BUNU KULLANMANIN YAYIN TUTMADA BIR YARARI OLUYOMU Daha oncede gordum ama ne bıleyım normalde balık tutulan ortam sesız olmalıdır dıye bılıoyodum
arkadasım acaba bı sınegın ıgneye nasıl takılacagını gosterırmsın buna helıkopter bocegı dıyolar galıba
Ahmet Bey size oz verili ve buyuk itinayla hazirlanmis sunumunuz icin cok tesekkur ediyorum. Bize Avrupa yayinciligina ayrintili bir bakis ve bilgi birikimi de saglamis oldunuz. Arkadaslarimin tamamlamalariyla konu gercekten buyuk derinlik ve uzmanlik kazanmis.Emegi gecen butun dostlara tesekkur ediyorum. Elle tutma hakkinda verilen bilgilere sanirim biraz daha dikkat edilmesi gerekiyor. Bizler amator olta balikcisiyiz, "baligi yakalamakta her yol mubah" diye bakan Makyevelist kafa bize uymaz dostlar. Boylesi herkesin uzmanligini konusturdugu paylasimlari okumak beni buyuledi. Hepinizin emegine saglik.
yeni üye zikareis sorar yayın avı nerde yapılır. istanbuluyum daha önce B.çekmeçede yayın aldık .daha sonra bıçak gibi kesti. şimdi nerede yayın avlaya biliriz. yardımlar için şimdiden teşşekürler.
Yayın avı Merhaba kader dostlarım! Ben yeni bir üye olarak ilk bilgilerimi paylaşayım isteim. Yayın balığı doğal olarak buluduğu yerlerde sülükle beslenir. Olmayan avlaklarda ise sülüğe bakmaz. Bu konuda epey tecrübe yaşadığımı söyleyebilirim. Bana göre canlı veya ölmüş,fakat taze balık en iyisidir. Avrupa'da son dönemde somon balığı besiciliği için yapılan granüllerle avlama moda olmuş durumda. Bu şekli aranızda deneyen oldu mu? Selamlar, Erdinç
Karanlık Suların Şovalyesi ,YAYIN BALIĞI Kapayın gözlerinizi, Bir akşam üstü hayaledin… Bir nehir kenarındasınız ya da göl üstünde bir sandalda. Güneş karşı tepelerin ardına düştü düşecek. Hafif bir meltem yüzünüzü ılık ılık okşuyor. Bütün dikkatiniz sağ el işaret parmağınızda. Yüreğiniz, beyniniz, sinir sisteminiz parmağınızın ucundaki misinaya kilitlenmiş. Bekliyorsunuz sabırla. Önce misinanızda küçük bir kalp atışı gibi tıkırtı, hemen ardından kalp krizinden beter yürek çarpıntısı!… Evet o, evet o!… İşte, işte rakibiniz orada, oltanızın ucunda. Hamlesini yapıyor, yemi yiyor. Şimdi sıra sizde… Kancayı ağzına aldığını hissettiğiniz anda çarptırın misinayı, asılın hızla. Ne erken, ne geç… Ne çok yavaş, ne çok hızlı… Evet, evet, şimdi, şimdi! Hadi çarptırın!… Hayır, hayır sonucu söylemeyin, yüreğim kaldırmıyor… Bırakın hayal edebileyim. Neler var oltanızın ucunda?. Sulardaki yaşam mücadelesinin hangi şövalyesine rastladınız, bırakın benim paşa gönlüm hayal etsin. Yoksa yayın mıydı oltanıza denk gelen; Şu derin suların karanlıklar şövalyesi yayınlar. Boşa şövalye demedik, gerçekten soylu, haşmetli balıktır yayın. Gerçek bir asilzadedir. Öyle her suda bulamazsınız. Şanına layık sular ister. Büyük nehirler, derin göller, temiz sular. Issız yerleri sever, insanoğlunun pek girmediği, kirletemediği. Tarzı vardır, kendine özgü prensipleri… Boşuna karanlıklar şövalyesi demedik. Gün ışığından hiç hazetmez. Gündüz gezmez, yemlenmez,avlanmaz. Karanlıkla birlikte başlar hükümranlığı… Gerçek bir hükümrandır. O bir kere çıktı mı sahneye, başka balığa yaşam hakkı yoktur. O saate kadar oltanızı gıdıklayan, yeminizi didikleyen ufak balıklar birden yokolduysa bilin ki yayının hükümranlık saati gelmiş, ortalığa çıkmış demektir. Zordur yayını yakalamak, zordur çünkü seçicidir… Özel yem ister, öyle ota-bota gelmez. Solucana burun kıvırır çok aç olmadıkça yüzüne bakmaz. Tercihi canlı-kanlı sülüktür. Tavuk, dalak, ciğer sakatata bayılır. Canlı kurbağaya masasına layık bir çeşni gözüyle bakar, reddetmez. Gözü döndüğünde büyük metal kaşığa da saldırdığı vakıadır. Sevdiği yemi görürse nazlanmaz, fena halde oburdur, yalamadan yutar. Bu nedenle çoğu kez kanca kursağında kalır, ağzında ya da çenesinde değil. Zordur yayını yakalamak, bir o kadar da zevkli. Büyür yayın, avcının gözlerini yerinden uğratacak kadar büyür. Beş on değil, yüz kilo, yüzelli kiloya ulaşır. Bu fakir, şu yalan dünyada 250 kiloluğunu görmüştür kendi gözleriyle. Görmüştür de hala gördüğü düş müdür gerçek mi ayırt edemez. Oltaya bir kez düştü mü kıyıya almak için verilecek mücadele, bir balıkçının şu fani dünyadan isteyebileceği, bekleyebileceği en büyük hazdır, nimettir. Yalanı yok, abartması yok, on kiloluk onbeş kiloluk bir yayını kıyıya alabilmek için tek kelimeyle boğuşmanız gerekir onunla. Güçlüdür, kuvvetlidir, hata affetmez. Misinanız sağlam, düğümsüz, yeni olacak, yayının büyüklüğüne göre misina yetmez paraşüt ipi kullanılacak. Oltayı çekerken boşluk vermeye gelmez, zor toparlarsınız bir daha. Bir de tam kıyıya yaklaştığında dikkat edin göğsü yere değmesin. Yerden öyle bir güç alıp fırlar ki, çoğu zaman kopan misinanın ardından eliniz böğrünüzde kala kalırsınız. Ondan sonra döğünmek nafile. Soyu tükeniyor karanlıklar şövalyesinin… Çocukluğumuzun, ilk gençliğimizin yayınları şimdi rivayet oldu. Paraşüt ipinden oltasını gece su kıyısında uyuklarken koluna bağlayan balıkçıyı suya sürükleyen yayının öyküsü şimdi anlatılmıyor bile artık. Kızılırmak’ın turkuaz, Yeşilırmak’ın haki renkli sularında şimdi beş kiloluk yayın yakalayabilen tanrının sevgili kulları gördüklerine inanmakta zorluk çekiyor. Sakarya nehri, Sarıyar barajı çoktaaan kirli suların çöpçüsü kadifelere kaldı. Dramdır avucumuzda kalan, bir tükenişin öyküsü… Tüm soylular, tüm asilzadeler gibi karanlıkların şövalyeleri de tarih kitaplarımızda yerini almaya hazırlanıyor. Ne Acı
Merhaba, Bu alete http://www.bilgehansarp.net/fishing/index.htm sitesinde yayın bölümünde yazdığı üzere KVOK denir. Eskiden Sakarya'da, halen Eskişehir'de de kullanıldığını duydum. Şimdilerde bizim yerli balık malzeme satış sitelerinde de satıldığına rastladım. Suya çarptığınızda, vrak vrak diye ses çıkartıyor ve yayınların o bölgeye gelmesini sağlıyor. İşe yararsa haber ver de, biz de kullanalım. Hepimize rastgele...
Selam Bu yöntem sakarya nehrinde sarıyar barajında oldukça kullanılmakta ve çok verimli olduğu tarafımdanda tecrübe edilmiştir Şöyleki: Bu tip avlanmaya bizler "tıp-tıp" deriz ve sıcak yaz akşamlarında motorsuz tekneden kürekle yapılan bir av yöntemi olarak uygularız. Burada esas olan kürek çeken kişinin kürekleri sudan çıkarmadan yani ses yapmadan çekmesi ve bu aparatı kullanan kişinin aynı tempo ve aralıklarla suya vurmasıdır. yem olarak büyük bir kancaya (06-07) bolca iri solucan takılır.yem yumruk büyüklüğüne yakın bir solucan yumağı olur ve sandaldan 8-12 Kulaç aşağı sarkıtılıp çekilir.Bir çeşit yayın sırtısıdır yani Bu sesin yayında rahatsızlık ve saldırganlık dürtülerini tetiklediği Bilinmekte ve bu sese gelen yayının güzergahtaki yemi yutması amaçlanır. 2002 yılında sarıyar barajından bu yöntemle 53Kg lik bir yayın almıştık .(ben sandalda figüranlık yaptım ) daha küçükleride gelmesine rağmen genelde 7-8kg altı olan yayınlar bu tekniğe duyarsız kalıyorlar. Bu yöntemle 100kg ve üzeri yayınların yakalandığı bilinir. Hatta bu avı yapan sandallarda yayın sandala alınamayacak kadar büyük olabileceğinden sandalın yanlarına balığı bağlamak için aparat yapılır İşin kısası bu yöntem oldukça kullanışlı ve verimlidir Kıyıdan uygulama yapmayın hüsrana uğrarsınız
Arkadaşlar Merhabalar. Sizden Ricam Yayin Baliği Için Istanbulda Nerelerde şansimi Deneyebilirim.bu Konuda Beni Aydinlatmanizi Rica Edebilirmiyim. Kadir özkan
sakarya nehrinde yayın avlıyorum değerli abilerim kardeşlerim çok değerli bilgiler paylaşmışlar daha söylenecek pek bişey bırakmamışlar. benimde tecrubelerime göre söylenmemiş olanlrı paylaşayım şimdi gelelim yayın balığımıza çoğunlukla gece avlanır dere kenarında dal kırılması sanarsınız il önce ama değildir yayının çene sesi varyaa ahhh aaahh çektiyor insana pıstıkça sindikçe sinersin holtama gelsin diyee çaaat çaaaaat tabi büyüklüğüne göre genelde karanlık gecelerde vurur onuda ayları gösteren bi takvime bakarsanız mesala 7 mart 6 nisan 5 mayıs 3 hazıran 3 temmuz 1 ağustos 30 ağustos 29 eylul bu verdiğim tarihlerin üç gün önce ve 3 gün sonra zaman zarfı aralığında iyi av yaparsız aydınlık gecelerde pek büyükleri yemlenmez ancak canlı yemle aydınlık gecelerde su üstü avlanabiliriz. her zamanki gibi sağlam ip misina sağlam kanca minimum sessizlik ve asla florasan ışık yakmayın anca löküs yada mum vallaa anlatırken bilee şu marta az kaldı diye heyacanlanıyorum yaaa böyle bi canavar kaç kez elimi misinanın kestiğini bilmiyorum herkese rasgele resim şu an ekleyemiyorum daha sonra paylaşırım herkese ii sabırlar rasgele
merhabalar, bu balığı istanbuldaki göl ve göletlerde bulma şansımız yokmu değerli dostum. ilginize teşekkürler...
yayın arkadaşlar biz onları zaten biliyoruz.madem amac fikir vermek;bence yayın en iyi canlı yem olarak kurbağayla yakalanır bunun canlı şahidiyim
Gölette yayın tutmanın en iyi yöntemi nedir arkadaşlar kıyıdan 25 - 30 mt ileriye sakatat ile mantarlı atsam sonuç albilirmiyim acaba ben kayseride yamula barajında ve kızılırmakta avlanıyorum
slm hayrullah bey merhaba , aynı konuyu bende araştırıyorum.Bende kuşçu luyum .inşallah bu sezonda yayın avlarız.selamlar.
HAKAN BEY MERHABA kuşçuda geçen sene küspeye 4 5 kiloluk yayın düşmüş sanırım küçük çapaklara saldırmıştır ama bu sene tek amacım yayın bir şekilde tutacağım saygılar
kötu yayıncı arkadaslar sazlıderede aglıa mepsle ankara ayasta kuspeyle bu balıgı yakaladım .sakaryada yakaladıgım balıgın mıdesınden konserve kutusu cıktı. anlayacagınız bu balık tam bır copcu.ama yınede yem ıcın kucuk bır ıpucu.gunduz yakalanan kelebeklerden bırının mıdesıne bakmak sızı sonuca goturecektır .[ankarada kelebek dıye kucuk yayına dıyoruz]