en güzeli deniz suyuyla ıslatılmış temiz bir beze filetoları yatırmak bence... tuzlu suda beklerse yağını salar gibi geliyor istavrit, bu da diriliği muhafaza etse de koku bakımından çekiciliğini azaltır ne dersin? lakerda yaptıysan dediğimi leb demeden anlarsın ama burada en önemli husus nemli bezimizin eski bir yer bezi olmaması, yani deterjan, kimyasal vs kokmaması... işte bu çok kritik. buna aman dikkat... not: balığı en güzel canlıyken kesmek ve derhal oltaya takıp atmak, kanı katılaşmadan, etindeyken... ama tabi her zaman mümkün olmuyor. canlı tutulan balıklar hava alan bir kovada içine pilli hava motorundan hava basılarak ve saatte bir suyu değiştirilerek tutulabilirse verim x 5 oluyor...
Olsa dükkan senin Eline bir yaprak yem al ve orada anlatılanı uygulamaya çalış. Zor bir şey değil, tango yaptırmayacağız yem ve iğnelere... Bu işlerde bütün mesele, yapamadığını farketmektir. Hiç bir zaman kendin kandırma. Bak şöyle, ezildi, yamuk yumuk oldu, düzgün olmadı, iyi tutmadı vs. ise, kendini kandırıp "Amanda ne yem takarım.." tribine girme. Yaptığını hiç bir zaman beğenme. Bir süre sonra otomaitkman düzgün yapmayua başlarsın, hatta daha iyi bir yol vs. bulur bize de sen aktarırsın.
selam bende yaprak yemi videodaki gibi takıyorum tabiki iğneyi o kadar sık aralıklarla saplamıyorum yem olarakta izmariti öncelikli olarak tercih ediyorum canlı olarak kesip fleto yaptığım izmaritleri on onbeş dakika bir tahta veya karton üzerinde dinlendiriyorum bence çok güzel kıvam alıyor bu arada fletoyu ince çıkarıyorum yemi hırsız iğnesinden bir birbuçuk santim uzun bırakıyorum balık yandan vurursa sorun yok ama alttan vurursa kesip gidiyor kerata iğneden sıyrılan kayıp giden yemler içinde serdar abinin bir anlatımından öğrendiğim yöntemide gönül rahatlığıyla uyguluya bilirsiniz ufak üçlü iğnenin pala ve bir iğnesini mantarın içine saplayarak iyicene gömerek kalan iki iğnesinede yemi asabilirsiniz bu yöntem sanırım bu sıkıntıyı ortadan kaldırır
O şekilde yapmak, yani üçlü iğne ile askı gibi kullanmak bir çözüm. Pratikte. ama hamsiye zor fayda eder. İstavrit ise.. Genelde ağır kurşun kullanıyoruz. Buyüzden yem dibe bir hayli süratli gidiyor haliyle. O zaman yemi asılıyor su, iyice zorluyor ve yem bu iğnelerden yırtılıp çıkıyor. İyi netice vermiyor mu? Hiç yoktan iyi. Ama biraz sertçe, parlak renkli bir tel bulmak hem daha kolay, hem daha ucuz, hemde daha iyi netice veriyor.
evet serdar abi zaten hamsinin etinin istavrit ve izmarite nazaran daha dayanıksız olduğunu söylemeye gerek bile yok izmaritte derisi itibariyle çok dayanıklı bi yem olduğundan tabi tazeyken yoksa öldükten yarım saat sonra bile eti dağılmaya başlıyo birazda fletoyu kalın kesersek iğneden akıp gidiyor ben zaten senden öğrendiğim bi tekniği belki bi altarnatif olabilir diye sunmak istedim hamsinin cezbediciliği bambaşka tabi ama kıyıdan kullanmak biraz zor bende ilkzamanlar takıma tel ve benzeri şeyleri eklemekten korkuyordum ama sizin tekniklerinizi uygulamaya başladıktan sonra fikrim değişmeye başladı bu tekniği uygulamasam zaten iğneye zor tutturduğum yem çok kısa bi sürede iğnenin üzerinde pörsüyüp şişip dağılıp gidecek verim alamıcam ama bu sistemle yeme daha uzun süre düzgün bi görüntü vermek mümkün zaten avlandığım merada çinekop ve ailesinden bi üye mevcutsa teli veya iğneyi görüp ürküp vurmuyorsa bilemem ama aralarından bi delikanlı çıkıp yerim senin telinide iğnenide diyip üzerine atlıyacağından eminim sevgiyle kal serdar abi
ben serdarsoylu nun önerdiği telli tekniği 1 kere galata köprüsünden denedim.hatta iğne bağlantılarınıda onun resimli anlattığı gibi resistans telinden birbirine bağlamıştım. takımı atıp beklemeye başlamıştım.arada bir tık yapıyordu yanımdakilerde istavrit tıklaması alma diyolardı.aradan 5dk gecmişti hala bizim istavrit vuruyordu.yemlere bakim diye cektiğimde kaba sarıkanat vardı.celik telleri kesememişti kulak arkasındanda iğnenin biri girmişti. ama yinede o şekilde bir takım hazırlamak gercekten cok zahmetli ve zor.el alışkanlığı olması lazım.iğne aralarınıda cok kısa bağlamıştım .oda bi ayrı zorlukltu yeme gecirirken.
Evet, daha zahmetli olduğu kesin. Ama biraz alışınca, gayet kolay oluyor. Birde dibe takılmadığı, paslanıp gitmeyecek iğneler kullanıldığı sürece, eskimek gibi derdi yok. O nedenle uzun süre kullanılabiliyor. Ben 3 yıldan beri benzer takımları kullanıyorum. Harcanan emeğe değiyor.
Serdar Bey sizin hazırladığınız takımın birebir aynısı bir av market tarafından hazırlanıp satılmaktadır, telif hakkı talep etmenizi öneririm
Hangisi? Gidip hemen alayım bir kaç tane! Bu takımlardan yapılıp satılması, emin olun beni memnun eder. Gidip yarım yamalak iş yapan takımlara para savurmaktansa, daha düzgün iş yapacak bir takım elbette herkese faydalı olur. Ha, yapması zor. Çok değil. Birini yapmak 4-5 dk ancak tutuyor. Ama genede uğraşmak demek bu. Maliyeti de öyle çok çok ucuza çıkmıyor. Eğer klasik takımların bunun yarısı kadar iş yapacak olduğunu bilsem, inanın uğraşmam. Ama gözünü sevdiğim bunlar, 8-10 misli daha iyi iş çıkarınca insan vazgeçemiyor. Fakat, parası neyse, verip almak, elbette makul. Kendimiz yapınca bedava olmuyor ki...
2 Kancalı ortadan çelik telle yapmış olduğunuz. Mantarı da hemen üzerine boncuklarla sabitlemişler. Gayet de güzel olmuş. 3 TL'ye satıyorlar. 10 Tane alınca 2.5 yaptılar.
Dikdörtgen prizma gibi mantarı olan ama iğne tarafı çelik telli miydi hatırlamadığım bir takım takımları, karaköy'de bir yerlerden hatırlıyorum. O takımların iğne kısmı için bir şey söyleyemiyorum. Fakat, o tür mantar, balığı ürkütüyor gibime geliyor. Lüferin (ve diğer boylarının) temelde görerek avlandıklarını biliyoruz. Bu da görme ve gördüğünü anlama kabiliyetlerinin fazla olduğu sonucunu bize gösteriyor. O tür bir mantarın, lüferin gözünde yemin bir yemden farklı görünmesine yol açacağını düşünüyorum. Diğer yandan o mantarların hidrodinamiği, dengesi vs. de pek düzgün değil. Kısaca, onlardan alırsam, iğnelerini kullanırım ama mantarını değiştiririm sanıyorum.
İlk başta ben de şüphelenmiştim ama eleman yarım saat içinde 15 tane sarı kanat çekince bu takımlarla pek bir şüphem kalmadı açıkçası. Belkide balık boldu, kısmeti vardı o zaman bilemeyeceğim. Ben de yeni temin ettim yakın bir zamanda deneyeceğim.
Takım şöyle olur böyle olur ama yem takmaktaki önemli kural balığın parlak olan kısmının su içinde alta yani deniz dibine bakacak şekilde olmasında fayda vardır.köstek hazırlanırken dikkat edilecek nokta balığın yüzdüğü derinliğin üstünde olmasıdır..Çünkü lüfer ailesi genelde altta yüzer ve alttan saldırır.. Zokalı takımlarda bu kolaydır iğne kısmının son takılışında parlak taraftan geçirip etli kısımdan çıkardığınızda otomatik olarak parlak kısım altta kalır.. Ama mantarlı takımda ağırlık ve denge kavramı yer değiştirebildiğinden bunu sağlamak zordur.. O sebepledir ki mantarlı takımlarla genelde akıntı olduğu zman ve yerlerde daha kolay avlanma yapılır.. çünkü akıntı, yem ne şekilde takılmış olursa olsun döndürdüğünden parlak ksıım yer değiştirir ve görünür olması sağlanır.
plastikten mantarı sıkıştırma stoper i yapmışlar ben aldım.mantarı istediğin yerde rahatlıkla sabitliyorsun.bayağıda ucuz 50 kuruş içinde 30 tane cıvarı var kullandığımdan tam sayısını bilemiyorum.en ufak fırdöndünün yuvarlak halkası büyüklüğünde.yani takıldıktan sonra görünmeside nerdeyse imkansız gibi.