Pazar günü akşam üzeri ev için eşim ve oğlum ile birlikte alışveriş markete gittik. Büyük ve ciddi bir yer olduğunu düşündüğüm mekanın ismini yazmayacağım. Balık reyonunun önünden geçerken baktım 10-15 cm ilk yapraklar kasalar içersinde duruyor. Büyük bir yer olduğu için görevliye sorma cesaretinde bulundum. Size yakışmıyor, 20 cm altında nasıl satarsınız? yasak bu dedim. Ve... Aldığım cevap : Siz uyuyorsunuz beyefendi bu sene yasal sınır 14 Cm ye düştü sizin haberiniz yok!! iyi o zaman sizi bir şikayet edeyim dedim. Ettttttt dedi bana, kaç defa geldiler, hiç bir şey yapamadılar dedi. Çünkü yasal sınır 14 cm olmuş ve onlarda buna uyuyormuş... v.s. v.s. Ben şok oldum, ya ben gerçekten uyuyorum haberim yok bu değişimden, ya da firma yetkilileri müşterileri ayakta uyutuyor. Şimdi soruyorum gerçekten Yasal çinekop sınırı 14 cm ye düştü mü? Yoksa bunlar bizi salak yerine mi koyularlar.
Yasal olarak değilse bile fiilen 14'ün bile altına düştü. Yukarıda linki verilmiş değişiklikte "ağırlıkça %15 balıkta boy limiti aranmaz" diyor. Bu ne demek? 10 kiloluk bir çinekop kasası düşünün. 8,5 kilosu 20 cm ve üzeri olmak zorunda. Kalan 1,5 kilosu sözüm ona kasalama ve ayırma güçlükleri yüzünden limit altı olabilir. Bunda bir sınır yok 8-10 cm'lik balıklar bile o kasada bulunabilir. Tek şart limit altı balıkların toplam ağırlığının kasanın %15'ini geçmemesi. Şimdi düşünün, kontrol memuru gelecek. Kasayı boşaltıp balıkları tek tek ölçecek. Limit altı olanları ayrı, üstü olanları ayrı tartacak. Limit altı olanların oranı %15'in üstündeyse ceza kesecek. Bunu kim yapar? Tamamen balıkçının baskısıyla uydurulmuş bir açık kapı. Üste büyük balıkları koyup geçecekler. Tabii kanunda ne dendiği açık, satılan tüm balıkların boyu 14 cm. filan olamaz. Eğer bir yerde tüm balıklar bariz şekilde 14-15 cm boyda satılıyorsa şikayet edebilirsiniz. Tabii sonuç verir mi, zerre kadar umudum yok.
yazıklar olsun demek istiyorum. istisna tebliğini görünce yine bir hayal kırıklığı yaşadım... aylardır insanlar çabaladılar, seslerini duyurdular, meselelerini anlattılar ve balık boy limitlerini güncellettiler, sonra sessiz sedasız bir tebliğ ile istisna adı altında tam da Aret üstadın dediği gibi uydurulmuş bir açık kapı... bu istisna ile denetlenmesi imkansız bir hale getirilmiş... bir kural konulurken fiili olarak da uygulanabilir olup olmaması bu kuralın samimiyetini gösterir... bakanlığın samimi olmadığı o kadar belliydi ki... balıkların nesli tükenmeden bu işin adam gibi bir düzene kavuşmasını diliyorum.
Arkadaşlar Lüferde yasal limit 20 cm. olarak duruyor, kağıt üzerinde, ancak uygulamada limit 14 cm. de değil, maalesef limit yok. Aret'in dediği gibi ağırlıkça %15, öyle bir katliam kapısı ki, vicdanı olan ağlar. Balıkların arasında 10-12CM BOYDA, 15-20 GRAM, EVET ONBEŞ-YİRMİ GRAM AĞIRLIKTA BEBELER VAR. Bunları, %15'in arkasına sığınarak katlediyorlar. 40-50 tanesi bir kg ancak gelen lüfer bebelerini katletme, yani lüfer soyunu tüketme emrini veya iznini, Tarım Bakanı kendi kafasından vermiş diyorlar. Doğru mu bilemem, Allah bilir, ama öyle de olsa Bakanın kötü niyeti olmadığını, boy limiti yüzünden balıklar ziyan oluyor, denize döküyoruz, millli servet, fakir fukara yesin, Yunanlılar tutar gibi kulağa hoş gelen zırvalarla aldatıldığını düşünüyorum. Alınan ve kontrol edilemeyen bu %15 kararının Türkçesi: Bundan sonra denizlerde lüfer cinsinden bir fert görmek istemiyorum, tez bebeleri, dedeleri katledile, başımızı ağrıtan lüferin adı denizlerimizden siline şeklinde anlaşılacak birfermandır. Başka türlü anlamak mümkün değil, icraata bakınca. Şimdi hep beraber soralım Tarım Bakanlığı'na , herkes kendi diliyle yazsın. Lüferde istisna sayılan %15, dağı taşı doldurmuş durumda, her yerde, her tezgahta yaprakdan küçük lüfer bebeleri balık diye satılıyor. Peki bunun asıl hedef av olan %85'i nerede? gthb@gov.tr
