16 Haziran Öğnelden sonra biraderin ısrarı ile bilecik pelitözü göletine gitmeye karar verdik ve düştük yola... bir saatlik bir yolculuktan sonra vardık ki piknikçilerden iğne atacak yer yok... Yer olmayınca çok üzüldüm tabii ki:rolleyes: oradan yine biraderin ısrarı ile kümbet tarafında sakarya nehrine gitmeye karar verdik... eh gittiğimizde köprü yakınları güzeldi ama su çok bulanıktı... Tabii bir iki deneme oldu ama suyu dövdük sadece... Sonrasında çay ve yemek molası ile orda gecelemeye karar verdik... sabahı yine biraderin ısrarları ile geçit köyüne gittik ki suda bir değişiklik yoktu... Gölpazarı üzerinden benim en başta mırıldandığım mekanımıza geldik... İnhisar kum ocakları:D ve nihayet yuvamdaydım... İlk balığı ben tuttum ama ilk fot biraderin oldu:D neyse efendim biz balık tutarken etrafta tırıvırıcılar doldu.... kalabalık olunca sözle müdahale etmeyi denemedik bile ve jandarmayı aramaya karar verdiğimizde nihayet jandarma gelmişti ama bu işte bir terslik vardı... Etrafta bizden başka kimse yoktu:D hoş geldiniz derken balık tutmanın yasak olduğunu söyleyerek bizi uzaklaştırmak ve (sanırım) üçümüze de ceza kesmek niyetindeydiler ki Sirkülerin ilgili maddesini gösterdik ve epey bir ikna etmeye çalıştık... E tabi kontroldeki görevlinin bilgi yetersizliği nedeniyle iş karakola gitmeye vardı... temsilci olarak tutulan balıklar ve av malzemesi ile birlikte ben gittim ve karakol komutanı ile gerekli görüşmeyi yaptım:) e tabii balıkların kefal olduğuna ikna etmek için de ilgili kitapçıkla karşılaştırılma yapıldıu ve nihayetinde yasal olarak avlanan ve sirküleri bilme farkını yaşayan bilinçli balıkçılar olarak biraz ara verilen keyfimize devam ettik... Günün rekoltesi(:D) 4 adet yasal limitler üzeri kefal... Salınan bolca 20 cmlik ve altı küçük kefal... (epey büyükleri de vardı ama çok nazlıydılar:Dbir iki hafta sonra görüşecez kendileriyle:D)