Payının önemi var mı ki? Sorun pay sorunu değil, balığı bitirmek yada bitirmemek hiç değil. Sorun bir hayat felsefesi, hayata saygı duyma felsefesl. Ama bahsettiğiniz açıdan bakalım birazda. Ticari balıkçılıa bakarsak, bilmem kaç milyon ton hamsi ile istavrit, bazen bir kaç yüz bin ton çinekop ve bir kaç bin ton palamut görürüz. Yani o %100'ün %99'unu zaten bu belli başlı 4 tür, daha asli olarakta Hamsi ve İstavrit teşkil eder. Eğer bunları çıkarır, diğer türlerin avlarına bakarsak, lüfer, kofana, torik, orkinos, kılıç, levrek, kırlangıç, otfoz vs. vs. gibi şeylere, o zaman işin rengi değişir ve benim tahminim bu türlerin avlanmasında amatörlerin payı %50'yi buluyor olur. Kısaca, bu gibi türler açısından özellikle amatör avcılığın baskısı, %4 olarak önemsiz bir değer şeklinde düşünülemez. Bir diğer yanılgı ise şudur. Balık üreme ergenliliğine gelmiş diyerek üreme başarısı olacak diye bir şey yok. Diğer yandan balıklar insan değildir, ergenlikten sonra hepsi 9 ayda bir yavru üretmez. Pek çok balık için ne kadar cüsse olursa, o kadar da yumurta ve yavru olur. 70 cm'lik bir levreğin üreme başarısı ile 40cm'lik olanın üreme başarısı arasında misli misli fark mevcuttur. Ayrıca büyük, kocaman balık demek, bir şekilde hayatta kalmayı başarmış, sağlıklı genlere sahip, adaptasyonu daha iyi balık demektir. Bu nedenle, büyük bireylerin üremedeki etkinliği küçük bireylerden çok çok daha yüksektir. Kısaca, büyük bireylerin salınması, balıkların geleceği açısından küçükleri salmaya göre çok daha iyi netice verir. Şimdi bir taşa gidip biraz jig sallarsanız, oradan kocaman bir sinarit alabilirsiniz pekala. Ama kaç tane alabilirsiniz? O noktada olası balık sayısı bellidir. Bu yüzden de jig meraları dinlendirilir filan mesela. Siz bu gibi daha nadir, yoğun sürü olmayan balıkları, eşkina, sinarit, büyük levrek, orfoz vs. yi yakalayıp yakalayıp yerseniz, onları baya ciddi baskıya tutabilirsiniz. Toparlarsak, bir kova istavrit tutup birde geri salmak belki abes ve anlamsız olabilir. Ama büyük bir levreği, eşkinayı, orfoz, sinaridi vs. tutup geri salmak, denizdeki ekosistem için çok iyi bir davranış olacaktır. Fakat, asıl husus gözden kaçıyor. Balıkları, balık bitmesin diye değil, onları salmanın keyfi için geri salmak lazım aslında öncelikle. Benim saldığım zarganalar olmasada eminim denizde gene tonla zargana olacaktır. Ama onları salmanın verdiği keyfi onları öldürmek asla vermeyecektir.
Aynen kardeşım Samsun'un Taflan köyünde eskiden derelerde sizin fotolara koydugunuz buyuklukte sazanlar kefaller olurmuş dedemler tenekelerle tutarmıs . Sonra amatör avcılıgın getirmiş oldugu zihniyet yüzünden Şuan hamsiler mevcut . hatta gün geçtıkce onlarda yok oluyor