merhabalar, yeşilırmağın bu hale geldiğini geçen sene televizyondan da duymuştum, gerçekten üzücü bir durum ve kimsenin bişey yaptığı da yok sanırım!!!!! ırmağa soğan dökme konusuna gelince, yeşilırmaktaki olayı burda duydum fakat bunun canlı örneğini bizim memlekette de gördüm. ben kırıkkale sulakyurtluyum, köyümüz kızılırmağın tam kenarında, çiftçiler bir keresinde soğan yetiştirmişlerdi fakat istedikleri gibi satış olmadığı için ellerindeki tonlarca soğanı bir güzel ırmağa döktüler, heryer soğan doluydu yani...bunun ırmağa ne gibi bir zararı var tam olarak bilmiyorum, sadece neden döküldüğünü anlatmak istedim. sanırım yeşilırmakta da bundan dolayı dökülmüştür. bu arada ana konu olan yeşilırmak' ın kirletilmesini engellemek için ne gibi çalışmalar yapılıyor ve biz neler yapabiliriz acaba...bu konuda bilgisi olan varmı?
Dostum bordo Ben 87-89 yılları arası m.y.o. öğrencisiydim orada malesef o yıllardada aynı sorun devam ediyordu hatta birgünetrafı balık kokusu sardı bir anda dedilerki ırmaktan balık akıyor İstasyon köprüsünün üzerine geldiğimde gözlerime inanamadım su yüzü balıktan gözükmüyor insanlar kenara yakın balıkları yağmalıyorlardı hatta yaşlı bir kadında ırmağa girmiş eteğini balıkla doldurmuştu bir yayın da can havliyle suyu öyle bir bulandırıyorduki en az 25-30kg vardı insanlar gülüşerek yakalamaya çalışıyordu o balığıda... Bense yaşlı gözlerle öyle donakalmışım yanımdaki arkadaşımda gülüyordu bana neden ağlıyorsun dediğinde bende geleceğimize ağladığımı söyledim ama o gülmeye devam etti çünki bizim insanımız bu her karışı cennet olan toprağının doğasının kurdunun kuşunun kıymetini bilmiyor nedenmi her karışında bu güzellik olduğu için farkında değil ancak bu doğayı kaybettiğimizde anlayacaklar umarım geç kalmazlar geç kalmayız... saygılar.
Dostum bordo Ben 87-89 yılları arası m.y.o. öğrencisiydim orada malesef o yıllardada aynı sorun devam ediyordu hatta birgün etrafı balık kokusu sardı bir anda ,dedilerki ırmaktan balık akıyor. İstasyon köprüsünün üzerine geldiğimde gözlerime inanamadım su yüzü balıktan gözükmüyor insanlar kenara yakın balıkları yağmalıyorlardı hatta yaşlı bir kadında ırmağa girmiş eteğini balıkla doldurmuştu bir yayın da can havliyle suyu öyle bir bulandırıyorduki en az 25-30kg vardı insanlar gülüşerek yakalamaya çalışıyordu o balığıda... Bense yaşlı gözlerle öyle donakalmışım yanımdaki arkadaşımda gülüyordu bana neden ağlıyorsun dediğinde bende geleceğimize ağladığımı söyledim ama o gülmeye devam etti çünki bizim insanımız bu her karışı cennet olan toprağının doğasının kurdunun kuşunun kıymetini bilmiyor nedenmi her karışında bu güzellik olduğu için farkında değil ancak bu doğayı kaybettiğimizde anlayacaklar umarım geç kalmazlar geç kalmayız... saygılar.
Sana katılıyorum.Ne yazık bazı şeylerin değerini kaybettikten sonra anlayacağız.Ancak karamsar olup mücadelemizden vazgeçmemeliyiz.Şu hikayeyi anlatmak isterim; İki arkadaş kumsalda yürüyorlarmış.Bir süre sonra kumsalın dalgalar tarafından kıyıya savrulmuş denizanaları ile dolduğunu görmüşler.İçlerinden biri hemen eğilip birer birer suya atmaya başlamış.Fakat diğeri "Senin yaptığın olacak şey değil. Baksana kumsala binlerce var bunlardan.Bir tek senin çaban hiç bir şeyi değiştirmez ki!" demiş.Bunun üzerine arkadaşı bir tanesini daha denize atarken, "Bak", demiş ," Onun için çok şey değişti!"...
Sevgili arkadaşım Amasya'da sivil örgüt kuruluşları yokmu ,var ise neden bir harekete gecmiyorlar bu kirlilik sadece balıkları etkilemez tüm cevre halkınada zarar verir.Neden bu kadar duyarsız olabiliyor insan oğlu.
yahu agabey cahilligime ver ,ben sudak baligi belki görmüsümdür. lakin halk dilinde adi ney onu bilmiyom,ama samandirali olta ile muthis zevkli bi yer,insaallah 26mayista izindeyim oraya mutlaka ugrarim rastgele..........
mder55 kardeş amasyada sivil örgütler içerisinde bu olay üzerinde duran bildiğim birtek amasya atıcılar ve avcılar kulubu Üstelik amasyada AB destekli Yeşil ırmak havza gelişim projesi merkezide var beli aralklarla bölge il valileri toplantılar yapılıyor ama ne konuşuyorlar neyapıyorlar bir önlem göremiyoruz fırsat bulup resmini çekemediğim birçok yer dahavar yeşil ırmağı kirleten ama asılsorun amasya üzerindeki fabrikalar ve sanayi atıkları cara arkadaşımın bahsettiğiolay yılda en az iki defa tekrarlanıyor şükürki 2006 da henüz yaşamadık
selam dostum bordo Senin şu mücadeleci ruhun varya balıktada hep öylesin birde başına ağrılar girmese hiç bıkmazsın sanırım ne zamandır birlikte olta atamıyoruz dostum bir fırsat bulda seni turnaya götüreyim bakalım o zaman sana sazan nekadar zevk verecek. saygılar.
dostum cara migremin hala devamediyor ama şimdi balıga gitmeden ilacımı alıyorum inşallah fırsat bulur ankaraya gelir seninle turnaya gideriz
selamlar bordo.arkadaşım aynı sorunla bende karşı karşıyayım...çankırıda melan çayının durumuda içler acısı bunun önüne geçmek için çaba sarfediyoruz inşallah hepimiz amacımıza ulaşırız...bunları yapanlar insan değil...yeterli cezai yaptırım uygulansa bir tane kalır mı ortada acaba bunlardan...bu rezilliğin sorumlularının yatacak yeri yok öldüklerinde...
çevre bakanlığı bordo dostum acilen çevre bakanlığına bu resimleri ve yazıyı ulaştırmalısın moderatörlerimiz yardımcı olursa bu iş olur artık iş eskisi gibi değil konuya hassas bakılıyorlar geçte olsa anladılar şu varil olayından sonra ..saygılarımla..ha birde amasyada medya olayını ihmal etmeyin yerelde olsa önemli .tv kanallarındaki birçok program hemen damlıyor olay yerine ..buda bakanlık açısından önemli valiliğede haber verebilirseniz iyi olacaktır
ya sadece arkada değil havzanın ucunda yani yeşilırmağın denize döküldüğü yerin 30 km. gerisinde çarşamba ovasında çarşamba belediyesi tarafından karamustafalı-dikencik yolu üzerine çöp dökülmekte. Bunun yanında çarşambanın kanalizyonuda buraya akmakta waLLa geçerken burnumun direği kırılıyor tabiri caizse.
Kardeş altı ayönce dikenciğe gittim bahsettigin manzarayı gördüm köylülerin büyük baskısına ramen o bölgeye hala çöp dökülüyor hemde direk suya bu bir insanlık ayıbıdır teşekkürler
yazık yazık slm ne yazıkki ülkemizde her kes kendi işine geldigi gibi işlerini hallediyoo ama bu güzel dogaya bü güzel üklemize yazık bence tokattaki yeşilırmak tada ayın sorunu yaşıyoruz nedense kimse temizleyelim demiyor herkes kirletmeye çalışıyoo şu anda bana göre yeşilırmakta sevgili arkadaşımın da dedigi gibi mesal biz giderdik 4 yık önce çok iyi yayın turtardık ama şimdi nerde yayının neredeyse adı bile yok holtyaa tık diyen balık bile yok neredeyse yazık yazık bi şey diyemiyorum hayırlısı olsun ama güzelim ırmagımızı mahfediyolar...
Merhabalar. Ben sahsen ne Yesil irmagi nede Kizilirmagi ne sakarya nehrini nede buna benzer büyük irmaklari görmedim. Sadece Antalyada manavgat selalesine gittigimde onu gördüm o kadar. Diyoruzki! o ölüyor, bu ölüyor, teknoloji, nüfus artisi, evlerde ve dogada kulannilan malzemeler vs, vs...Sanmiyorum sorun en basta yöneticilerde. Buralardada onlarca gölet nehir var!!! Ama gel gelelim her gecen gün dahada temiz akiyor. Cünki sürekli bu konuyla ilgilenen birimler var. En ufak bir sasmada hemen müdehale söz konusu. Simdi belediye cöpü o nehre döküyorsa bu o yönetimin bir insanlik ayibidir. Fabrika calistiran atiklarini aritmadan cevreye saliyorsa bu önce yönetimin denetimsizligi sonrada o kisilerin insanlik ayibidir. Eger yetkili kurumlar bu konuyu cözmedikleri halde o makamlari isgal ediyorlar ise ve tikir tikir maaslarini aliyorlar ise ,buda onlarin insanlik ayibidir...
Kardeş ben Turhal'da oturuyorum ve buranın tek yerel tv si super tv de çalışıyorum.Bu konunun üstüne çok gittik.Çevrecilerde gitti.Ama fabrika müdürü belgeleri özellikle gösterdi.Belgelere göre (bu belgeler devletin bizzat labaratuarlarına ait) deşarj bölgesinden alınan numuneler temiz.hatta 100 mt yukarıdan alınan örneklerden bile temiz.Ama yinede size bi müjde vermiş oluyum: Turhal Şeker Fabrikası artık yeşilırmaktan ne su alacak ne su salacak.Tesislerin temeli Geçen yaz atıldı inşaat devam ediyor.Bizzat çekimini ben yapmıştım.Yeşilırmağın sorunu şehir atıklarının ve sanyi tesislerinin atıklarını salması.Üstelik son yıllarda su ağırlıkla kelkit havzası tarafına ,yani erbaa taşova tarafına verildi.Biliyorsunuzdur,Yeşilırmak iki kola ayrılır.Bir kol tokat üstü amasya tarafına giderken diğer kol erbaa taşova tarafına gider.Sonra bu iki kol birleşip hasan uğurlu ve suat uğurluu barajından Samsun Çarşambaya da uğrayarak karadenize dökülür.İşte erbaa tarafına suyun büyük bölümü verildiği için bizim taraftaki kolun debisi ve buna bağlı olarak oksijen değerleri düşük.Geçen yaz ırmaktan balık aktı.Resmen balık aktı.Suyun üstü balık doluydu Millet tuttu tabiki ama bazıları zehirli diye yemedi Yiyenlerde ölmedi. Hadi fabrikanın altında kalan bölümü fabrika zehirledi ya yukarıdan gelenleri ne yapacağız.Üstelik balık aktığı zaman fabrika su salmıyordu.Fabrika suyu kampanya zamanında salar yani ekim sonu subat başı arası.Umarım biraz olsun açıklayabilmişimdir durumu.En büyük sorun kentsel atıklar ve suyun az olması (biraz uzun oldu ama kusura bakmayın)
Bu arada aklıma gelmişken ekliyim,Biz hala Turhal şeker fabrikası nın yaklaşık 30 km aşağısına ,Kayrak denilen yere (burası Amasya il sınırları içinde ) balığa gideriz.Özellikle yeminde danaburnu veya solucansa şöyle 4-5 kiloluk yayın veya 1 kiloluk bekir(biz kaya talı deriz...) süpriz değildir.
kardeş uzun zamandır amasyadan ve bilgisayardan uzak kaldım vermiş olduğun bilgiler biraz olsun iç açıçı ben işim gereği ordu iline tayin oldum ama aklım hala amasya da inşallah yeşilırmak adına yakışır şekilde temiz olur tüm dostlara sevgiler
tasovalı merhabalar bende amasya (tasova)danım ,bordo kardesımın davranısını tebrık edıyorum ,ben hersene tasovada balık tutarım ama son senelerde balık bir hayli az nedeni fabrikalar ve bilinçsiz balık avlama ,2006nın haziranında balık avlamak icin ırmak kenarına indigimde özellikle amasyadan tasova gelırken durucasu mevkiinde abartısız 5 metrede bir tünel aglarına rasladım balık aglarından anlayanlar bu agdan balık kacyacagını bılır ,yazık dıyorum bunu nasıl halletmemiz lazım ,tesekkürler