Yaban TV Yine Saçmalıyor...

Konu, 'Genel Konular' kısmında kurbagaprens tarafından paylaşıldı.

Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.
  1. İlhan DEVECİ

    İlhan DEVECİ İlhan Deveci

    Mesajlar:
    13
    Şehir:
    EDREMİT

    Nuri Bey merhabalar.
    İlgili cevapları geriye dönük araştırıp Sizler için tekrar derleyerek kopyaladım. Uzun yazmış olmam gözünüzden kaçmasına neden olmuş olabilir.
    Saygılarımla.

    Bu konuya ilk mesajımdan alıntı. 2.Mayıs.2011

    Bulunduğum bölgede maalesef zehir, ağ, patlayıcı ve elektrik gibi yasadışı yöntemlerle alabalık avcılığını yapan bilinçsiz insanlar var. Bu durum bazı derelerde tamamen popülasyonun bitmesine neden olabiliyor
    Tüm bunlara rağmen duyarlı doğaseverlerde inatla bu türü yaşatmak için çaba sarf ediyorlar. Bu anlamda bu çabanın sadece birkaç örneğidir yayınlanan. Bunu yapanları da ayakta alkışlıyorum, takdir ediyorum. Bu uygulamayı da bölgemde teşvik ediyorum.

    Hemen ertesi gün, 03.Mayıs.2011

    İsmail Bey iyi bir oltacıdır. Açıklamış ama, bu izlediğiniz kaseti yanılmıyorsam 2009 gibi göndermiştim. Görüntüleri incelerseniz benim yaş farkımı bile anlayabilirsiniz. Çünkü geriye dönük yıllara ait görüntüler itina ile birleştirilip kurgulanmaya çalışılmıştır.

    04.Mayıs.2011

    ’Hiçbir olumsuz sonucu olmayan, yasadışı yöntemlerle yok edilmiş derelere, yan derelerden aşılama yöntemi, en bilimsel, en gerçekçi, en doğal, en sürdürülebilir bir yöntem ve projedir. Bunu her platformda, her yetkiliye söylemeye, savunmaya hazırım’

    Bakın yukarıda kırmızı benekte aşılamayı ifade ettiğim cümlelerimi tekrar kopyalayıp yapıştırdım. Burada bahsedilen, başka hiçbir türün balık olarak yaşamadığı, ancak kırmızı benekli alabalığın doğal sularındaki popülasyonun yok edilmesi sonucu, var olan yan dereden tutulup, olmayan dereye salınması anlatılmaktadır. Aynı rakım, aynı habitat, aynı su değerleri…
    Bu görüş benim savunduğum ve savunmaya devam edeceğim görüşümdür. Yaban'da da bunu anlattım ve savundum. Fikirler düşünülür, yararlı ve doğru olduğuna inanılıyorsa uğrunda gerekirse ölünür.

    Burada önemli olan bu fikre uygun çalışmayı yasada, yönetmelikte, sirküde uygun hale getirerek bilimsel çalışma ve ona uygun proje ile uygulamaya dönüştürülmesidir. Bunun için konuyu kamuoyuna getirmek ve bilgiyi filizlendirerek uygulanabilir hale getirmektir amaç.

    06.Mayıs.2011

    Bakın tekrar söylüyorum; Ben bir hususu uzun yıllardır araştırdım ve uygulanabilir doğru bir yöntem olduğunu gördüm. Sonra bu uygulamayı yapanların bazılarına bunu nasıl yaptıkları hakkında sorular sorarak yöntemi anlatmalarını rica ettim.

    Yani bu filmin çekimi ile önemli bir noktaya işaret ettim.

    Ben hiç bir zaman bu konuda bilimsel çalışma yapmaya gerek yok demedim, elini kolunu sallaya sallaya her şeyi yapınız demedim, dememde.

    Bilimsel araştırma yapmak benim işim, mesleğim. Ben bu işten bir anlamda para kazanıyorum.

    Ben derelere alabalık saldım da demedim. Hiç salmadım da...

    Ben bir fikri savundum, savunmaya da devam ediyorum. Çünkü buna gerek var. Bunu yaparkende bazı yanlış uygulamaları anlattım, israil sazanını, gökkuşağını örnek verdim. Bu yanlışı yapmamak gerektiğini anlatmaya çalıştım ve üzerine basa basa şu cümleleri kurdum; Burada bahsedilen, başka hiçbir türün balık olarak yaşamadığı, ancak kırmızı benekli alabalığın doğal sularındaki popülasyonun yok edilmesi sonucu, var olan yan dereden tutulup, olmayan dereye salınması anlatılmaktadır. Aynı rakım, aynı habitat, aynı su değerleri…
     
    Son düzenleme: 9 Mayıs 2011
  2. m-a-v-i

    m-a-v-i Yasin

    Mesajlar:
    1.153
    Şehir:
    İstanbul
    İlhan bey, bize nezaket öğretmek dışında söylemek istediğiniz bir şey yok mu? Mesela sorulara cevap vermek gibi. Çünkü verdiğiniz cevaplar, size sorulanların cevapları değil.

    Nezaketten uzaklaşan ilk sizdiniz yanılmıyorsam. Site admininin size hitaben yazdığı ilk mesajda herhangi bir üslup sorunu görünmemesine rağmen, görmezden gelip cevaplamadınız. Hatta daha büyük bir nezaketsizlikle, üstad kimse gidip ona selam verdiniz. Sizin bu nezaketsizliğiniz görüldüğü halde bir şey denmedi ve ikinci kez soruldu, yine cevaplamadınız. Netice itibari ile üyesi olduğunuz bu forumun yöneticisi kimliğindeki birisinin sorduğu bu soruların amacı konunun karşılıklı polemik şekline dönüşmemesi ve kimsenin kırılmaması için sorulduğu gayet açık ve net olmasına rağmen görmezden geldiniz. Bu tutumunuza rağmen site admini bana göre yine de nezaket çerçevesinde ve beğendiğim üçüncü mesajını yazdığında da, çirkinlikle suçladınız. Ama tavrınızla konuyu bu noktaya getiren sizdiniz. Benim yazdıklarımda da bir sorun yoktu. Ben de herhangi bir cevap alamadım. İsmail ağabey’in (kilicbey) de dikkatini çekmiş ki, size “nezaketen de olsa cevap vermenizi beklerdim” demiş. Buna rağmen size nezaketsiz davrandığımızı düşünmüyorum. Ne der Einstein “Eğer gerçeği açıklamak istiyorsan, zarafeti terziye bırak”… Buna rağmen biz size soru sorarak gerçeği ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.

    Şimdi diyeceksiniz ki, “ben yapmadım diyorum, hala bunları yazıyorsunuz, beni anlamıyorsunuz”. Evet hala yazıyor ve sorulara cevap bekliyorum, çünkü geldiğimiz noktada, daha önceki mesajlarınıza istinaden samimiyetinize inanmıyorum. Bakın neden bu kanıda olduğumu da aşağıda açıklayayım.
    Öncelikle, sizin de yakın olduğunuzu belirttiğiniz İsmail arkadaşımız, şöyle bir söylemde bulundu. Yakınsa, biliyordur muhtemelen değil mi? Kaldı ki sizin de buna hiçbir itirazınız olmadı. Yazıyı okuduğunuz da, daha sonraki mesajlarınızdan birinde, İsmail arkadaşımız ve yazısı hakkında söylediklerinizle ortada. Ama dediğim gibi hiçbir itirazınız olmadı.
    Salmadınız, salmayacaksınız da… Peki kimi neye göre teşvik ediyorsunuz? Nasıl bir çalışma şekli öneriyorsunuz? Belirttiğiniz yöntemlerin doğru olduğu konusunda ısrar ediyorsunuz, öyle de olabilir buna itirazım yok ama bu bilgilerin kaynağı neresidir? İhtisas alanınız olmayan bir konuda, nasıl bu kadar kesin konuşabiliyorsunuz? Sordum, öğrendim diyorsunuz ama kime sordunuz, kimden öğrendiniz, buna bir türlü cevap alamıyoruz.
    Tüm dünyada başarılı bir şekilde gerçekleşebilir, zira hepsi bilimsel çalışmalar sonucunda yapılıyor. Ama siz, projelendirdim dediğiniz çalışmalar içerisinde dahi bir akademisyen ya da üniversite adını sayamıyorsunuz. “Bakanlığı saydım ya, onların mühendisleri var” diyeceksiniz belki ama, daha birkaç mesaj önce, o bakanlığa bağlı çalışan mühendislerin uygulamalarının yanlış olduğunu söyleyen de sizdiniz. O nedenle, tam anlamıyla, akademik bir bünye ile gerçekleştirilmiş projeler midir değil midir? Üniversitelerce onamış mıdır bu projeler? Öğrenmek istiyoruz. Tabi cevap alabilirsek.
    Siz 2009’da gönderdim dediniz ama çekim tarihi ile ilgili bir şey söylemediniz. Onca yazışmadan, cevap vermediğiniz sorulardan, zamanında yapmadığınız itirazlardan yola çıkarak, bugünkü açıklamanız konusunda samimi olduğunuzu düşünmüyorum. Keşke, “ben bu videoyu 2008’de çekmiştim” demeseydiniz. Çünkü şu anda, forumlarda yaşanan “kurtarma” cümlesini, yani “bu çekim 2008’de yapılmıştı” cümlesini sarfetmenizden sonra, kimse sizin bu çekimi 2008 öncesinde yaptığınıza inanmayacak. Zira o kadar alışkınız ki; av raporunda tekil konuşulur, kişi limiti aşmıştır, sorulunca “avda 3 kişiydik” der ve bunun gibi daha pek çok geri dönüşler olur. O nedenle, sonradan yapılan bu tür açıklamalara, ispatı da yoksa pek itibar edilmez.
    Ayrıca, Konu çerçevesinde, sizi tanımadığımız yönündeki eleştirilerinize binaen, referans verilen bazı yerlerdeki makalelerinize göz atma gereği hissettim ve aşağıda görüntülerini aldığım “alabalık ve doğa sevgisi (yeni)” başlıklı yazınıza denk geldim. Bu yazınızda, sürekli olarak derelerden bahsetmiş olmanıza rağmen, teçhizat kısmında 3-4 mt’lik göl kamışından söz etmişsiniz. Bu tavsiyenize istinaden de, yorumlar kısmında sitemizin de üyesi olan bir arkadaşımız, size soru yöneltmiş ve bu kamışla ne tür bir yem kullanılabileceğini sormuş. Siz de buna karşılık “Mepps yeterli. Solucan iyi bir alternatif. Toprak solucanının yasal olarak sorunu da yok. Yer ve zamana göre tercih tecrübeyle sizlere kalmış.” Şeklinde cevap vermişsiniz. Arkadaşımız da size 2/2 nolu tebliğin ilgili maddesini sunmuş. Karşılığında siz, 37/2 nolu sirkülerin 10. Madde 8. fırkasını eklemişsiniz. Bu yazışmaların geçtiği tarih ise Temmuz 2010. Kısacası siz, karşı durduğunuz tebliğden, iki yıldır haberdar bile değilken, karşı duruyorsunuz. Neler değişmiş, neler olmuş haberiniz dahi yok. Burada bu konuyu tartıştığımız bir insanın, akademisyen sıfatı ile bunları yazarak ortaya koyması çok üzücüdür. Demek ki, akademisyen olarak “bilimsel araştırma yapmak benim işim, mesleğim” şeklinde beyanda bulunurken, buna kendiniz de pek inanmıyorsunuz. Belki kendi alanınızda evet ama ilgili ve üstelik bu kadar bilgili olduğunuzu savunduğunuz balıkçılıkla alakalı olarak pek de araştırma yapıyor gibi görünmüyorsunuz. Aksi halde tebliğden de mutlaka haberiniz olurdu diye düşünüyorum, ki bu konunun başlarında dahi, henüz alışmadığınızdan olsa gerek tebliğden hala sirküler olarak bahsediyordunuz.

    Yaban’daki yazınıza yapılan yorumlar ve sizin cevaplarınız. Oktay beyin son mesajını da cevapsız bırakmışsınız. (Yazışmalar aşağıdan yukarıya doğru sıralanmıştır.)
    [​IMG]
    [​IMG]


    Yazmış olduğunuz mesajda videoyu 2008 yılında çektiğinizi söylemişsiniz, bu tarihin ne önemi var onu da açıklar mısınız bizlere, yani şunu mu diyorsunuz benim bu videoyu çektiğim zaman (05.11.2008 tarihinden önce) böyle bir yasak yoktu, dolayısıyla bundan beni sorumlu tutamazsınız. Ki benim mesajınızdan anladığım budur, bu durumda şu an itibariyle videoda ki canlı yem ile alabalık avlanmasına ilişkin içeriğin günümüzde yasal olmadığını da kabul etmiş oluyorsunuz. Madem 2008 yılında yasaldı, şimdi değil diyorsunuz, hala Yaban Tv’de dönüp duran ve mevcut yasalarla çelişen bu videonuzun yayından kaldırılması yönünde bir girişiminiz olacak mı? Size önerim derhal Yaban Tv ile görüşmeniz ( ki zaten forum yazarı olduğunuz için zor olacağını sanmıyorum) ve videonun yayından kaldırılmasını talep etmeniz yönünde olacaktır. Keza şu an canlı yemle alabalık avı yasaklanmış durumda. Bu video hala yayınlanıyorsa, çekim tarihinin hiç bir önemi kalmıyor. Çünkü bu yayınlarda videoların hangi tarihte çekildiği, yöntemin yasal olup olmadığı bilgisi verilmiyor. Bu konularda bu kadar duyarlı olduğunuza göre, bu günkü mevzuata göre yasal olmayan bu görüntülerle (bir misyonu da izleyicisini bilinçlendirmek olan kuruluşun) izleyicilerini yanlış yönlendirilmesine hizmet eden bu videonuzun yayından kaldırılması yönünde girişimde bulunursunuz sanırım.
    Buradan, sizin kurallara aykırı hareket etme potansiyeliniz olduğu sonucunu çıkarabiliriz sanırım. Risk almışsınız, alabileceğinizi de beyan ediyorsunuz. Ama kimlerle, ne şekilde çalışarak olacağı hakkında hiçbir şey bilmiyoruz, zira henüz sorduklarımıza dahi cevap alabilmiş değiliz. Bunlarla ilgili olarak üniversitelerden onay alacak mısınız? Ondan sonra bu çalışmaları sunarak teklif mi götüreceksiniz? Nasıl olacak? Zira biliyorsunuz, bakanlık bünyesindeki mühendislere sizin gibi biz de pek güvenmiyoruz.
    Yine sizi yakından tanıdığını belirttiğiniz ve tabi sizin hakkınızda epey bir bilgiye sahip olduğunu mesajlarından da anlayabileceğimiz İsmail arkadaşımızdan bir başka alıntı.

    Buradaki anlayış sanırım sizler için ortak bir anlayış, zira buna da itirazınız olmadı. Bu anlayış, işi profesörlere bırakırsak 15 yıl bekleriz, bu nedenle tırnağımız varsa başımızı kaşırız anlayışı mıdır? O zaman söylemlerinizle çelişmiş olmuyor musunuz?

    Son olarak söyleyeceğim;
    Dediğim gibi “salmadım, salmam da” şeklindeki söyleminizin nazarımda samimiyeten uzak olduğunu üzülerek tekrar belirteyim. Şayet böyle olsa, bu konunun başında bir takım şeyleri ortaya koyar, sorulara cevap verirdiniz ve konuyu o zaman kapatabilirdiniz diye düşünüyorum. Şu saatten sonra söyledikleriniz pek bir şey ifade etmiyor o nedenle. Daha çok durumu kurtarma çabası gibi görünüyor. Bu tamamen kişisel görüşümdür.

    Madem akademisyensiniz, bilimsel araştırmanın temel ilkelerinden “ihtiyatlılık ilkesi”ni de biliyorsunuzdur sanırım. Buna göre davranırsanız, hem bizim hem de memleket için hayırlı olur. Zira kimleri, ne şartlarda teşvik ettiğini bilmediğim birinin, çocuklarımıza miras kalacak güzellikleri, sırf “ben biliyorum” diyerek yok etmesini istemiyorum.

    Bunların da dışında, Aydın bey ile ilgili olarak yazdıklarınız için de bir şeyler söylemek isterim. Aydın beyin şeceresini bize neden aktardığınızı anlayamadım. Aydın beyin çevresinde tanınan biri olması, milletvekilliğine aday adayı v.s. olması ya da diğer özelliklerin bizi ilgilendirdiğini sanmıyorum. Buradan varmak istediğiniz sonucu anlamak mümkün değil. Böyle biri olduğu için ayrıcalıklı mı davranılmalı, ekstra bir hürmet mi göstermeliyiz, yanlışı varsa söylememeli miyiz nedir ben anlamadım. Tavrımızı kendinizce hoş bulmayıp, bunu hak etmeyen biri olduğu gibi bir sonuca varmamızı istiyorsanız, kimsenin ne olduğu ya da ne yaptığı ile ilgilenidiğini sanmıyorum. Bizi ilgilendiren şey burada yazılıp çizilenlerdir.

    Not: Konuya ilişkin yine aynı şekilde dönüşler olup, sorduklarımıza cevap alamayacaksak, yine kısır döngüye gireceksek, cevap vermemenizi tercih ederim. Zira şuana kadar vermediğiniz cevaplar, benim açımdan konu hakkında yeterli kanaatin oluşmasını sağladı.
     
    Son düzenleme: 10 Mayıs 2011
  3. m-a-v-i

    m-a-v-i Yasin

    Mesajlar:
    1.153
    Şehir:
    İstanbul
    Aydın bey, görüyorum ki ilk kaçış cümlesinden sonra ikincisini de kullanmışsınız, sorulara cevap vermek yerine link vermişsiniz.

    Burada size ya da bir başkasına mevcut yasalar çerçevesinde yapılmış bu avı ne savunma gereği ne de tartışma gereği duyuyorum. Şayet yapılan avı beğenmiyorsanız tebrik etmez, ya da bu yönde eleştiri getirirsiniz. Bununla ilgili bir sorunum da yok.

    Bizler en azından yasalar çerçevesinde bir iş yapmışız ve yine beğensek de beğenmesek de bu yasaların izin verdiği ölçülerde kalmışız ve savunduğumuz şeyin en azından sizin savunduğunuzun aksine kuralsızlık olmadığı açıktır.

    Bizim savunduğumuz şey belli de siz neyi savunuyorsunuz. Ne yaparsa yapsın İlhan beyi mi? Bazı kişilerin yasaların üzerinde olduğunu mu? Kural tanımazlığı mı? Aydın bey siz neyi savunuyorsunuz?

    Bizler sade vatandaşlar olduğumuzdan kendimizi yasaların üzerinde görmüyor, kurallar dahilinde hareket etmeyi tercih ediyoruz. Sanırım sizler kendinizi yasalardan münezzeh görüyor olacaksınız ki, bu durumda kuralsızlığı savunmanız da doğaldır. Doğru veya yanlış şayet bir yerde kural yoksa orada kaos çıkacağı ise aşikardır.

    İlhan beyin durup durup bahsettiği o malum bir zamanlar balık olup da, sonrasında “zehir, ağ, patlayıcı ve elektrik gibi yasadışı yöntemlerle alabalık avcılığını yapan bilinçsiz ve kanun tanımaz insanlar” tarafından balık neslinin yok edildiği dereler. Yine bilimsel veriye dayanmayan ya da yeterince araştırılmadan, bu işin uzmanlarına, akademisyenlere danışılmadan, üniversitelerle işbirliği ile yapılmayan çeşitli çalışmalar neticesinde bu dereler bu gün geldikleri duruma gelmedi mi? Yine aynı şekilde yasa tanımazların sayesinde bu günkü durumlarına getirilmediler mi?

    Yasa koyan yasayı doğru yapmaz, konulan yasa doğru işletilmez, yürütmeyi üstlenenler yasayı çiğneyenin birine başka diğerine başka muamele eder. Vatandaş konuyu bilmez, bileni ise yasada açık arar bulur, kimisi hiç yasayı tanımaz, kendini yasaların üstünde görür. Sonuç; derede balık kalmadı, olsun yine işi bilen, kendisini yasadan üstün gören birisi çıkar durumu kurtarırım diye oraya balık salar, salamazsa birilerini teşvik eder. Kurtarır mı? Fark etmez yeni projeleri vardır nasılsa biri olmazsa diğeri. Nasılsa tecrübe ettik bunu, bir dahaki sefere aynı hatayı yapmayız. Biz de dere mi yok.

    Aydın bey, İlhan bey sayesinde sizin de ne işle iştigal ettiğinizi ister istemez öğrendik. Öğrendiğimize göre yasa koyucu olmak gayretindeymişsiniz. Savunduğunuz düşünceleri göz önüne alınca insan üzülüyor ne yalan söyleyeyim. Yasa koyma yetkisini bir gün ele geçirirseniz dilerim en azından koyduğunuz yasalara sahip çıkarsınız. Yoksa işimiz zor.
     
  4. Hooijdonk

    Hooijdonk Mustafa Can

    Yaş:
    30
    Mesajlar:
    475
    Şehir:
    Samsun/Atakum
    Favori Kamış:
    Shimano Lunamis S86M 2.59cm 7-35gr
    Favori Makine:
    Shimano Vanford 2500
    En İyi Avı:
    Tatlısu Kefali
    Konuyu günlerdir takip ediyorum. Ama sanırım İlhan Bey sorulara tam cevap vermemek konusunda ısrarcı. Bu konu 13. sayfaya kadar ilerlemişse akıllarda kalan şüpheden ve cevapsız sorulardandır.
    İlhan Bey tebliğde uygun olmayan, yani yasal olmayan bir iş yapıyor ve bu konuda tecrübeliyim, sordum öğrendim diyor. Ama kime sorduğunu, kimden öğrendiğini, yasal olmayan bu işleri nasıl yaptığını bir türlü açıklamıyor.
    Yaşım belki küçük gelebilir ama doğa bilincim yerinde ve yasalara uygun davranmaya hep dikkat ediyorum.
     
  5. İlhan DEVECİ

    İlhan DEVECİ İlhan Deveci

    Mesajlar:
    13
    Şehir:
    EDREMİT
    Bu konu daha önce Yabanda gündeme gelmiştir.

    Yabanda da eski sürkülerin maddesini yazmıştım. Çünkü Oktay Beyde filmi veya genel olarak yazdığım yazıları gördüğünde bugün Sizlerle tartıştığımız gibi yeni olduğunu, yada sadece akarsular için ifade edildiğini düşünmüştü.

    Tarihle ilgili ilk günden bilgi vermiştim, tekrar yayınlıyorum;

    İsmail Bey iyi bir oltacıdır. Açıklamış ama, bu izlediğiniz kaseti yanılmıyorsam 2009 gibi göndermiştim. Görüntüleri incelerseniz benim yaş farkımı bile anlayabilirsiniz. Çünkü geriye dönük yıllara ait görüntüler itina ile birleştirilip kurgulanmaya çalışılmıştır.

    Çekimler 2008 öncesi farklı zamanlara farklı derelere, farklı kişilerin kendi çekimlerine ve kendi arşivime ait. Yani bir günde çekilmiş görüntüler yok. Konuşmalar, kişilerle görüşme ve montaj süresi ise bir yılı geçmiştir. Bu fikir aklıma geldiğinde tüm arşivlerim taranmış, dostlardan görüntüler alınmış, farklı mekan ve kişilerle diyaloglar kurulmuştur. Yani yayına geliş süresi çok uzun bir zamanı almıştır. Tarafımdan bazı son konuşmalar yanılmıyorsam 2009 da ancak tamamlanmıştır.

    Aşağıda her iki yasal çerçeveyi de yayınlıyorum.

    Saygılarımla.

    (NOT: Belgesel yayınlanırken Yaban’ı da tarihi belirtmesi hususunda uyaracağım. Bu yazılarımada bir süre yoğunluğum sebebi ile ara vereceğim. Fakat tartışılması gereken çok konum olacak önümüzdeki günlerde... )



    01-09-2006 ile 31-08-2008 tarihleri arasında geçerli olan 37/2 sirküler
    İçsularda amatör avcılık

    MADDE 10- (1) Parakete haricindeki her türlü olta takımı ve yemlik uzatma ağı ile içsularda amatör avcılık yapılabilir. Olta ucuna ağ (tırıvırı, paraşüt vb.) düzeneği takılarak avcılık yapılması doğaya verdiği tahribat nedeniyle yasaktır.

    (2) Bir amatör balıkçı en fazla 4 olta takımı ile avlanabilir. Olta başına iğne sayısı 6 adedi geçemez. Ancak, alabalık avında iki olta takımından daha fazla olta takımı kullanılamaz ve her olta takımında iki iğne bulunabilir.

    (3) Ek-1’de yer alan avlanmanın yasaklandığı içsular ile ek-2’de yer alan avlanmanın kısmen yasaklandığı içsularda dönem boyunca avcılık yapılması yasaktır.

    (4) Yemlik uzatma ağı dışında her türlü ağın (germe, uzatma, sürütme, serpme, pinter, çevirme, tırıvırı gibi) amatör avcılıkta kullanılması yasaktır. Yemlik uzatma ağının uzunluğu 5 metre, yüksekliği 1.5 metre, göz açıklığı 28 mm.’den büyük olamaz.

    (5) Bayıltıcı, uyuşturucu, öldürücü kimyasal maddeler, her türlü patlayıcı madde, karpit, sönmemiş kireç, balık otu vs.’nin amatör avcılıkta kullanımı ve bu malzemelerin av mahallinde bulundurulması yasaktır.

    (6) Elektrik akımı, elektroşok, tüp gaz ve hava tazyiki yöntemlerinin amatör avcılıkta kullanımı yasaktır.

    (7) Sualtı tüfeği, her türlü zıpkın, yaba, balyoz vs. araçlar kullanarak avcılık yapılamaz.

    (8) Alabalık avcılığında kan kurdu, kemik kurdu, leş kurdu, sinek larvaları, canlı ya da cansız içsu ve deniz balıkları hariç, her türlü yapay, doğal ve mamul doğal yem kullanılabilir.


    31-08-2008 ile 31-08-2012 tarihleri arasındaki 2/2 sirkülerde ise
    (5) (Değişik:R.G.-5/11/2008-27045) Akarsularda her türlü doğal yem kullanılarak alabalık avcılığı yasaktır. Sadece yapay yem kullanılarak avcılık yapılabilir. Göllerde yapılacak alabalık avcılığında ise kan kurdu, kemik kurdu, leş kurdu, sinek larvaları, canlı ya da cansız içsu ve deniz balıkları hariç, her türlü yapay, doğal ve mamul doğal yem kullanılabilir.
     
    Son düzenleme: 10 Mayıs 2011
  6. Hooijdonk

    Hooijdonk Mustafa Can

    Yaş:
    30
    Mesajlar:
    475
    Şehir:
    Samsun/Atakum
    Favori Kamış:
    Shimano Lunamis S86M 2.59cm 7-35gr
    Favori Makine:
    Shimano Vanford 2500
    En İyi Avı:
    Tatlısu Kefali
    Ben hala cevap göremedim balık salınımı ile ilgili. Ya da bu desteği kimden aldığınız hangi fakülteye başvurup gözlem yaptığınız hakkında.:confused: :confused:

    :rolleyes:
     
  7. Balikci34

    Balikci34 selim

    Yaş:
    62
    Mesajlar:
    2.590
    Şehir:
    Almanya
    Favori Kamış:
    Sportex,Shimano
    Favori Makine:
    Shimano,Daiwa,Dam,Abu
    En İyi Avı:
    Turna
    Muvaffak Abi baska bir sey demeye gerek varmi.Türkiyede fakülte,burada dernek...
     
  8. Hooijdonk

    Hooijdonk Mustafa Can

    Yaş:
    30
    Mesajlar:
    475
    Şehir:
    Samsun/Atakum
    Favori Kamış:
    Shimano Lunamis S86M 2.59cm 7-35gr
    Favori Makine:
    Shimano Vanford 2500
    En İyi Avı:
    Tatlısu Kefali
    Anlamadım Selim abi?

    Yanlış bir şey mi söyledim :confused: ?
     
    Son düzenleme: 10 Mayıs 2011
  9. Balikci34

    Balikci34 selim

    Yaş:
    62
    Mesajlar:
    2.590
    Şehir:
    Almanya
    Favori Kamış:
    Sportex,Shimano
    Favori Makine:
    Shimano,Daiwa,Dam,Abu
    En İyi Avı:
    Turna
    Yok Mustafa seninle alakali degil örnegim,sadece Türkiyede fakülteler,burda dernekler üstlenmis görevi diye örnek vermek istededim,yoksa seninle alakali degil...
     
  10. m-a-v-i

    m-a-v-i Yasin

    Mesajlar:
    1.153
    Şehir:
    İstanbul
    Bir önceki mesajımda eklediğim Oktay beyin soru ve yorumları, Yaban Tv'de yayınlanan videonuza ilişkin değil, aşağıda linkini verdiğim makalenize istinaden yazılmışlardı.

    Neyse İlhan bey, bu noktadan sonra konu benim açımdan kapanmıştır.

    http://www.yabantv.com/yazi/291-alabalik-ve-doga-sevgisi-yeni.aspx

    Saygılarımla...
     
  11. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))


    15 gün önce bir sorum olmuştu.

    YABAN TV nin yayınlayacağı Sizden Gelenler kuşağı CD lerini denetlemeye gönüllü kaç kişi var?

    Her şey yazıldı, çizildi.
    Ancak soruma net bir cevap alamadım.

    O zaman bu işi yapmaya gönüllü yok, yazmaya (her zaman yaptığımız gibi) devam diyeceğim. :)

    RASTGELSİN.

    NOT:
    Aman tekrar bir tartışma ortamı oluşmasın.
    Ben peşinen "Bu bizim işimiz değil diyen arkadaşlara da sonsuz saygılıyım.
    Bu bizlerden kimsenin işi değildir.
    Ben gönüllü arıyorum. :) "
    demiştim. :rolleyes:
     
  12. kurbagaprens

    kurbagaprens Ergin DEMİROĞLU

    Yaş:
    44
    Mesajlar:
    949
    Şehir:
    Samsun
    Favori Kamış:
    Major Craft Solpara 274 up to 50.gr
    Favori Makine:
    Shimano Stradic C3000HGFK
    En İyi Avı:
    1 cm Lepistes
    Ben de diyorum ki amacı para kazanmak olan bir kuruma neden gönüllü olalım. Bu o kurumun sorumluluğudur. Böyle bir durumda varmı yaban tv için hukuki mücadele verecek olan derseniz daha doğru bir yaklaşımda bulunmuş olursunuz. Okul aile birliği ya da Tema vakfından bahsetmiyoruz. Reklam gelirleri ve logoları ile süslenmiş avcı malzemeleri satışlarıyla yaptıkları gelirin eminim çok küçük bir kısmı ile böyle bir kurul oluşturabilirler. Hatta mevcut personellerine bile bunu rahatlıkla yaptırabilirler. Siz çıkmış gönüllü olalım diyorsunuz. Olmazsa bağış ta yapalım.

    Ama mesele gönüllülükse, ben şu konuda gönüllüyüm. Av çantamda sirküler nüshası muutlaka vardır, bazen birkaç kopya da taşırım. Çevremde limit altı balık tutan kişilere önce sirkülerden bahsederim, sonra her balığın en azından 1 kez üreme yapma hakkı olduğunu ve binlerce milyonlarca yumurtaya sebep olmamız gerektiğini söylerim. Çoğu kez de başarılı sonuçlar alırım.

    Bilmem anlatabildim mi?
     
  13. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))


    Ergin bey,

    Ben sizi gayet iyi anladım. Ancak sizin beni anlamadığınıza eminim.

    "Böyle bir işe gönüllü olunmalı mı?" demedim.

    "Neye gönüllüsünüz?" de demedim.

    "YABAN TV nin yayınlayacağı Sizden Gelenler kuşağı CD lerini denetlemeye gönüllü kaç kişi var?" dedim.

    Eğer konuyu eski adı ile sirküler, yeni adıyla tebliğin yaygınlaştırılması ya da kopyalarının dağıtımı olarak algıladıysanız (ki yazdığınız son mesajın son paragrafından bunu anladım) 2/2 Numaralı Amatör (Sportif) Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliği kitapçık haline getirterek Ankara'da 40.000 adet basımını sağlayıp, ülkemizin dört bir yanına dağıtan kişilerden biriyim.
    BKZ: http://www.rastgele.org/index.php?mod=yazi&id=18
    Gönüllü olmak ile ilgili bir örnek olsun diye bu satırları yazdım.

    Bilindiği gibi o tebliğin basımını sağlayıp, yaygınlaştırmak ta kişiler ya da tüzel kişilerin asli görevi değildir.

    Sizden ve diğer arkadaşlardan ricam varsa soruma cevap vermeleri, vermenizdir.

    Bir daha kopyalayıp, yapıştırayım.

    "Gerçekten eleştiri haricinde bir şeyler yapmak isteyenlerden cevap bekliyorum.

    Bu bizim işimiz değil diyen arkadaşlara da sonsuz saygılıyım.
    Bu bizlerden kimsenin işi değildir.
    Ben gönüllü arıyorum."


    Teşekkür ediyorum.

    RASTGELSİN.
     
    Son düzenleme: 23 Mayıs 2011
  14. kurbagaprens

    kurbagaprens Ergin DEMİROĞLU

    Yaş:
    44
    Mesajlar:
    949
    Şehir:
    Samsun
    Favori Kamış:
    Major Craft Solpara 274 up to 50.gr
    Favori Makine:
    Shimano Stradic C3000HGFK
    En İyi Avı:
    1 cm Lepistes
    Tarık Bey bu böyle uzar gider. Siz terimlerde hata yapıyorsunuz bence. Ben para kazanmak için kurulmuş bir şirkete gönüllü olunmaz diyorum. Olacağım diyen birileri varsa da bunun adı gönüllülük olmaz..

    Ek: Link vermişsiniz. Ben o zamanlar da takdir ederek çalışmalarınızı izlemiştim. Çabalarınız için burdan da bir kez teşekkür ederim. Olması gereken budur...
     
    Son düzenleme: 23 Mayıs 2011
  15. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))

    Ben sizi anlamıştım. :)

    Son mesajınızdan sizin de beni anladığınızı, ancak gönüllülük konusunda farklı düşündüğünüzü görüyorum. ;)

    Gayet te normal karşılıyorum.
    Kimse benim gibi ya da sizin gibi düşünmek zorunda değildir.
    Uzatmaya da gerek yoktur.

    Sonra son kez kopyalayıp, yapıştırıyorum. :D

    "Gerçekten eleştiri haricinde bir şeyler yapmak isteyenlerden cevap bekliyorum.

    Bu bizim işimiz değil diyen arkadaşlara da sonsuz saygılıyım.
    Bu bizlerden kimsenin işi değildir.
    Ben gönüllü arıyorum.

    "YABAN TV nin yayınlayacağı Sizden Gelenler kuşağı CD lerini denetlemeye gönüllü kaç kişi var?"


    Saygılarımla.

    RASTGELSİN.
     
  16. kilicbey

    kilicbey İsmail Kiliç

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    1.719
    Şehir:
    İSTANBUL
    En İyi Avı:
    MIRMIr. 1.5 Kg LEVREK2 Kg Köpekbalığı 1 metre.
    Tarık abi ben senin ne demek istediğini gayet net anladım, biliyorumki bir çok arkadaşımızda anlamışlardır. Abi boşuna uğraşma , bizler kolaycıyız, ne ben nede başka bir arkadaşım bu iş için cesaret edip önayak olmaz, olabilmek için hem geniş bilgi hemde zaman gerekli.Bizler buradan aklımıza ilk düşeni , karşımızdakinin açığını gördüğümüz yerde hemen klevyenin tuşlarına takır takır basarak tepkimizi veririz, birisi birşeyler için davet ettiğinde ise yine ilk kaçan biz oluruz.:)
     
    Son düzenleme: 24 Mayıs 2011
  17. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Yaban TV'mi? Aman kalsın. İflah olmaz O kanal. Faydasını geç, zararından emin olabilsek başımız selamette.:)
     
  18. kilicbey

    kilicbey İsmail Kiliç

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    1.719
    Şehir:
    İSTANBUL
    En İyi Avı:
    MIRMIr. 1.5 Kg LEVREK2 Kg Köpekbalığı 1 metre.
    Abi ben malum kanalın doğruluğunu yada yanlışlığına istinaden yazmadım , sadece Tarık abinin anlatmaya çalıştığı ;davet olayına açıklık getirmek istedim. Yaban tv ancak yazlığa gittiğimde zaman geçirmek için izlediğim bir kanal.Aylardır ne yaparlar ne ederler bilmem.;):)
     
  19. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    İşte sorun da bu ya.

    Keşke bilsek ne yapar, ne eder. Milletin kaşıkla topladığını kepçeyle sele verir, yetmedi kazanı devirir de gümbürtüsü taaa fizandan duyulur.:eek:
     
  20. kilicbey

    kilicbey İsmail Kiliç

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    1.719
    Şehir:
    İSTANBUL
    En İyi Avı:
    MIRMIr. 1.5 Kg LEVREK2 Kg Köpekbalığı 1 metre.
    Ne güzel anlatmışsın abi, o zaman Tarık abinin davetine icabet gerek, değilmi , yani yine başa ve konunun temasına bakarsak ,mangalda kül bırakmamak yerine , olayı yerinde denetleyim yanlışlarını anında yüzlerine vurmak.:) Bu arada selamsız sabahsız karşıladım seni , nasılsın abi?;):)
     
Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.