Abi dediğin gibi eğer kafeslerde yetiştirmecilik yapılmıyorsa o kadar balığı telef edebilmeleri için çok küçük gözlü ığrıp, manyat kullanmış olmaları gerekir ki bu durumda ne kadar başka da balık varsa toplanmış demektir... Ben bir sordum nedir durum diye, bu balıkalr karşılıklı iki yakada varmış... Yani gümüşleri çerezlik toplama gibi bir durum görünmüyor... Tahminler, ya kimyasal karışması ya da dinamit vb patlayıcıyla avlanma üzerine... Araştırmalarım devam ediyor bir bilgiye ulaşırsam yazarım ama pek bir sonuç çıkmayacak gibi çünkü insanlar olaylar karşısında çok tepkisiz... Çok sayıda balık ölmüş işte vah vah mantığındalar... NEDEN sorusunu sormak ve bir şeyleri değiştirmek için bir hareket yok... Gerçi deneyen olursa da başı belaya giriyor o ayrı konu
arkadaşlar benim bir abim var geçen onunla sohbet ettik tarım köyişlerinde 4 milyon turna bırakmışlar yavru...
Merhabalar, Büyük balıkların birisi hariç diğerleri sazandı. Balıkların içinde olduğu Patates-soğan çuvalı değildi, bir tür ağ zannedersem. Ağı araba lastiğine halatla bağlamışlar. Bıçakla daha sonra ağı kestim hatta keserken de baya zorlandım. Yavru balıkların ne tür olduğunu bilmiyorum ama leş kokusundan pekte yanlarına yanaşılmıyordu. Kimyasaldan dolayı öldüklerini zannetmiyorum çünkü yavru balıkların bulunduğu yer yolun son bulduğu yerdeydi. Çevrede bu tarz balık leşlerinin bulunduğu başka yerlerde gördüm ve hepsi yolların barajda son bulduğu yerdeydi. Benim anladığım bu balıklar ağla yakalanmışlar ve bir sebepten dolayı kıyıda bırakılmışlar. Temennim odur ki bu tür balık ölümlerinin özellikle balık varlığı bakımından fakir iç sularımızda bir daha olmaması. İnanırmısınız o günden bu yana balık avlamaya bile gidemez oldum. Hele o balıkların leş kokusunu şu an bile duyar gibiyim.
mefki olarak neresi tam anlamıyla alnlatırsan bizimde bir katkımız olur turna atılar ama bu turnaya hiç benzemiyor. balıkları satım cips yapıyorlar ama sadece gümüş balıgı o da zaten bir hamsinin boyunu gecmiyor
Erkilet tarafından gittik. Eciş adında bir köyden geçtik sanırım(köyün ismi tam olarak böyle olmayabilir). Gittiğimiz yerin yakınında alabalık çiftliği vardı...
konunun üzerinen 2 aya yakın bir süre geçmiş.nasıl sonuçlandı acaba.balık ölümlerinin sebebi neymiş ortaya çıktımı?
O balık yavrusu dedikleriniz gümüş balığı arkadaşlar. O balıkları izinli avlıyorlar. Soğuk hava depoları olan kamyonlarla ihracat yapıyorlar. Görüntüler hiç güzel değil. Galiba bir kaç kasa koktuğundan dolayı kıyıya boşaltılmış... Kayseri'de yamula barajında gümüş balığı avlandığını duydum. Bu balıklar diğer balıkların yumurtalarıyla beslendikleri için bir bakıma da bu yüzden izin veriyorlar...
o ufak balıklar çoğu arkadaşımızn dediği gibi gümüş balığıdır, sazanların içinde olduğu şey ise patetes çuvalı veya ağ değil balık yakalandığı zaman çanlı kalsın diye konan livardır muhtemelen avcının bir sağlam bağlayamadığı için balıkların çekiştirmesi ile derinliklerde kaybolmuştur ama gümüşler için üzülmeyin zaten zararlı türdür
Sevgili Aytekin, aslında böylesi daha iyi oldu zira, konu önemli ve yeniden gündeme gelmesi adına senin paylaşımın hatırlatıcı oldu. Epeydir aklımda olmasına rağmen fırsat bulupta dile getirememiştim.
Nuri abi bu konunun paylaşıma açıldığı dönemde acizane yıllık izindeydim ve sonrasında da açıkçası paylaşımda aşağıda düştüğünden belki de ben görememişim. Bu konu için özür diliyorum. Şu an bütün mesajları okudum ve açıkçası bu kadar olmasa da en son Yamulaya gidişimde (ki o da Haziran ayındaydı) buna benzer bir durumu daha az şekilde ben de görmüştüm. Bizim de aklımıza gelen kaçak olarak avlananların adeta trol gibi barajı tarayıp iri balıkları alıp ufaklarını kıyıda bıraktıkları yönündeydi. Konuyla ilgili olarak bilgi edinmeye çalışacağım. Yalnız balıklar kesinlikle turna falan değil. Söylenildiği üzere bunlar ufacık gümüşler. Kaldıki DSİ de potansiyel sakıncalı kabul edilen turnalardan Yamula Barajına bırakmamıştır. DSİ nin baraj göllerine ehemmiyetle saldığı yegane balık (otlanmanın önüne geçmek ve baraj havzasının dolmasını engellemek amacıyla) sazandır. Ancak Yamula Barajının büyüklüğü ve onu besleyen Kızılırmak gözönüne alındığında turna varlığının çok az da olsa görüldüğünü duymuştum.
Patates çuvali Içindeki Sazanlar Orda Unutlmuş Veyada ölü Baliklarin Görüntüsünden ötürü Korkulup Terkedilmiş. Küçük ölü Baliklar Içinse Yorumum şöyle. Balinalar Nasil Toplu Kiyiya Vurup ölüyorlar Ise Doga Bazen Rolünü Bu şekilde Oynuyor Arkadaşlar. Yamula Barajimizda Aşiri Derecede çevre Kirliligi Bulunmamaktadir. Kimyasal Atik Yoktur. ölen Baliklarinda Gümüş Oldugunu Düşündügüm Için Pekte üzülmedim.
Az önce Tarım İl Müdürlüğü Şube Müdürü Çetin Özyürek ile görüştüm. Bahsi geçen dönemler de bu balık ölümlerine ilişkin bir bildirimde bulunulmadığını ancak Yamula Barajını işleten kooperatifin İl Özel İdare'den ihaleyi alarak rezerv tespit edilen gümüş balığını yurtdışına satmak amacıyla avladığını söyledi. Görünen o ki malesef bu balıklar o an için ihtiyaç fazlası olarak ölüme terkedilmişler
Rıfat teşekkürler, konu sayende netleşti. Ancak, Anladığım kadarıyla olay yasal bir süreçte gerçekleşmiş ve bahsi geçen balıklar sakıncalı/zararlı bir tür gümüş.(mü?) Aslında kafa karıştıran bir durum. Barajdan eksilen zararlı (!) balıklara mı sevinelim? İhalesi kendisinde kalmış olsa da, tahribata yönelen tacirlere mi yanalım. Hiç bir şeyden haberi olmayan ve icabında denetleme görevinin gereğini yerine getirmeyen kurumlarımızın aymazlığına mı kahredelim?
Bence biz bu işin içinden çıkamayız Nuri abi kısadan bütün olayı hazır Kadir gecesi iken Allah'a havale edelim Gümüş balıkları gerçekten bol miktarda. Ancak ne kadar zararlı tür olarakta addedilseler bile nihayetinde canlı. Alabalık kafeslerinden kaçan alaların o gümüş sürülerinin arasına dalışı onları yakalamak için sergilediği çabayı görmüştüm, etkileyici idi. Burada balıkların ölümü ardından bu şekilde bırakılması da gerçekten kötü bir durum. Etrafa yaydığı o ağır leş kokusunu rüzgarında etkisi ile çok gerilerden bile almak malesef mümkün. İnsan eliyle doğanın dengesini bozup sonra da zincirde öne çıkan türlerin ötekileri baskılamaması için yine müdahil oluyoruz. Garip bir durum vesselam, aynı yukardaki üçlemenin gerçekliği gibi de acı..