Atlantik Kıyısında Bir Türk; Kovası Bomboş, Gönlü Dopdolu

Tum balik dostlarina selamlar, saygilar...

Ilk ciddi olta avi denememi raporlamamin (http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=46594 ve http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=46595) uzerinden yaklasik iki ay gecti ve bugun ikinci denememi yaptim. Bu avimda da balik namina skor yok. Dolayisiyla baliksiz bir rapor daha acmak istemedim once. Fakat Tevfik agabey (isottevfik) sagolsun "balik olmasa da cektigin resimleri gormek isteriz" deyince, bir rapor hazirladim ve asagida ilginize sunmak istedim.

Genel Av Bilgileri

Tarih: 25 Mayis 2012 (08:30 – 15:00)
Avlak: Teignmouth ve Dawlish sahil kasabalari, Devon / Ingiltere
Hava Durumu: Acik, gunesli, 27 derece
Hedef Balik: Uskumru (capari), levrek (kasik)

Denenen Takimlarin Detaylari

1. Balzer Performer surf kamis (390 cm)
Shimano Navi 8000 PG makara

2. Fladen Universal genel maksatli kamis (360 cm)
Penn Sargus 5000 makara

Shimano Aero MF misina (0.37, 0.40 mm)
60, 80, 120 gr armut, torpido kursunlar
Storm, Shakespeare muhtelif capari
Dexter Wedge tipi kasik (28 gr)

Avlak Detaylari

Avlak; Ingiltere’nin guneybatisinda, Atlantik Okyanusu kiyisinda yer alan Teignmouth ve Dawlish kasabalarindaki kumsal ve iskelelerdir.

Avlak-1'in haritadaki konumu


Avlak-2'nin haritadaki konumu


Teignmouth Pier (Kralice Victoria doneminden kalma iskele)


Teignmouth sahili


Birinci avlak mevki


Teignmouth kasabasinin adi, tahmin edebileceginiz gibi, tam kasabanin oldugu yerden okyanusa dokulen Teign Nehri’nden geliyor (Teign Nehri’nin agzi, yani Teignmouth). Zaten bu ulkede kentler, kasabalar cogunlukla nehirlerin okyanusa dokuldugu noktaya kurulmus olup, nehrin adini almistir. Mesela Plymouth, Dartmouth, Exmouth, Sidmouth, Avonmouth diye kafiyeli sekilde gider. Bunlarin hepsi de levrek basta olmak uzere iri baliklarin iyi av verdigi bolgelerdir (Britanya sularinda levrek av limitinin 36 cm (yaziyla otuzalti) :thumb: oldugu bilgisini daha once baska bir vesileyle paylasmistim ama onemi bakimindan ve bizlere ornek olmasi umuduyla burada tekrarlamak istiyorum).

Liman ici


Teignmouth kordon boyu (fakat bu kordonda cigdem citlenmiyor, kumru yenmiyor, bu sulardan alyanak cipura da cikmiyor. )


Uyanik Ingilizler eski bir deniz mayinini tarihi eser gibi limanda sergileyip bagis kumbarasi olarak kullaniyorlar. Gelen gecen hayrina uc bes atiyor icine. Neredeyse tum sahil kasabalarinda vardir bunlardan.


Avin Seyri

Bir saatlik keyifli bir yolculuktan sonra varmis oldugum Teignmouth kasabasinda hemen etrafi kolacan etmeye, hangi noktalarda kac avci var, nasil takimlarla avlaniyorlar, hangi baliklari avlamislar veya avlamaya calisiyorlar, gozlemlemeye calistim. Bir kaciyla ayak ustu kisa bir sohbetin ardindan kumsalda bir yuruyus yaptim, akintinin yonu, suyun derinligi, suyun altinda kayalik, vs. ilisken olup olmadigini tespit etmeye calistim. Neticede, denizin girinti yaparak dogal bir ic liman olusturdugu, kumsalin bitip limanin basladigi noktaya yerlestim ve vakit kaybetmeden takimlari acip calismaya basladim.

Avlakta tanistigim yerli amator avci Peter ve torunu Nathan ile poz verdik. Peter Turkiye'ye tam sekiz defa gelmis. Pamukkale'den Amasra'ya kadar gormedigi, bilmedigi yer yok.


Peter ve torunu yem hazirliyorlar.


Satmak icin limana canli yem getiren balikcilar... Canli yemin kovasi £ 5, bir kovadan ancak 10 tane cikar, yani az para degil. (kur: £ 1 = 2,88 TL).


Gunesli, harika bir gunde bu sirin sahil kasabasi manzarasinin ve okyanus havasinin tadini cikartirken, bir yandan da sagimda solumda olta atan diger avcilari goz ucuyla takip ederek ogrenmeye, varsa hatalarimi duzeltmeye calistim.

Amatorlerin cogu, yem olarak balikcilardan aldiklari canli sandeel (10 cm kadar boyda, kum yilan baligi) kullaniyorlar, tekli igne ve kursunsuz, cok hafif spin takimlarla avlaniyorlardi. Hani su renk renk, ince, uzun silikon sahteler var ya, iste o hayvanin gercegi va canlisi. Agirlik olmayinca yem cok yakina dusuyor ama yeterli oluyor sanirim. Bu yemlik balik oltanin ucunda muthis kivraniyor, cirpiniyor, cok cazip bir yem gibi duruyor. Zira “sayet avlakta levrek veya uskumru varsa kesin alir” diyenler oldu. Fakat onca avci uzun sure at-cek yapti, sadece bir tanesi, o da gogus cizmesi ile beline kadar suya girip (o haliyle agzinda da sigara, keyiften de vazgecmek yok yani ) daha derin suya erisebildigi icin olsa gerek, bu canli yemle tek bir uskumru alabildi. Ondan baska da kimse birsey tutamadi.



Ben bu canli yemi denemedim, denemeye niyetim de yok. Canli baligi igneye takmak hosuma gitmiyor, etik bir avcilik yontemi olarak gormuyorum. Hayvana iskence yapiliyor gibi geliyor ("ulen zipkinci efendi, sen degil miydin yillarca karagozleri, levrekleri sise geciren?" derseniz soyleyecek sozum yok tabi ). Ben gun boyunca at-cek denemelerimi 28 gr kasik (Dexter Wedge) ile yaptim.

Amator avcilara satilmak uzere karaya cikartilmis canli yemler.




Dikkatli bakinca suyun icindeki (suda yuruyen cocugun hemen ayaginin dibinde) tahta kafesler gorulebiliyor. Bu kum yilan baliklari o kafeslerle avlaniyor.


Uc saat kadar at-cek yapip iyice yorulduktan sonra capari ile uskumru denemesine basladim, fakat o saate kadar suyun iyice cekilmesi sansimizi daha da azaltti.

Av gunu boyunca sohbet ettigim yerel amator avcilarin teyit ettigi sekilde, buralarda basta at-cek olmak uzere her turlu kiyidan olta avciligi med – cezir saatlerine gore yapiliyor. Yani sular cekilince balik avlamak neredeyse imkansiz oluyor, sular yukselince ise ufak baliklar (sandeel ile tum turlerin yavrulari) iyice kiyiliyor, onlarin pesindeki avci baliklar da kiyiya sokuluyormus.

Med – cezir seviye farki o kadar fazla ki iskelelerin bazi bolumleri gunun belli saatlerinde suya gomuluyor, sonra tekrar belirmeye basliyor, kumsallarda suyun geldigi hat 15 – 20 metre kadar ileri – geri oynuyor. Yukselen sularla gelen yengecler, midyeler, vs. su cekilince martilara yem oluyor.

Denizden degil babasi, tum sulalesi ciksa yiyebilecek kapasitede buranin halki... baksaniza menuye.


Avimin ikinci bolumu de Dawlish sahil kasabasinin kumsalindaki iskelede gerceklesti. (Gerceklesen nedir? Sadece atis ve bos cekis) :laughing: Fakat hadiseye bir de iyi tarafindan bakmak lazim, bu sefer hic takim taktirmadim saga sola, gerci avlak cogunlukla kumluktu, envanteri eksiltmeden eve dondum, o da birsey degil mi ... Neticede ben dahil cogu avci avini eli bos sonlandirdi.

Ikinci avlak mevki; Dawlish kumsalindaki tas iskele.


Dawlish merkezden goruntuler


Huzurlu, kucuk bir sahil kasabasi... hatta fazla huzurlu, neredeyse acik hava huzurevi, yas ortalamasi 80 filan herhalde , tum kasabadaki tek genc insan benmisim gibi hissettim.




Donus yolunda Dawlish sokaklarinda kisa bir tur




Edinilen Bilgi, Tecrube

Sohbet ettigim yerli amator avcilar, oncelikle bir MED - CEZIR KITABI edinmemi onerdiler. Megerse balik malzemesi satan dukkanlarda yillik takvim seklinde, gun gun med – cezir saatini, dakikasini gosteren kitapcik olarak basilmis bir tablo varmis. Ben de dedim ki “biz bilmeyiz de sevmeyiz de oyle saat ayarlayip baliga cikmayi filan, bir mehtaba bakariz, bir de suya bakariz, yallah bismillah deyip cikariz”.

Su cekilince goruntu boyle oluyor.




Tanistigim ve cok ilginc bilgiler ogrendigim bir yerel amator avci mesela “capari ile uskumru avlamak istiyorsan simdi bu saatte hic ugrasma, git uyu, bugun suyun en yuksek seviyesi saat 20:30’da olacak, sen iki saat oncesinden gel, 18:30 gibi ava basla, yarim saat sonrasinda da avi bitir, uskumruyu toplarsin” dedi. Ben de "oyle planli, programli av mi olur hemserim?!! Siz hepiniz kafayi yemisiniz!!!" dedim …. icimden yani.

Fakat adam ne cok sey anlatti yahu! sagolsun… mesela basit birsey belki ama bana ilginc geldi, karabataklarin (hani su Cormoran markasina adini veren, logosunda resmi olan kus) tuylerinde suda kaymasini saglayan yag yokmus, yani martilar, pelikanlar, ordekler, kugular gibi yagli tuyleri olup da suda kayip giden bir kus degilmis karabatak. Dolayisiyla aslinda kategorik olarak bir su kusu degilmis, kara hayvaniymis ama balikla beslenme aliskanligi edinmis artik ben diyeyim bin yil icinde, siz deyin milyon yil icinde, su kusu gibi yasamaya baslamis. Suda baligini avladiktan sonra karada bir yere konan bir karabatagin kanatlarini acip guneste kurutmasi yagli tuyleri olmamasindanmis (gercekten ilginc bir amcaydi bunlari anlatan).

Esasen tatli su avcisiymis amcam. Sahislarca kiralanan ozel goletlerde avlanirmis, sazan ve sudak avi yaparmis, goletin sahibi baliklari golete salinca karabataklar ususurmus, koca koca baliklari mideye indirirlermis bu kuslar, sonra da karabataklarin yedigi baliklarin ucretini odemek bizim amca gibi o golette avlanan amator avcilara kalirmis. hihi Adam hikayeyi anlatirken gozlerinden ates saciyordu adeta, o derece dusman olmus karabataklara. hihi Bunlari anlatirken bir yandan da iskelenin ayaklarindan kum midyesi topluyordu. O arada bir de midye haslama tarifi verdi. Ben de diyemedim ki "amca kurban olayim, bir sus artik, bir rahat ver, iki olta atayim surada, kafami dinleyeyim"! :laughing: (Adam yardim ediyor, bilgi veriyor, tesekkur edecegimize bir de arkasindan konusuyoruz degil mi )….

Netice

Evet dostlar… ikinci av denememden de kovam bombos ama denizle kucaklasmis olmaktan oturu gonlum dopdolu olarak ayrilmis oldum.

Anladim ki avlak kumsal ise med –cezirin etkisi buyuk oluyor, ister istemez yuksek suyun saatini kollamak gerekiyor, yoksa ortalikta balik olmuyor. Avlagin kayalik ve nispeten derin olmasi bu bakimdan avantaj, zira med – cezirden fazla etkilenmiyor.

Dolayisiyla, ucuncu deneme icin, ilk raporumda bahsetmis oldugum avlak olan Hopes Nose kayaliklarina tekrar gitmeye karar verdim. Orada en azindan gunun hangi saati olursa olsun capariler dolu geliyordu (benimki haric ). Bakalim, gorecegiz… kismet…

Takimin Degerlendirilmesi

"Ne olacak bu fenerin hali?!!" diye bayat bir espri yapmayacagim.

Bildiginiz gibi, spin makaralarin kullanim alanlari forumda epeydir tartisilmakta. Ozellikle de “surf makarayla at-cek olur mu?”, “jigging makaralari Istanbul Bogazi gibi kendine has ozellikleri olan zorlu avlaklarda is gorur mu?” ve “hem hafif, hem yuksek devirli, ayni zamanda nispeten guclu bir makara, ustelik konik kafali olup da uzak atis imkani da veren bir makara cok yuksek fiyatlara cikmadan edinilebilir mi?” gibi sorulara yanit aranmakta. Boylece faydali bir tartisma surmekte, bizler de bu sayede bilgimizi arttirmaktayiz.

Ben olta avciliginda cok yeniyim, tecrubem hic yok diyebilirim. Dolayisiyla bu hususlarda ahkam kesecek degilim. Sadece su kadarini soyleyebilirim; yeni edinmis ve ilk kez bu avda kullanmis oldugum Shimano Navi 8000 PG makaramin (4+1 rulman, ARB) esasen jigging amacli uretilmis bir urun olmasina ragmen, uskumru caparisi gibi fiziki caba isteyen bir at-cek avinda rahatlikla kullanilabilecegini gordum. Bu makara hem fena bir mesafeye atmiyor (konik kafali bir surf makara kadar uzaga atmiyor elbet, fakat benim icin tatminkar), hem hizli sariyor, hem de guclu bir makara. Tabi capariye o iri uskumrulardan bes, alti tanesi takildiginda cekisini gormek lazim esas. Onu da kismetse yakin gelecekte gorecegiz insallah.

Bu makara, piyasada isim yapmis markalarin pahali ust sinif jigging/heavy spinning modelleriyle (e.g. Daiwa’nin Saltist, Sealine Bull, Opus Bull, Shimano’nun Aceration, Spheros, Saragosa, Penn’in Battle ve Okuma’nin Salina II, Cedros gibi) kiyaslandiginda cok daha hesapli, makul.

Netice olarak, fiyat/performans itibariyla bahsettigim makarayi bu gibi avlar icin tavsiye edebilirim. "Balik avlayamadigin makarayi nasil tavsiye edebiliyorsun?" denilirse sayet, hemen belirteyim, bu makarayi kursun agirligi ve av sekline gore kolay kullanim imkani verebilmesi bakimindan onerdigimi soyluyorum, yoksa agir balik bindiginde cekebileceginden suphem yok, neticede jigging makarasi. Tabi bu benim tecrube etmis oldugum bir nokta, baskalari farkli dusunebilir, ustalar duzeltebilir.

Sunu da belirteyim, uzak atista ve agir atip cekmede makaranin onemi tabi ki var ama anladim ki is kamista ve misinada bitiyor. Kamisin sertlik derecesi, ortadan mi uctan mi esnedigi, ayrica misinanin cinsi, kalinligi cok fark ettiriyor. Makara cinsi ve buyuklugu sanki daha sonra geliyor.

Lafi daha fazla uzatmadan, tum gercek amator avcilara keyifli ve tadinda avlar dilerim. “Sen de artik bir tadina baksan nasil olur” dediginizi de duyar gibiyim.

 

Yaşadığınız tecrübeleri keyifle okudum.
Dünyanın başka insanlarıyla tanışıp sohbet etmek çok hoş olsa gerek.
Bizde sayenizde o anlara şahitlik etmiş olduk.
Bu güzel avlaklara yakışır bir trofenin macerasını da okuruz yakında diye düşünüyorum.
Rastgelsin

 

Sevgili İbrahim bu güzel yazılarını, çok güzel fotoğrafları ve çok konuşan dedeyi keyifle okudum ve izledim, ellerine sağlık balık ise bir daha ki sefere baksana ben de ancak bir tane tutabildim, balıkçı sihirbaz değildir, denizde varsa tutar yoksa yatar, sevgiler hoşça kal.

Tel.0535 073 75 18

 

İbrahim abi, tadına doyulmaz harika bir rapor yazmışsın. Hem tebrik hem teşekkür ederim. Bugün bizim mesai var. C.tesi de çalışıyorum yani. Bu bitirici günde tadında ve akıl dolu espirilerinle günümü güzelleştirdin.

Balık belki çıkmadı ama bence çok iyi tecrübeler edinmişsin. İlk raporunda yazdığın avlakta bu tip gözlemler yaparsan kısa sürede bence ellerin pullanacak.

Harika fotograflarla en küçük ayrıntıları kaçırmayarak bizleri de avına ortak ettiğin için çok teşekkürler, azimle tecrübe edinmeye devam edip, sonunda amacına ulaşacağından hiç şüphem yok. Rastgelsin, yakalamanın da zevkini yaşamanı ve bize de yaşatmanı en kısa sürede dilerim. Sevgiler, saygılar abi...

 

çok keyifle okudum resimler harika avlarınızın bereketli olması dileğiyle..

 

özenle hazırlanmış, detaylı ve sürükleyici bir rapordu. keyifle okudum, elinize sağlık. bu raporla bir şeyi daha anladım ; ha ingiltere, ha akdeniz fark yok. boş kovalar, anlattıkça anlatan dedeler, balık çıkmadığı halde hevesle avlanmaya çalışan balıkçılar ... sanki hatay - dörtyol gemi barınağı

 

diline, yüreğine sağlık. harika bir rapor olmuş. sonuçta hepimiz aynı havayı soluyoruz. sadece zaman ve mekan farklı...
rastgele.

 

Vah vah vah. Herşey çok güzel ama balık orada da mı yok? Merak etme abicim memlekette de pek balık kalmadı Güzel bir Rapor enteresan bir yer.

 

Çok hoş, çok güzel bir sunum olmuş. Ellerinize sağlık, üzülmeyin buralarda da durum çok farklı değil. Bu günlerde havaların anormalliğinden midir ? nedir? bilemiyorum, kıyı avlarımız pek iç açıcı değil.
Ama olsun, zaten amacımızın en son ögesi balık değil mi ? Balıktayken yaşananların ruhumuza kattığı dinginlik en güzeli.
Ava çıkabilecek gücü ve dermanı her daim bulabileceğiniz sağlıklı bir ömür dilerim.

 

Vallaha ne yalan söyliyeyim ibrahim abi, bende gurbette ilk avlarimi aynen anlattigin sekilde yaptim. 17 sene öncesine gittim simdi. O zamanlar lisan problemim oldugundan oradaki avcilarla da muhabbet edemiyordum. Internet yoktu bilgiye ulasamiyordum. Tamamen deneme yanilma yöntemi ile ve istanbuldaki bilgilerimi uygulayarak kendimi gelistirdim. Bir iki sene sonra lisan olayini çözünce ve internet ortami gelisince daha kolay oldu birçok sey.
4 veya 5ci avimda mezgit ve dil baligi hariç deniz avinda ilk uskumruyu avladim. Sayi giderek artti. Tecrübe edindim. Tek avda 130 uskumruya ulastim (tam bohçacilik dönemi yani). Kiyidan kamisla bu rakama ulasmak zordur. Daha sonra tebligleri vs ögrenince kuralina uygun avlara yöneldim. Bu yaz sezonu levregi bilmem ama uskumruyu kesin avlarsin.

 

Tesekkur ederim. Insallah oyle bir maceramiz da olur.

Sagolun Orhan agabey, eksik olmayin.

Aslinda isin sihri burada, oyle degil mi? Sihirbazliga yer yok ama her an her sey mumkun.

Cok sagol Volkan kardesim.

Guzel yorumlarinla, balikcilik bilgi ve tecrubenle her zaman renk katiyorsun.

Sevgiler bizden..

Tesekkur ederim. Bil mukabele...

Sagolun dostlar.

Onun icin balikcilik evrensel bir dil gibi, nerede olursan ol keyifler ortak, dertler ortak, hedefler ortak...

Sizlere de rastgele..

Begendigine sevindim. Sagolasin..

Tesekkurler. Ben de size balik ve keyif dolu saglikli bir omur diliyorum..

 

herşey çok güzel anlatımın zevkle okutturuyor resimler çok güzel çok haz aldım bence amcanın anlattıkları çok değerli can kulağıyla dinleyip not almak gerek

 

İbrahim abi çok güzel bir rapor sunmuşsun bu avınında balıksız bitmesi benim aklıma birden ingilteredede türkiyedeki gibi ahlaksız ve gaddar balıkçılıkmı yapılıyor sorusunu getirdi.Birde o eski mayınların içine para atılıyor diyorsunya türkiyede olsa akşamdan sabaha çıkmaz onlar Adamlar yerdeki ızgaraları çalıyorlar burda.

 

:laughing: :laughing: :laughing: :laughing: :laughing:

 

17 sene, dile kolay.. tecrube boyle birsey iste... :thumb:

Tesekkurler. Amca tam bilgi hazinesi..

Sagolasin Can.

Ahlaksiz ve gaddar balikcilik kimi yerde az, kimi yerde cok ama her yerde bir sekilde var.

Fakat mesela burada levrekte 36 cm limitine riayet eden az degil. 30, 32 cm boyunda mis gibi levregi suya iade eden cok. :thumb:

 

Sayin Ibrahim bey cok cok güzel paylasim resimler harika cok tesekkürler emeginiz icin.Yaklasik 2 saat sonra ben ve balik hastaligi bulastirdigim 5 arkadas Hollanda yoluna cikacagiz kismetse yarin den haag dan gemiyle uskumru tutmaya calisacagiz insallah hava güzel olur baligida buluruz 1000km bosa yapmamis oluruz. ( 2 sefer denize acilamadan geri gelmistik) sevgiler

 

Valla İbrahim kardeşim, öyle 2 defa ava gitmekle kovayı doldurmak falan olmaz.

Sorarlar adama, '' Nerede Bu Yoğurdun Bolluğu '' diye.

Bak, Roy kardeşimiz ne güzel demiş; 17 yıl diye.

Tabii espri bunlar.

Güzel bir günün sonunda duygularını ve orada ki atmosferi bizlerle paylaştığın ve hatta bizleri, o atmosferin içerisine sokarcasına güzel anlatım ve aktarımlarınız için teşekkürler ederim.

Orada kaldığın sürece, benzeri atmosferleri bizlerle paylaşmanı sabırsızlıkla bekliyor olacağım.

Balıksız olsada, kovaların balık kokmasada, böyle güzel ve stres attığın günlerin daim olması dileklerimle.

 

Offf Cemil bey! Demeyin boyle, bitirdiniz simdi beni. Simdi o gemide olmak vardi.

Begendiginize sevindim. Emniyetli bir yolculuk ve keyifli bir av dilerim. Koca koca baliklarla suslenmis guzel bir rapor bekliyoruz sizden.

 

Agabey, desteginiz ve ilginiz icin asil ben size tesekkur ederim.

Saygilar..

 

İbrahim ağabey dün telefondan bakmıştım rapora, ama malum telefon ufacık okunmuyordu. Az önce bende balıksız balıktan geldim arkadaşlarla ve direk raporun başına oturdum başladım okumaya Ağzımın suyu aktı desem yalan olmaz resmen kendimi huzur evinde hissettim Bir şey sormak isterim ağabey; Hadi mehtaba baktın diyelim bir de suya bakacaksın da ortada su yokki idk

Her şeyi ile muhteşem olmuş ağabey, bunları kitap haline getirsen muhteşem olur ve hemen bir tane alırım çocuklara torunlara okurum

Saygılar.