Tabii ki yıllarca yapmışsınızdır hala yapıyorsunuzdur(yakala -bırak). Denizler konusunu bilemem ama tatlı su avcılığında eskiden hiçbir balığı salmadım,yedim mi derseniz onu da yapmadım etrafa dağıttım. Son 4-5 yıldır ama hiçbir balığı sudan uzak tutmadım elimden geldiğince yarası var ise veya iğnenin yırttığı yerlere ilaç sürüp geri saldım ve de özellik ile elle temastan kaçınarak salıyorum. (Bunun için üretimiş özel matlar vs.. şeyler kullanarak mümkün mertebe suya iadeler gerçekleştirilir.) Sportif sazan avın da zaten balığı alı koyma diye bir olay söz konusu olamaz.Hani her ne kadar Tarık bey(abi) bu görüşlerime katılmasa da. Bir olayın spor olması için bir kurul tarafından denetlenmesine gerek yoktur. Benim tepkim kişisel olarak size değil genel düşünce yapısına sakın üstünüze alınmayın. Sizin nasıl bir avcı olduğunuza bakmama da gerek yok zaten bu yazıyı yazan insanın belirli bir seviye de olduğu anlaşılır.Benim takıldığım noktalar aslında yakala -bırak felsefesinin sürekli olması durumunda sadistçe bir duruma dönüşeceğine söylemeniz de.. Bu durum bu şekil açıklanmak yerine daha farklı anlatılabilir diye düşünüyorum. Kimseyi yargılamak veya eleştirmek benim üstüme düşen bir görev değil..Balık salma veya alı koyma tamamen kişinin vicdanına kalmış bir olay... İleri de dernekler birleşirse bir faal federasyon kurulursa muhakkak bu (Sportif balık avcılığı)konu da ayrı bir federasyon da toplanmak zorunda. Bu konuda yazılacak o kadar çok fikir var ki günlerce sürebilir...Her şeyin dışın da İşin için de daha farklı durumlar var özellikle bu tatlı su konusunda çok farklı olaylar dönüyor. İşin az çok için de olan insanlar zaten ne demek istediğim anlamıştırlar. Hayırlı akşamlar hocam dağınık bir yazı olmuş olabilir kusuruma bakmayın.
Benim bildigim Tarik, Yakup'la atisir. Ama ikisi de aydin insanlardir. Farkli gorusleri olabilir, farkli yaklasimlar sergileyebilirler.Daha once de tartistiklarini gordum. Ama bunlar ayni hedefe hizmet eden insanlarin atesli fikir carpismalaridir. Ama burdan acik secik soyluyorum...Kimse gucenmesin...Tarik Beyin 500den fazla kirmizi benekli alabaligi katleden, bunu sayfa sayfa teshir eden, avlagi, ayni avlakta kestigi agacla, dalla gizleyip, baskasindan saklayip, kendisi gidip gelip orayi talan ettigini acik acik yazip , bunu savunabilen bir adamla kol kola girebilecegine inanmam. Bunu yapiyirsa bunu bilmiyordur. Yada cok ciddi bir aciklamasi vardir. Ancak bunlarin hic birisi yoksa ve o adamin niyeti ve zikri hala ogunku gibiyse ve hatta hala yaptigini yapiyorda Tarik Abim bunu biliyorsa, Tarik'ta Ahmet'te Mustafa'da kim olursa olsun... Benim icin , sen cevrecilikte , korumacilikta, su ugrasa gercek samimiyette gozumde nerdeysen oda orda olur. Dedigim gibi ben bir hicim...Bir iki kelimem, gercek bir samimiyetten baska da bu tutkuya verebilecegim hic bir sey yok. Sizler buyuksunuz...Tek diyecegim ve dilegim, buyuklugunuze yakisir adam olun...
Anlasabildigimize sevindim sevgili Mehmet... Senin gibi arkadaslara cok ihtiyacimiz var.Tebrik ederim... Gonlundekine rast gelsin, saglicakla kal.
Sevgili Hüseyin bazen benimde hoşuma gitmeyen eylemeler,söylemler oluyor bu sitede,bende senin gibi uzun yazayım bir yazı diyorum,ondan sonrada boş ver sana ne diyorum kendi kendime,tabiki böyle düşünmemin nedenleri var. Benim aleni açık fikrim şu'Biz Daha Hazır Değilz'bazı şeyleri kabullenemiyoruz,bünyemize alamıyoruz,anlayacağın almamız gereken çok yol var,hal böyle iken buraya yazı yazıp kişileri kırmakta istemiyorum,buna mukabil kendi yöntemimle,bildiklerimi okuduklarımı bir yazı dizisi haline getirip,siteye ekliyorum,bu doğru yöntemmi bilmiyorum ama benim seçtiğim yol bu. Yazındaki yakala bırak kısmına değinmiyeceğim,bir kaç arkadaşla bu konu tartışılmış zaten,ama bir yere kadar sana katılıyorum,bu konu komplike bir konu aslında,seninde dediğin gibi,yakalanıp bırakılan balığa aktarılan,bakteriler gibi eksileri var,balık popilasyonunun korunması gibi artıları olduğu gibi,neyse konunu fazla dağıtmayayım,Almanyadan Auckland-Yeni Zelandaya selamlar...
Bu yazdıklarınızda çıkarılması gereken bir çok ders ve kişilerin kendilerine sorması gereken birçok soru var. Ve kendilerine vermeleri gereken bir cevap. bir kitapta okumuştum kendinize herhangi bir soru sorun kesin kendinizden bir cevap gelecektir. Bu sitede başka sitelerde onlarca yüzlerce balığı , limit altı balıkları, ay itibariyle avlanması yasak olan balıkları fotoğraflayıp konu açan arkadaşlarımız oldu. Bilmediğim zaman taktir ettim, öğrenmeye başladığım zaman önce kendimi sonra bu forumlardaki bu tarz raporları eleştirmeye -elimden geldiğince kırıcı olmadan- . Hukuk bile herkesi iyiniyetli kabul eder, aksini ispatlamak karşı tarafındır. Yani bir kişi sizin telefonunuzu çalsa ,kaçsa gitse adamı yakalayamasanız. 2-3 gün sonra sokakta adamı sizin telefonla konuşuyorken görseniz, o telefonu onun elinden alamazsınız, dava açsanız , hakim o kişinin iyi niyetli olduğunu kabul eder (yani telefonun sahibi olduğunu) ama aksini ispatlıyabiliyorsan o telefonu sana geri iade ettirir. Ben de bu şekilde insanları değerlendiriyorum,yani iyi niyetlilerdir. limitler aşılsada , çok balıklar tutulup , balıkçı dükkanı gibi dizilip fotoğraflansada , hatta övgüler alsada ve övgüler verilsede , eleştirilirken her zaman karşı tarafı kırmadan , doğru olanı olması gerekeni göstererek yorumlar yapmalıyız. Bu şekilde devam etmek isterlersede onları zorlayamayız. Ben birşeyler yazsam çizsem belki çok birşey ifade etmez. ben amatör olmaya çalışan, imkanlar el verdiğince bu tutkumla kendimi tatmin etmeye çalışan biriyim. Eleştirilsemde yine de gördüğümü yazarım. Ne var ki millet olarak kendimizi kandırabilecek o kadar çok sebebimiz var ki , "ben enayi miyim?, ben tutmazsam onlar tutacak, bir balıkçı teknesinin tutuğunun yanında benimkiler hiç birşey vs vs gibi sözler ancak geri kalmış, bencil bir toplumun sözleridir." (bencil olmak her zaman kötü değildir, durum ve şartlara göre değişebilir.) Tek ricam siz ve sizler gibi ustalarımızın , yeni nesil arkadaşlarımızın elinden geldiğince bu tarz konulara ağırlık vermeleri, sessiz kalmamaları.Biliyorum ki azımsanmayacak kadar çok arkadaşlarımız , abilerimiz sizin gibi aynı düşünceye sahipler.
Hayat gailen,yurdundan binlerce kilometre uzakta yaban ellerde bulunupta,gurbetlik çekme hissini hep içinde barındıran,üstelik dini bütün bir insansın. Hemen herkesle dost geçinme niyet ve gayretin,bunu sıklıkla gerek başlıklarında ve gerekse mesajlarının hitamında pek güzel fadelerle süslemen,senin bu konudaki hissiyatını zaten güzelce ortaya koymaktadır. Sanırımki bende senin bu güzel hitaplarına,hatta iltifatlarına muhatap kalan birisi olmuşumdur.Esasen sanırım değilde, resmen olmuşumdur. Bak burada herşeyi açıkca konuşmak ve ifade etmek durumundayız.3.şahısları konu içine alıyor olupta tepki çekebileceğimizide göze alarak hakikat neyse,kimi yeni üyelerin,vermeden almak isteyenlerin tenkit edici mesajlarınada aldırmadan devam etmeliyiz. Çevreci,bu güzel faaliyetini titizlikle çocuklarınada aşılama gayreti içinde olduğunuda yakınen biliyorum.Aslında senin benim hakkımda bildiklerinden daha çoğunu,ben senin hakkında biliyorum.Zira sana değer veriyor,tümüyle yanlışa düşmeden seni bilmek ve öğrenme gayretindeyim. Hakkında tenkit edebileceğim iki davranışın mevcut. İlki hak etsede,etmesede herkese aynı hitap tarzıyla yaklaşman.Belki bu güzelliktir,ancak kimileri için hak edilmeyen bir hitap şeklidir,çoğu zamanda pek bir şey olmayan, yapılan bu güzelliğin anlamını dahi pek anlamayan,değerini dolayısıyla hem hak etmeyen ve hemde benimsemekte zorluk çeken tiplerin hak etmediği bir hitap şeklidir. Tenkit edebileceğim ikincı tarafın ise,her nekadar sen uzaktan takip ediyorum desende,kimi zaman bu platformlardan tamamen uzaklaşman,köprülerin altından çok sular geçsede,sırf bu yüzden neyin akıp geçtiğini sıklıkla ıskalaman,üstelik bu durumunun farkındada olmaman. Elbette güzel edebiyatın,en basit bir katılımında dahi kelimelerini titizlikle,belliki hissederek seçme kabilyetin bu eksikliğini kapatıyor görünsede,en azından sen böyle görmüyorsun. Ancak alt yapın,bu eksikliğini,işte yukarıda bahsettiğim kabiliyet ve tutumlarınla birleştiğinde duruma vakıf olduğun intibaını,sana ve kimilerine versede,aslında durum kimiş zaman sandığın gibi değildir. Camiada inanılmaz bir kıskançlık ve tanınır olma,taraftar çekme faaliyeti vardır.Makamı olmayan,ancak peşinden koşma hırs ve hertürlü faaliyeti içeren bu durum,acımasızca devam etmektedir. İşin facia tarafı ise,hem bu şekilde davranıp,üstelik bu durumu halletiğini zanneden bazı tiplerin,hadiseyi para kazanma pisliğine çevirmiş olmalarıdır. Ekmek parası terimi ve manasını kastetmiyorum.BU kutsaldır,başkalarına zarar vermemek kaydıyla elbette mubahtır. Vicdanına,amatör anlayışına güvenerek sana soruyorum sevgili Hüseyin, Amatör platformlarda işi,mesleği bu olmadan,üyeler üzerinden,para kazanmak için istikrarlan bu faaliyetlerine devam etmek doğrumudur. İŞin en üzücü tarafı ise,bizzat bu tutum içinde olanların,son zamanlarda özellikle bu taraflarını kamufle etmek için tuttuğunu satanları Bohçacı ilan etmeleriidir. Sen dahi üstelik yabancı dilde bu kelmeyi belirterek tenkit ettin. Şimdi açık soruyorum. Hangi forum adminleri,güya etkinlik yapıyorum diyerek ayda en az birden fazla balık tutma organizasyonları yapmaktadır. Net yazıyorum Amatör Balık avı forumu ve kurucusu Necdet akgün. Türkbalıkavı.com forumu ve kurucusu İsmail Esencan. İtirazı olan varsa,beri gelsin. Münferit olarakta organizasyon kisvesi altına girmeden teknesi ile balığa amatörleri para karşılığı balığa çıkaranlar. Cem Liman Hem tekne ile balığa çıkarıp paraalan ve hemde balığını satan; Orhan Küçükbiçmen Hadi itirazı olan varsa beri gelsin. OK yaydan çıkmıştır sevgili Hüseyin.Gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyma zamanıdır. Seyrek katılımlarının sonucunda yanlış ve eksik bildiğin noktalarda var elbet. Örneğin Rasgele derneğinin kurucusu Prof.Hikmet Solağı hiç anmıyorsun ve başkanının ise Tarık Ersal olduğunu söylüyorsun. Tarığın bana olan düşmanlığının nereden geldiğini biliyormusun.Sanırım hiç bilmiyorsun.Medeni anlayışım,ahlaki anlayışım bugün,şu an dahi esas sebebi buraya yazmamı engellemektedir. İkinci derecede olan sebebi ise Rasgele derneğinin başına Hikmet Solağı devirerek geçmek faaliyetinde olduğu bilinen Tarık Ersal tarafında yer almamam ve destek vermememdir. Sen kimbilir o zamanlarda hayat gailenin hangi aşamasında uğraşmaktaydınki ortalıklarda yoktun. Bak Ahmet Yazıcı hakkındada bildiklerin eksik ve yanlıştır. Bir kere ne yazarsa yazsın,ne anlatırsa anlatsın hangi prensibinden bahsederse bahsetsin bir kişi şayet faaliyetlerinde resim vermiyorsa,sadece bazı balıkların ve anlatımların adamı oluyorsa,bir zamanlar pek faal olduğu forumlarda avatarını dahi gizliyorsa,bugünlerde faal olduğu Face Book ortamındada aynı tutumunu sürdürüyor ise bu durum şaibe kokar Hüseyin. Bir zamanlar gibi karşı,hemen akabinde bu durumu çözmek gayesiyle beraber gibi göründüğüm bu şahıs için nihai kararım budur. Ben avcı bir adamım Hüseyin,üstelik yarım asrı geçkin böyleyim. Belgelerini ve fotoğraflarını kerelerce sizlere sundum.Hislerim hemen herkesten fazla gelişmiştir.Dolayısıyla doğruluğu neredeyse tescillidir. Bu adam sanıldığı gibi iyi bir balıkcı değildir,üstelik çok alabalık falanda yakalaybildiği doğru değildir. Yolladığı balık resimleri etrafına topladığı güruhun külliyen derelere giirip her türlü yöntemle elde ettikleri balıkların resimleridir. 50 senelik alabalık avcısıyım bazı noktalar asla gözümden kaçmaz. Lütfen sevgili Hüseyin,vicdanına,itikatına emek ve gayretlerine hitap ederek demek istiyorumki,evvelden bana Facebook ortamında yaptığın hakaretleri asla gönlümde barınmayacağımının sözünü vererekten,hadiseleri biraz daha vicdanından süzerek geçir ve yorumlarına ona göre yap. Sevgimle kal
Sayın dostlar, Vedat amcamızı çeşitli yönlerden eleştirebilirsiniz. Çabuk sinirleniyor, çok kavga ediyor veya başka şeyler diyebilirsiniz. Ancak para konusunda bir laf ettirmem, bu da böyle biline. Kendisini ziyaret etmiş, birlikte avlanmış biri olarak söyleyebilirim ki Vedat Abayoğlu'nun parada pulda zerre kadar gözü yoktur. Ömrünü balık avına adayarak zaten para kazanmayı ikinci plana attığı belli. Bundan sonra da hayatını idame ettirecek ve teknesine mazot koymaya yetecek bir para ona yetecektir. Bu arada bazı gerçekler var. 20 kiloluk bir akya gelmiş. Bu balığı oturup yiyecek hali yok ya. Emekli maaşıyla geçinen, tüm hayatı balık avlamak olan bir insanın bu balığı satması doğaldır. Önemli olan amacın bu olmaması, elde edilen gelirin de yine amatör balıkçılıkta kullanılması. Bunu sadece Vedat amca için değil benzer durumdaki herkes için söylüyorum. Tüm amatör balıkçıların şartları aynı değil. Milyarder adam da, bizim gibi çalışıp haftasonu balığa çıkanlar da, işsizler de, emekli olanlar da aynı hobiye gönül vermişler. Ancak birbirinden çok farklı olan bu yaşam tarzları, o kişilerin av tarzlarını da, yakaladığı balığı ne şekilde değerlendirdiğini de belirler. Bir insan hakkında yorum yaparken kendimizi onun yerinde koyarak düşünmeliyiz. Saygılar
Sevgili Aret Benim birçok kişiyle kavgam olmuştur,halende olmaktadır. Birçok kardeşimiz durumu meyve veren ağaç taşlanır deyimiyle izaha çalışmıştır. Bende demişimdirki,meyve veren ağaç taşlanmamalıdır,aksine kolu budağı kırılmaya çalışılacağına kollanmalı,sulanmalı,belki budanmalı ama her şartta dahada fazla meyve vermesi sağlanmalıdır. Medeniyette,refah ve zenginlikte önde gelen batılıların yaptığı budur. Tenkit edilecek yanlarını bulsakta,böylesine ülkelerin yöneticilerinin esas ve şaşmaz hedefi,öncelikleri, kendi sınırları içinde yaşayan milletlerinin her türlü refah ve modern bir yaşam içinde olabilmesini temin için hemen herşeyi yapmayı göze alabilme cesaret ve azimleridir. Bu uğurda sair ülkeleri pek güzel sömürebilirler,onların işlerine yarayan zenginliklerini,hepsindende öte insan kaynaklarını kendi ülkelerine transferde asla geri kalmazlar. Ancak herşeyden evvel tabii ve doğal kaynaklarınıda gayet başarılı bir şekilde kullanırlar ve tüm çabaları bu kaynakları köreltmeye değilde aksine dahada verimli hale getirme yönünde yoğunlaşır.İşte zenginlik ve refahlarının sebep ve temelleri bu noktalar dahilinde gelişmektedir. Oysa biz ne yapmaktayız.Kısaca yukarıda saydıklarımın hemen tümünün aksini yapma gayretindeyiz. Şark kurnazlığı,köşe dönmece taktikleri nerdeyse hep biz ve bizim gibi ülkelerde görülmektedir. Kendimi bazen Don Kişota benzetmiyorda değilim. Sıra dışı bir adamım.Genel temayüllere karşı çıkan,cesaretle her ortamda fikirlerini söyleyen medeni cesaretten asla taviz vermeyen bir yapım var. Kendime arada sorarırım,bu yaşa gelmişsin,artık bu neyin mücadelesi, otursana oturduğun yerde derim. Ama duramamki,içim,içime sığmazki. Hiç olmazsa balıkcılık,doğa ve hayvan sevgisi konularında mademki tecrübe ve bilgi dağarcığına güveniyorsun,bunları hemen hiçbir şeyi saklamadan,zaten hayat gailesinin türlü badirelerinde yıpranan,özellikle gençlere anlat göster,icabında bilfiil birliktede yap derim vede yaparımda. Eşimin ve kendimin emekli maaşlarımızı yeter görürüm.Benim lüksle şatafatlı yaşamla,bol mezeli rakı sofralarıyla işim olmaz.Ancak kimi zaman şartlara uymak için katılırım o başka. Peki neden sıkca polemik girdaplarına düşüyorum,neden bana bazı bilindik kişiler alenen küfür edebiyorlar hakaretlerde bulunuyorlar,lütfen sebebini siz bana söyleyiniz. Üyeleri,tepkisizliklerine güvenerek yolunacak kaz misali görenlere karşıdır savaşım. Ne demek bir taraftan canım,cicim demek sonrasında gerek tekneyle balığa çıkarmak için para talep etmek.Ne demek iki kg balığı bir araya getirdiklerinde,balık madrabazlarının peşinde koşmak,ne demek bunlar ne demek,ne demek,hele bir kendinize sorsanıza. Çoğu kişi toplumumuzun tepkisizliğinden yakınır,kimiside dahada ileri gidip koyun gibi milletiz der. Ama bilmezlerki bu ırk dünya var olduğundan beri yeryüzünde vardır,en eski medeniyetlerin,en eski devletlerin kurucuusudur. Ben inanıyorum arslan gibi gençler yetişiyor,meydanı bu kötü niyetli kıskançlara bırakmayacaklardır. Balıkcılık konusunda ise,geçmişleri,tecrübeleri,avları kısır kalmış,ancak kendilerini dev aynasında görme huyunu benimsemiş kişilere ise asla meydan vermeyeceklerdir. Sessiz ve tepkisiz görünebilirler,ancak rahvan atın çiftesi pek olur misali birgün öylesinetepki koyarlarki.Ben buna inanıyor ve güveniyorum. Ayrıca medeni cesaretin açısından seni tebrik ediyor,zaten gönlümün müstesna köşesindeki yerini dahada sağlamlaştırıyorum. Sevgimle kal oğlum. Sevgimle kalacaksın,fiziği küçük ama yüreği mangal oğlum.
Adımın geçtiği yerlere olsun verecek cevaplarım ve düşüncelerim tabii ki mevcut. Fakat Alp kardeşimin bu harika açılımı, yazışmaların gidişatının umut verici olması ve ona olan saygım beni engelliyor. Şimdilik tek diyeceğim var ki; O da benim Amatör Balıkçılık anlayışım ve bu hayat tarzını yaşayışım ile ilgili edecek laf bulamayıp, kişilerle olan ilişkilerimi söz konusu edenlere olacaktır. Derneğimizin Kurucu Başkanı Hikmet Hoca ile halef-selef olduğumuz doğrudur. Ancak Hocanın ve o günkü Yönetim Kurulu Üyelerimizin "bu işin devamını sen getirmelisin" lafları üzerine çıkılan yola devam ettiğimin, omuzuma aldığım yükü layıkı ile taşıyarak, gerektiğine inandığım gün benden sonrakilere bıraktığımı günümüzde yaşayan en az 50 kişi bilmektedir. Bu süreçte atılan bir çok olumlu adımın, girişim ve faaliyetin yanı sıra derneğimiz bünyesinde yaşanan olumsuzluklar, kişisel kırgınlık ve hatta kavgalar RASTGELE-DER'in Türk Amatör Balıkçılık anlayışı ve kural düzenlemelerine katkılarını gölgeleyemez. Bilimelidir ki, RASTGELE-DER kurulduğu 2002 yılından bu güne kadar 7 ayrı Yönetim Kurulu değişimi yaşamış, her Yönetim döneminde çeşitli faaliyetlerle bu camiaya fayda sağlamış, bu faydayı sağlamaya devam eden köklü bir Sivil Toplum Kuruluşudur. Yine bilinmelidir ki; Onun bunun lafı ile ne dostarıma laf edilmesine, ne de kavgalı olduklarımla bu şekilde arama girilmesine izin vermem. Benim öylesi muhaliflerim ve kavgalılarım vardır ki onlarla olan ilişkilerimi geçmişinden günümüze tek dostunu taşıyamamış olanlar hiç mi hiç anlayamaz. Konu Amatör Balıkçılık anlayışının yanlış yol alan kökleri olduğuna göre, konuya geri dönmek ve başlık mesajı doğrultusunda ilerlemek gerek. Sevgili Alp, bu konuyu açtığın için sana tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Var olasın. Amatör Balıkçılığın ne olduğunu anlamış ve onu sadece yazdıklarıyla değil, YAPTIKLARIYLA da yaşayan her kişiye RASTGELSİN.
Kişisel meselelerinizi bir kenara bırakırsak olayların bizzat içinde olduğunuz için size soruyorum Tarık Hocam. Ülkemiz de ne zaman bir federasyon kurulacak? Derneklerin bu konuda ki görüşleri nelerdir?
Mehmet kardeşim, Konu camiamızın gidişatı ve sen de ileriki aşamalardan biri ile ilgili benden şahsi görüşümü sormaktasın. Öncelikle fikrime değer verdiğin için teşekkür ediyorum. Aşağıya yazacaklarım görüp, yaşadıklarımla desteklediğim şahsi fikirlerimdir. Her hangi bir grup ya da kurumu temsil etmeden yazıyorum. Ülkemizde kurulmuş olan bir federasyon var. Kısa adı OBAF olan, Olta Balıkçılığı Federasyonu kurulumu için gerenen salt 5 dernek üyesi ile kurulmuş durumdadır. (BKZ: http://www.obfturkiye.org/tr ) NOT: Kişisel meseleleri bir yana bırakarak devam ediyorum. İlk sorunun cevabı bu. İkinci soruna gelince. Biraz geriden başlayarak anlatacağım. 2007 - 2009 yılları arasında kurulu olan 11 Amatör Balıkçı Derneği bir dayanışma platformu altında bir araya gelmişlerdi. Bu derneklerin TAMAMININ birlikteliğiyle tek bir ciddi faaliyet bile geliştirmeden (münferit faaliyetler gerçekleşti) bir hevesle Federasyonu amaçlamaları, her zaman dediğim gibi asli sorunları bir yana bırakıp, birbirleri ile uğraşmaları nedeniyle 3 dernek bu yapıdan ayrıldı, Banaz ilçemizde 2 tane daha dernek kurulup bunların üzerine OBAF kuruldu. Denebilir ki, "evet onlar ayrıldı ve amaçlarını gerçekleştirdiler, siz geriye kalanlar niye federasyon kurmuyorsunuz?" Ben günümüzde var olan 30 Amatör Balıkçı Derneğinin geri kalan 25 inin federasyona gitmelerinin halen erken olduğunu düşünmekteyim. Nedenlerini de yazıp kısa keseyim. Gerekirse devamını da tartışırız. Bu büyük camia küçük olsun, benim olsun anlayışı ile bir yere varamaz. Çünkü kurulması zaman zaman gündeme gelen ikinci bir federasyon için hedef, amaç dolayısıyle sebep henüz oluşmamıştır. O olgunluğa erişilmesi için öncelikle derneklerin mümkün olduğunca çoğalmaları, üye sayılarını artırmaları, bir arada hareket etmek adına bereberliklerini, ortak faaliyetlerini çoğaltmaları gerekmektedir. Federasyon kurmak 5-6 dernekle hemen bu gün mümkün. Hatta 5-6 diğer dernek ile bir haftaya kalmaz üçüncü bir federasyon daha kurulabilir. Ben bir çok konuşma ve tartışmam da sorduğum soruyu size sorayım. Peki, amaç ne olacak? Federasyon olunca derneklerin yapamadığı neyi yapmak gündeme gelecek? Bilindiği gibi Federasyonlar üst oluşumlardır. Güç birliğini tesis etmek, oluşacak sinerjiyi kullanmak amaçlanır. Hangi güç? Ne kadar güçlü? Camiayı temsil kapasitesine erişilmiş mi? Kaç dernek ve toplam kaç üye ile ne kadar bir mali güşle yola çıkılacak? Ben küstüm, oynamıyorum demesi olası derneklerin çatısından federasyon yapısını çekip almalarını engelleyecek bir katılım sayısı var mı? Bu çoğunluk sağlanamamışsa kısıtlı sayıda derneğin yaratacağı sorunların ne olabileceği biliniyor mu? Bu sorular ve sorunlar ozaaaar gider. idk Var olan Derneklerimize üyeliğini gerçekleştirmiş ve üyelik gerekliliklerini yerine getirmeye devam eden Amatör Balıkçılar ile Forum ve Face Gruplarda varlıklarını belli edip, (kimse kusura bakmasın) suya sabuna dokunmadan, klavye ardından sosyal sorumluluklarını yerine getirdiğini sanan ezici çoğunluk arasındaki oran bile ciddi bir federasyonun doğumu için çok erken olduğunun göstergesidir. Daha önceki bir mesajımda; Demiştim. Bir diğer yandan da diyorum ki, bu sancılar, sonuçta bir çok dernek, federasyon ve konfederasyonu doğuracaktır. Ben buna eminim. Ama umarım Kara Avcılığı alanında da olduğu gibi av ve avlaklar büyük zararlar gördükten, hatta yok olduktan sonraya kalmaz. Sonuç olarak; Bence öncelik derneklere üyeliklerin artışı ve hatta yeni derneklerin doğuşu ile STK sayısının, gücünün artışı olmalıdır. Sonra Federasyonu kuracak gençlere ortamı bırakır, geleceğe hep birlikte güvenle bakarız umarım. Saygı ve sevgilerimle.
Öncelikle sorumu cevapladığınız için teşekkür ederim Tarık Hocam. Evet Obaf ı biliyorum sanırım uşak civarında 5 dernek birleşip kurmuşlardı.(Haklarında bir şeyler duydum ama kendim içinde olmadığım için fazla da yorum yapmak istemiyorum) Peki benim merak ettiğim mesela federasyon(Gerçi ben tek yerine fransada ki gibi üç farklı veya daha fazla federasyon taraftarıyım) kuruldu, bunun sonucunda yurt dışında ki yarışmalara sporcu gönderebilecek miyiz ? Daha doğrusu bu kurulan veya amaçlanan federasyon nereye bağlı olacak ? Gençlik ve spor bakanlığı mı yoksa Tarım ve köy işlerine mi? Özerk bir yapıda mı olacak yoksa tamamen bağlı olduğu bakanlığın bünyesinde mi yer almalı.. Belki çok fazla soru soruyorum
Sevgili ve cok saygi deger Selim Abi, Her seyden evvel konuya gostermis oldugunuz ilgiye alakaya, yorumunuza cok tesekkur ederim. Sevgili Abim, Beni bir damla taniyan bilen kimseyi incitme taraftari olmadigimi da cok iyi bilir. Onca senedir paylasimlarimda elimden geldigince herkesi kucaklamaya calistim. Kapali kapilar ardinda bile sitelerde insana saygiyi kendime destur edindim ve bu yuzden bir takim ama iyiniyetli ama kotu niyetli insanlarla takismak zorunda kaldim. Cunku onlarin her seyden evvel insana saygilari yoktu. Insanlarin etnik, dini, yoresel, kulturel, cinsiyet ve dusunce acisindan yargilanip, bolunmesine, isim takilmasina, assagilanmasina ve hatta alay edilmesine ayrimcilik gozuyle bakar ve lanetlerim. Ancak bu dunya da herkesle ayni fikirde olamazsiniz. Bakiniz 9.4.2007 yilinda bu siteye actigim ilk tanisma mesajinda sizlere hitabim... "Gun olur alip basimi gelirim, Denizden yeni cikmis aglarin kokusuyla.." Bununla baslamak istedim. Bir gurbetci olarak Istanbul'umdan 11 senedir ayriyim. Yeni Zealanda'nin Auckland sehrinde yasiyorum. Henuz bir esim(!) 5 ve 1.5 yasinda iki oglum ve 32 senelik balik askim var. Bugun mutluyum delicesine. Hani bir yerlerde kaybettiginiz eski bir dostla, bir kosebasinda ansizin yillar sonra karsilasirsiniz ya.Iste oyle bir sevinc. Bugun sizi buldum.Yurdumun balikcilarini... Ismini,cismini bilmedigim ancak ruhuna her zaman asikar oldugum, ezelden ebede dostlarimi buldum. 7 yasimda bir izmarit ve bir kiracayla basladim balikciliga. Istanbul Bogazi'nin Kanlica semtinde buyudum.O zamanlar orada herkes bir birini tanirdi. Herkes her seyin yaninda balikciydi.Reislerimden; ki onlar bir donemin son temsilcileriydi, essiz bilgiler aldim. Ancak ogrendigimi agiz tadiyla yasiyamadan denizimi, baligimi benden caldilar. Kiyilarin mahvolusunu, denizin ve essiz bir kulturun tukenisini gordum. Simdi sizlerden binlerce kilometre uzaktaki bir adada Istanbul balikcisinin hunerini okyanusa caliyorum. Amacim burdaki balikcilikla sizler arasinda bir kopru kurmak. Umarim paylasacaklarimla bu guzel calismaniza bir renk bir katki olurum. Sevgi ve saygiyla. "Sizin olana sahip cikin!"..." Bir tek seyi acik yureklik ve samimiyetle biliyorum buraya girerken neysem hala oyum. Ben buraya bu mesaji acarken cevreci bir sesim vardi, kimseyi tanimiyordum, kimsenin bu iste ne oldugunu, nerde oldugunu, gucunu kuvvetini, beklentilerini carpismalarini bilmiyordum...Benim hala durdugum duzlem Yurdum ve Batili algilayis arasinda amator balikcilikta bir sentez gorup bunu paylasmaya calisan, iki kultur arasinda bir kopru yaratabilme firsatini herkes icin suna bilecek, amator balikciliga tutkuyla asik, cevreci bir yurege ve guzel soze onem veren bir insan. Oyle ben soyle balkciyim boyle balikciyim diyen degil ama sanatina guvenen de bir insan.Ve butun bunlarin otesinde amacim acik ve yalindi. Buralari domine etmeye, astigi astik kestigi kestik , butun herseyi ben bilirim havalarina soyunan bir insan degil ama paylasimlariyla farkli bir renk olabilecek bir karakter sozunu ve umudunu verdim. Bugun hala yaptigim bundan ote hic bir sey degildir. Ne bir santim sagda ne bir santim solda. Dun sizlere "sizin olana sahip cikin" diyordum, bugun hala "sizin olana sahip cikin" diyorum. Cunku bu Ulkede bu adamlarin kendilerinin olana nasil sahip ciktiklarini acik secik gordum.Ekonomi egitimi almis olmam ve cok yonlu bir insan olmam neticesinde sistemin isleyisini, pek cok ayri acidan algilaya bilme sansim oldu. Ama bu demek degil ki ben bir otoriteyim. Su sitelere yazan her hangi bir amator balikcilik asigi uyeden bekledigim, devamli soyledigim ne varsa kendi adima da onu yapiyorum.Korkusuzca, aklimin gucumun , tecrubemin yettigiyle dusuncelerimi goruslerimi yeri geldiginde paylasiyor, aydinlatiyor, aydinlaniyorum. ve bazen hersey gullik gulistanlik olmiya biliyor. Ama her zaman biliyorum."Arayan dervis muradina ermis... " Kisaca ben sultanlik taslamiyorum...."Bu ask benim sultanim, ben dervisiyim ... Sirat koprusunden gecer, ates yuzumu yalar ama askima gun gelir varirim."
Resmi yapılardaki federasyonların kurulumu ve statüleri devletin konuya bakış açısıyla göbekten bağlı, ilgili bir durum. Bizim devletimizin hiç bir zaman Amatör ve Sportif Balıkçılık ile ilgili politikası olmamıştır. idk Taktir edersin ki Devletin gündeminde olmayan bir konuyu bizim tartışmamız bence bir yere varmaz. Kurulmuş bir Sportif Balıkçılık Federasyonumuz olsa tabii ki yurt dışına yarışmalara katılan sporcu seyahatlerinde büyük faydası olacaktır. En azından ülkemiz adına yarışan yarışmacılar Gençlik ve Spor Bakanlığı imkanlarından faydalanacak, turist olarak değil Milli Sporcular olarak katılım sağlayabileceklerdir.
Sevgili Mert, Sen , ben, bizler , elimizden geldigince bu mucadeleye bir ses, bir guc olamaya calisanlar bahsetmis oldugun gercegi nerde olursak olalim kendi Milletimize bicemiyoruz. "Geri kalmis bencil bir toplumun sozleri" tek kelimeyle her seyi kalbinden vurur ve sana butun kalbimle soyluyorum Bu Millet bunu hak edecek bir Millet degildir.Kimsenin de bunu edimleriyle, soylemleriyle buraya tasimaya hakki yoktur.Iste orda hersey biter zurnanin zart dedigi yere geliriz.Bu boyle biline... Bu Milletin kaynaklari,denizleri, sulari medeni akil ve sistemle , cagdas algilayisa, isletime ve korunmaya acilen eristirilmelidir. Kendi adima elimden gelen katkiyi , elimden geldigince, takatim gucum aklim yettigince yapacagim. Buna soz veririm.Ancak bunu basaran ben olmayacagim.Insanimin son katrede yuksek yuregine inanan bir adamim. Aramizda butun saldirilara , kinayeli carpitmalara konu olsa da bu yolu birlikte yureyecegimiz, ama kimi zaman onderliklerinde fikirlerimizi catistiracagimiz, beyin firtinalari yasayacagimiz cok degerli buyuklerimiz var. Onlarin bu yolu sonuna kadar yuruyecegine de inancim sonsuzdur, cunku yillardir sozlerinin adami oldular...Ancak bu hedefi zapt edecek onlar da olmiyacak. Bu basari senin , benim, bizim , Milletimin takendisinin olacak.yeterki istemekden vazgecmeyelim, yeterki dimagimizi akla acalim , yeterki bir gorus, bir imza, bir yuregi umudumuzu yitirmeden sonuna kadar cekmekten vaz gecmeyelim.
Dışarıdaki Federasyon yapılanmalarına örnek arayanlar için AVRASYA-DER Yönetim Kurulu Üyesi sevgili kardeşim İlhan HACIOĞLU'nun derlediği ve benim de ilavelerimle ortaya çıkan bir bilgi derlemesini aşağıya aktarıyorum. Bizim nerede, onların nerede olduğunu anlamak için linkleri tıklayarak okumanızı öneririm. ====================================================================================- Uluslararası Sportif Balıkçılık Konfederasyonu (CIPS) (CONFEDERATION INTERNATIONALE DE LA PECHE SPORTIVE) http://www.cips-fips.com/cips/index_en.html Geniş bir kitleye sahip olan sportif balıkçıları temsil eden tek kuruluştur. Daha şimdiden 115 Ulusal Federasyon farklı federasyonlardan CIPS’e bağlı 50 milyon üyeyi temsil etmektedir. C.I.P.S’in merkez binası Roma’da bulunmaktadır. (Palazzo Delle Federazioni, viale Tiziano 70) Uluslar arası Spor Federasyonları Birliği (AGFIS) Uluslar arası Sportif Balıkçılık Federasyonunu (CIPS) tanır, kabul eder. Uluslararası Sportif Balıkçılık Konfederasyonu (CIPS) tarafından da tanınan kurucu Federasyonlar: - Uluslar arası Tatlı Su Balıkçılığı Federasyonu (FIP Sed) http://www.fips-ed.com/index_eng.php - Uluslar arası Fly Fishing Federasyonu (FIPS Mouche) http://www.fips-mouche.com/ - Uluslar arası Deniz Avcılığı Federasyonu (FIPS Mer) http://www.fipsmer.org/ - Uluslar arası Casting Sporu Federasyonu( FIPS Casting) http://castingsport-icsf.com/ Ulusal federasyon isimlerinin içerisinde spor sözcüğü geçen federasyonlar. - Federatia Nationala a Pescarilor Sportivi din Romania (Romanya Ulusal Sportif Balıkçılık Federasyonu) http://fnpsr.ro/ - - Българската федерация по риболовни спортове (Bulgaristan Sportif Balıkçılık Federasyonu) http://bfrs.info/ - - FÉDÉRATION FRANÇAISE DE PÊCHE SPORTIVE AU COUP (FFPSC) (Fransa Sportif Balıkçılık Federasyonu) http://www.ffpsc.fr/ - - Federazione Italiana Pesca Sportiva e Attività Subacquee FIPSAS(İtalya Sportif Balıkçılık ve Dalış Federasyonu) http://www.fipsas.it/ - - Национална федерација на Македонија во спортски риболов (Makedonya Sportif Balıkçılık Federasyonu) http://zk.com.mk/ - - Федерація риболовного спорту України (Ukrayna Sportif Balıkçılık Federasyonu) http://fsfu.org.ua/ - - Federacao Portuguesa de Pesca Desportiva (Portekiz Sportif Balıkçılık Fedrasyonu) http://www.fppd.pt/ - Савез спортских риболоваца Србије(Sırbistan Sportif Balıkçılık Federasyonu) http://www.ribolovci.org.rs/ - Sportsko ribolovni savez Federacije Bosne i Hercegovine( Bosna Hersek sportif balıkçılık dernekleri federasyonu) http://www.srsfbih.ba/ - HRVATSKI ŠPORTSKO RIBOLOVNI SAVEZ(Hırvatistan Sportif Balıkçılık Federasyonu)http://www.ribolovni-savez.hr/ - Hellenic Federation for Underwater Activities, Sportfishing and Finswimming (Yunanistan) http://www.cmas.org/federations.php?id=50 - Israeli Sportfishing Association (İsrail sportif balıkçılık derneği/Cips üyesi) http://www.israfish.com/WebFish/index_eng.htm - Fédération Luxembourgeoise des Pêcheurs Sportifs (Lüksemburg) - http://www.flps.lu/ - Latvijas Makšķerēšanas sporta federācija(Letonya Sportif Balıkçılık Federasyonu) - Savez za Podvodne Aktivnosti i Sportski Ribolov - with seat in Budva (Karadağ) - Sportvisserij Nederland (Hollanda) http://www.sportvisserijnederland.nl/ - Federazione Samarinese Pesca Sportiva (San Marino) http://www.cons.sm/ - Zveza za Sportni Ribolov na Moru Slovenije (Slovenya denizde sportif balık avı federasyonu) http://zsrm-slo.org/si/ - Федерация Рыболовного Спорта России (Rusya Sportif Balıkçılık Federasyonu) http://fishingplanet.ru/ru/federation/ - Moldova Federatia Nationala de Pescuit Sportiv (Moldova Sportif Balıkçılık Federasyonu) http://www.fishing.md/rus/history - Fédération Tunisienne de pêches sportives-FTPS (Tunus Sportif Balıkçılık Federasyonu) - Fédération Sénégalaise de Pêche Sportive (Senegal Sportif Balıkçılık Federasyonu) http://www.fsps.sn/ - Estonian Sport Fishing Federation(Estonya) - Lithuania Angling Sport Federation(Litvanya) South African Sport Anglers and Casting Confederation (SASACC) http://www.sascoc.co.za/members/south-african-sport-anglers-and-casting-confederation/ Güney Afrika Konfederasyonuna bağlı federasyonlar: • South African Federation of Sport and Sea Anglers (Deep Sea, Shore Anglers, Light Tackle Boat facets ) http://www.sasaa.co.za/index/index.php • South African Freshwater Bank Angling Federation (Bank Angling, Pole Angling and Carp Angling Facets) http://www.docstoc.com/docs/18663210/SOUTH-AFRICAN-FRESHWATER-BANK-ANGLING-FEDERATION • South African Federation of Artificial Lure and Fly Anglers (Artificial Lure, Bass Angling and Fly Angling Facets) http://www.sasacc.co.za/SA FEDERATION OF ART LURE AND FLY ANGLERS.htm • South African Casting and Surf Casting Federation (Accurate Casting and Surf Casting) http://cellphoned.blogspot.com/2011/09/south-african-sport-anglers-and-casting.html İtalya’da Olta Balıkçıları ve Zıpkın Balıkçılarının ortak Federasyonu var. (Federazione Italiana Pesca Sportiva e Attività Subacquee) http://portale.fipsas.it/ Yunanistan’da Su Altı Sporları ile Sportif Balıkçılık aynı Federasyonca temsil ediliyor.
Hazır konu açılmışken bir mesajım daha olacak. Gözlerini yorduğumu düşünenler lütfen kusuruma bakmasınlar. ====================================================================================- Uluslararası Olta Balıkçılığı Konfederasyonu CIPS kendini http://www.cips-fips.com/cips/index_en.html internet sitesinde aşağıdaki şekilde ifade etmektedir. Uluslararası Olta Balıkçılığı Konfederasyonu (CIPS) 22 Şubat 1952 yılında Roma’da bulunan C.O.N.I. (İtalya Ulusal Olimpiyat Komitesi) Şeref Odasında resmi belge ve kanunlar nezdinde imzalanarak hayata geçmiştir. Uluslararası Olta Balıkçılığı Konfederasyonu balıkçılık ile ilgili tüm etkinlikleri sportif bir bakış açısıyla teşvik, koordine ve geliştirmeye yönelik bir amaca hizmet etmektedir. Olimpik ilkeler doğrultusunda , kurumun her türlü sportif, teknik, bilimsel ya da kültürel faaliyetleri, ırk, sosyal, politik ya da dini farklılıkları gözetmeksizin tüm kesimlere açıktır. Uluslararası Sportif Balıkçılık Konfederasayonu (C.I.P.S) dünyanın her yerinde çalışmalarda bulunmaktadır. Geniş bir kitleye sahip olan sportif balıkçıları temsil eden tek kuruluştur. Daha şimdiden 115 Ulusal Federasyon farklı federasyonlardan CIPS’e bağlı 50 milyon üyeyi temsil etmektedir. C.I.P.S’in merkez binası Roma’da bulunmaktadır.(Palazzo Delle Federazioni, viale Tiziano 70) Uluslararası Sportif Balıkçılık Konfederasyonu (C.I.P.S)’nun Yapısı: Uluslararası Olta Balıkçılığı Konfederasyonu aşağıda sıralanan uluslararası federasyonlara üye olan her ülkeden temsilcilerin katıldığı bir toplantıda kurulmuştur; Uluslararası Tatlı suda Sportif Balıkçılık Federasyonu (FIPSed), Uluslararası Sportif Fly Fishing Federasyonu (FIPS-Mouche), Uluslararası Denizlerde Sportif Balıkçılık Federasyonu (FIPS-Mer) Uluslararası Casting Sporu Federasyonu ( FIPS-Casting). Uluslararası Federasyonlar her yıl Dünya ve Avrupa Şampiyonaları ya da Kupaları ve benzeri uluslar arası turnuvaları düzenlemektedir. Her kıtadan ortalama 30-40 ülkeden 4-6 yarışmacıdan oluşan takımlar bu turnuvalara katılmaktadırlar. Çeviri: İng. Öğr. Gör. Tuncer Efendioğlu
Sevgili Hüseyin Alp Arslan Hani şu meşhur Liverpool taraftarının söylemi var ya"Asla Yanlız Yürümeyeceksin"diye,arasırada olsa bazı dostlarımla aynı saflarda olduğumu görünce,hemen bu söyleyiş gelir aklıma,yolumuz ve görüşlerimiz aynı. Gün gelirde balıkcılığın,sadece balık tutmak olmadığını anlayabilirsek,işte o zaman bir çok konuda,bayağı yol katetmiş olacağız,bence dünyanın en güzel hobisi olan balıkcılığa,daha çok önem vermemiz,daha sağlam temellere oturtmamız gerekiyor,bunu gerçekleştirebilmek içinde,senin gibi balıkcı dostlara ihtiyaç var,yılmadan doğruyu anlatabilmek var...
Vedat Bey, Aslini soylemek gerekirse beni bu tartismada cok sasirtiyorsunuz... Gayet medenisiniz ve bunun icin size cok tesekkur ediyorum. Simdi gelelim sorulariniza butun durustlugum ve akli selimimle cevap vermeye. Vedat Bey, Her seyden evvel siz bana gercekten deger verseniz beni benden ogrenirsiniz, ardimdan arastirma yapmaya hic gerek duymazsiniz. Ondan sonra verdigim bilgilerin samimiyetinden suphe ederseniz gidiniz istediginize sorunuz. Ama size bir tek sozum olsun...Benim veremiyecegim bu dunyada hesap yoktur.Hesaba gerek de yoktur. Ben herseyden evvel sizi sizden ogrendim. Ve sizin ozel yasaminiz, politik gorusunuz, ananiz babaniz veya hayati aslinda nasil yasadiginiz hakkinda bilgiye sahip olmak, ozel yasaminizi kendimce yorumlamak, hele hele bunu yuzlerce kisinin onunde yapmak benim haddim degildir ve bunu ben size yapmam. Benim sizinle iliskim Amator Balikcilikla ilgilidir. Cercevem Amator Balikciliktir, size zamaninda sundugum ovgu ve gene size sundugum yergi gene Amator balikcilikla ilgilidir. Bundan baska bir cerceveyle sizinle hic bir zaman mudahil olmadim.Konuyu saptirmamak amaciyla sadece sunu soyliyecegim.Siz bana ayni ozenle yaklasmadiniz.Ancak onemli degil.Ben gecmisi gecmiste birakabilecek gucteyim. Gene sizinle paylasmak isterim ki "benim hakkimda daha fazla yanlisa dusebilme olasiliginiz" hangi konudadir.Amator Balikcilikla?Surdurulebilir Balikcilik Algilayisiyla mi? Ben bu konularda kafami ve geldigim yeri bakin bunu acik yureklilikle soyluyorum, gercek bir adanmislik, deniz ve balik tutkusuyla, 38 yilda yarattim. Bunun maliyetini hayatimdan odedim. Bu konularda soyliyeceklerim, gecmiste soylediklerim sadece kendi bakis acimdir, kamu oyundan ilgi ve alaka gormezse bunu da sineye cekebilecek olgunluktayim ancak bugune kadar bakis acilarima en degerli ve yetkin buyuklerim bile ovgu ve nezaketlerini esirgemedigi gibi, konuylu ilgili butun site dostlarimdan takdir ve teveccuh gormus bir insanim.Bugunden sonra ancak onlarin takdir ve teveccuhunu husniyete ugratabilmek,amator balikcilik hakkinda ve cevreci yaklasimim hakkinda zayiflik gostermemle mumkundur.Hepsi musterih olsun, oylesi bir gun gelmeyecektir.Bu iki konuda samimiyetim namusumdur. Ama o yanlis insanlar uzerineyse, bir yanlis anlamaysa, istemeden bir kalp kirmaysa , eksik bilgiyse, benim ogune kadar oyle bildigim ancak yalnisligi bana acikca kanitlanabilecek bir bilgiyse o anda ozurdilemek hasletlerimdendir hasa Allah(CC) degilim ve dusmez kalkmaz sadece odur. Ki boylesi hatalara bu sayfalarda da dustugum oldu, o ozurleri nasil bir mahcubiyetle sundugumu bilenler bilir.Arayipta bulmak isteyenlerde acip gorebilir. Ha bunlar disinda siz veya herhangi bir insanin beni yalnis diye yargilamasi, buna acik bir mesnet gosterememesi beni pek enterese etmez. O kendinden emin olmayan insanlarin dusecegi cukurdur.Ben ne oldugumu cok iyi biliyorum ve adini da size daha once ifade ettim...Tek kelimeyle bir hiclik ve bu hiclikle ben o kadar mutlu ve o kadar gucluyum ki... Gercekleri konusalim , ortaya koyalim diyorsunuz. Bu medeni tavrinizi surdurmeniz kaydiyla bunu cani gonulden isterim ve daha once belirttigim gibi elestiri kabul eden bir insanim ve bu elestirilere butun iyi niyetimle cevap verecegime yemin ederim. Iki kriter olarak belirttiginiz ilk yarginizda " Herkese hak etsede etmese de ayni hitap tarziyla yaklasman" olarak sanirim ozetlenebilir degil mi? Vedat Bey hak etmek kime goredir? Benim durdugum yerde hak etmek, hak ettigini dusundugum adamdir... Sizin durdugunuz yerde kim ne hak eder onu bilmek ancak size ve sizin sahsi yargilariniza ve deger yargilariniza mahsustur. Sizden bugune kadar edindigim intibaa ise bakiniz gercekten buyuk samimiyetle soyluyorum "hitaplarin en buyugunu, en incesini, en sasalisini size sunmak kaydiyla, gerisine ne soylersem soyliyebilecegimdir." Sizin icin hic kimse bu guzide ugrasta size gosterilmesi gereken itimam ve ilgiyi hak etmiyor. Yanlismiyim efendim? Ancak ben de sizin bu tutumunuza sizin sahsiyetinize yonelik degil bu sahsiyetin ve tutumun Amator Balikcilik Camiamiza etkisi acisindan bir elestiri vereyim. Herkes bir degerdir.Bu gizide ugrasta kisasi vardir uzunu vardir. Biri oburunun erisemedigi yere uzanir, oteki digerinin giremedigi delige girer.Bundan 5 sene once bu siteler civil civildi , rengarenk insanlarla doluydu. Bu sitelerin hangisinde faal olduysaniz hepimiz sizi bagrimiza bastik.Ustad dedik, hepimizden yasli hepimizden bilgilidir dedik, ondan ogrenecegimiz vardir, ondan ogrenin dedik. Sizse herkesin uzerine gittiniz, bilginizi tecrubenizi onlari incitmeye yoneltiniz. Bugun kaci aramizda.Bir tek siz varsiniz ve buna zafer diyorsunuz. Ve bunun boyle olmasi uzerine hic bir sorumluluk almiyorsunuz. Benim bildigim bu ugrasta Ustad sevk kiran, kuculten, inciten degil, buyuk bir mutevazilikla herkesin elinden tutup, kaldirabilen, herekese bu ugrasta haysiyetli bir menzil ve deger bicebilendir.Ben herkese bu algilayisla hitap ettim.Kucugumden buyugume.Onlarin olduklari yeri degil, potansiyellerini gormeye calistim.Onlari yakalarken guzelliklerini yakalamaya, guzelliklerine vurgu yapmaya calisarak potansiyellerine sahip cikmaya cagirdim. Guzel soz , guzel hitap insanlari normlara cagirir, onlari kendileri icin daha iyiye motive eder. Iste size de herkesede yaklasimim budur. Bunun yaninda bu yolun uzun bir yol oldugunu bildigimden ve liderlik gerekecegine inancimdan boylesi potansiyel gosterebilecegine inandigim siz dahil pek cok abime gonul dolusu mana yagdirdim ki onlar bu manaya sahip ciksinlar.Cunku o manaya sahip ciktiklarinda Amator Balikciligimiza aslinda sahip cikacaklardi.Herkes benim yaptigimi yapabilip, insanca ve ne zaketle birbirine hitap edebilseydi, bugun herkes insanca ve nezaketle bir birini anlamaya calisiyor, Amator Balikciligimizin en hassa konularinda bir birini yukseltmeye calisiyor olurdu. Insanlarin isigini gorun, o isikla onlara hitap edin.Onlar olamazsa geriden gelenler o isigin normlarina kosarlar.Cunku o isigi kendileri icinde istiyeceklerdi. Kim istemez kendisi icin guzel sozler soylenmesini, kim istemez heybetli bir balikla kapidan girene, akil ve guzellikle bir sunumu paylastiginda alinan ovgunun, guzel sozun bir gun kendilerine soylenmesini.O capta , o kalitede olmayi hedeflemekten gecmez mi gencler icin bu.Yasli ustadlarima saygi gosterdigim kadar, onlara ovguler yagdiriken, aslinda genclerimize menzil de veriyordum. Ancak kac kisi bunu anlayip, bunun icersinde ki herkes icin baris , guzellik ve iyiniyeti gorebilir. Ozellikle siz nedense hic goremediniz.Bu hepimiz icin cok buyuk bir sansizlik oldu. Gecenlerdeki paylasiminizda hala bu insanlari kuculterek, kendi arenanizda sessiz seyircilere, tek sesli bir hikaye anlatiyordunuz. Baskasinin sesi cikmiyordu cunku boylesi bir dunyada gladyotor olmak ancak size mahsus. Kimse kendisini boylesi bir dev aynasinda gorebilecek kadar kaybetmez. Bir baska bakis acisi daha size vereyim. Bana verilen aile terbiyesinde herkese saygi cok onemlidir. Bizde once saygi gosterilir, o adam o saygiya yakisirsa mezara kadar hurmete devam edilir. Ama bunu giyinmesini bilmeyene saygi nafiledir.Ona da ne yazik ki geregi yapilir.Ancak bunun icin hosgoru ve sabir girtlagi zorlamasi gerekir. Ikinci tenkitinize gelince burda hakli oldugunuza inandigim taraflar vardir. Acikca soylemek gerekirse konum Amator balikci, Ticari balikci, Bohcaci uzerine kopartilan yersiz yaygara ve genel olarak gordugum ve hizla artan surdurulebilir balikciligi diline dolamis ancak herkesi ve herseyi tamamen aksi yone yonelten ve gun gectikce bunu yayginlastiran karakterlere dikkat cekmek uzerineydi. Bu tasmayi Tarik Beyin acmis oldugu konuya binaen , kendi gordugum eksikleri ifade etmeye calismak yonunde actim.Bu tasim limit alti baliklariyla kisisel bir yaygaraya tenezzul eden, bununla yillar yili amator balikciligimiza musbet tesir ve yon veren Rastgeleder kurumuna ve basta Tarik Bey gibi sahsiyetini kalbimde hissetigim savundugu degerlerle benim icin cok degerli ve yetkin bir insana elestiri dozunu tamamen yitirmis bir insanin hacli seferiydi.)))))))) Ben baltayi cikarip kendi inanclarin dogrultusunda gorkemli bir agaci budamaya tenezzulu anlarim, ancak o balta bu mustekbel agacin varligina kastederse govdesine indirilmeye calisilirsa o zaman o kolu tutar, o baltayi o elden alirim.Bunu icin yazdim. Ancak polemik acmak degil de, konuya saglikli bir bakis yaratmak amaciyla isim ve bu munferit olayin kaynagina da cok girmek istemedim.Sanirim bu daha onceki bir takim fikir catismalarini da hatirlatti.Bunun icin siz ve herkesten ozur dilerim. Daha once dedigim gibi Tarik Bey de , Yakup Bey de cok sevdigim, saygi duydugum, cevreci ve aydin bakislarini bana is ve karakterleriyle bugune kadar fazlasiyla kanitlamis, cok yuksek takdirimi ve hayranligimi kazanmis bu iki insanin bir fikir ve bakis acisi uzerine tartismalari kendi inanc ve samimiyetleri dogrultusunda kendi inandiklari yonu savunmaktan ote bir anlami yoktur. Ama bu iki Beyfendi de benim yillardir baktigim ayni yone ve ayni istikamete bakar ve bundan da zerre kadar kuskum yoktur. Ikisi de aydin, kendi sahislarina munhasir, benzer ve farkli bakis acilariyla ve cozum arayislariyla ayni amaca hizmet etmeye calisan insanlardir. tartistiklari konuda kendi sahsi bakis acimi bilahare ifade ederim.Ancak bu cok deger verdigim bu iki degerli Abimin herhangi biriyle catissa bile onlarin kim oldugunu biliyorum. Fikir ve bakis acisi catismasi asla onlarin cevreci kimliklerine amator balikcilik kulturumuze katkilari uzerine supheye dusebilecek ve herhengi bir tarafi sadece fikirlerim farkli diye, bu cercevenin disina cikartabilecegim insiyaka varamaz. Ikisine de saygim sonsuzdur.Ikisiyle de ayni geminin yolcusuyuz. Bundan sonraki yorumlariniza basliklar acarak devam edecegim.Insanlari daraltmaya gerek yok.Merak ettikleri basliklardan samimi fikirlerimi ogrensinler. Bir kez daha iyi niyetli , seviyeli, anlayis arayan tavrinizdan oturu cok tesekkur ederim. Burda sizi kirmak gibi bir niyetimin olmadiginin bilinmesini ister, inadigim prensiperin altini cizmekten ote bir gayemin olmadigini bilmenizi ve bir takim yorumlariniza sahsimin bundan ote cevabinin neyazik ki olamiyacagini belirtmek isterim. Nasil sizin benim uzerimde sahsi teshisleriniz ve elestirileriniz varsa , benim de sizin uzerinizde sahsi teshislerimin ve elestirilerim var. sanirim bu durum sizin icin de oldukca normaldir. Yuksek anlayisiniza binaen...
Sevgili Alp kerdeşim, Güven ve değerli desteğine tekrar teşekkür ediyorum. Umarım Yeni Zelanda saatiyle sabahlara kadar emek verip, yazdıkların amacına ulaşır. Yüreğine sağlık. Sağlıcakla kal.