Bu gün (25.10.2007) eve gelirken istasyon köprüsünün üstünde insanların kalabalığı dikkatimi çekti. Köprünün üzerinde, gelmeden ırmağa bakıyorlardı. Yeşilırmak Amasya şehrinin tam ortasından geçer. Amasya'dan Önce de Turhal'a uğrar. Buradaki bir sanayi tesisi de her yıl bu zamanlarda sezon öncesi makinalarını temizler ve atık suyu olduğu gibi Yeşilırmağa verir. Bu işi özellikle öğleden sonra yaparki, o zehir Amasya'ya akşam saatlerinde ulaşır ve sabaha kadar devam eder. Bırakın bir balık sevdalısını, vicdanı olan hiç bir insanın yüreği kaldıramaz bu manzarayı. Şu an belki onbinlerce belkide yüzbinlerce balık telef oluyor. Tıpkı yüzme bilmeyen bir insanın su içerisinde çırpınışları gibi, balıklar suyun içerisinde çırpınıyor, boğuluyor. Evet bugün Yeşilırmak sabaha kadar kan akacak.
abi bunu bildirebilecek şikayet edilebilecek bir yer yokmu böyle karşıdanmı bakacaksınız kimse ilgilenmiyormu
Maalesef arkadaşım, maalesef arkadaşlarım. Şikayet mercileride bizimle birlikte karşıdan bakıyor. Her yıl balıklar akıyor. Yeşilırmak havzası kalkınma projesi diye bir çalışma var. Bu çalışmada Tokat, Çorum ve Amasya'nın en yetkilileri ayda bir kez bir araya gelirler ve toplantı yaparlar. Eminim bu konuda defalarca gündeme geldi, ancak durum bu günde hala aynı...
cok uzuncu bir olay bu..bunu yapanlar insan olamaz...dogayi kullanarak sonucta birseyler uretiyorlar ve bunu yaparkende hala dogaya zarar veriyorlar...nereye kadar bu dunya bu sistemi kaldirir bilemem...bence grenpeace sitesine e-mail atarak onlarin bu bölgeyi ve tesisleri gundeme getirmeleri mumkun olabilir... saygilarimla
Erol abi yetkililerin bu kadar çaresiz kalmasına bakılırsa o fabrika sahiplerinin ensesi baya kalın olsa gerek.Adamın varsa herşey mübah değil mi?
Eskişehirdeki şeker fabrikasıda porsuğa bırakıyo atıklarını yıllardır geçen gün yine temizlikten sonra bırakmışlar bi sürü balık ölüleri vardı yıllardır bi çözüm bulunamıyo
kızıl olmasının sebebi kimyasal bir madde mi, boya mı, toprak mı? abi foto olsaydı burada yayınlardın belki insaflı bir devlet yetkilisine ulaşılırdı
Erol Abi mümkünse bu konu hakkında daha detaylı bir rapor( fabrikanın tam olarak bulunduğu yer,nehrin fotoğrafı-özlellikle!,veya yerel gazetelerden bununla ilgili haberler) burada yayınlar ya da bana özelden gönderebilirsen çok memnun olurum,özellikle fotoğraf çok etkili olacaktır,elimden geldiğince brişeyler yapmaya calışacağım.
Bugün ırmağın kenarına inmiştim, işte resimler. Sana eklediğim iki resimde, nasıl bir güzelliğin mahvolduğunun göstergesidir. Bu arada resimler gecikti, çünkü amasya dışına çıkmıştım. Geldim bugün (02.11.2007) durum hala aynı (Özür... resimleri sanırım ancak sabah ekleyebileceğim)
Ayrıca balıkların yanısıra nasıl bir güzelliği katlediyorlar; iki resim daha. bu ilki buda ikinicisi, saat kulesinin hemen arkası vilayet binası, Tüm resimler yaklaşık 20 metrelik mesafede çekilmiştir.
Arkadaşlar aşağıda linkte de 25.10.2007 tarihinde çekilmiş bir vidyo çalışması var. Konu aynı "Yeşilırmak katlediliyor'' http://www.youtube.com/watch?v=_DJ88PHv2pM
yeşilırmak Erol hocam burada herkes Turhal Şekeri suçluyor ama ben bu duruma katılmıyorum maalesef.....Yıllardır Amasyada ölen balıkların müsebbibi olarak görülen bu fabrikanın bu konudaki hassasiyetine şahit oldum. Fabrikanın dibinde de balıkların yaşadığını gördüm. Takdir edersiniz son dönemde kazovada meyve bahçelerinde önemli ölçüde artiş görülmektedir. Ekonomik getirisi fazla olan bu üretimin önümüzdeki yıllarda daha da artacağı kaçınılmaz görünüyor. ve bu Irmak Amasya'ya gelene kadar (Turhal'ı da sayarsak) 3 şehrin içinden geçiyor. Özellikle Almus baraj gölünde yaz aylarında tutulan ve debisi iyice düşen ırmağa katılan meyve ilacı artıklarının balık ölümlerinin bir numaralı sebebi olduğunu düşünüyorum. Nitekim geçen yıl bölge ilçeleri kaymakamlıklarının "ilaçlama yapılan tankerlerin nehirde yıkanmasını" yasaklayan ve para cezası gerektiren yaptırımları epey sonuç verdi. Bu kararlı tutumun devam etmesi halinde Yeşilırmak'ın daha da güzel olacağını düşünmekteyim.
Ne kadar çok balık varmış yazık sabah sabah çok canım sıkıldı.Yokmu bu hainliğin durdurulmasına bir çare?