Sayın Yasin bey tebrik ederim abicim. Dediğiniz gibi edebiyat biraz sorun. Bazen kendimi ifade edemiyom ama dediklerinize katılıyom ayrıca smileleri seviyom doğru Abi sen benim yaşa bide cuma günü bak ozaman 23 olacak ondan 23 yazdım sen 22 dedin karizma çizildi Karadenizi ben hırçın olduğu için söyledim bir günü bir gününe uymaz. Birde şu kısmı anlayamadım ''Ayrıca Aliço ustamızın verdiği bilgiler kendi gözlemlerine dayalı veriler , yani bu tecrübelerin seninle hiçbir şekilde alakası yok.''
Aslında bencede çıkılmayacak yol değil. Gerekli önlemler ile çıkılabilir. Hava tahminini aynı gün içinde öğrenmek yeterli su ve yiyeceği tedarik etmek. Bir acil durumlarda dahil kullanmaya yeterli benzin. Lakin denizin şakası olmaz ve bu işi yapmaya hevesli arkadaşlar bu konuda tecrübesizler. Colomba gelince adamın elinde 3 tane gemi ve yeterli sayıda tecrübeli denizci vardı.
72 baca numaralı "Üsküdar"; Şirket-i Hayriye’nin 1927 senesinde Almanya Elbing’de F. Schichau GmbH. tezgâhlarında yaptırdığı talihsiz vapurdur. 148 gros 64 net tonluk olup teknesi sactandı. 6.6 metre genişliğinde 33.1 metre uzunluğunda olup 2.1 metre su kesimine sahipti. 350 beygir gücünde tripil (3 silindirli) buhar makinasıydı. Uskurlu vapurun hizmete giriş senesi; Eylül 1927... Yaz /kış; 344 yolcu alan ve saatte 8 deniz mili hız yapabilen "Üsküdar"; 1 Mart 1958 günü (yani günümüzden 48 sene evvel) 31 yaşında iken İzmit Körfez Hattı’nda çalışırken aniden çıkan fırtına neticesinde Gölcük önlerinde battı ve 392 kişiye mezar oldu (Bir diğer rivayete göre 450 civarında kişi). Aynı yıl batığı denizden çıkartılarak enkaz olarak satıldı. O yılarda bölgede lise eğitimi sadece İzmit’te verildiği için öğrenciler İzmit merkeze gidip gelmekteler. Gölcük ve Karamürselli gençler İzmit’e gitmek için en kolay yol olduğu için deniz yolculuğunu tercih ediyorlar. Yolcu sayısının artması üzerine Denizcilik İşletmeleri daha büyük bir vapur olan Şehir Hatları’nın 72 no’lu Üsküdar’ı haftasonu Körfez’e yolluyor. 1 Mart 1958 Cumartesi günü Gölcüklü öğrenciler her Cumartesi olduğu gibi saat 12.00’de İzmit’teki okullarından çıkarak vapura biniyorlar. Fırtına nedeniyle bütün öğrenciler eski olan vapura binemiyor. Binemeyenler kurtuluyor. Öğle vapuru 500’ün üzerinde yolcusuyla yola çıkıyor ve fırtına patlıyor. Derince açıklarına geldiklerinde şiddetli fırtına gemiyi yan deviriyor ve batmaya başlıyor. Gölcüklü lise öğrencilerinin neredeyse tamamı kıyıdaki çaresiz ve gözüyaşlı ailelerinin gözleri önünde bu faciada hayatını kaybediyor. Ebeveynler için ne kadar zor anlar!... Evlâtlarının en zor anlarında yanlarında olamamak ve çaresizlik içinde kıyıda dövünmek... Allah hiç kimseye böyle felâket göstermesin ve bu acıyı yaşatmasın bir daha inşallah... Gençliklerinin baharında hayata veda eden bu yavruların hepsinin de "Mekânları Cennet olsun"... İbrahim Akın KURTOĞLU Güzel kardeşim bu acı olayı bir hatırlayalım, daha sonra yapmayı düşündüğünüz veya tavsiye ettiğiniz şeyin başımıza nasıl dertler açabileceğinide bilip öyle karar verelim, amacım felaket tellallığı yapmak değil bilakis yaşanmış acı tecrübelerden dersler çıkarmamız. __________________ EY TÜRK ÜSTTE GÖK ÇÖKMEDİKÇE , ALTTA YER DELİNMEDİKÇE, SENİN İLİNİ VE TÖRENİ KİM BOZABİLİR. TİTRE VE KENDİNE DÖN !
Cumhuriyet dönemimizin sivil denizciliğinde yaşanmış en acı ve vahim olaydır canım abim. Fırtınanın birden patlaması ve yüzlerce canın çok genç yaşta bu hayata veda etmelerine sebep olmasıdır. Düşününki bir fiber tekneyle böyle bir olay başınıza geldi, 5. ila 10 saniye arasında tekne % yüz denizin dibine, bu kazaya uğrayanınsa kaderi tamamen yaradanla başbaşa kalmak. Bu konuya 4. yada 5 inci yazışım, anlatmaya çalıştığım ;bu bir oyun değil hayatınla kumar oynamaktır, aynı güzargahı 100 kere gidersin birşey olmaz 101 incide , kaçınılmaz son .Rus ruleti gibi birşey.
Gece gece hiç güleceğim yoktu, Allah sizi de güldürsün. Sen kalk smilileri sor, İsmail ağabey de açıklama yapmış onca.