Unkapani Palamut Macerasi 2003 senesinin ramazan ayıydı hemen hemen hergün unkapanı köprüsünden geçiyordum her geçtigimde köprünün üstü ana baba günü gibiydi ne yakalıyorlar diye biraz daha dikkatli bakınca koca koca palamutları gördüm herkesin kovası doluydu balıkları görünce öyle heyecanlandımki nerdeyse kendimi arabadan atacaktım.Hafta sonunun gelmesini iple çekmeye başladım hemen bir balık malzemesicisi dükkanına gidip palamut takımı istadigimi söyledim adamda çıkartıp verdi o zamana kadar hiç palamut takımı görmedigim için hiçbirşeye dikkat etmeden aldım çıktım sonunda cuma akşamı geldi bir eksigimiz vardı oda yem hemen bizim mahalledeki balıkçıya gittik. Bize ufak kıraçalardan lazımdı ama aksilik istarvitlerin hepsi iri iriydi balıkçıya durumu anlattık adam sagolsun bize tek tek seçtirdi.Sabah sahuru yapıp hemen yola çıktık amacımız erkenden gidip güzel bir yer kapmaktı 05:30 gibi köprüye vardık ama gördügüm manzara karşısında hayretler içinde kaldım köprünün üstü ana baba günü gibiydi bırakın güzel bir yer kapmayı olta atacak yer bile yoktu zar zor küçüçük bir yere iliştik oltaları çıkartıp hazırladık palamut takımlarımızı taktık saga sola baktım kimse olta atmıyor beklemedeler bizde onlar gibi beklemeye başladık 10-15 dakikalık beklemeden sonra biraz ilerden birisi palamut çekti bunu gören herkes hemen oltaları suya fırlatmaya başladı tabi bizde .Sagımız ,solumuz, ileriden herkes palamut çekmeye başladı resmen bir palamut saganagı başladı biz atıyoruz çekiyoruz birşey yok bu arada 15-16 yaşlarında bir genç geldi yanımıza elinde dandik bir kamış ve makina abi ne olur bende yanınızdan atayım dedi gel at dedim baktım yemide takamıyor aldım yeminide taktım nasıl tutacagınıda anlattım çocuk oltayı ileri dogru fırlattı daha aradan bir dakika bile geçmediki çoçugun kamışının kırılıcak gibi egildigini gördüm eli ayagı birbirine birbirine girdi makinayı bile çeviremiyor hemen elinden aldım kamışı ama makinanın dandikliginden balıgı çekemiyorum kamışı kenera bırakıp elimle çekmeye başladım baya agır birseydi sonunda çıkarttım koca bir palamut çocuk sevinçten ölecek nerdeyse igneyi çıkartıp balıgı çocuga verdim korkudan balıgı bile tutamıyor hemen balıgı kovaya koyup aynı yemle birdaha fırlattı dakika geçmeden bir tane daha yakalamazmı ben deli oldum atıyorum çekiyorum atıyorum çekiyorum bir icraat yok biradere bu işte bir iş var dedim çocugun takıma biraz daha dikkatli baktım birde ne göreyim bizim takımdaki kurşun çocugun takımdakinin nerdeyse iki katı ignelerde degişik.Palamut takımında balık yemi agır agır dibe inerken atlıyor bizim takımda kursun büyük oldugu için yem direkmen dibe gidiyor balık atlamaya fırsat bile bulamıyor bunu anladık ama çok geç kaldık meger biz yarım saattir boşa kürek çekiyormuşuz hemen koşup yeni takım aldım yemi degiştirip fırlattım daha yem suya gireli saniyeler olmuştuki balık yeme atladı kamış iki büklüm oldu suyun üstünden bir gelişi var görmelisiniz kendini kurtarmak için neler yapıyor zorlukla yukarı çektim kocaman bir palamut yeni takımı takıp ilk atışımda geldi biz öbür takımla çok zaman kaybettigimiz için tabi bu arada balıkda kesti biz balıgın en iyi yaptıgı saatte yanlış takımla avlandıgımızdan millet 8-10 tane palamut alırken biz iki kişi eve 3 palamutla dönmek zorunda kaldık .yinede hiç yoktan iyidir Daha sonra işi ögrendik ama diger gidişlerimizin hiçbirinde böyle balık yapmadı
O zamanlar bende araba yoktu vapur otobüs bana biraz ters geldi. Malum yem takarken eller fena halde balı kokuyor. O nedenle gelemedim. İçimde kaldı palamut tutamadığım. Yinede şanslısınız palamut yakalamışsınız.
