abi barınağın yakınında görünen yer botaş limanı yasak orada ah izin olsada bizde avlasak barınak şuan için ideal ama pek büyük balık yok 10 balık yakalarsın bunun 2 si kovaya girecek boyuttadır olsun küçükleri salmak hoşuma gidiyor büyüyünce gelecekler
Merhabalar herkese. Formu uzun zamandır takip ediyorum.Zannedersem sizden birini barınakta falan görsem tanırım.Ancak Ş.urfada oturduğum için memleketim olan Erzine bayramdan bayrama geldiğimden sizinle paylaşacak hiç raporum olmadı.Kısmet bu güneymiş.Bayramda yaptığımız 2 avın raporunu paylaşacağım. 1-20 ağustos gecesi bayramlaşmaları tamamladıktan sonra iki ayrı meraya telefon açıldı nato iskelesi denen ve asker tarafından boşaltılan iskelede çok iii çupra çıktığının haberini almıştık 700-800 gr bahsediliyordu ve girişlerde sıkıntı yoktu.amca oğlu tık yok abicim dedi. karayolarının iskelsinde de durum aynıydı hatta oraları ağla çevirip dinamit atmış namussuzlar.artık tek yer kalmıştı 22:00 da konacığa doğru yola çıktık. arabada 4 kişiyiz.konacığa vardık ve şeytan oltalarını borukurdu takarak denizle buluşturduk.ilk balığı ben aldım 12-15 cm levrek denize iade edildi.sonra herkes birer tane daha önce hiç görmediğim solungaçlarında bile dikenler olan kırmızı balık tuttuk.iğneleri yuttuğundan dolayı çıkartmakta zorlandığız zaten elimize bile alamadığımız bu balığın mekanını terk ettik ve iç limana yöneldik.gece boyu 25 cm lik bir çupra alındı.asıl amaç sabah suyunda sahte yüzdürmekti ancak fırtına 4:00 müthiş şiddetlendi ve avı sonlandırmak zorunda kaldık. 2-22 ağustos sabah ensar arkadaşımı aradım.kendi ağrıda öğretmendir.yazın 2-3 ay belende ikamet eder.kardeş gece balığına çıkalım mı dedim.Ensar dörtyol balıkçı barınağında tekne sahibi osmaniyeli genç bir tekneciyi aradı.önce abi doluyum demesine rağmen öğleye doğru abicim artık müsaitim gelebilirisiniz dedi.biz 3 lü dip oltası ve 8'li çapari hazırlayarak akşam 6 da barınakta olduk.kaptan bir kişi daha getirecem müsaade var mı dedi.hay hay dedik.olur problem yok.Akşam 7 gibi 4 kişi balık buluculu baya büyük bir tekne açıldık.açılmadan önce barnak civarında bizim moralimizi bozan bir malzemeci oldu bize bu havada sakın çıkmayın boşa gider boşa gelirsiniz dedi.müthiş bir rüzgar vardı alişanı aradık ve gece durumu sorduk gündüz 3-5 gece 2-4 problem yok dedi.yav kaptan bak böle böle diyorlar ne yapaılm falan dedikse de kaptan siz bana güvenin kardeşim dedi.hava karardığında 49 metre yani kaptanın deyimiyle 22 kulaçta taşlık bir yerdeydik.balıkçı barınağının 20 derece soluna 40 dak açıldık.ilk denemeler yemli oldu 2 tane kırmızı balık aldık.boyutlar gayet iiyidi.ancak sonraki 1 saat tık yok.bu arada kaptan ve yanında getiridği amca bi düzenek kurdular ve oltaları denizle buluştudular.hop kaptan 2 tane birden akya aldı350-500 gr arası balıklar.yav sonra amca almaya başladı .hoppala biz ne olduk diyorum içimden.nese biz 8 li çaparileri çıkardık ama tık yok bu arada bir kaptan bir amaca sardalya istavrit akya alıp duruyor. benim sinir tavan oldu adamlar düzeneği kurmuş yeride bulmuş biz afedersiniz ama mal mal bakıyoruz.sonra kaptan size bir düzenek ayarlıayayım dedi.15 tl karşılığı üzerinde 30 iğne olan bir düzenek sattı bize.ama tek kişilik bir düzenek sandalda bu sistemle 3 kişi balık tutabiliyor.biri kaptan biri amca diğeri biz.nese Ya Allah dedik yolladık sistemi.şimdi bide sistemi anlatayım.sistem tüm derinliği taramak için kurulmuş bir sistem.3 tüy bir lüfer iğnesi ile kuruluyor.lüfer iğneleri tüm karides, yaprak sardalya yada ışığa toplanan yavru balıkların kepçe ile alınarak canlı takılması ile dolduruluyor.adam o kadar iğneli bir düzeneği peki sandala nasıl alacak alsa hemen dolaşır işte burda düzenek devreye giriyor ve adam her iki ucada kurşun bağlıyor ve çektiği misinayı makara ile diğer tarafa salıyor. temizz işşşşş.evet gelelim bizim hasılata iki kişi tek oltada 8 kilo balık ladık 15 adet akya, 6-8 istavrit, 12-14 sardalya,3-5 baracuda,1 adet lüfer,1 çupra,1 mercan,4-5 kırmızı balık tutuldu.Benim için çok güzel bir av oldu.kaptan ve amca bu bahsettiğim sayıları tek başına tuttu hatta fazlası vardı.kaptan çok genç terbiyeli biri.boş konuşmuyor yardımcı oluyor.gece çayımızıda yaptı kurbanda tekrar gitmek için sabırsızlanıyorum.herkese bol balıklı avlar.
Ha bu arada hem fotoğraf var hem video ancak ensar kerdeşimin makinası kullanıldığı için onda . O bana yollayacak bende buraya ekleyeceğim.Umarım
Sevgili balık dostları. Özellikle memleketimizin balık dostları selamlar. Bayramdan sonraki Çarşamba akşamı dörtyol balıkçı barınağından osmaniyeli fatih kaptanın teknesiyle 49 metrelerde 22 kulaçta 4 kişi yaptığımız avın raporudur. Çapari kullanılarak yapılan avda lüfer iğneleri de kullanılmıştır.Aysız bir gecede sabaha kadar devam eden avda kişi başına 10 ar tane akya 350-400 gr, bolca iri sardalya, bolca istavrit, baracuda, tek tük lüfer düşmüştür.Dip te yemli takımlar çalışmamış.Klasik 3 lü diple 1 çupra ,3-4 kırmızı balık, bir mercan alınmıştır.Akşam suyuna açılırken 3-5 olan rüzgar akşam ilerleyen saatlerde 2-4 olmuştur.Gece 1 e kadar akya bereketli av verirken 1-3 arası kesmiştir. Sonra güneş doğana kadar devem etmiştir. Saygılar
Levrekavcısı Levrek Avcısı Ali Abi / Hatay-Dörtyol alişan Tebrikler. Bir soru sorabilir miyim ? Balıkları hangi çayın ağzından tuttunuz acaba. Ben bu rover 98 in G15R siyle hem kendim çok yüzdürdüm hem de bazılarının ustaca WTD aksiyonları yaptıklarına da şahit oldum. Benimki de powerline 0.25 ucunda da görünmez ve pahalı bir fc misina var. Şöyle söyleyeyim, powerline 0,25, palamar düğümü vesaire attığın zaman çıt kopuyo. illa ki ucuna ek yapmak zorundayım. dişimle tükrüklü bir şekilde gerdirirken düğümü, çıt hemen kopuyo. ilkin çok moralim bozulmuştu. ondan sonra albright düğümü ile fc misina ile evlendirdim. bu sefer de iki elimle çektim, baktom kopartamıyom. anladım ki milletin powerline extreme kullandığı kadar varmış öyle dedim. ilk düğümlerde çıt çıt idi aslında yani. Rover 98 ile hiç bununla levrek alan olmamıştı bizim kıyılarda. Ben de bu sahteye olan inancımı kaybetmiş idim. Kaybetmeyeyim diye mi bütün bunlar diye düşündüm Bir de silikon yayınlamışsınız başka bir başlıkta da açmışsınız galiba sizdiniz. Silikon ile mi aldınız levroları ? Harbiden yoksa, Rover ile mi ? Bizim buralarda levrek tutup yayınlayan olmaz da pek. bu kadar adam tutamazken sizin tutmanız yer seçiminizle alakalı olabilir mi ? Sahtenin renk seçimiyle mi yoksa ? ne bileyim bu yoksalar uzar gider. Hayırlı olsun levrolar. Devamı gelsin doyumsuz ağzımızın suyu aksın resimlere baka baka Ayrıca, bizim buralarda avlanan arkadaşların oluşturduğu nezih bir sayfamız da var. Haberiniz yok belki dörtyoldan iskenderundan osmaniyeden payastan vs. erzinden amatör balıkçılar av raporlarını ve tecrübelerini yazıyorlar. Sayfamız 224 sayfa evveliyatlı. Belki ilginizi çeker (TIKLAMAYIN, BİZİM SAYFA YANİ) http://www.balikavi.net/forum/showth...13548&page=224 Alişan bey Konuda da yazdığım gibi kesinlikle Rover 98'in HA 16R modeli ile avladım.At-çeke ilk başladığım zamanlarda internette okuduklarımdan Rover98'in G15R modelinin çok övgü aldığını gördüm. Ben de G15R den 5 tane alarak at-çeke gittim. Günlerce atçek yapmama rağmen 1 tane levrek alabildim sadece.Sonra bir ustamız bana "avlandığın bölgede avcı balıkların hedefi olan hangi balıksa maketi de ona göre seçmelisin, balık florasına uygun ürünleri tercih et" dedi. Rover 98'in ilk GR15R modelini kullanmış ve hiç memnun kalmamıştım. Bu bölgede genellikle lüfer ve levrek balıkları kefalle beslendiğinden kefal rengine en yakın renk olan HA16R modelini aldım.Çok verim aldım.Bir dene istersen.(Kanaatimce daha çok gümüş balığının olduğu bölgelerde G15R iş yapıyo herhalde.) Bu arada gün aydınlanmadan Rover 98'in süt beyaz renli olan sahtesi (model nunmarasını şu an hatırlamıyorum) baya iş yapıyo. Ben her iki seriden de çantamda yedekleri ile birlikte bulunduruyorum. Poverline misinaya ilişkin olarak ise; senin yaşadığın sorunları ben de yaşadım ve halen de yaşıyorum. Kalitesinin düşük bir ip misina olduğunu düşünüyorum.Hiç memnun değilim.Ancak kaliteli misinaların 100 mt.si 30 TL. Poverlinenin ise 300 metresi 50 Tl olduğundan yani sadece maliyeti düşünerek aldım. Benim kanaatimce ip misina ile WTD daha başarılı.Parası olan için kesinlikle daha kalitelisine gitmesini tavsiye ederim. Ama öğrenmiş oldum.Senin taktiği uygulayacağım. (Tabiki uzağa atış yapmada engel teşkil etmezse).İp misinada Berkleyin ip misinasının çok iyi olduğunu kullanan bir arkadaş söyledi.Baktığımda epey pahalı olduğunu gördüm. Tuzlu su zamanla ipeği de çürütüyo.Bu kadar para vermeyi göze alamam. Yayınladığım silikon ile de başarılı avlar yaptım.Bir deneyin isterseniz.Ama daha çok ispendekler saldırıyo. Birde çinekop falan varsa acayip saldrııyo ve slikonunuz yarısı gitmiş halde geliyo haberiniz olsun. Resmideki balıkları yakalamam biraz şans, biraz uygun yer ve zaman dilimi diyeyim.O akşam avcı balıkların kefallere saldırdığını görmüştüm. Ertesi günde zevk için gittim.Ama bi şey yoktu.Av yerinin adı ben de kalsın olur mu?Malum levrek fazla hareketi sevmez.Nitekim defalarca barınağa gitmeme rağmen çok sayıda balıkçının olta atması, beton ve kayalıklar üzerinden çok geliş gidişlerin olması nedeniyle olacakki levrek takip etse bile kesinlikle saldırmıyo dönüyo ve gidiyo. Arkadaşların oluşturduğu sayfaya da hemen giriyorum. Bu arada slikonun resimlerini bu akşam güncelleyecem. Bu bölgede olduğun için temin etmen kolay. Sen de verim alırsan slikonu arkadaşlara tavsiye edebiliriz. Selamlar.
bizim strike pro kupes de iyi bir sahte. bende var. bir iki yüzdürdüm fakat yüzüşü böyle tekdüze geldi bana. balığa nasıl gelir tabi önemli olan o... bu ve benzeri hafif sahteleri ben 15 metreden daha fazla gönderemiyom. 0.25 ile o da rüzgarsız ya da rüzgarı arkama aldığımda 15 metre. gerisini siz düşünün. aslında HA16R nin yanı sıra rover 128 ini de mi alsak denesek diyom. yine internet sitelerinden baktığım kadarıyla G15R ile HA16R nin aman aman bi renk farkı da yok gibi geldi. tabi fiziki olarak inceleme fırsatım olmadı. Yine OKUMA misinaların renkleri sanki tam bizim denize uygun bir renk. yani florokarbon misina yerine mahmut beyin levrediği ve turnadığı okuma deniz yeşili/mavisi misina var. çekeri ama biraz düşük hani. altı kilo yedi kilo diyor. bence abartmadan, neyse onu yazıyor adamlar. alacan 0.25 okuma, deneycen roverları. bakalım ne gelecek. tabi önümüz güz. turna, akya ve davetsiz orfozlar dönemi ta ki kasımın sonlarına kadar böyle mîrim. Denize bir daha olta atmak kısmette var mı acep ?
unutmadan ben ara ara hızlı hızlı çektirerek aksiyonda verdim kupese balıkları aldığımda. yani düz sardığımda oldu onlara herhangi bir hareket olmadı ama ne bilirsin belkide aksiyonsuz çektiğimde balığın önünden geçmemiştir diyeceğim ama eminle avlanırken atıp çekiyoruz benim oltaya ilerilerde küüt vurdu emin olmadı vurdu ama kaçırdık derken bir yandanda ani hareketlerle çektirerek aksiyon veriyordum kıyıya 1 metre kala yapıştı. demekki aksiyon dalarlıdada şart dalmazlıdada. balık açıktan ilk vuruştan sonra takip etmiş kıyıda atlmıştı diye acemice bir yorum yaptım kafamdan.
Önce selamlar.... HA16R nin altı beyaz üstü ise siyah.Rekleri biraz daha koyu ve keskin.Rahat farkedilebilir bir renk tonu var. Kefale çok benziyo. G15R ise daha açık renkte.Şeffafa yakın neredeyse. Rover128 elimde 2 adet var.Boyutu çok büyük.Kaba.P.n.se benziyo.Buna levrek saldırması bence imkansız.Lüfer atlar ama. Sipinde daha önce 40 mm Okuma misina kullandım.Son derece yumuşak. Kesinlikle gam yapmıyor.Balık basınca esniyo.Ancak aksiyonu ip misina ile rahat verdiğim için ip misinaya geçtim.Lüferde 25 lik poverline zayıf kalıyo. Bir sabah 3 rover kaybettim.Kalama ayarı doğru olmasına rağmen lüfer ilk vurduğu anda düğüm yerinden kırdı.3 kez aynı şeyi yaşadım. Okuma misina deneyebilirsiniz ama bence 25 lik zayıf kalır sanki.Lüfer görünmeye başladı.Çok basıyo. İlk vuruşta kopartır diye düşünüyorum. Roveri daha uzağa atmak için 2,70 lik kamış kullanıyorum. 3 metrelikte (aksiyonu verebildikten sonra) kullanılabilir ve daha uzağa atılabilir. Ben rover dışında Daiwa Saltiga Laser Sardin (12 cm) kullanıyorum. Çok başarılı. Özellikle dalgalı havalarda balıkı alıyo. Fakat dikkatli kullanmak gerekiyo.Çünkü taşlara çarptığımızda boyası zarar görüyo. Tabiki baya pahalı bir ürün.Onun için sağlam misina şart. Tabiki 2 aydan bu yana açtığım başlıkta yer alan slikon da (özellikle açık yeşili) baya iş yaptı. Hepinize bol zevkli avlar dileğiyle....
arkadaşlar buyrun, bu da benim lafı çok, avı az raporum http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?p=987733#post987733
dalan sahteleri çekerken de kamışla hafif vurarak bazan ritimli, bazan ani çekiş ve duruşlar yaparak sarmak balığı tahrik ediyor, tavsiye ederim. rover 128 çok kaba bir sahte, ben de var hiç atasım gelmiyor açıkçası. G15R daha ziyade burnaz gibi kumsal alanlarda, balığın daha açık renkli olduğu, gümüşün bol olduğu yerde etkili, ama barınakta da skoru var. okuma misinaları inceledim, hoşuma da gitti ama ben misinayı yeni çektiğim için almadım, bacanağa bir tane 0,28 aldık. ben şu an 0,12 örgü kullanıyorum hem atışta hem de aksiyonda başarılı. örgünün ucunda da 3 m kadar florokarbon kaplı 0,26 asso ds misina var, düğüm olarak tony pena düğümü kullandım, müthiş sağlam.
güzel bir rapor olmuş. sonunda yine bir bilgekan klasiği olmuş. bir şey kaçmış. bence belki de akyaydı. akyalar açıktan kıyıya gelmiş diyorlar. ne vardı şuraya koyaydın resmini. gerçi koyduğun resimler süper. bizim midyenin internetteki en güzel resmini koymuşsun. çatalkuyruk çok güzel, altta deniz mükemmel. hele o ispendek yok mu. sanki pusetteki şirin bir bebeğe hıçık ! hçk ! yaparsın ya o tür şeyler hissettim resme bakınca. Bir de pedofili olanlar var. sen de görmüşsündür, yanında yönünde bir sürü herif bir çanta dolusu o senin tuttuğun bebek levrekten eve götürüyor. kavga etsen başın belada. jandarmaya desen geliyor bakıyor geri gidiyor çoğunca... vantuzlu balık bit balığı. 2011 haziranında botumla ilk açılışım. kıyıdan iki yüz metre açıldım. aşağı karidesi bıraktım ve ev-vetttt ! kocca bir balık geliyordu. dedim ulan ne gerek var bin metre açılmaya, aha iki yüz metrede balık var diyorum inanmıyorlar, var işte, aha, oh yeah, oh baby derken misinayı hafifçe çekip bir de baktım iğne bota saplanmış gibi eyvah dedim. misinayı takip ettim, parmağım bir organizmaya değdi. değince organizma ve ben irkildik, organizma görünür oldu. Bu ne lan deyip balığı bota aldım. iğneyi ağzından çıkarırken, yarım kiloyu geçkin bu balığı olsa olsa atarım ben dedim. görür görmez bu balığı yemeyi insan hiç düşünmüyor. Hani bi kıza teklif edersin de, cevaben ay sen çok iyisin, ben seni kardeş gibi gördüm, arkadaş gibi yani der ya. sen de cevaben keşke kötü olsaydım. o zaman beni isterdin dersin ya ondan dedim balaa anlayacağınız. Geçen ay ise bizim Halille bottuğumuzda, dipte şişkin bir balık, cinsini seçemiyom, gerçi su berrak ama, çok değil. bilmiyorum. tepeden lüfer mi olsa, tavuk balığı mı ? tek balık ama. sürü değil. belki de balon, belki de bilemiyom. karadeniz avcısı dartvader miydi arkadaşın tavsiye edip durduğu buz beyazı minicik bi strike pro var. bu renk kodu sanırım eg 005 olabilir ki tüm strayklarda bu renk oluyo. o öyle duruyo suyun yüzeyinde. ona saldıracak oluyor. niyetleniyor. bot var, halil var, ben varım. ona rağmen jaws gibi tavaf ediyor sahteyi. üzerine sardalya parfümü sıksaymışım tamammış. Halil dedi ki abi atıver el oltanı. karidese vursun. alalım. atıverdim. üç saniye içinde oltaya yakalandı. Çektim bit. su yüzeyine bir metre kala al dedim. oltayı Halil aldı. fakat benim üzüntümü ve sinirimi gördü. sonradan Halil o kadar güldü ki. Hala gülüyor. Çocuğun botla ilk açılışı. Bir kiloya yakın bir balığı tutup da sinirlenen seni gördüm diyerek kahkahalar attı. balığı son bir metrede kendisine verdim zevkini alsın diye. çekince kendisi de idrak etti balığın yenmeyeceğini tabi. Benim gafletim şu noktada oldu. Bit takıldıysa takıldı. Benim hedefim bit değildi. Böl biti ikiye, at suyaydı. Önemli olan o şişkin balığı almaktı. Bit önce davrandı. İkinciye de bit geleydi. Ama üçüncüye o şiş balık gelirdi belki. benim hatam bu oldu. Bitin nefretinden şiş balığı unuttum. Ama o kadar emindim ki o aç ve saldırgan balığın geldiğinden oltama. tecrübesizlik işte. hani türk golcüleri üzüntüyle iki elinin arasına başını alır, o anda top bir daha önüne gelir, bir şans daha doğar fakat iki elinin arasında olduğu için yeni pozisyonu da kaçırır ya. ondan işte. Halilden ne öğrendim. Çocukluğu arsuzda geçmiş. İskenderunda bunlar tavuk göğsünü balkona koyarlarmış. lassstik gibi ederlermiş. tütsülenmiş t.g. iğneye tak, hayatta çıkmaz dedi. ta ki yemi, ehli ısırana kadar. minik balığa prim vermez dedi. limit altı balıklar iğneye ulaşamaz dedi. Kaç santime kadar ayarlı sertlik dedim. güneşte kaç gün beklerse 25 cm lik sargoz tutar, bir gün eksik beklerse 20 cm mi tutar dedim. ilahi Halil. Ailemden kimse duymasın. Balık sevdası bayram seyran dinlemiyor. Halille bayram gecesi de de bottuk. Burnaza gittik yine. Midemi üşüttüm. Çünkü kuyruk doğmuş, artık geceler üşütmeye başlamış. su midemi üşüttürdü yani. o gece arkadan daiwa saltiga minnow gezdirdim bottan. keşke diyorum şimdi kupes strike pro gezdirseydim. neyse. ne yakalandı bil. Buz mavisi bir deniz anası. -Deniz anası sahteye vurur mu ? yok amma o kalamardı. -Çeke çeke her tarafı eridi, bir tek başı kaldı. Bu benim yorumum tabi. yorumum doğru mu ? Başarılı avlar dilerim Tüm Türkiyeden ve dünyadan arkadaşlara Not: Zarganayı unuttum. Bizim buralarda zarganayı kimse tutmak istemez. Tutan sinirlenir. Nedendir bilinmez. Bir gün iki tane atçekçiye rastladım. Birisi iki, birisi bir olmak üzere üç tane kol gibi zargana hediye ettiler. Temizlerken anladım niye verdiklerini. Eti de yok. Bence bu hayvanın limit boydakileri yenebilir ve lezzetli olabilir. Büyüklerini sal gitsin.
Sayın levrekavcısı gerçekten ilk anda kırılmaması için dediğimi uygula. olbrayt albright düğümü ile iki misinayı evlendir. görünmez misinayı da sahteye tak. ne lüfer koparabilir, hatta en güçlü test aracı olan baraküda bile koparamıyor çıt çıt. Daiwa saltiga minnow floating 12 cm var bende de laser sardine değil fakat hirame chart cırt sarı renk. dediğin gibi kayaya teması halinde boyası sıyrılıyor. ya da balık vurursa ona keza
yav arkadaşlar raporlar tekrar olmuş teknik bir hata ilk yazdığım rapor özenerek yazdığım raporumdu.yayınlamdılar geri çektiler zannettim çünkü göremiyordum.sonra çok üzüldüm ve detaylı yazmaya üşendim. 3. yazılan bu üzüntü üstüne belki bunu yayınlarlar diyerek yazdığın bir rapordu. saygılar
siteye hoşgelmekle beraber, anlatım-akıcılık süper. bence öğretmen olmalıymışsın kardeş süper anlatabiliyon beynimdeki sorulara kendin sorup cevaplayabiliyon yani kendini öğrenicinin yerine koyabiliyon helal
alişan gerçekten de bu balık kaçırma işi bende klasikleşti. balık yakaladığımda çok sakinim, kalamayı ayarlar, misinayı gergin tutar, gerekirse paniklemeden yol veririm. hiç misina kırmadım ama epeyce büyük balık kaçırdım ( bu konudaki rekorum alabalıklardadır ). hemen hepsi de uzun mücadeleler sonunda oldu. belki de balığı fazla oyalamadan, henüz yakalanma şaşkınlığında iken çekip almam gerekiyor. suda eğer geri geri yürümeyip balığı ayağımın dibibe kadar sarsaydım belki de en azından ne olduğunu görebilecektim. bu asalak balıkların da bir huyu var, denize attınmı az sonra geri oltana gelir, bu yüzden balıkçılar öldürüp atar. ben bacanağın ısrarına rağmen öldürmeden saldım bu yüzden sanırım 4 defa yakaladım dün haftaiçi olduğundan balıkçı yoktu ama o levrekleri torbasına dolduran çok kişi var. bu arada o çatalkuyrukların hepsi ayrı ayrı avlar, ama neredeyse tornadan çıkmış gibi boyları birbirine yakın zargana konusu da dediğin gibi, ben de dahil tanıdıklarımın pek çoğu bu balığı pek sevmiyoruz nedense. dünkü balığı bıraktıktan sonra kafam dank etti. yahu kış boyu lüfere yaprak yapmak için zargana arayan sen değilmiydin dedim kendime. şimdiden yakaladığımız zarganalardan bazılarını fleto yapıp derin dondurucuya koymak lazım, lüferde lazım olur.
heleee şimdi benimde kafam dank etti adam benim akya yakaladığım gün yakaladığı zarganayı bana vermişti ben almadım şimdi lüfer ve fleto deyince :laughing:
yeni amatör balıkçılık tebliğinde deniz turnası, ıskarmoz, ya da baraküda dediğimiz balık için limit konmamış mı ben mi bulamadım ?
ben bakmadım enine boyunada tatlı su için turnayıda 2 kategoriye ayırmışlar şimdi neye göre avlayacağız bu hayvanı yasak ne zaman diyorlardı