WD40 ın balıklara çekici gelmesinin sebebi ne olabilir ?

En iyisi kendin çıkarman. Bir 5kg'luk teneke kutu bul. Dibine, tam dibine yandan bir delik del. Deliği tıkayacak bir ağaç vs. parçası bul, sızdırmayacak şekilde kapatabilsin ve sağlam dursun, kolay kolay düşmesin, çıkmasın. Bunlardan 4-5 tane hazırla, kaybolursa, kırılırsa, eskirse vs. diyerek.

3/4'üne kadar dolduracak şekilde, ezilmiş sardalyayı içine doldur. Kokusu rahatsız etmeyecek, kedi vs. dadanmayacak bir yere koy. Gün aşırı gidip o tapayı çıkar ve biriken suyu süz. Kokuyu azaltmak için bolca kaya tuzu kullanabilirsin ama alacağın yağ miktarı azalacaktır.

Bir müddet sonra su gelmez, yağ gelmeye başlar, o yağı topla ve bir şişeye stokla.

Gaz maskesi vs. gibi koku azaltıcı önlemler faydalı olacaktır.

Bunu köpekbalığı ciğeri ile yaparsan, daha etkili olabilecek bir yağ elde edersin.

Yada uğraşma, bir kaç kutu alaaddin marka kızlı sardalya (kız marka filan değil) konservesi al. Başka markalarda oluyor ama, onlar araya çiçekyağı filan katabiliyor. Yağını süz, balıklarını ye.

 

2. yöntem daha kolay geldi zira ilk yöntemi uygulamaya kalkarsam hanım beni kesin boşar

 

Ilk yöntem apartmandan kovdurur adami
Dayanilmaz bir koku yayar o teneke ortaliga. Eczanelerde balik yagi kapsülü olurdu. Çelimsiz çocuklara zorla yuttururlar falan. Ondan alip bir ufak kavanoza patlatilsa bu kapsüller, ayni isi görürmü acep?

 

Kapsüle gerek yok, balık yağı likit olarak ta satılıyor şişede..

 

He tamam iste daha kolayi varmis. Muhtemelen yagli baliktan elde ediliyordur. Is yapmaz mi?

 

Ama iş yapmıyor. Sorun bu.

Sardalya yağı iş yapıyor. Bilhassa kendiniz çıkarırsanız. Hazır satılan yağların içine koruyucu, koku giderici, tatlandırıcı vs. katılıyor, yağı bozuyor.

Fakat, bolca gezilirse, hazır sardalya yağı veya kokusu satılıyorda, cezbedici olarak.

Asıl sorun gerek var mı bunlara?

Sardalya yağı değilde, "külü" satılırdı, gene satılıyordur eminim. Kömür gibi bir şey. Bunu eziyoruz, toz gibi ediyoruz. Aktardan alabalık yağı alıyoruz. İçine ekleyip karıştırıyoruz. Erimiyor, karışmıyor, süspansiyon oluyor. Bir müddet bekletiyoruz.

Sonra bunu çaparinin simlerine, sahteye vs. sürüyoruz. Bariz şekilde fayda ediyor. Bir diğer formülde bu.

 

turkcebilgi.com'dan alıntıdır;
Balık yağı, yağ ihtiva eden taze karaciğeri parçaladıktan sonra bekletmek, sıkmak veya suyla, asitle, alkali ile kaynatmak suretiyle elde edilir. Morina balıklarının taze karaciğerinden, morina balıkyağı elde edilir. Vitamin kaynağı olarak diğer balık yağları da mevcuttur. Halibut (Kalkana benzeyen) balığı, kaya balığı, köpek balığı ve mustelus balıklarının karaciğerlerinin yağları A vitamininin esaslı kaynaklarıdır. balık yağı çoğunlukla mezgit ailesinden olan diğer bazı balıkların ciğerlerinden elde edilen besleyici bir yağdır. Pacomorph balıklarının (Turna, uskumru, kılıç balığı), yağları ise morina balığına nazaran 100 misli daha çok A ve D vitamini ihtiva eder.

 

Evet Berkan abi, su senin tekneyi suya indir de bi kiliç tutalim. Bu böyle olmayacak bak onun yagi etkiliymis

 

Ah be Roy, Marmaraya kılıç yıllardır uğruyor mu ki
Dedemler eskiden Marmarada tekne önüne kurdukları kalaslara oturarak zıpkınla avlarmış kılıçları.. bize ise sadece o günlere ait hikayeleri büyüklerimizden dinlemek nasip oldu.. yaş 41 daha kılıç şişin tadına bile bakamadım

 

Kalas kurup zipkinla bekledin mi abi ? Tekkeyi bekleyen çorbayi içer
Cidden çok degil 40-50 sene evelinin durumu buymus. Bende daha çocukken babamin abi-amca dedigi kisiler anlatir biz dinlerdik. Cuma aksam üstü okul çikisi persembepazarina babamin dükkanina giderdim aksam baliga gitmek için. Çogu rum-ermeni kayikcilardi, bak tekne degil kayikci. Ellerinde torba gelir, aksamlik yemimizi getirirlerdi. O esnada dinlerdik iste neler anlatirlardi. Simdi de sinekten yag çikarip onla balik tutmaya ugras dur :s

 

Kılıçı geçtim uskumru uğramıyor yıllardır, tükettik balığı.. bu yaz biraz kolyos yaptı ama nerde kolyos nerde uskumru, kıyaslanamaz bile.. sağolsun istavrit her daim yüzümüzü güldürüyo, eskiden biz onun yüzüne bakmazdık.. o da biterse kaya balıkları ile dans ederiz artık.. eskiden marmarada sinarit akya mercan ne balıklar yakalanırmış..

 

Akya yok ama, öbürleri gene var.

Dahası akya eskiden de yokmuş sanıyorum. Ama bu havalar böyle giderse, yakında o da başlar gibime geliyor.

 

Berkan abi marmara da 1 hafta kaldım sabah ve akşamları zıpkını eline alan sahile iniyordu.. çok zıpkıncı var orada hatta kıyıda neredeyse olta atan yok yani.. bunun etkisi de olabilirmi?

 

Başka bir siteden alıntıdır;
"Akya yurdumuzda daha çok Akdeniz'de rastlansalar da; Ege, Kuzey Ege ve Çanakkale boğazı civarında da vardır; yem peşinde nadiren Marmara'ya girerek Doğu Marmara'da da av verebilirler.
Eskiden Marmara'da daha bol bulunan yerel balıklardan olan akyaların bir kısmı ilkbaharda Kuzey Ege'den Marmara'ya giren bazı akya'lar ile kanalı takiben Karadeniz'e çıkar; burada İstanbul boğazı açıklarında yemlendikten sonra Karadeniz'e yayılmadan sonbaharda geri dönerlerdi. Tabii şimdilerde buna rastlanmamaktadır. Bu kısa göç alışkanlığına rağmen akya yerel balıklardan sayılır"

 

Zıpkıncılar ve meralara kurulan tuzaklar nedeniyle özellikle eşkina neredeyse bulunmaz oldu.. eskiden tekne ile gece çıktığımız eşkina avlarında canlı teke kullanarak zoka ile bir gecede her biri 30 cm üzeri en az 10-15 balık alırken bu dediğimiz nedenlerden dolayı gecede 1-2 balık anca alabiliyoruz.. tabi gece tekneyle en az 2-3 kişi çıkardık, çok keyifli olurdu, şimdi balık azalınca millet çıkmıyo bile eşkinaya, eskiden eşkinaya çıkılacağı zaman (limanlık havalarda) sahilde teke kalmazdı (herkes yemlik teke çıkardığından) şimdi ise her taraf teke doldu adada, çünkü balık olmayınca balığa çıkan da yok teke çıkaran da.. herkes akşam üzeri kayıkla çapariye çıkıyo, yemeklik balığını aldıktan sonra da hava kararınca kahveye kağıt/okey oynamaya gidiyo.. marmara adasında balıkçılık çapariye kaldı yani, balık kültürü unutulmak üzere..

 

Az da olsa varmış. Biz Müreftede iskeleden 1 kiloluk akya yakalıyorduk arkadaşın yazlığında, canlı istavritle (tee 20 sene önce). Seriola dumerili değil ama lichia amia, hakikisi Tabi orası trakya kıyısı, Çanakkale'ye yakın, o da ayrı

 

Ben çocukken babamlar Marmara Adası'na mercana gidiyorlardı Silivri'den tekneyle Kum kurtları çıkartıp iri mercanları cukkalıyorlardı, ertesi öğlen de dönüyorlardı. Teheeey

 

Marmara adası civarında taşlık belli meralarda halen kırma mercan çıkıyor çok fazla olmasa da.. yerlerini bilenler avlıyorlar, mesela dayım

 

Anlaşılan, cidden akya yokmuş, palazları denk geliyormuş gibi bir hava sezdim. ama baştada dediğim gibi, emin değilim olaydan.

Velakin, fangri dahil, hemen her tür mercan bolca var Marmara'da. Ha, tipik mercan, taşında oluyor, her yerde olacak değil. Bu taşları bazı eski balıkçılar biliyor zaten, bize gösterende onlar.

Velakin, boğaz tarafının ustaları genelde bu taşlardan pek haberdar değil.

 

Demek ki koku ne olursa olsun balıkların ilgisini çekiyor merak işte