Merhaba, Sizlerle bu yıl nisan ayı sonunda Almanya’da tuttuğum zarganaların öyküsünü paylaşmak istiyorum. Nisan ayının son haftası iş nedeniyle Almanya’daydım, hafta sonu da kalıp daha önceden tanıdığım bir rehber ve (önceden tanımadığım) iki diğer amatör balıkçı ile Almanya’nın kuzeyinde Baltık denizindeki Fehmarn adasına deniz alası avına gitmeyi planladım. Almanya’da deniz alası avlamak serbest, ancak 45 cm.lik boy sınırına uymak ve sadece gümüş grisi balıkları almak, renklenmiş olanları ise yumurtlama döneminde oldukları için mutlaka geri bırakmak gerekiyor. 28 Nisan sabahı Hamburg’dan arabayla yola çıkıp 1,5 saat sonra Fehmarn’a vardım. Bu ada bir tatil beldesi ancak amatör balıkçıların da çok sevdiği gözde mekanlardan biriymiş. Bir köy havası hakim her tarafa (tatil köyü değil), sessiz, güzel manzaralı yeşil bir ada. Yer yer eski rüzgar değirmenleri, sıklıkla da rüzgar enerji santralları görüyorsunuz. Kalacağımız pansiyona ulaştığımda ilk gelenin ben olduğumu gördüm. Diğer iki arkadaş ve rehberimiz Jörg Strehlow henüz gelmemişti. Diğr arkadaşlar kısa bir süre sonra geldiler ve birlikte çay yapıp tanışma amaçlı sohbet ederek Jörg’ü beklemeye başladık. Jörg de 15 dk. Sonra aramıza katıldı ve kısa hoşbeşten sonra deniz alası takımlarını çıkarıp anlatmaya başladı. Deniz alası avında 3,00 – 3,30 m’lik iki parça ince ve oldukça katı kamışlar kullanılıyor. İlk gördüğünüzde bununla anca izmarit çekilir diyorsunuz ama kayığı bile çekecek kadar güçlü kamışlar, üst-orta aksiyonları var. Makaralar da 200 m 0,25 misina alacak kapasitede orta boy makaralar. Ancak normal misina değil 0,11 mm 11 kg çekeri olan sarı renkli özel örme misina kullanıyorlar. Örme misina hiç esnemiyor, çok ince olduğu için hafif kaşıkları dahi oldukça uzağa atabiliyorsunuz. Kaşık olarak da ince, bir tarafı renkli bir tarafı gümüşi deniz alası kaşıkları kullanılıyor. Örnek : Takımın kuruluşuna gelince : Örme misinaya 1,5-2 m 0,35 florokarbon misina bağlanıyor. Özel bir düğümü var, bu sayede düğüm hem kamışın halkalarından çok rahat geçiyor hem de misinanın taşıma gücü hiç azalmıyor. Florokarbonun ucuna uygun boyda klipsli bir fırdöndü, fırdöndüye de kaşık takılıyor. Bu taımla avcılık yarı beline kadar suya girerek yapıldığı için, neopren tulumlar ve üstüne kısa ceketler giyiliyor. Gerek takımlar, gerekse giysiler rehber tarafından getiriliyor, özellikle istemiyorsanız hiçbir şey getirmek zorunda değilsiniz. Rehberin tüm malzemeleri çok kaliteli, Shimano ile sponsorluk anlaşması varmış. Kullandığımız kamış+makaranın fiyatı neredeyse 400 Euro, tulumlar 200 Euro vb. Neyse reklamın bu kadarı yeterli sabırsızlıktan yerimizde duramıyorduk, kendimize sandviç hazırlayıp doğru sahile indik. Bu takımla avlanma şekli : Sahile yakın ani derinleşen bir bölge bul, su kalçana gelene kadar ilerle, kaşığı derine at, değişen tempoda ve arada durarak çek. Balığın izlediğini görürsen dur kaşık dibe insin, sonra oltayı 30-40 cm hızla kaldırarak kaçan balık taklidi yaptır, değişken tempoda çekmeye devam et. Balık vurursa anında tasmayı çal. Bu yöntemle deniz alasına kaşık sallmaya başladık ama gele gele ne geldi? Tam 46 tane zargana, 60-70 cm boyunda besili elemanlar. Bir örnek vereyim : Bu arada göbek nahiyemde gördüğünüz şişlik cebime koyduğum su şişelerinden kaynaklanmakta olup kilolarımla pek alakası yoktur Neyse bu 46 arkadaştan irisinden 4 adedini temizleyip yanımıza aldık, akşam afiyetle kızartıp yedik. Kalan 42 adedi ise geri saldık. Sabah 22 oC ve rüzgarsız olan hava akşama kadar hızla kötüledi, akşam dönerken sıcaklık 8,5 oC’ye düşmüştü. Ertesi gün ani sıcaklık değişiminin etkisi herhalde deniz kurumuş gibiydi. İçimizden şanslı bir arkadaş bir deniz alası tuttu, bu resim paylaşılmayı hakediyor bence gerçekten nefis bir hayvandı : Ben akşam geri döneceğim için biraz erken ayrıldım, onlar akşama kadar devam ettiler. Benden sonra bir deniz alası daha tutmuşlar, başka balık tutamamışlar pazar günü. Bölgeden bir-iki fotoğraf daha paylaşmak isterim : Selamlar, rasgele
Sayın arkadaşım,paylaşımın için teşekkür ederim.Anlatımınız da güzel.Fakat bu olay bizi aşar.Ayrıca adetleride vermişsin bakalım modlarımız ne diyecek bu işe.Sağlıcakla kalın.
valla hocam ben daha irilerini gördüm ama hiç tutmadım uyduda bi av kanalı var orda izledim adamlar zargana topunun arkasına değişik 6 lı bi çapari bağlayı 3 lü 4 lü zargana tutuyorlar ama send paylaştığın için saol
Nihat merhaba, valla normalde beni de aşar ama birsürü şey denk geldi doğan fırsatı kullandım ben de. Adet işini tam anlamadım?
Merhaba, bence aynı sistemle buralarda da zargana yakalayabiliriz sadece balıkların boyuna göre kaşığı daha ufak seçebiliriz bence.
Ergiz Bey, gerçekten çok güzel bir deneyim yaşamışsınız. Ayrıca kullandığınız teknik bana çok güzel bir fikir verdi. Kullandığınız kaşıkların ufaklarını burada da zargana için gayet tabi kullanabiliriz. Neden olmasın? Zargana her yerde zargana değil mi
resimleri o siteyemi gönderdin...tabi olabilir... bende almanyada kalmıştım tam 12 sene,benim weser nehrinde tuttuğum balıklar aal balıkları,boyları 30 cm ile 1.5 metredir hamburg'da meşhurdur (fischmarkt) balıkpazarında.kiel laboede avladığım balık sayısını ve çeşidini burda nasıl anlatsam!sonraya doğru olur tabii..ratgele..
Evet, fotoğrafların bir kısmı e der-angler yazanlar) o sitede yayınlandı. Çünkü sitenin sahibi bizim rehber, bizim avın yazısını sitesinde yayınladıydı. Yazısına girip bakarsanız benim adımı da görürsünüz. Belki ben de av raporunda bu avla ilgili daha önce bir haber çıktığını belirtmeliydim, bundan sonra dikkat ederim buna. Rasgele
Aynen, niyet ettiğin çıkmasa da kısmetin varsa elin boş dönmüyorsun. Önemli olan olayın tamamından keyif almak, sadece balık tutmak değil bence. Rasgele
Yok resimleri göndermedim, fotoğrafları bizim rehber çekti site de bizim rehberin sitesi zaten. Almanya'da özellikle sudak=Zander için kullanılan "Faulenzertechnik"in üstadı, ayrıca diğer balıklar için de rehberlik yapıyor. Benim fotoğrafım (elimde zargana olan) sadece balıkavı.net'te yayınlandı, üzerinde der-angler yazanlar ise rehberin sitesinden. Rasgele
Ergiz abi ellerinize sağlık.Güzel bir av olmuş. Ama resimde görünen balık zargana değilde bizim buralarda didekli dediğimiz balığa benziyor gibi geldi bana.Üstte gagası yok gibi görünüyor. Arkadaşlar sizce ??
Kesin emin olmam bu resimden imkansiz ancak sanirim sizin elinizde tuttugunuz zargana ile bizim Istanbul Bogazi ve Karadenizde tuttugumuz zarganalar farkli. Buyuk bir ihtimalle bu belone belone belone, bizim Karadeniz ve bogazlarda tuttugumuz belone belone euxini. Balik hakkinda daha fazla bilgi verirseniz seviniriz.Baska resimler var mi? Bu arada enfes paylasiminizi zevkle okudum. Dahasina rastgele diyorum.