Resim elbette daha güzel açıklıyor. Ancak bizim avlandığımız radar noktasında yem akıntının etkisi ile aşağıya düşmeden fırdöndü ile aynı hizada kalıyor. Bu sayede teknedekilerin uzunoltasının derinlik ayarlama avantajı elde edilmiş oluyor.
Agir kursunu atmak icin,süpürge sopasi gibi kamis lazim,canli baligi atabilmek icin yumusak kamisa gerek duyulur,bunlari göz önüne alirsak bu asansör sistemi bayagi akilica bir düzenek ama gelistirilebilir gibime geliyor...
süper takımlar vay be gözlerim yaşardı görünce. ne cevherler varmış demek isterdim ancak bu takımların hepsini ben çıraklarıma bağlatıyorum hatta denize bile (Oğluma) ben takım gormek ıstemedımkı sizden bana bir iddiada bulundunuz.UMURYERINDE LÜFER TUTULUYOR DEDİNİZ BENDE BUGUN IMKANSIZ DEDİM.SİZİ İSPATA DAVET ETTİM siz bana hala neyı anlatmak istediğinizi bir türlü aktaramadınız. Ne oldu umuryerınde lüferler ben size Umuryerınde lüfer tutalım 15 litre mazot gider dedim. siz bana cicili bicili takımlar gösterıyorsunuz. ve bizleri bugun çok ama çok mutlu ettınız. Çok kişiyle aynı muhabbetı yaptık ben 1 lğüfer e 50 lüfer demiştim ya size 1 Kofana karşılığında 0,16 mısınaya artık örgüsü- ipi-misinasına karşılık teknesini bile veebılecekler çıktı... (Çok şanslısınız. bak ustam teknemı verırım bile dedi. Cicili bicili gayet guzek hazırlanmış takımlarınız gerçekten güzel görssellıkler sunuyor. Ancak dedık ya Oltacıyız biz 2 Adet WMC 2,0 ve bir gaga iğnesi bu balığı tutmak için kafi. Amerikayı yenıden keşetmıyoruz balık tutuyoruz. + Herşeye tamam bu takımların hepsini istersen deneyebılırsın yanımda onada kabul 1 lğfer/Kofana ıstıyorum sadece. davetimin 2. günü.
Bu olaya bende taniklik etmek isterim ama bi oturusta 10 poca yiyince beni kovalar tekneye almazsiniz
10 poğcamı olsun önemli değil. hatta sabah sabah size işkembe çorbası dahı ısmarlar bizim takım.... (Kumkapıda)
Selim Üsküdar şemsipaşada bulundun mu bilmiyorum ama ben bazen gider izlerim. Oranın müdavimleri vardır, Hele bir Yıldıray diye bir arkadaş var ki, Öyle, böyle değil Çok fena oltacıdır... Ben izlerken keyif alırım ama daha orada olta atmak kısmet olmadı. Şemsipaşa diyebilirim ki Türkiye'nin en zorlu parkuru vede en çok kamış kırılan yeri. Kısmet olurda Üsküdar'da bulunursan ve sarıkanat, Lüfer zamanı yada istavrit zamanı ısrarla orada olup, seyretmeni isterim. Tam bilmemekle birlikte tahminen asansör sistemini mucitleri ordaki yaman oltacılardır diye bilirim.
Camgöz köpekbalığı güzelmiş bende tutmuştum boyle bir balık eskı raporlarımda olacak. Ancak siz burda zamanında yine kopekbalığı avı ile ilgili olarak ahkamlar kesmeye devam etmisiniz. bu konu altında yazdıklarınızmı doğru yoksa köpekbalığı konusu altındaki yazdıklarınızmı? ben hangisine ınanacağım. bir yandan 0,12 ile kopek tuttum diyorsunuz burda bu konuda mısınaların rakamları havalarda uçuşuyor. ya siz çok hesap yapıyor hepsini karşıtırıyorsunuz. ada ne dediğiniz bilmiyorsunuz. üstüne üstlük birde teknecılerın kullanacağı el oltası ölçüsüde vermişsiniz ne akdar garıp bır durum ya buyrunuz...... Skoylunun bir mesajından alıntı: Bir arkadaşımız nasıl bir kamış ve makine gerekir diye sormuş.. Kamış olarak en iyisi ağır (ve sağır) fiberglass kamışlardır. Zira, yemi atarsınız, sonra beklersiniz. Yem ve kurşun ağır olacağı için, makul mesafe gider zaten.. Pek kamışla işiniz olmayacağı için ağırlık sorun olmaz. Çok uzun olmasına bakmayın, 3.60 - 3.90 arası kafi gelir. Ağır yemi ve kurşunu uzun ve sağır kamışla atmak daha güç olur.. Ama elinizde 2-3 kg kaldırabilecek (200gr atarlı) bir kamış varsa kafi gelecektir. Öyle çok aman aman bir kamış gerekmez. Kamışın size faydası, gerektiği durumda kamışı yukarı çekerek makaraya ve onu saran kolunuza bir nefes aldırabilecek olmanızdır.. Makine olarak, sapı, dişlisi vs. sağlam bir şey, tercihan düşük devirli olması iyi olur. Ucuz,basit makinelerden uzak durun, elinizde kalabilir. Bilhassa makinenin kolunun katlandığı yere dikkat edin. Burada bir pimle tutturulmuşsa kol mile, o pim büyük ihtimalle kırılır, elinizde kalır.. Bu aslında makine seçerken dikkat edilecek hususlardan biridir.. Dikkat ederseniz, soldaki makinenin dişliye giden mili yuvarlak.. O çiviye benzeyen (ki çividir zaten kendileri) pim olmazsa, o mil, kolun aralığında rahatça dönebilir. Bu durumda, tıpkı bir makas gibi, milin deliğini kenarı ile kolun deliğinin kenarı pimi karşılar ve demir makası gibi keser.. Eğer makine biraz yüke binerse, pimi kesecektir, öylece bakar kalırsınız.. Bu makine, boğazda 150gr kurşunla bir çinekopu çekerken pimi elimde kaldı mesela.. Diğerinde ise dikkat ederseniz, dişliye giden mil, düz, frezelenmiş ve pim olmasa bile koldaki boşluk onu kavrıyor. Böylece yük pime değil, geniş bir yüzeyle koldan mile aktarılıyor.. Bu hususa dikkat etmeniz önemli.. Kıymetli pahalı makinede olmaz demeyin.. O Mitchell 250, BANAX 80 - 100 TL gibi bir fiyatı var (sanırım).. Kalamanın yüksek güçlü olması gerekmez pek. Ama ısınıp kaçıracak kadar da kötü olmamalıdır haliyle.. BU şartlara haiz pek çok makine mevcuttur tabi ki.. Herhangi biri işinizi görebilir. Tavsiyem bu özellikleri de sağlayan ama size daha başka üstünlüklerde sunan elle tutulur bir makine almanızdır. Camgöz için değilde, almışken iyi bir mal sahibi olmak için alın.. Pek çokları, "yahu ne olacak sanki? Makineye neden yükleneyim, elle çekerim misinadan" diye düşünebilir. Eğer yeterince ustaysanız neden olmasın? Ama, köpekbalığı gerektiğinde çok güçlü vuruşlar yapabilir. Eğer elinizle kalamayı düzgün veremezsiniz vs. makineye saracak kadar ince misinanız bunu taşıyamayabilir. Hatta, misina ellerinizi ciddi şekilde hacamat edebilir. Bu nedenle, el oltası işinde iyice usta olmayana tavsiye etmem. Bunu, tekneden el oltası ile karıştırmayın derim. Teknede genel olarak el oltası, kalın, yumuşak, kolay tutulan vs. bir misina olur. Ama makineye 0.50 misina sarıp atış yapmayı bekleyemezsiniz.. Misina ise, kamışın çekerine uygun, sağlam bir şey olmalıdır elbette. 0.25 - 0.30 arası dyneema son derece iyi netice verir. __________________ Serdar KÖYLÜ, 27.05.1969.. ================================================================================ Konu skoylu tarafından (01-07-2009 Saat 22:28 ) değiştirilmiştir.. Buda bizim nacızhane Kopek balığımız.: http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=21283
Hamit ben dogma üsküdarliyim,ciftekayalarda denize girip tenekeler üzerinde cok midye kizartip ceyrek ekmek arasinda yemisligim vardir,dedem üsküdarin en eskilerinden,babamsa dogma büyüme üsküdarlidir,cogu üsküdarin eski ahalisi tanir babami,dolmuslarin orda turan abinin kahvesi vardir,turan abi akrabamiz olur,valide sultan eskiden tekelde calisirdi bende tekelin yuvasinda kalirdim,bir cok resimlerimde var cocukken cekilmis,tabiki benim bahsetigim senelerde su an sahil yolu olan yerde salacak plaji vardi biz oradan girerdik denize,ne günlerdi istanbul 1 milyon bostanlari cayirlari plajlari herseyi baskaydi istanbulun. Ayrica semsipasadan cok olta atmisligimda vardir,her sene gelisimdede atarim oltayi suya,gecen sene kismet olmadi ama hareme geceleri cay icmege gitigimizde ben balikcilarla muhabet etmeye giderim,cok iyi balikci dostlarim,akrabalarimda var,anlayacagin bazi seyleri cok iyi bilirimde susmayi yeglerim daha cok...
Evet, tutuluyor.. Tutanlardan haberimiz var.. Az aşağıdan, kıyıdan sarkanat vs. de alınıyor.. İnanmıyorsan, keyfin bilir, o senin sorunun.. Benim teknem yok, belki yarın giderim, tekneyle çıkacağız boğaza.. Ve emin ol ben akşama kadar -belki bir kaç yemlik denemesi haricinde- sadece lüfere takım atacağım.. Tutar mıyız? Bilmem, allah bilir.. Mevsiminde gidip tutamadığımız olmadı mı, olmuyor mu sanki? Balığın garantisi var mı, oluyor mu? Bugün oraya gidip lüfer alma ihtimalin diyelim %30.. Mevsiminde, bir ay sonra veya neyse işte, %60.. Bizim söylediğimiz ne? Evet, sıradışı bir durum.. Alışılagelmiş bir şey değil.. Bu zamanda boğazda, umuryeri, sarayburnu vs. de lüfer çıkıyor.. Dediğimiz şey, efenim her ay, her zaman umuryerinde "lüfer çıkar" değil.. Geniş zamandan bahsetmiyoruz.. "-yor.." diyrouz, şimdiki zaman.. Belki yolunu şaşırmış bir sürü girdi, 2-3 gün boğazda gezinirken denk gelen aldı geçti, belki başka bir şey.. Ama geçen hafta itibarıyla, boğazda, umuryeri civarında, sarayburundan vs. lüfer alanlar oldu.. Çok mu aldılar, livarlar mı doldurdular, hayır, ama 2'şer, 3'er neyse almışlar.. Bizim istihabaratımız böyle oldu.. Evet, bu sene lüfer sülalesi bizi şaşırttı zaten yeterince.. Nisan/mayıs gibi keser artık dedik, bu defada su üsüt kaşık/sahteyle başladı.. Hiç kesmeden kış - bahar - yaz boyu sürdü çinekop - sarıkanat - lüfer.. İşte o nedenle, bizde teamüle ters olsada, umuryerinde lüfer olduğuna artık şaşmıyoruz.. Peki bu nasıl bilinir? Gidilir bir kaç gün, yemler temin edilir, bakılır.. Nedir işin aslı öğrenilir.. Ama sen bunu inat meselesi yaptın.. Buyur, bugün hava döndü, günlerdir esen rüzagr değişti.. Hava dönerken balık yapar mı? Benim biliğim, gördüğüm yapmıyor.. Hadi sabahtan çarşı-pazar filan, peki niye evde oturduk bugün? Bu dönen havada balık olmuyorda ondan.. Peki sen ne yaptın? Belki o ara gidip yoklayıp, nasibini alıp yüzü gülecek olanlara mani oldun.. Sana "amanda 25 Temmuz'da Umuryerinde lüfer olur.. hep olur, geçen sene, kırk yıl öncesine dek her sene olmuştu, seneye de, 40 sene daha da olacak" demedik, demiyoruz.. Var, tutanlardan istihabarat aldık, sağlam kaynaklardan, bunu söylüyoruz.. Seneye bu zamanda olur mu? Hiç sanmam.. Ama geçtiğimiz 10 gün içinde alanlar olmuş, işte dediğimiz şeyde bu.. Eee, sen ne dedin, olmaz etmez.. Vardır elbet bir bildiğin: Ben dahil herkesin bildiği şey.. Sorduk soruşturduk, mevki vs. aldık.. Şu tarafa doğru bak biraz filan dedik.. Dedin "amanda 45 metredeki balığa tasam atamama, vurduğunu bilemem.." Sana çöüzümünü söyledik, sen hala "amanda 0.16 misina ile, amanda 0.12 isina ile.." sayıkladın durdun.. San "Yahu, bu senin bildiğin naylon değil, bu bilienen en sağlam şey.." dedik, hala "amanda patlatırsında.." Buyur gel senin takımla benimkinin iğnelerinden takalım birbirine, verelim yolu.. Bakalım hangisi kopuyor? Ha, 0.12 misina, ele gelen kalbur üstü biri, ip, dyneema vs. olmasına gerek yok, iyi kötü 700 - 800 gr taşır.. Bir lüfer gelsin hadi bir kilo gelsin.. Eğer 700 gr çeken misinayla sen bir kiloluk balığı çekemiyorsan, kusura bakma ama ben senin ustalığından şüphe ederim.. Benim bilmem kim ustalarım var diyorsan, onlar buna gülüyor diyorsan, emin ol seni kandırmışlar biz ustayız diye.. Hadi bakalım, eski ustaların kalfası büyük ustamız, bak arkadaşların bir derdi var.. Canlı yemi kamışla nasıl "atacağız" diyorlar, bir çözüm söyle de feyz alalım, görelim hep beraber..
Desene Selim "Tere m elde kaldı" Bu saattede öyle bir anlattınki, Bende Bakırköy 16 lara yüzmeye, Karaiskeleden ise karagöze kaya kurdu ile yemlenmiş sinek iğne ile donanmış el oltası atmış gibi oldum, Sanki o yokluk zamanları daha mı amatördük? yıl: 1966....yer: üsküdar
Sevgili Alico.. İki makine/kamışla giderim hemen her yere.. Birinde o gün itibarıyla 0.16 dyneema, diğerinde 0.12 dyneema sarılıydı.. O köpekbalığını tuttuğumuz kamış, hala üzeirnd eo gün kullandığımızı 0.12 dyneema sarılı olarak duran kamış.. Zira, makinesi ALBA BETA.. Daha sağlam misinayı çekmez, dişlisi bir yana gider, kendisi öbür yana.. 0.12 dyneema'nın 5.5 kg çekeri var.. Kendim test ettim, üzerinde yazana bakmam.. Misina alrıken, hiç bir zaman etiketindeki çeker yazısını bir ölçüt olarak almam.. Makinesi, misinası vs. işte şurada duruyor.. Peki ben 0.25 - 0.30 dyneema demişim, millete tavsiye verirken? Ben milleti biliyorum Alico... Herkes çantasında terazi taşıyıp, yaptığı takımın çekerini bilip kalamasını ayar eden adam değil.. Herkesin ustalığını biliyoruz, sen gibi, 0.12 misinayla lüfer çekilmez noktasındalar.. Ben o insanlara, gidip 0.12 alın diyerek, en az 15 TL'lerini boşa attırmam.. Evet, öyle.. Aynı yerde, çektik köpekbalığını, kıyılattık kumsala, bir arkadaş oradan misinadan tutayımda çekivereyim dedi, pıt elinde kaldı misina, dur etme diyene kadar.. Zaten balığı yormuştuk, yüzgecini açacak dermanı yoktu da, kuyruğundan tutup çektik, takımı kurtardık.. Bugün makinelerde birinde hala o günkü 0.12 dyneema sarılı.. Diğeri geçen hafta köprüde alttaki tahtaların arasına girip koptu el mahkum. O gün, daha incesini bulamadım Karaköy'de (uygun fiyatlı olanından) 0.28 dyneema sardım.. Ve yarın akşama kadar lüferle uğraşacağım.. Daha hafif kurşunla daha iyi netice vereceği, sarılı olduğu kamışın aksiyonu daha hızlı olduğu için, 0.12 misinayı suya indirip kullanacağım.. Eğer lüfer denk gelirse, ki şansımız havadan dolayı azalsada gene var, sende görürsün nasıl tutulurmuş 0.12 dyneema ile.. Merak etme, sezon daha başlamadı bile.. Senle çok lüfere gideriz, görürsün 0.12 dyneema nasıl lüfer çekermiş...
Sevgili Serdar, Bugün Orhan abim oley ive gazi ile görüştüm ama bir şey demediler, Yoksa "sivriada" grubu ile boğazda sefa mı yapılacak. ki durum öyleyse herkese benden çok selam. Bzskan yok galiba.
Yok, grubu bilmiyorum.. Ben bugün, işim bitince, akşama doğru sallanır gelirim demiştim bzaskan'a.. Ama olmadı, muslukçuyla uğraştım.. Zaten havada hiç balık havası değil.. Akşama doğru, aradım, ben bir şey demeden bzaskan "Sabah ju vakitte mekanda ol, artık mejgit mi tutarsın, lüfer mi tutarsın bilmem.." dedi uzaktan.. Bilmiyorum, belki yarın ayılınca hatırlamaz, ama olsun, ben oraya dikilirsem o vakitte (ki 6:30'ta yola çıkmam lazım yetişmek için) artık onu bir şekilde boğaza çıkarırım sanıyorum..
Alıntı: (Skoylu) Sorduk soruşturduk, mevki vs. aldık.. Şu tarafa doğru bak biraz filan dedik.. Dedin "amanda 45 metredeki balığa tasam atamama, vurduğunu bilemem.." Sana çöüzümünü söyledik, sen hala "amanda 0.16 misina ile, amanda 0.12 isina ile.." sayıkladın durdun.. San "Yahu, bu senin bildiğin naylon değil, bu bilienen en sağlam şey.." dedik, hala "amanda patlatırsında.." Buyur gel senin takımla benimkinin iğnelerinden takalım birbirine, verelim yolu.. Bakalım hangisi kopuyor? Ha, 0.12 misina, ele gelen kalbur üstü biri, ip, dyneema vs. olmasına gerek yok, iyi kötü 700 - 800 gr taşır.. Bir lüfer gelsin hadi bir kilo gelsin.. Eğer 700 gr çeken misinayla sen bir kiloluk balığı çekemiyorsan, kusura bakma ama ben senin ustalığından şüphe ederim.. Benim bilmem kim ustalarım var diyorsan, onlar buna gülüyor diyorsan, emin ol seni kandırmışlar biz ustayız diye.. Hadi bakalım, eski ustaların kalfası büyük ustamız, bak arkadaşların bir derdi var.. Canlı yemi kamışla nasıl "atacağız" diyorlar, bir çözüm söyle de feyz alalım, görelim hep beraber.. Arkadaşım anlıyorumki sen hiçbirşey bılmıyor fazlaca okuyor uygulama yapmadan ahkam kesıyorsun. arkadaşım senınle gerçekten çok zaman kaybettiğime inanıyorum: Senin dynemaanı ben kaşık arkasına kullandığım 2 iğnenın arasına hani o yukarıda oyuncak takımların arasında çelık telli olan kısım var ya. orada kullanıyorum. yani İP kısaca bizde o ipin ne işte kullanıldığını sana soyluyorum. Benim iğnelerim dediğin takımlar varya onlar arasından bir tanesi kofana kaldırmaz kofananın Kg nı biliyormusun? damaksız iğneler. hiç kullanılmaz Bu gamakatsu da olsun. duratinde olsun. en kıytırık Hooks bile olsa mecburen sivri uç olmalıdır. Kofana İğnesi kaç numara olur biliyormusun? en az 5 numaradır Burda bırak 5 numara iğneyi butun takımların önünde 1/0 iğne mevcut. hatta o bile değil! Kofana çaparisi yapmış bir adam olarak 5-6 numara iğne kulllanılır bu takımlarda çinekopa kullanılan iğneler değil. Dün gece yanılmıyorsam bende canlı yemi nasıl yüzdürücez dıye sormuştum. ben kalfa olmam ben her zaman usta olurum senin gibi arkadaşlara örnek olabilecek. doğru bilgiler verecek kadar usta. O konuda ahkamı sen keseceksın El oltası ıle nasıl olacak dersen ben gereğini dun gece yazmıştım. ah pardon. unutmadan senin çelık telli istavrit takımın varya : orada burnundan değil ağzından tak bundan sonra kapat ağzını balığın yoksa derinlerde ağzı açık kalır balığın daha çabuk ölür. O takımda biz arada 0,60 misina kullanırız istavrit için ve önünede 600 gr kurşun oturtursun dibe balık geldiğinde ben geldim der sana zaten Bilmediğin şeyi biliyorum demeden önce karşındaki adama yaptıklarına hareketlerine Ustalığına bir bak ondan sonra anlat. balıklara hoperlorler ıle müzük dinletmek yerine uygulama yap. Neymiş O zaman tekrar ediyoruz Lüfere en az 2/0-3/0 iğne kullanılırmış kofanaya ise 5 ve 6 numara tamam...... senın dyneman balıkları çeksede malesef takımların kofanaları çekemez. ya yuvarlak iğne dibinden patlar ya fırdondu açar. hele hele kofana birazda abi ise. komple o takımı hammmmmm yapar. aklıma gelmişken 75 iğne balık doldurduğum günler var dediğin mesajının arkasında 2007 senesınden beri bekleyen bir soru var cevap bekleyen döner bakarsan güzel olur soru sahıpsiz kalmasın. Birde herhangi bir 0,12 misina demişsin ya bırak dynemaayı dıye. 0,12 misina ile 700-800 gramlık bırak bir balığı iri bir istavrit bile taşıtamazsın o takıma hangi lüferi alacaksın 0,12 normal mısına ıle Kofana çaparisininde kostekleri bak öğrenıorsun istemeden 0,80-0,90 olur bedenıde 0,90-100 lük misina. BU KONU HAKKINDAKİ SON MESAJIM BUDUR. Sen değil kofana lüfer tutmamış birisin sarıkanat olabilir. Dunyanın en ıyı misinası örnek dynemaa dunyanın en ıyı iğnesi gamakatsu olsa dahi. meziyet nerde biliyormusun parmaklarının ucunda o balığa tasma atabiliyorsan oltacısın. yoksa teorisyen..... Balığı kim tutar? oltası suda olan ısan tutar..... Çok güzel bir konu oldu sağolasın benım bilgilerimi tazeledın. guncel kalmamı sağladın sana teşekkürler ederim. Sana olan davetimde bu mesajınla beraber bitmiştir. çünkü yanıma hiç olmazsa öğrenmeye ihtiyacı olan birisini alırımda belki biraz faydamız olur. canlı yemi kamışla nasıl atarız konusuna gelince BİZ KAMIŞ KULLANMAYIZ OLTA KULLANIRIZ. (EL OLTASI) BEDEN OLTASI OLARAK TA İP DEĞİL ince misina kullanırız 0,35-0,45 Hoca olarakta deveciyanı değil. Minnet borçlu olduğumuz ustalarımızı örnek alırız... (Daha öğrenecek çok şeyimiz var onlardan çok ) ama sende şaka maka benden çok şey öğrendin. buda senin için bir nimet olmalı ki benim gibi bir ustan var. Sevgi ile kal dostum Konu burda benım adıma kapanmıştır. Gün gelip sarayburnu hakkında bir şeyler aklına gelirse her zaman yardımına hazırım ALİCO......
Orada hiç ama hiç damaksız iğne yok.. Ve o resimde gördüğün iğnelerin tamamı, kofanaya bana mısın demez.. Eğer sen o deve dişi gibi iğnelerle kofanayı tutmayı beceremiyorsan, o senin sorunun.. O resimde bir tane bile, /O ile biten iğne yok.. O gördüğün iğnelerde, senin 3/O iğnenden iki misli filan sağlamdır, o ayrı.. Ha, o takımların içinde, irice kofanayı çok zor "yakalayacak" olan takımda var, ama çekemeyecek olanı yok. Ama lüferi yakalayamayacak, çekemeyecek hiç bir tane bile yok.. Bak biraz önce takım yaptım: Eğer bu takıma, 50cm kofana gelir, bende onu çekip çıkaramazsam, ayağıma kurşun bağlar orada kendimi denize atarım.. Evet, yarın büyük ihtimalle elimize geçecek tek yem, ufacık kıraçalar olacak ve bu gibi mini bir takımdan büyüğü kaldırmayacak.. Ha, daha büyük yemler için takım var zaten hazır.. Sen sormadan söyleyeyim.. Takımın çekeri 1.6 kg.. 1.3 kg'da boncuğa yakın iğne esneyecek, 1.6 kg'da ise kırılacak.. Güvenlik payıyla 1.1 kg. dan fazlasını çekmez, zira dyneema ve FC kullanıyoruz, sert darbeler G kuvveti ani olarak aşırı düşer.. 100 - 150 gr kurşun kullanacağız, bu da 1 kg bir kalama verecek bize.. Ve emin olabilirsin, bu takıma yarın gelecek olan, 6-7 kg'ya kadar her tür balık, o teknede yerini alacaktır.. Buyur düşün bakalım, nasıl olacakta olacak? 1 kg çeken misina ile hangi akla ziyan işi yapıp 6 kg balığı tutarız diyoruz? Tımarhane kaçkını mıyız acaba yoksa? Hesap belli, misina bir kg, balık 6 kg.. Evet, apaçık bakkal hesabı işte, akla ziyan değil mi? Bak senin işini kolaylaştırayım, bak şu deli, şu tımarhane kaçkını kadın: 80 librelik, yani 40 kilo ancak çeken misina ile, 974 librelik, yani 450kg'luk orkinosu yakalamış.. http://www.bigmarinefish.com/photos_bluefin_tuna_pg1.html Tekne ile üstüne gitmiş deme, hiç bir tekne (en azındna yarış teknesi değilse) orkinosa suda yetişemez.. Sence bu nasıl bir deliliktir ki, 1 kg çeken takımla 6 kg balık garanti, 40 kilo çekmeyen misina ile 450 kiloluk balık askıda olabiliyor?
aliço kaptan alınmasın ama fazlaca inada bindirdi işi olmaz diyerek. yaptığı avlara eyvallah, ustalığını gösteriyor. serdar abi ise teknik konuşuyor ve güven veriyor. olmayan balık tutulamaz fakat olan balıkta hertürlü serdar abinin takımına yapışır benim görüşüme göre. sonuçta her işin bir tekniği var.
Bu yapmış olduğun yeni takımla süper kofanalar yakalamanız temennisi ile. Çok haklısınız bu takım kofana takımı çeker o balığı. 1,6 kg çekeri var takımın Kofana vurduğun anda istavrit gibi geliyor takıma ilk dokunuş ve takımı durdurması yaklaşık 2 kg ile 4 kg arası. Kusura bakma haklısın sen. tutarsın. (Dikkat et o kofanacık ellerinin içinde tutmuş olduğun takımla beraber parmaklarınıda ambarlayıp koparmasın)
Bu konu işlenirken yada başka bir konu başlığı altında çok dikkatimi çeken ve fikrimi yazmassam olmaz dediğim bir hususu dile getireyim... Usta, üstad yada foruma üye yeni kardeşlerimiz olayı bilmediklerinden ustalardan yardım talep ederler...Şimdi ben derim ki usta ne demektir. Ben mesleğe çekirdekten başlayan biri olarak Usta, Çırak ne demek olduğunu 12 yaşında yaşamış biri olarak çok kişiden daha iyi bilirim. Ama hobicilik içinde usta, çırak ilişkisi olması kadar abes bir şey olamaz. Neden ? diye sorulduğunda ise yanıtı o kadar kolaydır ki. Birinci ve en önemli tarafı, Usta çırağa "altın bilezik" vermektedir. Çırağının ustalık yolunda öğretileri ile ilerideki hayatında HAYATINI İDAME EDECEĞİ MESLEĞİ ÖĞRETMEKTE...Bunu karşılıksız ve bir menfaat adına değil, sadece mesleğe saygı ve meslek ölmesin adına yapmaktadır. Çırak ise bu hayata adapte eden ve geçimini bir ömür sağlamasına sebep olan kişiye BİR ÖMÜR ŞÜKREDER ki başka türlüsü düşünülemez. Konu burada HOBİ ve ben kesinlikle Ustalık diye bir konu olamaz. Hele Usta, çırak gibi düşünmek yeni üyelere saygısızlık olarak değerlendirmek gerekir. Usta çırak ilişkisinde REKABET olmaz, Rekabet olursa Ustaya saygı olmaz. Ama hobi denilen ve yaşaması bir tutku olan meşkelelerde ise REKABET alabildiğine vardır, Bugün iğne bağlamasını öğrenen bir ay sonra en iri balık yada en ender balık ile karşınıza dikilir. İşin aslı HOBİDİR.. Balık ise , hele çok balık yakalamak ustalık ise MENEKŞELERİN üzerine Usta tanımam ve en kasalı, en tonlu, en adetli balıkları KUMKAPI'YA getirenlerde benim bildiğim onlardır ama AMATÖR değillerdir.
Lüferde teknik bir yere kadar Önemli olan tecrübe ve ustalık. Ustalık parmakların ucunda biter. Tecrübede tutulan, kaçırılan lüferlerle kazanılır.Masa basında sen ıstedıgın kadar oku arastır boş işler.Tecrübe ve ustalık birleşince teknikler ortaya kendiliğinden çıkar. Burda da görünen köye kılavuza gerek yok. arama motorunda bi arayın bakalım aliço ve skoylu arkadasların raporlarını tecrübenin ve ustalıgın kimde oldugu tabi bununla beraberde esas tekniklerin kimde saklı olduğunu anlarsınız.