ÜNLÜ MARKANIN UCUZ MODELİMİ YOKSA SIRADAN MARKANIN ÜST MODELİMİ ALINMALI

Konu, 'Makineler' kısmında night fisher tarafından paylaşıldı.

  1. bilge kağan

    bilge kağan bilge kağan tomas

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    1.150
    Şehir:
    OSMANİYE
    Favori Kamış:
    lineaeffe rapid cx spin 2.05, DAM 2.40, okuma V system 2,40 spin
    Favori Makine:
    okuma trio 30s, okuma avenger 30a, Okuma Raw 65, daiwa sweepfire E 4000
    En İyi Avı:
    alabalık 3 kg, turna 2 kg, levrek 3 kg, çipura 1,2 kg, zargana 95 cm ( 990 gr. )
    fatih abi ben önceleri çeşitli orta ve alt sınıf makinelerin üst model makinelerinden almıştım. 10 bilyalı olduğu söylenen 30luk bir makina 1 kg.lık alabalıkta zorlanıp kol dönmez olunca kızdım ve eve atıp bir daha kullanmadım. okuma avenger 30'luk makina aldım, bununla 2-2,5 kg civarında alabalıkları, 3 kg.lık levreği zorlanmadan çektim. o boydaki alabalığın mücadelesini yakalayan bilir.

    geçen yıl da at çekte, bana hediye olarak gelen daiwa sweepfire makinayı kullanmaya başladım. tek bilyalı, hafif kullanımı rahat 40 TL.lik bir makine. ama hep korkarak attım çektim, ya büyük balık yakalanırsa bu makine ile ne yaparım diye düşündüm. düşündüğüm gibi oldu, ama korktuğum gibi olmadı.

    sonbaharda su üstü ile bir 5 kg civarı olduğunu sandığım bir akya yakaladım. kalamayı ayarlayarak epeyce mücadele ettim. makinede herhangi bir kilitlenme vs. olmadı. balığı kıyılatmaya başladığımda, barınak girişinde olduğumdan, balığın üzerine doğru gelen bir tekneden misinayı kurtarmak isterken kalamayı tam sıktım ve kendi hatam tüzünden bir kafa darbesi ile lider misinayı kırdırdım.

    yine aynı makine ile geçenlerde bir vatoz yakaladım, oldukça büyüktü, hatta rapor da açmıştım. o balıkla yarım saat mücadele ettim ve makine yine beni yarı yolda bırakmayıp koca vatozu kıyılattı.

    bu olayların ardından şahsi fikrim şu oldu : herhangi bir markanın cancanlı, bilmem kaç bilyeli yüksek modelini almaktansa, belli başlı markanın tek bilyalı, en alt sınıfını alırım.

    not : geçenlerde bahsettiğim daiwa makinayla birlikte denize düştüm. kendimi kurutma, fotoğraf makinesi ve telefonlarımı kurtarma telaşı ile makineyi temizlemeyi unuttum. bir gün sonra aklıma geldi, söktüm, içi deniz suyu doluydu, yıkadım, kuruttum, hala zerre kadar pas yok ve kolu yağ gibi dönüyor.
     
  2. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Eh, o Daiwa. Olacak o kadar. Ama soru şu: 40 TL sanki az para mı? Bu paraya 5 bilyalı bir okuma alırsın belki.
     
  3. kayral

    kayral Önder

    Mesajlar:
    565
    Şehir:
    Edremit
    Favori Kamış:
    awa-shima
    Favori Makine:
    ryobi
    En İyi Avı:
    çupra 2,10kg/Levrek 4 Küsür
    Abi, daiwayı hiç kullanmadım ama o kadar övüyorsunki vallahi kanıma girdin :) , bir tane alıcam 3 vakte kadar. Özelliklede hor kullanıcam bakalım sonuç ne olacak :)
     
  4. night fisher

    night fisher fatih

    Yaş:
    60
    Mesajlar:
    2.135
    Şehir:
    bursa
    Favori Kamış:
    kendisinin dizayn ettiği muhtelif kamışlar
    Favori Makine:
    çançinçon çinişi makineler
    En İyi Avı:
    kırlangıç 8.4 kg
    Konu aslına dönünce,yorumlar daha doyurucu olmaya başladı;)
    Aldımı kalitelisini alırım mantığı bendede mevcut tabi.Bu yaşa kadar hayat bize öğretti bazı şeyleri acı tecrübelerle:) ''Atalarımız ucuz etin yahnisi pek olur'' diye boşuna söylememiş dedim defalarca.
    Bu makine konusu çok daha karmaşık bir konu geliyor bana.Etten ,peynirden,sebzeden,giyimden kuşamdan,hele ayakkabıdan uzmanlık seviyesinde anlarım.Her zaman iyisini alırım,kötü malı kendime kakalatmam amma...bu alışkanlığımı hobimde uygulamaya kalksam en ucuz 30 luk makinam 2bin tl lik olması lazımki bu sefer'' aç gezip bey gibi yaşama'' durumuna geçerim:)
    İşin ortası neresi o da belli değil,bir incelemeye başladımı kafa ambele oluyor:)
    Kara avı yaparken üç tüfeğim vardı,biri italyanın iyisi,biri türkiyenin iyisi,birde rus vardı huzur içinde avlandım yıllarca.Balık malzemeleri çok daha spesifik ve yanılmaya ,memnuniyetsizliğe yatkın karmaşıklıkta:(
     
  5. isottevfik

    isottevfik Tevfik

    Mesajlar:
    4.310
    Şehir:
    B U R S A
    Favori Kamış:
    SHIMANO Catana BX 240 Tele
    Favori Makine:
    SHIMANO BIOMASTER 5000 CFB

    Zevkte ve hobide sınır olmaz.:confused: :p Herkes bilgi, tecrübe ve en önemlisi, bütçesi doğrultusunda sınırlarını çizmek zorundadır. Bu rakam, kimi için 50 lira, kimi için 250 lira, kimi içinde 2.650 liradır.

    Yoksa, herkes ister 500 SEL V8 e binmeyi, ama....................:confused: :confused: :D

    Catanaya talim.:thumb: :thumb: Bayağı da iyi çıktı kerata.:D :D :thumb: Bir tane daha mı alsam ?hihi hihi
     
  6. erdemutuk

    erdemutuk Armağan

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    739
    Şehir:
    Adana-Ankara
    Favori Kamış:
    Penn regiment,ShakespeareUglyStikCustom
    Favori Makine:
    Penn Conflict,DAMQickRetro,SproZALTARCXS
    Fatih abi, güzel bir konu açmışssın.
    Deniz avlarım yaz tatilleri ile sınırlı, ancak her yıl mutlaka 10 günümü ayırırım, genelde tatlı suda turna, kasna, levrek vs. avlıyorum. Yani deniz avlarının takımlar üzerindeki yıpratıcı etkisi konusunda çok bilgim yok ama kısa süreli deniz deneyimlerime göre tatlı su ile kıyas kabul etmiyor tabi. Çok sayıda makine ve olta kamışı kullanıyorum. Kullandığım markalar Shimano, Ryobi, Daiwa, Silstar, Mitchell, Markasını bilmediğim ve 10 yıldan uzun süredir kullandığım çok ucuz bir makine (üzerinde mega 5000 yazısı kalmış sadece). Deniz avında DaiwaSweepfire ve bahsettiğim ucuz makineyi kullanıyorum bu güne kadar hiç sorun yaşamadım. Yani her türlü işimi görüyor.
    Makine ve kamış işi çok karmaşık bir olay. Sanırım biz bu takımları sadece işimiz görülsün diye almıyoruz. Aynı özellikte olan 3 tane 3000'lik makineyi niye alır insan? Neden 2.40, 10-30 gr atarlı kamıştan 2 tane alır ve kullanırız? Ya da neden onlarca rapala, mepps, kaşık ve silikona tonlarca para dökeriz? Bunun cevabı balığın bizim hobimiz ve tutkumuz olması bence. Yoksa yeri geldiğinde orta halli bir makine ve kamış, avlanığımız suya uygun birkaç mepps, kaşık ve silikon işgörebilir belki. Olayı en güzel Tevfik abi özetlemiş zevkte ve hobide sınır olmaz. Herkes bilgi, tecrübe ve en önemlisi, bütçesi doğrultusunda sınırlarını çizmek zorunda.
    Hepiniz sağlık ve muhabbetle kalın.
    Saygılarımla.
     
  7. furunotr

    furunotr Haluk

    Mesajlar:
    1.965
    Şehir:
    Istanbul

    Konu ile pek alakalı değil; ancak aynı durumda hiçbir makina paslanmaz; bir-iki gün içinde temizlenip yağlandıklarında gösterecekleri karakter bu...

    Ancak aynı durumda yani suya düşüp içi deniz suyu dolmuş bir makinayı 3-5 ay sonra açtığınızda hangi marka-model olursa olsun paslanma emaresi görülecektir; şu su geçirmeyenler hariç...
     
  8. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Çeliği ve kullanılan yağ kalite ise, o kadarcık şeyle bir şey olmaz.

    Bir makinede, iki aksam bulunur. Birisi ana aksam, mil, dişli falan gibi asli parçalar. Birde kapama telinin yayı, mandalın klik yayı filan gibi şeyler. Ana aksam kaliteliyse, diğerleri çok mesele olmaz. Onlar genellikle kolay bulunan ucuz parçalardır zira. Bir makinede aslolan o ana parçaların kaliteli olması.
     
  9. bilge kağan

    bilge kağan bilge kağan tomas

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    1.150
    Şehir:
    OSMANİYE
    Favori Kamış:
    lineaeffe rapid cx spin 2.05, DAM 2.40, okuma V system 2,40 spin
    Favori Makine:
    okuma trio 30s, okuma avenger 30a, Okuma Raw 65, daiwa sweepfire E 4000
    En İyi Avı:
    alabalık 3 kg, turna 2 kg, levrek 3 kg, çipura 1,2 kg, zargana 95 cm ( 990 gr. )
    ah abi, elimde iki üç makine var onları bir görsen. üstelik denize de girmediler, sadece dalgadan veya misinadan gelen deniz suları ile muhatap oldular. ben her avdan dönüşte makinelerimi, kamışı tatlı suyla yıkar ve kurularım. ama buna rağmen makinelerden birisinin içindeki bilyeleri dahi kıpkırmızı pas olmuş, kolu dönderirken sanki 2 kiloluk balık çekiyorum gibi.
     
  10. furunotr

    furunotr Haluk

    Mesajlar:
    1.965
    Şehir:
    Istanbul
    Paslanmayı sağlayacak ortamı ortadan kaldırabilirseniz paslanmazlar... Ben yıkamam hiç makinalarımı ya da kamışları; sadece nemli bezle silerim ve kurularım; sonrasında havalandırırım üzerlerinde nem kalmasın diye; makinanın o an için gerektiren yerini de yağlarım (misina sarım klavuzu); arada bir diğer hareketli yerleri dışarıdan yağlarım; klepe telinin bağlı olduğu hareketli parçalar; kafayı söküp shaft milinin bilhassa rotora girip-çıkan kısımları gibi yerler; anladığım veya bir-iki senede bir de söküp temizleyip komple uygun vasıflı yağ ile yağlanırlar... Gerçi Biomaster sanıyorum 3 sezon çıktı dişliler için sadece bakım portundan yağ takviyesi yaptım...

    Ama tabii kalitesi düşük makina malzemeleri paslanabiliyordur çok da iddia etmiyorum; bende en düşük Catana var sanırım; yıllardır onda da sorun yok bu konuda...