Güzel güzel giderken, zargana topu ve atabildiğin kadar uzağa deyince iş bozuldu. Ben hiç kıyıdan atmam, atamam. Bu takımı tekneden, hareket halindeyken kullanacağımı sanıyordum, o zaman tekneden atıp bekleyeceğiz, beklemek de hiç sevmediğim bir kelime, hayy Allah. Sağol Serdar, konuyu anladım, sadece şunu sorayım, kurşunun önündeki teli mi yemin üzerine sarıyorsun?
Topu çıkarıp, yerine 5 kulaç misina, bir ağırca kurşun ile tekneden de çekilebilir elbette, ama değmez, tekneden daha iyi iş yapacak şeyler varken.. Ama tekneden, bir şamandıraya bağla bunu ustam. 15-20 kulaç neyse pay bırak. Sal suya, sen aşağılara bakarken, o gezinsin dursun.. Hiç olmadık şeyler bulup çıkarabilir, gerçekten hiç umulmadik şeyler hemde.. Evet, o teli yemin içinden geçirip üzerine sararak ezmeyecek şekilde sıkıyoruz. Böylece yem sadece en uç noktadan tutuyor. Yemin kalanı, bayrak gibi dalgalanıyor, ses ve aksiyon yapabiliyor.. Kıyılayacak vs. olunca sarıyoruz, yemin gelişi öyle düzgün öyle kıvrak oluyor ki, o zaman neden önüne gelenin atladığını anlıyorsunuz ustam.. Aslında tek iğne ile yemi tek noktadan geçirip işi bitirebilirsin. Ama bu durumda iğne balıkları ürkütüyor. İki iğne olması, hınzır lüfer nesli için.. Onlar -en azından bizim burada- yeme çok dadanıyorlar. Uzağa atmanın esprisi şu.. Açıktaki bir şeyler gümüşü, hamsiyi vs. kıyılatıyor bizim burada. Normalde, bu durumda, avcı o sürüyü karaya sürer.. Ama bizim avlaklar öyle yoğun, kalabalık avcı barındırmaz.. Hamsiler, gümüşler vs. neyse kıyıya yakın gezer durur. İşte biz onların arkasına ve altına atıyoruz top ile.. Oralara avcılar muhakkak uğruyor.. Bazen gelip ağ atıyorlar, 1m kadar boyda balıklar çıkarıyorlar sık sık gırgırcılar az öteden, en fazla olsun bizim topların 50m ötesinden..
hos sohbetler diyerek diyerek konuya katilmak istiyorum ipek kullanirken kıyıdan avlanma sirasinda zargana topu
1-Zargana avı için en ideal takım ipek kullanmaktır. 2-İpek renginin turuncu olmaı tercih nedenidir. (İpeği misinanıza bağlarken kaç misina kullandığınız onemlı değil 0,22-0,28 gibibir misinanın önüne turuncu renklı ipeği bağlayınız. (Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta o ipeklerin içerisinde karşılıklı 2 tane düğümşü nokta vardır. misina oradan bağlanmayacak bu iki düğümün tam orta noktasından bağlamanız gerekmektedir.balık düğüme gelmeyecek gelse bile tutulmayacaktır. düğümler beden misinasının sağında ve solunda kalacaktır. 3- çok ince sinek iğne ve kesebildiğiniz kadar ince yem bir istavrit yarısından çıkartılmış gümüş balığının dahaa ufak yem ile yem ince olmalı ve uzun tutulmalı biraz. (Kıyıcı arkadaşlarda rahatça kullanabılırler.) 4-Suların kuvvetli aktığı yerlerde kamış ucuna takılan çarpma ile avcılık 5-Canlı gümüş balığını kuyruktan tek iğne takılarak avcılık 6- Kepçe ile yem toplama. 7-İpek çaparisi ile zargana avcılığı. Bu iş te bir beden üstüne 6 tane ipek bağlanır. fakat ipekleri bağlarken birinin sağa birinin sola bakması icap eder. yoksa bedene dolaşması çok kolay olur. BU zargananın bol olduğu meralarda bilhassa yenı kapı taşlarının arkasında sonuç verir. Sevgiler.
sizce zargana topunu atıp beklemekmi daha güzel netice verir yoksa hafif bir tempoyla hiç durmadan çekmekmi
Avlandığınız yere, kullandığınız takıma bağlı.. Bir kaç yerde, benim tarif ettiğim bir takım mevcut. Bununla, zargana topunu atıp bekleyerek son derece güzel av yapabiliyorsunuz. Ama örneğin, ipekle avlanıyorsanız, bol bol seyredersiniz, hiç bir şey tutamazsınız bu şekilde.. Olayın iki ciheti var. Birisi yem.. Ben, kuyrukaltından sülük yem yaparak kullanıyorum. Bu, 1.5 - 2 kulaçlık bir tür şeytan oltası oluyor. Ağırlığı, misina sağlıyor ve gayet güzel süzülerek dibe iniyor. dibe inerken duruşu yatay ve aksiyonu sanki yüzen bir balık gibi. İyice indiğinde, bu kez topun dalga ile hareketi yemi hareketlendiriyor. ama ipek veya kurt için, yada klasik misinayla vs. yapılmış bir takımla bu neticeyi alamıyorsunuz. Diğer ciheti ise, zarganaların nerde olduğu. Büyük zarganalar, su üstüne çok yakın olmuyor çoğu zaman (en azından benim denediğim avlaklarda). Su üstüne yakın gezenler küçükler oluyor. Eğer, lüfer vs. ortalıkta ise, ancak o zaman hatırı sayılır boyda zarganayı su üstüne yakın görebiliyorsunuz. Bunun dışında kalem denecek ufaklar, su sütünde, 60-80cm gelen bilek kalınlıkta harbi zarganalar ise, 1.5 - 2 kulaç derinlerde geziyor. Bu durumda, eğer yemi attıktan sonra beklemezseniz, sardığınızda yem su yüzeyine çıkıyor, o büyük zarganaların olduğu yere inmiyor zaten. Ancak küçükleri tutabiliyorsunuz. Şimdi bunlaır söyleyince "siyah - beyaz" gibi bir ifade düşünmeyin. Uygun bir takım ve yemle atar ve beklerseniz, büyük zargana (+ uskumru, lüfer, eşek istavridi vs. vs.) alma şansınız artar. Küçük zargana da alırsınız elbette.. Ama çekerseniz, bilhassa büyük zargana alma ihtimaliniz azalır, bunlardan daha azını yakalarsınız.. Çekme yönteminde, sık başınıza gelecek olan şey, zargananın ayağınızın dibine kadar takip edip yemi almamasıdır. Beklemede bu sorun olmaz. Ama yemin beklemeli ava uygun olması şarttır haliyle. Midye dudağını, kurdu, ipeği vs. yem olarak takıp, beklerseniz, (ipek hariç) sadece istavridiniz olur belki en fazla..
Zargana avı ile ilgili nacizane tecrübelerimi paylaşayım. Öncelikle klipse 1 adet zargana topu ben büyük olan zargana toplarını tercih ediyorum. Sörf kamışla aya fezaya atış yapabiliyorsunuz. Toptan itibaren 3 metre misina 0.14 (Berkley trilene) ve bir adet sinek iğne. Düzenek basitçe bu. 1. Florya atatürk köşkünün sağ tarafındaki parkta kurt ile at çek ile zargana yakaladım. En verimlisi bu noktada kurt. 2. Biraz daha ilerisi menekşe avcılar arası canlı gümüş ile verimli avlar yaptım. Canlı gümüş kullanırsanız atıp çekmenize gerek yok zaten olta suya düştükten azami 2 dakika içinde yem ya gider ya balık yakalanır. 3. Silivri de canlı taze hamsi ile at bırak, teke ile at çek, gümüş parçaları ile at çek her türlü zargana yakalanabiliyor. İlginç olan silivride canlı gümüş ile av diğerlerinden daha verimsiz. Netekim bunlar benim kendi av tecrübelerim den kaynaklı bilgiler muhakkak ki farklı şekilde daha iyi avlar yapanlar vardır.
Aliço burada bir ifade hatası var galiba. Bende dahil bir çok kişi bekleterek zargana almıştır. Hareketli (at-çek)tarzında tabiiki daha çok şans vardır,ama bu (alınamaz) ifadesi olmamış, alınır ve alınmıştırda. Senin ustalığın tartışılmaz ancak;bu ifade hatası yeni başlayanlarda çelişki yaratabilir. Çok durgun sular haricinde beklenerek zargana alınır.
genelde yem bulmada zorluk çektiğim için midyenin kenarını yani kurda benzer tarafını kurt şeklinde takıyorum.bunla randıman alabilirmiyim.çarşamba gününden belli deniyom fakat yakalayamadım.acaba hava çok poyrazlı olduğundan olabilirmi.malum son 3 gündür marmarada rodos var
Bir yere kadar randıman alabilirsin.. Büyük zarganalar bu yemi pek tercih etmiyor. Top ile iğne arasında, olabildiğince uzun beden kullan. İğnenin bir kol boyu kadar ilersine olabildiğince küçük bir fırdöndü tak. Midye ile yemleyip topu uzağa attıktan sonra, düşer düşmez boşlupu alıp, topu yarım metre kadar sertçe çek. Akabinde takım boyu olana kadar yavaş yavaş sar ve bekle.. Çok değil, 15-20 sn.. Akabinde kamışı kullanıp tekrar bir takım boyu tekrar sertçe çek. Çekme hızın, topun suda şapırdamadan çekebileceğin en yüksek hız olsun.. Takiben, gene sert ama kısa bir çekiş yap, top şapırdasın. Gene 15-20 sn. bekle. Bu, suya atlayan kuşların sesi gibi bir sese yolaçar, zargananın dikkatini çeker. Bunları tekrarlayarak çekmeye devam et. Ta ki, derinlik 2-3 kulactan az olan yere gelene kadar bu şekilde çekmeye devam et. Bu noktadan sonra, beklemeden, gayet ağır şekilde, çekmeyi bırakmadan ara ara biraz hızlarnıp, biraz duraksayarak kıyıya kadar çek.. Zargana topunda en büyük sorun, balığın vurduğu anı tespit edememektir. Çünkü, zargana yeme atlar ve onunla önce oynar. Zargana genelde o durakladığın anlarda atlayacaktır. Eğer topta oynama görürsen, bekle, top iyice gemeye başlasın, sakın sarma. Çekerken, zargananın kendini görürsen, atladığını hissedersen vs. sarmayı bırak, hatta biraz boşluk ver.. Midye kenarı, kurt vs. ile zargana tutrken, takımı biraz farklı yapmak daha iyi netice verir. Bildiğiniz zargana takımınıntopa bağlanan yerine bir fırdöndü takın. 1 - 1.5 kulaç kadar bir misina bağlayın. Topun deliğinden kaçmayacak şekilde, bir şeffaf boncuk, pul vs. geçirin, hafif bir şey olsun, topu geçirin ve diğer ucu kamıştan gelen oltaya bağlayın.. Böylece top, o 1 - 1.5 kulaç kadar misina üzerinde gezebilir olacaktır. Bu takımı aynı şekilde kullanabilirsiniz. Fakat, dikkatli olun ve zargana geldiğini düşündüğünüz, hissettiğinz anda, yeterince boşluk bırakın. Zargana yemi alır, oynayarak bir kulaç kadar gider. Bu esnada yük hissederse, yemi bırakır. Bu gibi gezer toplu düzenek bu sorunu giderir.
Böyle yapınca, olmaz, gelmez diye bir şey yok.. Ama bu tür çekiş, daha az etkili olur. Zira, tüm canlılar, değişimi çok iyi farkeder. Yani, hareketi.. Sürekli giden bir şey, farkedilmeyebilir. Ama biraz gidip duran bir şey, birden dikkat çeker. Duran bir şeyin ani hareketi de aynı şekilde.. Takımı ani, sert çekmek, ses çıkarmak için. Bu ses avcı balığın dikkatini çeker mi? Evet.. Ama daha önemlisi, av balıkların, mesela gümüşlerin kaçışmalarına sebep olur ve avcının dikkatini çeker bu hareket. Takımı çekip durdurmak ise, yemin biraz dibe doğru inmesini, akıntıda süzülüp giden diğer şeylere tezat bir görüntü oluşmasını sağlar. Ve dahası çekmeye başladığınızda, bu bir ani harekettir ve avcının dikkatini çekecektir.
Sen bir dene bakalım, bizde görelim.. Tavukla yayın tuttuk ama, zargana denemedik.. Zor iş, denize, sahile tavuğu taşı, pisletir, kafayı çıkarmak ister, çırpınır eder, birde kaçarsa seyret cümbüşü.. Ha, elbette tavuğu kesip göğsünü filan yem gibi kullanmak mümkün olur kolayca.. Ama hiç denemedim. Midye dudağına bile gelen zargananın, düzgün kesilmiş tavuk göğsüne gelmemesi için hiç bir sebep göremiyorum şahsen, benim oyum, "olur" dan yana.. Belki, tavuğu bir gün önceden kesip, yolup, göğüs etini şeritler halinde kestikten sonra ertesi güne kadar balık yağı içinde bekletmek fayda verebilir. Bunuda denemek lazım, ama elbette hiç gerekte olmayabilir.. Tereddüdüm şu.. Malum zargananın belalıllarından biri su kuşlarıdır. Ve tavukta kuştur, karabatakta.. Eğer zargananın karabatağın (mesela, genel olarak kuşların) kokusuna karşı bir tepkisi varsa, böylece karabataktan sakınabiliyorsa, anyı kokunun tavuktada olabilecke olması, ters tepki yapabilir. Ama bu bir ihtimal ve test etmek lazım.. Bakarsınız, daha iyi netice verir, denemek lazım.. Ben şahsen istavrit ve/veya zargana kuyruk altından başkasını pek kullanmam yem olarak. Zira bunlar, zargana işinde başarılı oldukları gibi, her zaman sürprizlere gebe olan yemler..
nasıl olacak avlanma şekli dersenizki ben takımın ucuna bir sinek iğne ve kuyruğundan takılmış bir gümüş takarım atarım yemli tutarım tamam. ama başka durarak nasıl olacak? yeni başlayan arkadaşlarda durarak zagana beklemek yerine. hafif hafif hareketlendirirlerse takım daha güzel çalışırhatta bu yöntemle bile.
Eğer bahsettiğim gibi bir takım yaparsanız, şamandıra dalga sayesinde yemi hareketlendirir. Aslında beklemenin esprisi, sarmaya üşendiğimizden değil.. Büyük zarganalar bilhassa biraz derinde oluyor. Çekince yem yukarı çıkıyor Dahası, büyük zargana yoksada, bu kez küçükce olanlarda derinlerde geziniyor.. Elbette, çekip hareket verme gibi bir lüksümüz olmayınca, yem + takım daha iyi olması gerekiyor..
bu arada dün aklıma bir şey geldi.zargana maden parlak şeylerden hoşlanıyo...buna folyo kullanamazmıyız.solucam şeklinde katlarız olmazmı.hem güzel parlıyo hemde suda gayet güzel kıvraklar yapıyo.
