Yaban TV Yine Saçmalıyor...

Konu, 'Genel Konular' kısmında kurbagaprens tarafından paylaşıldı.

Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.
  1. İlhan DEVECİ

    İlhan DEVECİ İlhan Deveci

    Mesajlar:
    13
    Şehir:
    EDREMİT
    Üstadım Saygı ve hürmetle en iyi dileklerimi sunuyorum. Gıyabınızda Sizleri Pamuk Dede namınızla uzaktan tanırım. Methinizi duyarım. Bu satırlarda Siz değerli büyüklerimizin nezaketinde güzel paylaşımlar dilerim.
    Saygılarımla.
     
  2. Vedat Abayoğlu

    Vedat Abayoğlu Vedat Abayoglu

    Yaş:
    77
    Mesajlar:
    7.065
    Şehir:
    Canakkale
    Favori Kamış:
    Shimano Game ARC
    Favori Makine:
    Okuma V system
    En İyi Avı:
    Sarıkuyruk
    Sevgili Kardeşim İlhan
    Forumlara bir müddet yazmama ve bu süreç içersinde kendimi yenileme ve daha yararlı anlatımlar ve yeni resimlerle hizmete devam kararımı,sayende bir tarafa bırakarak müdahil oldum.
    Ama sonuç beni fevkalade sevindirmiştir.
    Bana yakınsın seni yakından tanıma ve hoş alabalık sohbetleri yapmak arzumdur.
    Sevgi ve saygımla kalasın.
     
  3. kurbagaprens

    kurbagaprens Ergin DEMİROĞLU

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    949
    Şehir:
    Samsun
    Favori Kamış:
    Major Craft Solpara 274 up to 50.gr
    Favori Makine:
    Shimano Stradic C3000HGFK
    En İyi Avı:
    1 cm Lepistes
    İlhan Bey yorum yapmanıza zaten gerek kalmamış. Aynı başlıkta 2.ci sayfayı da okumaya devam etseydiniz şu mesajımı da görecektiniz.

    Daha balıkçılığa başladığım ilk günler. O günlere kadar sadece istavrit avcılığı yapardım. Bundan da hiç gocunmuyorum. Ben biliyorum demiyorum, klavuza aykırı diyorum. Ama elimin altındaki dünyanın en büyük kütüphanesini kullanarak neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayabiliyorum.

    Oysa ben Yaban TV gibi ulusal bir kanalda aşılamanın ne anlama geldiğini bilmeyen, öğrenme gayreti içinde bulunmayan, sonuçlarını tahmin bile edemeyecek bir dünya insana aşılama tekniğinin ballandıra ballandıra anlatılarak teşvik edilmeye çalışılmasına anlam veremiyorum. Sizden açıklamasının yapılmasını istediğim nokta da budur. Ben zat-ı alînizi tanımam etmem. Orman Genel Müdürlüğü Emeklisi Beyfendiyi de tanımam. Peki Sirküleri de tanımıyor olsam ve istilacı türleri seven bir balıkçı olsam söylesin ilk aklıma gelen ne olurdu?

    Ben bilinçliyim bu işte emeklerim var diyen ve kendini iyi işler yapmış biri olarak adayan kişilerden solucanla alabalık avı izlemek istemezdim. Hatta isterdim ki aşılamak doğru değilse bile bahsedilmesin bazılarının kulağına su kaçırılmasın. Belki birkaç yıl sonra hiç düşünülmeyen göllerde ve barajlarda hiç düşünülmeyen balık türleri baş gösterirse ve belki endemik düzeyde olan türlerin soyuna pek rastlanmazsa acaba vicdanen rahatsızlık duyarmısınız merak ediyorum.
    __________________
     
    Son düzenleme: 3 Mayıs 2011
  4. İlhan DEVECİ

    İlhan DEVECİ İlhan Deveci

    Mesajlar:
    13
    Şehir:
    EDREMİT
    Üstad, bir vesile ile yazışma fırsatı bulduk, hani derlerya; ''Vardır her şeyde bir hayır'' ben öyle yorumluyorum.

    Nazik davetiniz için teşekkürlerimi sunarım. Bende Sizleri davet etmek isterim, geliniz bir hafta sonu misafirim olunuz. Balığa da çıkarız.

    Sivriceye dalmak için çok geldim, karşılaşmak mümkün olmadı. Geldiğimde uğrarım.

    Saygılarımla.
     
  5. İlhan DEVECİ

    İlhan DEVECİ İlhan Deveci

    Mesajlar:
    13
    Şehir:
    EDREMİT
    Ergin Bey Sizlerden ricam bu konuyu çok uzatmayalım.

    Ben Av Tutkusu ve Balık dergilerinin yazarıyım. Beş adet sitede köşe yazıyorum. Yabanda 15 tane filmim ilk yıllarından itibaren devamlı yayınlanır durur. Orada köşede yazarım.

    Bunları kendimi ön plana çıkarmak için yazmıyorum. İsmail Beyin dediği gibi okursanız nasıl bir mantalitede nelerin mücadelesini vermek istediğimi anlarsınız.

    Sizide hassasiyetiniz için ayrıca tebrik ederim. Ama lütfen konuyu ve kişiyi bilmeden yorum yapmayın. Yorumlarınızda ise uslubunuza dikkat ediniz ve kırıcı olmayınız.

    İsmail Bey iyi bir oltacıdır. Açıklamış ama, bu izlediğiniz kaseti yanılmıyorsam 2009 gibi göndermiştim. Görüntüleri incelerseniz benim yaş farkımı bile anlayabilirsiniz. Çünkü geriye dönük yıllara ait görüntüler itina ile birleştirilip kurgulanmaya çalışılmıştır.

    Aşılama yöntemini belgesel nitelikli olarak yabanda açıkladım ama yeterli olmadıysa bu sayfalarda uzun süre değerli katkıları olan Vedat Beyin yazdıklarına şimdilik dikkat etmenin dahi yetrli olduğunu düşünüyorum.

    Bundan sonra bu konu ile ilgili yazı yazmayacağım, gerçekten zamanla ilgili yetersizliklerim var.

    Saygılarımla.
     
    Son düzenleme: 3 Mayıs 2011
  6. simendifer

    simendifer Sennur

    Mesajlar:
    9.177
    Şehir:
    İstanbul


    İlhan bey tekrar merhaba,

    biliyorum vaktiniz kısıtlı ama müsait bir zamanınızda, yukarıdaki sorularıma sizden cevap almak isterim. Siz Vedat beyin yazılarını takip edin demişsiniz ama, her ne kadar kendisi bu konuda yılların tecrübesine sahip olsa da, bu konuda ihtisas sahibi değildir ve yazdıkları balıkçılık anlamında tecrübeden öte bir şey ifade etmez. Balık salımları yaparken hangi akademisyenlerle çalışıldığı ve hangi üniversitelerce bu araştırmaların onandığını öğrenmek isterim. Halka malolmuş yerlerde bu salımlar yapılıyorsa, bunu öğrenmek de hakkımdır diye düşünüyorum. Şayet böyle değil ise, zaten yasal olmayan bir şey yapıyorsunuz demektir. Yoksa doktor yanında hastabakıcılık yapan biri de yarın "biliyorum" diyerek, sahte bir diplomayla kalp ameliyatına girebilir, ne olur ki? Değil mi? ;) O nedenle, özellikle de sizin gibi (sizin gibi diyorum, zira tanımasam da iyi şeyler yapmaya çalıştığınız belli) örnek teşkil edebilecek insanların, doğru yönlendirmeler yapması gerektiğini düşünüyorum.

    Yanlış anlamayın, konumuz burada sizin tecrübenizi teraziye almak değil. Çok güzel bir şey yapıyor olabilirsiniz ama bu yasal çerçevede midir, değil midir? Merak ettiğim budur. Bu arada siz, "mesajınızı gördüm ama sizi muhatap almıyorum" diyorsanız, bunu da bilmek isterim. En azından kafamdaki sorular için net bir cevap almış olurum. Şimdiden teşekkürler.
     
  7. kurbagaprens

    kurbagaprens Ergin DEMİROĞLU

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    949
    Şehir:
    Samsun
    Favori Kamış:
    Major Craft Solpara 274 up to 50.gr
    Favori Makine:
    Shimano Stradic C3000HGFK
    En İyi Avı:
    1 cm Lepistes
    İlhan Bey ben üslubumde bir kabalık görmüyorum, sadece hassas olmamız gereken konularda kişisel olarak biraz daha tahammülsüz görüyorum kendimi. Genel olarak cevaplarınızdan yaptığım çıkarımda, bu işlere fazlaca mesai ve emek harcağınızdan yana. Ama eğer ortada bir aykırılık varsa bunu yapan Reis-î Cumhur da olsa bu aykırılık ortadan kalmayacaktır. Ki ben doğal alabalık gibi bir türün müsait olan tüm sularımızda fazlası ile cirit atmasını tüm kalbimle dileyen bir insanım. Üstelik eşim Su Ürünleri Yüksek Mühendisi olmasına rağmen böyle bir aşıya cesaret edemiyorum. Çünkü sirküler bize diyor ki;
    Yani doğal alabalık bu sınıflandırma dışında yer almaktadır demiyor. Siz herşeye rağmen bir açıklamada bulunmuyor ve yaptığınız uygulamayı meşru kılmaya kalkıyorsunuz. Sonra da konuyu uzatmayalım diyorsunuz. Olur ben de konuyu uzatmıyorum. Ama eğer bir izne tabi değilse -ki ben hiç zannetmiyorum- ister çok iyi bir avcı olun, ister doğa insanı olun, ister yüksek ihtisasa sahip olun yaptığınız şey hukuka ve sirkülere aykırıdır. Nokta.
     
    Son düzenleme: 3 Mayıs 2011
  8. İlhan DEVECİ

    İlhan DEVECİ İlhan Deveci

    Mesajlar:
    13
    Şehir:
    EDREMİT
    Ergin Bey, yazmak istemezdim ama yine beni mecbur bıraktınız. Son noktayı yine suçlayarak bitirmişsiniz.

    Bakın Size geçmişteki bir tecrübemi anlatayım; Avcılık ve atıcılık kulübünde başkan olarak görev yapıyorum yıl 1995. Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ile ortak bir proje yapmaya karar verdik. Bölgede flora,fauna, popülasyon ve su tespitlerini yetkili kişiler (Su ürünleri ve orman mühendisleri) gösterdiğim derede sözde benim bilgilendirmem doğrultusunda yaptılar ve şartların uygun olduğuna karar vererek 25.000.- ad. gök kuşağı alabalığı salımına karar verdik.

    Akademisyen olarak işimizin önemli bir bölümü araştırma, proye gibi bilimsel çalışmalarla geçer. Yani işimizin gereği yapılan bilimsel çalışma şekilleri hakkında bilgi sahibiyiz. Bu anlamda şunu söyleyebilirim; Doğaya yönelik hiçbir bilimsel çalışmada kullanıcıları(avcı, balıkçı, köylü vs.)dışlayan bir proje olamaz. Yani bizler(avcı ve balıkçılar olarak) eğer ciddi bir proje ise, işin içinde en önemli aktörlerden biri konumundayızdır. Buradan iki sonuc çıkarabiliriz; Birincisi tüketici olarak biz koruma-kullanma dengesi açısından önemliyiz. ikincisi; bizlerin çok önemli bilgilere sahip olmamız açısından yararlanılacak en önemli kaynaklardan olmamızdır.

    Ülkemizde doğal yaşamın geliştirilmesi ve korunmasına yönelik maalesef yeterli kaynak ve mantalitenin ve projenin olmadığını da söyleyebiliriz.

    Proje yapmak istemeyen çoğu yetkilininde sığındığı en önemli liman da sizlerinde ifade ettiği gibi bu tür gerekçelerdir. Bu gerekçeler ülkemizdeki doğal yaşamın gelişmesini adeta önlemeye yönelik ve yetkililerin 'hiç bir şey olmazsa problemde olmaz' mantığının ürünüdür.

    Ben Bir avcılık federasyonunun kurucusu ve halen yönetim kurulu üyesiyim. Kara avcılığında da tıpkı sirküler gibi MAK (Merkez av komisyon kararları) yayınlanır ve kara avcılığını düzenleyen hükümler bu çerçevede belirlenir. Bu hükümleri belirleyen kurulunun yüzde 40 a yakını aşağı yukarı avcıdır. Alınan kararlarda devletin dediği olur ama bu kararların bilimsellikle, araştırma ile hiç bir ilgisi yoktur ve adeta bizlere dayattırılır. Bize de uygulamak düşer... ama? Burada da doğal yaşama katkıyı önlemeye yönelik birçok madde vardır.

    Mesela; Kekliği ve av hayvanını bir bölgeden diğerine taşıyamazsın. Mevzuat hükümleri bunu yapmak isteyeni de hep engeller niteliktedir. Üretmen dahi yasaktır.

    Benim yaptığım bir proje ile Kekliği Doğu Anadolu’dan getirip Gönen'e salmıştık. Bu projede MAK'ın hükümlerine uygun değilmiş diyebilirsiniz. Tüm yetkililerin de bilgisi ve katılımı ile bu projeyi başarı ile gerçekleştirdik. (Proje detaylarına girmiyorum, 70 sayfa civarıydı)

    Sizin anlayacağınız ben biraz aktivistim. Yani doğaya katkı anlamında çok risk aldım, alırımda. Bunu yaparken organize ederim, yetkilileri işin içine koyarım gerekirse sevk idare ederim. (Detaya gerek yok) Yani yalnız da değilim. Amaç doğru biçimde doğaya katkıdır. Bu anlamda riskte alırım aldım da. Birileri oturur, birileri ise üretmenin, korumanın yolunu yöntemini araştırır uygular.

    Bir örnek daha vermek isterim; Mesela ormanda bir ahlatı armuta aşılamak isteseniz yasaktır ve izin alamazsınız. Ama aynı orman idaresi makiyi söker yerine uygun olmayan çamı dikmeye çalışır.

    DSİ’ lerinin sözde mühendislerinin bu ülkenin sulak alanlarını ve iç sularını kurutmasına buralardaki doğal yaşamı yok etme projelerine ne demeli? Onların yaptığı projeler de sözde bilimsel. Orada da mühendisler var.

    Yine benden bir başka örnek; Yayın saldığımız bir gölet ve dere var. Uzun yıllar takip ettik ve koşulların uygun olduğuna karar verdik. Çok başarılı bir proje olarak şu an binlercesi büyüyor. DSİ ne yapıyor; İsrail sazanını tutup salıyor. Alın size bilimsel uygulama. Bütün iç sularımız istila edildi. Yazıklar olsun!!!

    Daha sayacağım başarılı olan uygulanmış projelerim var ama sizlerin ve kendi zamanımı çokta almak istemem.

    Son söz;

    Hiçbir olumsuz sonucu olmayan, yasadışı yöntemlerle yok edilmiş derelere, yan derelerden aşılama yöntemi, en bilimsel, en gerçekçi, en doğal, en sürdürülebilir bir yöntem ve projedir. Bunu her platformda, her yetkiliye söylemeye, savunmaya hazırım.

    Saygılarımla.

    (NOT: 25.000.- ad gök kuşağını o dönemde salmadım. Bilgilerim yetersizdi o dönem iyi bir proje sanmıştım, sonra bir kez daha araştırdım ve projeden vazgeçtik. Ama yetkililer bu balıkları kırmızıbeneklinin olduğu yere malesef saldılar.)
     
    Son düzenleme: 4 Mayıs 2011
  9. Vedat Abayoğlu

    Vedat Abayoğlu Vedat Abayoglu

    Yaş:
    77
    Mesajlar:
    7.065
    Şehir:
    Canakkale
    Favori Kamış:
    Shimano Game ARC
    Favori Makine:
    Okuma V system
    En İyi Avı:
    Sarıkuyruk
    Sevgili Sennur
    Bu memleketin başına ne geldiyse cahil değilde yarı cahillerin,ayrıca dirsek çürütmüş yada kalem oynatmış olsalarda olmamış,olamamış,mevkisini bulamamış,heyecanını hissedememiş,kitabi,terimsel teorik bilgilerin dışına çıkamamış,tecrübeye,gözleme ya vakit ayıramamış,yada gerek görmemiş kişilerin yüzünden gelmiştir.
    Sanırmısınki bu tip kişilerle yetkili, dünyada sözü geçen,beynelminel hüviyeti olan kişiler nezdinde birlikte imtahana tabi tutulsam,eksik kalırım.
    Endemik Abant alabalığının yaşadığı sulara kadife balığı salanlarla beni bir tutmayınız.İddia ederimki onlardan çokca ilerdeyimdir.
    Senelerce sizlere yazdım.Heveslilerin içlerindeki doğa ve amatör ruhun,filizlenmesinden öte,kalıcı yer etmesine çabaladım.Maddi,manevi elimden geleni yaptım.
    Ama anlaşılıyorki,maalesef çoğuda politik hüviyetli,köşebaşlarını tutabilmiş,uzaktan güdümlü,mevkilerini,kazandıkları maaşlarını hak etmedikleri işte en bariz olarak sularımızın bugünki acıklı halinden belli olan kişiler,nezdinde daha muteber olabiliyor.
    Şu meyve veren ağaç taşlanır deyimi kerelerce bana layık görülmüştür.
    Oysa siz sahipler,adminler büyük çaba gösterip,bu tiplere asla meydan vermemeliydiniz,dahası gübremeli,layıkıyla budamalı,gereğince sulamalıydınız.

    Seni sevdiğimi,arada takdirde ettiğimi bilirsin.Çok uzun sürede ortadan kaybolman bana hayli dokunmuştur.
    Şİmdilerde aktif olman ise,yazmasamda izlediğim vede takdir ettiğim bir durumdur.Tombul serçe,hakkımda biraz Nuri Ballı kardeşimiz gibi düşün ne olur.
    Sevgimle kal
     
  10. mufi

    mufi Muvaffak İŞMEN

    Mesajlar:
    3.332
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    kıyı balıkçılıgı standart malzeme oltakamışı ve makine
    Favori Makine:
    Daiwa GS 9
    En İyi Avı:
    her av iyidir yeterki usule uygun olsun
    İlhan bey , Vedat usta ,katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim,

    Arkadaşlar Doğadadaki canlılar bir evrim sürecinin sonucudur .. gerek karada gerekse sularda binlerce -milyonlarca yılın sonucu oluşmuş bir düzen vardır.. yayın balıgı bıyıklı oldugu için çamurlu kumlu ortamlarda yaşamıyor.. o ortamlardan ötürü yayın balıgının bıyıkları bir duyarga gibi uzamıştır.

    Bir türün doğal ortamı dendiği zaman bir çok şey in o canlı için uygun olması anlamına gelir..sadece adı tatlısu dur şeklinde bir düşünce olamaz.

    Su sicaklıgı - suyun kimyası - besin degeri - zemin ve çevre uyumu - ordaki habitat - bölgenin rakımı - bölgenin enlemi - iklim yapısı - vs gibi daha başka ortak noktalar bir araya gelirde uyumludur derseniz oraya hedef türün aşılaması yapılır..en ideal yöntem budur.. Mesela - yapılacak aşılamada hedef türün tek bir düşmanı var ise eylem boşunadır.

    akvaryum meraklıları bilir. balık seçiminde mutlaka bir sistem -düzen olmalıdır yoksa karma akvaryumda her istediğinz türü yanyana koyamazsınız..ya sıcaklık uyuşmaz ya birbirlerini kovalarlar ..vs.

    Mesela cyprinidler ın bazıları yumurtalarını otlara yapıştırrı bazıları çakıllık taşlık bölge seçer yumurtalar bunların arasında korunur.. aynı ailenin üyeleri arasında bile farklı davranış ve karakterde olan türler vardır..

    Şu anda yürürlükte olan yasayı - uygulamayı bilmiyorum ama Bu tip olaylar da mutlaka çevreci - ormancı - ve su ürünleri konusunda hatta bölgeyi bilen hidro biyoloğ - zoolog gibi kişilerinde beraber oturup bu işler karar vermesi en idealidir...(sevgili sennur kardeşim e)

    ama maalesef yukarıda da belirtildiği gibi ülkemizde hizmet etmekle yükümlü kurumlar geçmişten bu güne kadar bir çok hatalı iş yapmıştır. carassiusun ülkeye yayılaması gibi - sulak alanların kurutulması gibi - olamdık yerlerde balık aşılamasının yapılması gibi..anlatılacak çok şey var ama ??:eek:

    her şeyin daha iyi olması dileği ile..
     
  11. kurbagaprens

    kurbagaprens Ergin DEMİROĞLU

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    949
    Şehir:
    Samsun
    Favori Kamış:
    Major Craft Solpara 274 up to 50.gr
    Favori Makine:
    Shimano Stradic C3000HGFK
    En İyi Avı:
    1 cm Lepistes
    İlhami Bey uzun uzun yazmışsınız da ben daha önceki paragrafımda çok özet yazmıştım yine öyle yapayım. Ben alabalık salınımından geçmişim zaten. Siz kimin ne yaptığını bilmediği bir ülkede hem de ulusal yayındaki bir programda aşılamayı bireysel olarak yaptığınızı ifade ediyorsunuz. Yanlışın aslı budur. İster 70 sayfalık ister 700 sayfalık bir proje yürütün yanlış, her zaman YANLIŞTIR Kabul etmemekte ısrarcı da olsanız bu sonucu değiştirmeyecektir. Ve yineliyorum, sizin kimliğiniz yaptığınız hatayı hiçbir zaman meşru kılmaz. Ve daha önce sorduğum soruyu tekrar yöneltiyorum, Turna gibi bir balığı daha önce çeşitli popülasyonun bulunduğu bir göl ya da barajda gördüğünüzde vicdanen rahatsızlık duyar mısınız?
     
  12. Balikci34

    Balikci34 selim

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    2.590
    Şehir:
    Almanya
    Favori Kamış:
    Sportex,Shimano
    Favori Makine:
    Shimano,Daiwa,Dam,Abu
    En İyi Avı:
    Turna
    Vicdanen rahatsizlikmi duymasi gerekir sizce,bilincli veya bilincsiz yazismalar konuyu baska alanlara cekiyor bence,bende konunun baska yönlere gitmesine katki saglamak istemiyorum ama size sadece sunu söylemek istiyorum..Diyelimki bir gölde veya akarsuda sadece uysal baliklar yani harami(avci) olmayan balik olsa o göldeki yasamin dogrumu olacagini söylüyorsunuz,hic bir su harami baliklarin olmadigi yerde dogru bir yasam saglayamaz"ha siz dersinizki,harami baliklarin yerini balik avlayanlar alir"buda yanlistir,bir suyun temiz kalabilmesi icin harami yani avci baliklarin olmasi sarttir,rakim yükseldikce bu isi üstlenen baska canlilar ortaya cikar..Turna baligini bu kadar yirtici göstermekte yanlistir,bu balik bir kere sürek avi yapmaz,levrek yapar mesela,ayrica kendi türünüde menüsüne alarak popülasyonun dengede kalmasini saglar,sudaki yarali ve zayif türleri secerek baliklarin daha diri kalmasinida saglar ayni zamanda,yani bu is ayni afrikadaki büyük ovalarda yasayan aslanlarin antilop veya benzeri otcul hayvanlari avlayip popülasyonlarinin diri kalmasina benzer.kara batagi bilirmisiniz,almanyadaki bütün göllerde ve akarsularda balik popülasyonu icin en tehlikeli canli olarak gösterilir senelerce,doga koruyucularida balikcilarla bu konuda savas halindedirler ama biz balikcilarin eli kolu baglidir bu konuda,iste bu suyun disindan gelen bir tehlike,yoksa turna suya ait bir canlidir..

    Bakin bir göl veya barajda demissiniz,barajin oldugu yerde zaten oradaki popülasyon yok olmaya mahküm edilmistir,göc eden baliklarin önü kesilmistir,dahada uzatmadan bu isler öyle uzaktan bir iki kitap okumayla olmaz,derin arastirmalar gerekir,arastirma sonuclari nesilden nesile aktarilir büyük bir bilgi deposu olusturularak ve arastirmaya devam edilerek bir yerlere varilir...
     
  13. kurbagaprens

    kurbagaprens Ergin DEMİROĞLU

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    949
    Şehir:
    Samsun
    Favori Kamış:
    Major Craft Solpara 274 up to 50.gr
    Favori Makine:
    Shimano Stradic C3000HGFK
    En İyi Avı:
    1 cm Lepistes
    Nedense bizim buralarda iç sular bolca kullanılır. Eskiden 4-5 kiloluk sazan almadan dönülmeyen göllerde şimdilerde turnadan başka av yapmak imkansızdır. Siz hala popülasyon korur diyorsunuz. Ayrıca Turna bir örnekti. Bu istilacı İsrail Sazanı da olabilir.

    O zaman isteyen istediği balığı istediği suya aşılasın. Sonra doğanın dengesinden bahsedelim. Bu mudur doğayı koruma anlayışınız. Ben uzaktan bir kitap okumuşum siz ne yaptınız Allah aşkına?
     
  14. kurbagaprens

    kurbagaprens Ergin DEMİROĞLU

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    949
    Şehir:
    Samsun
    Favori Kamış:
    Major Craft Solpara 274 up to 50.gr
    Favori Makine:
    Shimano Stradic C3000HGFK
    En İyi Avı:
    1 cm Lepistes
    Ayrıca aşılanmanın sakıncaları sadece baskın tür tehditi değildir. Aşılama yönteminde aşı yapılan balıkların çok iyi bir tetkikden geçirilerek bulaşıcı hastalık riski taşıyıp taşımadığı da kontrol edilir. Belki Balıklarda belki taşınan suda bulunan bir tehlike de aşı yapılabilir.

    Çıkıp yarı cahillikten bahsedenler asıl aynaya bakması gereken kişilerdir. Şimdi kalkıp biz balığın hasta olup olmadığını anlayamayacak insanmıyız. Yıllarımızı bu işe verdik diyeceklerdir. Gözle balık ve su tahlili yapanlar hala bu konuda ısrarle haklı olduklarını belirteceklerdir. İşte biz böyle kara cahil bir toplumuz. İşte o yüzdendir ki; avcılıkla ilgili bir kanalda aşılamanın belli kurum ve kuruluşların izniyle ve gerekli araştırmaların yapılmasıyla yapılması gerektiği anlatılması gerekirken insanlar -direk kendi ağızlarından- eşleri ile suya oksiyen vererek aşılama yapıyorlar. BRAVO siz de bunu destekliyorsunuz. Ben Cahil biri olarak size şapka çıkarıyorum. BRAVO lütfen bu mantalite ile devam edin.
     
  15. İlhan DEVECİ

    İlhan DEVECİ İlhan Deveci

    Mesajlar:
    13
    Şehir:
    EDREMİT
    Ergin Bey tekrar merhabalar.

    Sizlerden ricam benim yazdığım cümlelere, ifade etmek istediğim hususlara biraz daha dikkatle bakınız.

    Yaban TV'deki programı tam izlememişsiniz, yukarıdaki cümlelerimi tam idrak edememişsiniz.

    Sanki biraz önyargı var gibi. Ümit ediyorum bu bana değildir, çünkü beni tanımıyorsunuz.

    ’Hiçbir olumsuz sonucu olmayan, yasadışı yöntemlerle yok edilmiş derelere, yan derelerden aşılama yöntemi, en bilimsel, en gerçekçi, en doğal, en sürdürülebilir bir yöntem ve projedir. Bunu her platformda, her yetkiliye söylemeye, savunmaya hazırım’

    Bakın yukarıda kırmızı benekte aşılamayı ifade ettiğim cümlelerimi tekrar kopyalayıp yapıştırdım. Burada bahsedilen, başka hiçbir türün balık olarak yaşamadığı, ancak kırmızı benekli alabalığın doğal sularındaki popülasyonun yok edilmesi sonucu, var olan yan dereden tutulup, olmayan dereye salınması anlatılmaktadır. Aynı rakım, aynı habitat, aynı su değerleri…

    Sizlere müsaadenizle bir–iki örnek daha vermek istiyorum; Amerika’ Kıtasında kınalı keklik yoktur. Ama şu an var. Çünkü Türkiye’den götürüldü ve üretildi. Bu gün o kadar çok ki av turizmi kapsamında ticareti yapılıyor.

    Bu durum Türkiye’de olsaydı tıpkı Sizlerin dediği gibi, olmaz, bilimsel çalışma yok, doğudan batıya transfer yanlış, mevzuat uygun değil gibi bir çok iş yapmama gerekçesi bulabilirdik.

    Ama Yellow Stone’de geyikler fazla ürediği için kurt transferini Amerikalılar yapabiliyor.

    Sirküler sayesinde yıllarca bizler eşkina avlayamadık mesela. Ülkemizin en bol popülasyana sahip balıklarından olan bu türün serbest olması ancak uzun bir mücadeleden sonra oldu.


    Yani çalışmak lazım.

    Bu anlamda Sirkülerde ifade edilen her şeyin doğru olduğunu söyleyemeyiz.

    Değişmesi gerekenleri, yanlış olanları, ne olması gerektiğini, nasıl olması gerektiğini söylemeli ve tartışmalıyız.

    Yanlış bir uygulama dayatılıyorsa doğruyu bulmada fikrimizi söylüyoruz. Söyleriz de.

    Yeri geldiğinde bu ülkede her şey nasılda değiştiriliyor. Sirküler niye değişmesin, yanlışta israr etmenin ne anlamı var?

    Benim önerdiğim yöntem yanlış değildir. Sirkülerde bu yöntem olmayabilir. Sirkülerde yanlış yada eksik yazılmış olabilir. Hiç değinilmemiş olabilir, yasaklanabilir…

    Bir akademisyen olarak, bir avcı ve balıkçı olarak ben doğruyu her platformda söylerim. Söylenmesi de gerekir.

    Bugün ulusal kanallara bir bakın, Silivri’yi savunan da var, savunmayan da. Açılımı savunan da var, yerden yere vuranda.(Bu örnekler rastgele verilmiştir, lütfen siyasi bir anlam çıkarmayalım) Ama herkes görüşünü açıkça ifade edebiliyor ve o ulusal kanallarda bunu yayınlıyor. Yayınlamalıda.

    Yaban neden yayınlayamaz?

    Bu biraz galiba ufuk meselesi. Doğru olanı savunmaya, bunu Yabanda yayınlamaya, yeni yapıcı görüşleri ortaya koymaya Sizler saçmalık diyorsunuz, Birileri de bunu ayakta alkışlıyor.

    Saygılarımla.
     
    Son düzenleme: 4 Mayıs 2011
  16. iftina

    iftina

    Mesajlar:
    32
    Şehir:
    samsun
    :eek: İlginç; Liberal görüşler birbiriyle çelişiyor...
    Kimi diyor ki bu iyidir,öteki kara kaplı kitap ne diyorsa o !!!:mad:
    Ne yapalım , kara kaplı kitap böyle diyor boynumuz kıldan ince mi? diyelim.
    De get lo sen benden iyi mi? bilecen diyelim ????
    Bi de tartışılan konudan bir sonuç özeti yapan olursa çok sevinirim,ben pek bir şey anlamadım.:eek: :eek: :eek:
     
  17. kurbagaprens

    kurbagaprens Ergin DEMİROĞLU

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    949
    Şehir:
    Samsun
    Favori Kamış:
    Major Craft Solpara 274 up to 50.gr
    Favori Makine:
    Shimano Stradic C3000HGFK
    En İyi Avı:
    1 cm Lepistes
    Tabiiki kişisel bir çatışma değil bu. Ve ben tabiiki sizi tanımam. Benim bütün çabam sizin de bu yanlışı görebilmeniz için örnekler vermem, varsayımlar çıkarmam. Oysa siz Ben akademisyenim deyip dediğim doğrudurdan öte gidemiyorsunuz.

    Ayrıca Amerika'nın kınalı keklik üretimini bilimsel bir araştırma olmaksızın mı ürettiğini söylüyorsunuz?

    Bilimsel çalışma olmaksızın aşılama yapılabilir olması da sirkülere girerse tam olur zaten. Lütfen İlhan Bey. Bunu bize yapmayın. Siz de çok iyi biliyorsunuz yaptığınızın doğru bir davranış olmadığını ama kendinize dahi itiraf edemiyorsunuz.

    Hiç bir soruma cevap vermediniz aslında. Bana göre -tabiri caizse- laf kalabalığından başka birşey yok söylediklerinizde. Bundan önceki son 2 paragrafımda yazılanların doğru olmadığını savunuyorsunuz o zaman.
     
  18. aydın karakaya

    aydın karakaya Aydın KARAKAYA

    Mesajlar:
    395
    Şehir:
    BALIKESİR Gönen
    En İyi Avı:
    sazan 12 kg
    Değerli Balıkavı dostları 2007 yılından beri sitemizin üyesiyim ve imkanım oldukça yaptığım av raporlarınıda sitemizde yayınlamaktayım.Bu süre içerisinde hiç bir konuda tartışma yada polemiğe girmedim.Ancak konu İlhan DEVECİ hocamız ile ilgili olunca buna kayıtsız kalamadım.Kaldıki raporlarını ve bilgi birikimini bizlerle cömertçe paylaşan tanışmak için sabırsızlandığım Vedat ABAYOĞLU üstadımızda konuya müdahil ise bende birkaç cümle yazayım istedim.
    Konunun sevindiğim yönü her ne kadar hocamı üzerek olduysada İlhan bey in sitemize üye olmasıdır.Bence ne yapalım edelim sitemizin faal bir üyesi olmasını temin edelim.
    İlhan hocamı tanıyan herkes onun yaşadığı yerlere ne kadar önemli katkılarda bulunduğunu bilir.Ben kendisiyle Gönen MYO da görev yaptığı dönemde tanışmıştım,ve hala sohbetlerimizde mutlaka adı geçer.Gönen Avcılık Atıcılık ve Amatör Balıkçılık Derneği hocamızın önemli katkılarıyla kuruldu,başta sazan balığı tutma yarışmaları olmak üzere pek çok önemli faaliyete imza attı ve kendisinin tayini çıktığından beri yokluğu her faaliyette hissedilmekte.
    Bende yaban tv nin malzeme satışlarıyla ilgili reklam anlayışını hiç beğenmiyorum,ancak şu unutulmamalıki birçok ilkede imza atmış bir kanaldır,ve aslında bütün çıplaklığıyla bizlerden bahseder,yani aslında orada izlediğimiz yanlışlarda bizim yanlışlarımızdır ve gündeme geldikçede bir tekamül içerisinde düzelecektir.
    Gelelim sirküler meselesine
    -Yahu bu sirküler vahiy mi?
    Yasalarda kanunlarda sirkülerlerde insanlar tarafından yapılır ve günün ihtiyaçlarına görede değişikliklere uğrar.Ve İlhan DEVECİ gbi arkadaşlarımızda bu değişimi önerebilecek yeterlilikte arkadaşlardır.
    Sanal alemin bir yönüde hepimizin bildiği gibi ekranın yüzünün soğuk olmasıdır ,bu konuya menfi yada müspet katkı sağlayan arkadaşları bir masa etrafında toplayabilsek eminim sıcak bir dost oluverirler.

    Kalın sağlıcakla
     
  19. kurbagaprens

    kurbagaprens Ergin DEMİROĞLU

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    949
    Şehir:
    Samsun
    Favori Kamış:
    Major Craft Solpara 274 up to 50.gr
    Favori Makine:
    Shimano Stradic C3000HGFK
    En İyi Avı:
    1 cm Lepistes
    Sonuç şu arkadaşım. Burası Türkiye. Ve burada insanlar makam mevkii sahibi ise kanunlar gereksizdir.
    Zaten bu sonuç özetinden sonra ben kimseye laf anlatmaya çalışmayacağım. Yazık Ülkem'deki zihniyete.
     
  20. Vedat Abayoğlu

    Vedat Abayoğlu Vedat Abayoglu

    Yaş:
    77
    Mesajlar:
    7.065
    Şehir:
    Canakkale
    Favori Kamış:
    Shimano Game ARC
    Favori Makine:
    Okuma V system
    En İyi Avı:
    Sarıkuyruk
    Sevgili Aydın
    Denizle içice yaşamanın en acı tarafı nedir bilirmisin.Hemen hergün türlü olumsuzluklarlada içice yaşamakla eşdeğerdir.
    Bunlara şahit olmak beni kahretmektedir.
    Son yirmi gün içinde iki defa gece dalanlarla karşılaştım.Üstelik bunların çoğu asker olduklarını söylediler ve beni ifrit ettiler.Sanırım hayatlarında üstlerinden böylesine fırça yememişlerdir.Bununla övünmüyorum sadece kahroluyorum.BU durum yüzyüze kaldığım onlarca olumsuzluktan sadece sectiğim bir durumdur.
    Sonuçta özüme yani daha ziyade tatlısu avına daha fazla ağırlık vermeye karar verdim.
    Yeni av alamlarımın içinde sana hayli yakın olanları var.Şu havalar düzelsin sanırım seninle tanışma fırsatını yakalayabileceğim.
    Sevgimle kal.
     
Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.