Boş durmuyorum,uğraşıyorum ama...

sütaş ın arkası,tam olarak arkası genelde iş yapardı.gerçi şimdi suyun seviyesi çok düşük galiba.

 

Sen doğmadan önce orda üç beş ufak yayın tutardık son yirmi yılda oralarda yayın görülmüyor malesef çünkü gölde neslini o zamanlar kuruttular balıkçılar,şimdi arasıra yukarılardan göle girerse,daha girişte ağlarla karşılaşıyor,boyu moyu önemli değil,derhal kovaya girer

 

Tatlı suyun büyüsünü en iyi siz Ankaralı dostlar anlıyorsunuz Bizim lüfercilerin,levrekçilerin bunu anlamaları epey zor.
Aman anlamasınlar zaten
Şu boğazdaki balıkçının onda biri t.suya dönse,iç sularda balık kalmaz

 

Avlağa kathedilen yolda ki güzellikler bile yeterli gününüzün özel olması için.

Çok güzel kareler yakalamışsınız.

Devamı rast gelsin...

 

ben doğmadan önce orada yayın tuttuğunuzu öğrendiğim iyi oldu.

 

O zamanlar bile tutulan balıklar patlak dediğimiz,40-50 cm lik balıklardı.Esas yayın yeri karadere idi ki hakikaten yanarım o ırmağın bu günkü haline
tam bir yayın cenneti idi.

 

çok teşekkür ederim Fatih,bu güzellikler hiç kaybolmaz in.

 

Bu ne yayin muhabbetidir arkadas... Yayin ve kova kavrami bana oldukca zit kutuplar. Benim yayinlari alabilecek kovayi avlaga tasimak oldukca mantiksiz
Yahu Fatih abi, o dag basinda oltana binse 1.5 metrelik bir canavar nasil tasiyacaksin 30 kiloluk baligi ??

 

Taşımak kolay
hemen orada bir ağaca asıp yüzülür,sonra parçalara bölünür de ,
otuz kiloluk yayın gelse cidden salardım geri,benim kalem 5-6 kiloluk boylar