Top yerine, küçük bir şamandıra koyun.. Kurşunu iyice küçük tutun, 10, 15 gr hatta.. Kurşunun selpak mendille, PVA iple vs. irice bir taşa bağlayın.. Suya düşünce, selpak ıslanır, hemen yırtılır, kurşundan kurtulur dibe gider.. Kurşun ardından güzelce süzülüp iner..
Serdar bey burada hedef avımız istavrit olduğu için problem olmuyor, iri bir istavrit dahi olsa kaliteli misinalardan yapılan beden ve köstekler bu ağırlık ve direnmeye karşı dayanabiliyor , örneğin aynı misinalardan yaptığım yemli dip oltasında bazen 10 bazen 11 numara sinek kancada kullanırım ve bu kancalar ile bile 400. 500 gramlık eşkina bile yakaladığım olmuştur , yeterki kancayı sağlıklı bağlayalım.
Eşkina gelirse pek sorun değil.. Tek başına gelirse gene pek sorun değil.. Ama kol gibi istavrtiler bir doluştu mu başına.. Bir bir yana, öbürü öteki yana derken çapariyi yolup geçiyorlar Kalın takım olunca, zaten çapariye pek bakmıyor bizim istavrtiler, 0.10 köstek, 0.15 beden.. Daha kalını iş yapmıyor.. İnce olunca da, sorun malum.. Sizin yöntem aslında fena değil.. Ama şamandıra yerine zargana topunun hikmetini pek anlamadım.. Bunun sebebi salağın biri olmam olabilir elbette, kafam basmadı mı, pek bir kalın, pek bir nato mermer olur nedense...
Serdar bey ben oltadaki tek balıktan korkarım nedeninede gelince o tek olan balık takımı istediği gibi gezdirir ve bütün köstekleri birbirine katar kösteklerde birden fazla balık olması hem takımı hemde beni rahatlatır, bahsettiğiniz büyüklükteki balıklardan takım üzerinde iki yada daha fazla olunca makinayı sararken bana daha çok yardımcı olurlar çünkü hepsi farklı yönlerde kösteklere asıldıkları için birbirlerini yorarlar yani bir nevi doğal kalama şeklide diyebiliriz. Diğer sorunuza gelincede bizim buralarda şamandıradan ziyade oltacılar yanlarında zargana topunu daha çok bulundururlar ve çift tarafında fırdöndü olması ile birlikte teminide kolay olmasından kaynaklanıyor diye düşünüyorum ,en azından benim açımdan öyle , zargana topu çok amaçlı kullanılabilmeside bir etken. Ayrıca kendinizi lütfen bu kadar hafifsemeyin çünkü açtığınız konular ve yazdıklarınız bunun böyle olmadığının bir kanıtı.
Sevgili İsmail, sorun şu.. Bizim buradaki istavrtiler, eşek istavridini filan aşmış oluyor.. Suda gayet temiz, akıntı az, ışık çok.. Kalın misina olmuyor, gelmiyor. Ancak ince takım olursa.. O da kopuyor.. Haa, gidilip iyi misina alınır mı, sağlamı yapılır mı? Elbette yapılır ama, ben zaten çapariyle uğraşmıyorum.. Yanımdakiler filan atıyor, sonuç bir paldır küldür oluyor, çekiyor, köstek filan kalmamış.. Tabi ben bıyık altından gülmece, oh olsun demece.. Bu işi yapacaksan, sağlam takım düzmeyi bilmek lazımelbette. Onlar gidip oltacı hüseyinden çapari almayı balıkçılık bilenler.. İşte o yüzden, burada yemli, tek iğne tercih ediliyor. Ama ben genelde, istavride atmıyorum zaten.. Ama yem için elzem oluyor bazen.. Tandık birileri olursa, istavritlerine sulanıyoruzda, kimse olmazsa, iş başa düşüyor..
Serdar bey insanı mucit yapan yokluktur , ihtiyaçlarımızı giderebilmek için akla hayale gelmeyen yolları ve yöntemleri deneriz, bunlardan bazıları olumlu sonuç verir bazıları da vermez ,mesela gümüşyakada gündüz olta atmak istiyorum lakin avlak kumluk olduğu için insanlar suda yüzmekteler bu durumda kayalık olan bölgede avlanmam gerekiyor , orasıda çok kayalık öyleki suyun bir karış altı kaya ve bu kayalar bildiğimiz gibi düz değil aynı bir kalyon şeklinde , bende zargana topunu dip takımına çeviriyorum ve bu şekilde avlanıyorum. Ayrıca sizinde belirttiğiniz gibi çoğu dostlarımız hazır takım kullanmakta , ben ise çaparide karma taım yaparım ve bakarım hangi renkteki tüyler daha iyi iş çıkarıyor takımı o renge çeviririm. Gebzede hiç av yapma şansım olmadı fakat derince, tütünçiftlik, değirmendere ve halıdere taraflarında çok av yapmışlığım vardır.Özellikle 1985 li yıllarda derincede çok eşşek istavriti yakaladım arada birde olsa o zamanlar kolyosda yapardı, şimdi yapıyormu bilmiyorum.
Serdar bey aslında bu anlattıklarınızda uygulanabilir, bizler biraz tutucuyuz galiba kör tutuğunu pek tutarmış misali.
Karşıyı ve körfezi bilmiyorum pek. Ama bu tarafta, gebze civarında, gene aynı şekilde makul miktarda eşek istavridi, kolyoz ve uskumru mevcut.. Dahası, mercan, sinarit, çipurada nadir olmakla beraber mevcudu olan türler arasında..
İnanırmısınız İzmit körfezinin o kirliliğinin devam etmesi akabinde bir bataklık yada ölüdenize döneceğini düşünmüştüm , verdiğiniz bilgiler benim için hem süpriz hemde içimi açan türden teşekkür ederim.
Ama kol gibi istavrtiler bir doluştu mu başına.. Bir bir yana, öbürü öteki yana derken çapariyi yolup geçiyorlar Kardeşim pek merak ettim, bahsettiğiniz şu KOL gibi istavritler nereden çıkıyor ? eski hisar, darıca, çimento fbr yanı, bayramoğlu, darıcada teyze çocukları var, geliğimde yeri bilirsem o kol gibi istv. lerden yakalamak isterdim. Teşekkürler, RASTGELE
Erhan abi 20 yılı aşın zamandır körfezde olta atmadığım için ne söylesem hikaye olur fakat size bu konuda Serdar bey ve gebze civarında av yapan arkadaşların yardımcı olacağına inanıyorum.
Erhan abi, Ağustos 15'inden sonra bilhassa, bir ara gel, beraber gideriz, bakarız.. Ama gündüz, pek olmaz, zor.. Geceye, belkide sabaha kalmak elzem..
Erhan abi, Ağustos 15'inden sonra bilhassa, bir ara gel, beraber gideriz, bakarız.. Ama gündüz, pek olmaz, zor.. Geceye, belkide sabaha kalmak elzem.. Serdar Abi, Bensiz giderseniz darılırım sonra.
Serdar bey kol gibi eşek istavritleri gebze taraflarındamı çıkıyor yoksa profilinizde yazmışsınız güney afrika civarlarındamı? 30-40mt açıktada kofanalar cirit atıyorsa orası akvaryum gibi bir yer olmalı
Genelde kafalardaki imaj, bir zembil olduğu, gökten bir zembille balıkların indiği, sonra da gene vakti gelince zembilin gelip balıkları alıp gittiği.. Eğer, o lüferlerin vs. nereye gittiklerini, istavritlerin vs. karadenize/marmaraya nasıl yayıldıklarını bilseydiniz şaşardınız.. Mesela, körfezin kalkan yatağı olduğunu, yavrulamak için pek çok kalkanın kıyıya geldiğini biliyor muydunuz? Benzer şekilde, istavrit vs. gibi balıklarda havyarını körfeze döküyor. Şu an bizim balık tuttuğumuz yerlerde deniz kum gibi larva dolu.. Biraz daha irileşince bunlar, iri istavrit, uskumur, kolyoz, lüfer gibi türleri peşine çekecek haliyle..
Herşeyden önce, samimi davetine teşekkürler, neden olmasın kısmetse inşallah olur, geceye kalmaya vede sabahlamaya biraz alışkın sayılırım, çarşamba gecesi, darıcadaydık, arkadaşlardan kimi 2, kimi 3, bende 1 adet mırmır aldık, mırmırlar benim tuttuğum, 500gr-35 cm, diğerlerininkide 500gr. dan aşağı değildi, iki kişi siyah noktalı ufak levrek yavrusu, bir arkadaşta, 2 adet kırlangıç yavrusu aldı tabi yavrular suya iade olundu, bir adette senin dediğin kadar değil belki ama baya iri bir istavrit alındı, fazla hareket yoktu, sabah 9 gibide döndük.Selam ve sevgilerimle, herdaim, RASTGELE
Merhaba, izmitte nerelerde olta atıyorsun? marinaya falan gidermisin bu gece 12 gibi ordan geçerken uğradım, baya bir kalabalık vardı, çok olmasada herkesin kovasında istavrit vardı. Belki oralarda görüşme şansımız olur. Selamlar, sevgiler. RASTGELE
serdar bey yakaladığınız en iri eşşek istavrit in boyu nekadar acaba çok merak ettim he bu arada bana bir mevki de verirseniz bir ara gelim bende zira ben hiç öyle kol gibi istavrit görmedim olursa her halde mangalı da bir hoş olur.e hal böyle olunca 2 defa gelsem yıllık istavrit ihtiyacım çıkar sonrası diyer balıklardan çıkartırız.
Benim tuttuğum en büyüğü 735 gr geldi. Getirdim, bizim bakkala verdim, o da alıp terazinin üstüne koydu, koyacak yer bakarken. Şak 735 gr gösterdi alet. Ama yanıbaşımda 1, 1.5 kg gibi olanlar sıkça tutulur. Ben o iş için olta atmıyorum zira. Yeşil renkli, 10cm silikonla bir tanesini tutmuşlardı, 2 kg gelmişti, 3-4 yıl önce. Bunlar çapariye filan gelmez. Bilhassa gece, ama özellikle sabah erken saatlerde olurlar. Ortalama ağırlık 200-500 gr arası olur. Yem olarak makul olan canlı gümüştür. Fakat, eğer feribot çalışıyorsa mutad aralıklarla uç iskeleden, sıyırtmaya da sık sık gelirler. Bu ağırlıkları ölçerken terazi koymuyoruz çoğu zaman, el kararı veya boyuna bakıp söylüyoruz. Örneğin o 2 kg olanın boyu 3 karış geliyordu. Oradaki 4-5 kişi yoklayıp 2kg gelir diyerek fikir birliği etmiştik. Ama 2.5 kg imiştir, ama 1.700 gr onu bilemem artık. Burada bakılacak şey şu. Bu istavritler aslen başka bir cins. Sırt yüzgecinin hemen iki yanında iki çizgi var. Bu çizgiler boğazdaki istavritlerde baştan sırt yüzgecinin yanına kadar geliyor. Onlar büyümüyor pek. Zaten aslında araştırmama göre kıraça denen bunlar. Yani kıraça istavritin yavrusu değil, sarıkuyrukta denen bu tür istavridin adı. Ben öyle gibi anladım. Neyse, bazılarının ise bu çizgileri taaa kuyruğa kadar gidiyor ki işte büyük olanlar bunlar oluyor. Böylesine ben hemen hiç raslamadım boğazda. Benim istavrit ile uğraşmadığımı düşünürsek, raslamamış olmamın yok olduğu anlamına gelmeyeceği aşikar. Genelde lüfer takımına vs. atlayan istavritler üzerine bu çıkarımım. Ama bizim burada zargana toplarına vs. musallat olan, yanımızda yakalananlar vs. hepsi bu tür istavrit ki, buna karagöz istavrit deniyor.