının alt tarafından geçirilir yukarı doğru sebebi Levrek takıma her zaman kafadan biner asla avına arkadan gelmez ve emerek yutar emer emer ve tuketır balığın kemıklerı kalana kadar. Ben tek iğne bağlarım tutarım demeklede olmuyor bu iş levrek değil lüfer tutacağız ya. o zargana gagalıksız doner doner durur ve yem dönmeye başladığı anda o oltaya asla balık gelmez. Zarganayıda geçtik. izmarit veya istavritle tutacağız derseniz onada tamam onunda gagalık iğnesi olmak zorunda. altında kısa pala mustad 4/0-5/0 iğne hele birde şakşak yaparsanız. nasıl olacak bu iş peki tek iğneyle demekki bilimsel bir açıklaması yok olamayacaktırda Lüfer yemın yüzmesıyle geldiğine göre balığı nasıl cezbedeceğiz. edemeyeceğiz ve balık gelmeyecek. gaga iğnesine ağzından yukarıdan aşağı takılacak. solungaçlarının arasından aşağı doğu inilerek tek iğne takılacak sidiklik kanalının üstüne içeri takarsanız yemınız daha çabuk ölür ve gider. hele kuyruk altından 1 cm kadar keserseniz kanla beraber ve 2 kuyruk dahada cazıp olur lüfer için dahada kolay biner. Birde Gece yemlisi vardır burdada yarım yem kullanılır lüküs altında. yarım balık ıle tutulur herkes bilir. kaşık ve kaşık arkası tutulur. Rapala ile avcılık. Zargana tek göz. zargana canlı zargana şakşak zargana anadolu usulu yem takma rumeli usulu yem takma. metadları mevcuttur. Çinekop yemli ve sarıkant yemli ile lüfer tutma. Demirli yaprak yemle zokalı lüfer avcılığı son olarak çapari Lüfer çaparisi daha oncekı konularda anlatmıştım. bundan başka lüfer tutulması ile ilgili başka hiçbir metod yoktur olamazda diğerleri tamamen uygulanması hayal ürünüdür. Kımse bana durarak tekneden kamışla lüfer tutulur dıye anlatmasın. öyle birşey metod yöntem yok. olmadı olmayacakta başka bilen birisi varsa değerli arkadaşımdan istirham edıyorum banada öğretsin bizlerde kulturumuzu genişletelim..... Kım bende var derse davetlımdır. buyursun gelsin. Biz oltacıyız. olta ile balık tutarız. ve bizlerınde takımlarında berkleyınden, trabuccosundan, siglonundan, her cinsten misinalar mevcut ve hepsi teknede yaz kış durur. gelen gorur. bu işte ar-ge, lisans geliştirme, know how, patent, lisans, royalite gibi kavramlar yok maalesef. umarım faydalı olmuştur. Sevgiler.
Asansör çok farklı bir sistem, Dibe oturmuş kurşun ile gerilmiş misina üzerinde "serbest çe" dolaşan canlı yem.. Bu Asansör sistemi çok basit sistem.. Burada ise ise anlatılmaya çalışılan epey teferruhatlı bir sistem olarak algıladım, O sebepledir ki ancak bu sistemi en iyi bilen, En iyi şekilde ve akıcı olarak anlatabilir.
Kamışla asansor sistemını kullanıyorlar. beden üstünde bir fırdondu yardımıyla balığın durumuna gore 1,5 kulaç kadar beden ve onunde yem yanı Kurşun dipte sabitlenir içindeki fırdondu balığı dibe paralel olarak yuzdurur. kamışla atarken bayağı sıkıntılar oluşturabılıyor. işin mudavımlerınden bırı arkadaşım olur kıyı balıkçısı iyide lüfer toplar radar önunden bu yontemle.
Sevgili üstadım bu konuda size detaylı takım göstereceğim örgü örgü denen misinaları biz elımızle örerız ve fırdondusuz bır uzun olta takımı yaparız herşeyıyle. patlamaz kopmaz takılmaz
öyle bir şey yok dostum usta olanın oltası her zaman denizdedir. oltası denizde olan adam her zaman ustadır. gelenek yenılık yok varsa yenılıkle ilgili bir takım buyursun gostersın 1 lüfer tutsun bizde gorelım....tamam dıyelım....
Yılsonu balıkavı,,, 31-12-2008 tarihinde yapılan, bu yılın son günü ve son avıdır. Kamış…………………………. Alba Carina 350 cm. 50-150 Makina …………………………Alba Baitrunner 60 Misina………………………….. Lineaeffe Ninja 0,28 İğne……………………………… VMC 4 numara uzun pala, çapraz Kurşun…………………………. 75 gr, akıntılı anlarda 100 gr. Takım…………………………… Mantarlı 2 köstekli ( çok namkörleşmemek lazım, 2 köstek yeterli) beden yaklaşık 250cm. köstek boyu 40 cm hırsızlı iğne düzeneği Yem……………………………….. Taze Hamsi fleto Nerdeyse uzun zamandır avdan uzak durmuş gibi bir pozisyonda iken ani bir kararla 30 aralık akşamı kendime şunu telkin etmemle olay başladı. Yarın kesin balığa gideceksin dedim ve gittim. Sabah 06:00’da uyandım, seri şekilde hazırlandım ve doğru galata köprüsünde yerimi aldım Konuşlandığım nokta köprünün karaköye yakın tarafında, boğaz bakan kısmıydı. Erken gitmemden sebep yemsiz olduğumdan biraz oyalandım, sağolsunlar amatör ruh devam ediyor ki yeni tanıştığım arkadaşlar hamsi verdiler ve av başladı, Ama ne başladı, yemi taktım ilk 5 dakika dolmadan ilk çinekopu aldım, aman allahım ayaklarım yere erişmiyor…Beklenen keyif çabuk geldi. Tabii balıkta olmak başka haz veriyor, kar,yağmur rüzgar hepsi ZIRT GELİR,TIRIS GEÇER. Ama bir şartla giyim hava koşullarına göre olmalı , yoksa soğuk anlatılır gibi değil. Neticede sabah erken saatlerde başlayan av maceram öğlen 2’ye kadar inanılmaz derecede keyifli geçti, 2’den sonra ise ya sabır havasında,işte birazdan başlar yine derken akşam 8’e kadar saatte bir adet ( sabrımız yoklandı) balıkla idare ettik ve saat 20:15 gibi av sonlandırıldı. NETİCE: Geneli kaba çinekop olmak üzeri, 1 adet azman izmarit, 1 adet azman istavrit, 23 adet çinekop ve birkaç tane çinekop saldırılarına maruz kalmayıp bana misafir olan istavrit… Sonuçta bu av ilaç gibi geldi, çok keyif aldım ve sevenlerimle paylaştım. Küçük not: Sabah 06:00 da başladığım av akşam 20:00 son buldu, dile kolay tam 14 saat ( o günü hatırlayanlar bilir) bir saniye oturmadan av yaptım ama kimse için değil sadece keyif için ve neticesi resimler:
Hard mono diye bir misina var,biz turnaya kulaniriz,denizdede yirtici baliklar icin kulanilir,hic denedinizmi. Belki örgü misinayi elle cekerken deri eldiven kulanmak yararli olur,surf atisi yapanlarda misina eli kesmemesi icin kulanirlar,serdarinda tezleri yabana atilmayacak gibi,atismadan bir avda beraber olup bilgilerinizi birlestirerek daha verimli bir yöntem bulabilirsiniz diye düsünüyorum...
Suların 6-8 mıller arası aktığı bir bolgede oltaya hem yem yetiştirmek hem eldıven gıyıp çıkartmak bizi uzer ustadım.
Sevgili hamit üstadım güzel av yapmışsınız 03/Şubat/2008 ALİCO&KUTSAL..(Efsane geri Döndü) Değerli Arkadaşlarım. Yer :Samatya 5 mil Açıkları batık üstü. Kırmalık. Derinlik : 36,4 Metre. Yem :Taze hamsi 1 kasa Halden Sabah Alındı. Tutulan Balık :Aşağıda Resimleri görülen Türler ve Torbadaki iskotpitler + Yemli İstavrit + İspari + İzmarit + Tirsi. Takım : Sarımsak Zoka Hırsızlı 1,0 İğne. Linkini şuraya atayım aynı teknik resimleride mevcut. http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=17875
Balikavini ne icin yapiyorsun,yüz tane tutmak icinmi yoksa üc tane tutup balik avindan haz almak icinmi...
Eldivenler zargana bile kesilmez üstadım. bu soruyu bana sormayınız. benım için tek lüfer bile çok değerlidir.
. Reis Tereddütü olan varsa Senin namına konuşuyorum ama kusura bakma bekleriz. - Benim Ustam Sen, - Senin ustan Engin baba, - Onun ustalarıda ilk müzeyi kurmuş zaten. inanmayan varsa gene şahsım adıma konuşuyorum : Limana bekleriz,gelsin misinasını takımını getirsin birlikte bir açılalım bakalım neler oluyor. . hele iskorpiti eline bi alıversin,
Ben de afaki yaklaşımlarda bulunayım. Balık Karadenize girip girip çıkıyor. Ancak burada boğazın akıntı rejiminin de önemi var. Üst kısımdaki akıntı, Karadenizden gelen akıntı, dipten gelen akıntı da Ege ve Akdenizden gelen akıntı Karadenizden Akdenize doğru giden akıntı deniz seviye farkından ileri gelmektedir (1) Ege ve Akdenizden gelen akıntının alttan gelmesinin sebebi suyun tuzlu olmasından dolayı daha yoğun olması bu yüzden akıntının dipten gitmesine neden oluyor. Kuvvetli kuzey sektörlü rüzgarlar, üst su akışını önemli ölçüde artırırken, zaman zaman alt su akışının durmasına, hatta terslenmesine neden olabilmektedirler. Aynı şekilde, kuvvetli güneyli rüzgarlar Kuzeydoğu Marmara’nın sularını, İstanbul Boğazı’nın Marmara Denizi girişine sürükleyerek, güneyde su seviyesini yükseltip üst su akışını bloke edebilmektedirler Fakat mevsim yaz, üst kısımdaki Karadeniz suyu, atmosferik etkilerden dolayı ısınma içerisinde. Alttaki su sıcak Akdeniz suyu, dolayısıyla balığın olma ihtimali ne dipte ne de yukarıda Haftasonu da Akdenizden gelecek sıcak hava etkisiyle, balık bir miktar daha aşağılara inebililir. yani ne kadar 8-10 metre civarı fakat balık tutabilirmiyiz derseniz, ortalıkta yem kaynıyorsa tutamazsınız, balığı tutamamanız, balığın olmadığı anlamına gelmez. Bu arada ortalıkta lüfer kaynamıyor o da ayrı mesele Ama şu anda bile lüfer raporları yazanlar var. (1) http://www.e-kutuphane.imo.org.tr/pdf/3882.pdf
VMC 4 numara iğne kullanmışım, Hırsızı ise örgü misina tabir edilen Berkley marka misina ile düğümlemişim...Sabah 6 akşam 8,30 bir saniye oturmadan sadece bir büyüğüme balıkta olupta balık nasıl yakalanır adına yakalanmış balıklardır 7-8 defa hırsız iğne koparıldı ve her seferinde iğneler yemlendi.. Demek istediğim her yiğidin bir yoğurt yiğişi farklıdır. sonuşta amaç amatörlükse kişiler 2 ayda bu işi çözmekte tek başlarına balıklarını yakalamaktadırlar, Kimse kimseyi yanlışa yönlendirir pozisyonda değildir-olamazda. Bu çok tatlı hobidir, Bizlerin mesleği değildir...Sıkılıp, bunaldığımızda bize terafi gibidir ama işi, mesleği balıkçılık olana, hele ekmeğini balıktan çıkarana saygı sonsuzdur ama her ikisi aynı kulvarda olmadığınıda unutmamak lazım. Resimde 40 kafa makinadır... Ana makarada 0,25 owner 5 kilo çeker Yedek kafada ise 0,17 berkley 21,7 kilo çekerlidir, Makinada drag 8 kilo ile 20 kilo üstü balık çekmek kalamayı ayar tevrübesi ile çok kolaydır.
Eldiven eline yapisik durmayacakki,yem hazirlarken cikartir,misinayi tutarken tekrar giyersin,neyse benimki sadece bir fikirdi örgü misinanin eli kesmemesi icin...
Selim üstad arkadaşı davet ettim bekliyorum yeni teknıklerı gormeyı ama 3. gun oldu hala davete icap gelmedı beklıyoruz bakalım hayırlısı diyelim.
Teknedeki ortamı görünce bunun mümkün olamayacağını anlıyor insan. Teorik olarak mümkün gibi görünse de teknede boğaz suyunda bu namümkün.
. "Almanyada herşeyin sırayla olduğunu öğretirler ," Bu lafı bir dostum söylemişti. Ah be Ercüment... Yem pörsür bir şeye benzemez. Sağ elle misina tutar, sol elle yem keser aynı anda telefonla konuşup bir taraftanda bize laf yetiştirir... yani sırayla olmuyor.