26.10.2008 Izmit Sazan Avi (alanya_meKan)

Konu, 'İç sularımızdan (Tatlısu) Güncel Av Raporları' kısmında alanya_meqan tarafından paylaşıldı.

  1. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    İşte şu israil sazanı, tatlısu çuprası ayırımını tamamlayabilsek, böyle güzel ip uçlarına da vakit ayırabileceğiz.

    Bu halis muhlis, yerli ırk Carassius tur. Bu kadar temiz ve iyi beslenmiş bireyleri 15-20 yıl öncesine kadar Büyükçekmecede avlardık.

    Bu balıklar maalesef boyalı tip Carassiuslarla bir tutulup, avcılığında zaman, boy ve kilo limitleri kaldırılmıştır. Oysa diğerlerine göre eti bol, kılçığı az, lezzetli bir balıktır.
    Özellikle de yarım kg üstü bireylerin avlanmasına ve lezzetine doyum olmaz.

    Ah keşke şu renklileri sularımıza hiç bulaşmasaydı da, bu balıklar da kurunun yanıdna yanan yaş olmasaydı.
     
  2. nejat vardar

    nejat vardar nejat vardar

    Mesajlar:
    1.626
    Şehir:
    İstanbul
    Yakup hocam izninle geçimini balıkçılık yaparak sağlayan biri ve bir bilim insanının görüşlerini vermek istiyorum
    ''Bereketli Su Ürünleri Kooperatif Başkan Yardımcısı Reşit Çetin, İsrail sazanından çok memnun olduklarını, bu balık sayesinde geçimlerini sağladıklarını söyledi. Çetin, uzmanların söylediğinin aksine göldeki diğer balık türlerinin azalmasının İsrail sazanlarının diğer balıkların havyarlarını yemesinden değil, göl çevresindeki fabrikaların atıklarını göle bırakması ve göl suyunun zamansız çekilmesinden kaynaklandığını savundu. İsrail sazanlarını gelen talebe göre avladıklarını ifade eden Çetin, "Gölde bu balığı 4 senedir avlıyor ve kilosunu 40 YKr'ye satıyoruz. Günde 25-30 ton arası İsrail sazanı avlanıyor. Bu balık sayesinde karnımız doyuyor, ailemizin geçimini kazanıyoruz. İsrail sazanının balıkçılar için kabus olduğu doğru değil, biz çok memnunuz. Pişirmesini bildikten sonra çok lezzetli bir balık. Üzerinde ince kılçıkları var, ancak düzgün pişirmede kavrularak yenilebilir hale geliyor. Kendimiz de bu balığı yiyoruz. Diğer balıklar bölgedeki fabrikalar olmadan önce çok boldu, ancak fabrikaların atıkları nedeniyle azaldı. Şu anda en çok İsrail sazanı var, onun yanında az miktarda normal sazan ve turna çıkıyor" dedi.

    Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez de, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, İsrail sazanı tehlikesine dikkat çekmişti. İsrail sazanlarının çabuk ürediğini, ekonomik değerinin bulunmadığını ve diğer balık türlerinin havyarlarını yemesi nedeniyle balık çeşitlerini yok ettiğini belirten Çömez, gölde uzmanlar tarafından inceleme başlatıldığını söylemişti. Kuşcenneti Gölü'nde geçimini balıkçılıkla sağlayanların son yıllarda İsrail sazandan şikayetçi olduğunu ifade eden Çömez, açıklamasında şunları söylemişti:

    "İsrail sazanı, çapak, sazan ve kerevit popülasyonunun giderek azalmasına sebep olarak büyük bir tehlike arz ediyor. Gerekli önlemlerin alınmaması durumunda göldeki balık türleri tamamen ortadan kalkabilir. Doğal yoldan yetişmeyen ve İl Tarım Müdürlüğü ekipleri tarafından üreme amaçlı olarak Kuşcenneti Gölü'ne bırakılan bu balıklar o kadar hızla ürüyor ki adeta bir canavar. Gölün bütün tabii hayatını yok ettiler. Gölde bu balık ve diğer balık türlerinin incelenmesi amacıyla çalışma başlatıldı. Ciddi bir çevre felaketi olan İsrail sazanlarını gölümüzden kurtarmak için çalışacağız. Çok ucuza satılmasına rağmen bu balıkları kimse almıyor."

    Bu da başka bir bilim insanının görüşleri;


    tatlı su çuprası (tilapia türleri)

    ================================================================================

    aslında anıldığı adı "israil çuprası" dır... ancak bu ad rahatsız edici olduğu için başlıkta kullanmak istemedim...


    GİRİŞ

    Tilapia balıkları dünyada insan gıdası olarak en yaygın şekilde yetiştiriciliği yapılan cinslerden biridir. Özellikle doğu Afrika ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere sıcak ve ılıman iklim kuşaklarında yer alan Mısır, İsrail, Filipinler, Uganda, Kenya, Ürdün, Suriye, Java Adası ve A.B.D gibi ülkelerde yetiştiriciliği yapılan bir türdür. Günümüzde 100 kadar tilapia türünden 10 tanesi yetiştiricilikte başarılı bir şekilde kullanılmaktadır(stickney 1986). Diğer iç su ürünlerine göre sıcak ve ılıman iklime sahip ülkelerde tercih edilmesinin nedenleri şu şekilde sıralanabilir(maar ve ark. 1966):
    • Başka balık türlerinin kullanamadığı çok çeşitli besin maddelerini değerlendirip ete dönüştürmesi.
    • Yapay yetiştiricilikte havuzlardaki yoğun stok bakım ve yapay besleme koşullarına kolayca uyum sağlayabilmesi.
    • Kısa bir besin zincirine sahip olması.
    • Çeşitli parazit hastalıklara karşı dayanıklı olması.
    • Hızlı üremesi ve kolay döl alınabilmesi.
    • Etinin lezzetli olması.
    Tilapiaların asıl yayıldıkları alanların dışına çıkarıldığı ilk yer Java adasıdır. Pasifik’ten daha uzak alanlara yayılması 2. Dünya savaşı sırasında Japonlar tarafından taşınmak yolu ile gerçekleşmiştir. Yayıldıkları alanlarda toplam balık üretimi içerisinde çok önemli bir paya sahiptirler. Örneğin Mısır’da iç sulardan elde edilen üretimin %60-80’ini tlapia balıkları oluşturmaktadır.
    Tilapia türleri Türkiye sularında doğal olarak bulunmamaktadır. İlk kez 1975 yılında D.S.İ Adana 6. Bölge Müdürlüğü tarafından Suriye’den T. zilli ve T. nilotica getirilmiştir. Bu türler üzerine Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından adaptasyon çalışmaları yapılmış ve büyük ölçüde başarı sağlanmıştır. Daha sonra bu 2 türe ek olarak T. rendalli ve T. geluleus getirilmiş ve bu 4 tür üzerinde deneme üretimine başlanmıştır. Tilapia balıklarının Türkiye’de yaygın olarak üretilmesinde kışlatma sorunu önem taşımaktadır. Tilapia balıkları sıcak su canlıları olduklarından Türkiye’de önemli üretim alanları olarak Akdeniz sahil kuşağı uygunluk göstermektedir. Bunun dışında termik santrallerin soğutma suları ile doğal sıcak su kaynaklarının bulunduğu bölgeler tilapia yetiştiriciliği için uygun bölgelerdir. Bu bölgelerde kurulacak tesislere kışlatma için kapalı alanların tasarlanması gerekmektedir. Çünkü tilapia balıkları düşük su sıcaklıklarına tolerans göstermeyen türlerdir. Bu nedenle soğuk kış aylarında damızlık ve yavruların kapalı alanlarda tutulması toplu ölümleri önlediği gibi balıkların bir ölçüde büyümesini de sağlayacaktır. Sıcaklığın yükseldiği zamanlarda kapalı alanlardan alınan balıklar besin birikimlerine aktarılıp büyütülebilirler.
    Dünyada kendi kendini besleyen 7-8 ülkeden biri Türkiye olmasına karşın ülkemizde protein eksikliği hala önemini korumaktadır. Hayvansal protein kaynaklarının yeterli düzeyde olmaması nedeniyle bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de su ürünleri üretimine son yıllarda önem verilmeye başlanmıştır.
    Türkiye’de su ürünlerinin önemli bir kısmı denizlerden karşılanmaktadır. Buda iç su balıkçılığının arzulanan düzeyde gelişmesini önemli ölçüde etkilemektedir. Yetiştiricilik çok yakın tarihte ele alınmış önce sazan ve alabalık üretim tesisleri kurulmuştur. Ancak zengin iç su kaynaklarımızın değerlendirilmesinde bu çalışmalar yeterli değildir. Verimi arttırmak için uygun sularda uygun türlerin yetiştirilmesi gerekir. Bu nedenle tilapia Akdeniz sahil kuşağında yetiştiriciliği yapılacak önemli bir tür olarak görülmektedir. Özellikle etinin lezzetli olması, kolay üremesi ve beslenme sorununun olmaması bu türün önemli özellikleridir.
    Üretim olanaklarının iyi değerlendirilmesi ve üzerinde durulması halinde, bugün yetiştiriciliği yapılan sazanın yanında, tilapia Türkiye’nin en önemli bir iç su ürünü olma başarısı gösterecektir.
    Yazan :
    Volkan GÜMÜŞ KTU Rize Su Ürünleri Fak.


    Amatörler ne yapsın:eek: :eek:
     
  3. volgym

    volgym Volkan CANSEVER

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    435
    Şehir:
    kocaeli

    o balıkları salmamakla çok iyi yapmışsınız tebrikler izmit demişsiniz sanki süverler gibi me geldi yanılıyormuyum?

    renkli balıklar demişsiniz onlarda israil sazanıdır bazıları renk alabiliyor ;)
     
  4. volgym

    volgym Volkan CANSEVER

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    435
    Şehir:
    kocaeli
    davuldere imiş pardon bu arada balıkların hangi tür olduğun da anlaşılamamış olmaması da düşünce konusu doğrusu :(