Zargana İçin Farklı Bir Olta

Sirküler? Boş verin onu.. Önce kendi vicdanınız önemli.

Attınız oltayı, ufacık bir zargana tuttunuz, kalem kadar. Bunu alıp tavaya atsanız ne olur, atmasanız ne olur? Ben genelde, geri salarım. Yani, onu "öldürmenin" anlamı yok. Ben kendimi elinde olta olan bir cani olarak, denizdeki önüne geleni "öldürmeye" çıkmış biri olarak görmüyorum. Bu sebpeten yakaladığım pek çoğunu geri salmışımdır. Sizler böyle mi yapmak zorundasınız? Hayır. hiç kimse bunu vicdani bir sorumluluk olarak görmek zorunda değil. Zaten sirkülerin varlık sebebi de, vicdanlara bir sınır koymak..

Peki, şimdi bu kurşun kalem kadar zarganayı çarpma ile yakalarsam, geri bırakma şansım var mı? İşte sorunun kilitlendiği nokta bu. Çarpma, küçük, büyük, havyarlı vs. ayırmaz. Ve karşısına çıkanın yaşama şansı yoktur. İşte bu yüzden ben çarpmayı kullanmaktan kaçınırım. Eğer çarpma ile ufacık bir zarganayı tutarsam, bunu da salayım gitsin diyecek olursam, o alet benim vicdanıma sınır koyar. İlla ufacık olması şartı yok. Ne bileyim, o an içimden o balığın yaşamayı hakettiğini düşünebilirim. O an ona acıyabilirim.. İşte o an, çarpma benim vicdanıma ambargo koyacaksa, ben onu en başından saf dışı eder, kullanmam.

Bence mesele bu. Vicdanıma pranga vuracak bir eylemi kabul etmem. Elbette siz de kendi vicdanınıza sahipsiniz, size bu tür bir av uyabilir. Buna da itiraz edemem. Veya sizi vicdansızlıkla suçlayamam. Ama benim vicdanım bana "sen, elinde olta olan bir seri katil değilsin" diyor..