İşte Serdar Köylü,avımız ve söyleşilerimiz.

"Birazda öbür arkadaşlara.

Vedat Abayoğlu, sıradan, alelade bir insan değildir. Herkes gibi, emekli olayım, kedimi sevip, torunlarımla oynayıp gideyim diyen tipik insanlara benzemez. Haliyle, onun tepkilerini, sözlerini, eylemlerini sıradan insanların tepkileri, eylemleri gibi düşünmemeniz lazım. Onun küfrü, şamarı vs. sıradan insanın küfrü, şamarı vs. gibi değildir. Bu onu evliya, mükemmel vs. yapmaz elbette. Ama onun bu gibi davranışlarının altında, sıradan insanlarda olan nefret, vahşet, can yakma güdüsü yoktur. Bu Vedat abi gibi, başka olan her insanda olan bir dürtüdür. Bu insanlar durumlara sen ben gibi bakmazlar. "
Abi, bu tırnak içinde yazdıkların ne anlatıyor?

Hatta şimdiki mesajın bile üstü kapalı şekilde, nasıl algılamamız gerektiğiyle ilgili mesajlar veriyor.

Bizde Vedat amca kötüdür, yok edelim, forum ortamından kazıyalım demiyoruz.
Hatta verilen tepkilere bir bak, ne kadar naif, ne kadar ince.

Elbet biz geri planda olanları bilmiyoruz, yaptığımız yorumlar salt rapor üzerinden. Eğer raporlarının başlıkları ve içeriği normal olursa kimse de tepki vermeyecektir.

Ancak o başlık ve içeriği düzeltmek yerine tepki vermeyin, yalnızca tebrik edin, tebriklerimizle de kendisine taraf olmamızı ummakta.
İçeriği kötü bulduğum zamanlarda yorum yazmıyorum mesela, bu sefer de niye yorum yazılmıyor sitemleri.
Öyle bir içeriğe beklentisi ölçüsünde yorum yazamıyorum maalesef.

Tabi, geri planda bir takım dokundurmalar olur, bir takım olaylar olur, onlarla beraber raporunu yazarsa o zaman daha değişik yorumlar yapılabilir.

Nasıl yorum yapalım: Bu adam böyle başlık atıp, öyle bir içerik paylaşmış ama vardır bunun geri planında bişeyler, biz sorgusuz destek verelim mi diyelim?

Bunun orta yolu yok, ya tamamen şeffaflık, ya hiç dokundurmadan rapor paylaşımı gerekli huzuru sağlayacaktır. Yoksa 2 ileri, 1 geri gidip duracaz.

Yoksa ben vurmak istesem nerelerden vurur, perişan ederim.
Forum dinamiği falan diyor, üzmek istesem çok zor durumlarda bırakırım emin ol.

Yazmıyorsam, üzülüp, şekeri çıkmasın diye.

Kendisini değerli bulmasam ve kendisinde güzel şeyler görmesem hiç uğraşmam, o da ayrı mesele.

 

Olay nasıl algılamanız gerektiğinden ziyade, işte o arkadakileri göstermektir.

Tebrik? Olabilir elbette böyle bir beklenti. Ama Vedat abinin beklentisi "Bakın işte şu balığı tuttum. Beni tebrik edin" beklentisinden daha öte oluyor. Atıyorum, tebrik edeceğiz, o da etrafındaki o dalaştığı kişilere "bakın, aldınız mı?" diyecek mesela.

Vedat abinin sorunu, herkesin kendi çevresindekileri bildiğini, tanıdığını vs. sanması. Bence yapması gereken de belli. O alemden soyutlayıp açacak raporunu, suya sabuna dokunmadan, hepsi bu.

Ama yapamıyor. Bunun gayet makul ve kabul edilebilir sebepleri de var. Fakat bahanesi olması, onu pek çok zaman haksız duruma düşmekten kurtaramıyor. Ve dahası onu şahsen tanıyan pek çokları da, huysuz ve aksi kisvesinin altına çok babacan, çok yardımsever ve iyi bir adam olduğunu da bilirler. Bu konuyu da, bir psikanaliz çamuruna sokmakta istemiyorum; ama onun yerinde hangimiz olsak, büyük ihtimalle ondan daha bir şirret olurduk.

Ama şu da var. Vedat Abayoğlu'nun bu sektöre ve amatörlüğe gerçekten çok büyük katkıları var. Ve eminim yaşadığı sürece de bu artacak. Ve bu nedenle işin doğrusu birazcık toleransı, birazcık hoşgörüyü hakediyor. Ben sizden ancak bunu böyle görmenizi isteyebilirim. Ama nasıl göreceğiniz gene size kalmış.

 

Güzel olmuş. Tebrikler.

 

Vay be sen neymişssin be Volkan.En büyük değerlerin neyse onlara seslenip diyorumki beni perişan et Volkan,beni en zor durumda bırak,Görelim kaleminin gücünü.Allah aşkına yap.Yoksa seni
palavracılıkla suçlayacağım.

 

Güç gösterisi yapmak için böyle bişey yapmam.
Ben sen miyim? Haketmen lazım...

Suçla, suçla, bi o kalmıştı suçlamadığın.

 

Onu perişan ederim demek ne manaya geliyor bari onu açıkla topu taça atma ve lafınında altında kalma Kaptandan huy kapmışssın görülüyor.

 

Konu basligi ayri heyecan, icerigi ayri heyecan olmaya basladi

 

Bakalım sevgili Roy bu Volexiğim lafının altında kalacakmı beni perişan edecekmi,zor durumlara sokacakmı,valla heyecanlı olmaya başladı.

Sevgiler

 

Kaptandan ne huy kapacam, bir kere yüzünü mü görmüşüm.
İl sınırlarınıza mı girmişim?

Perişan ederim demek; çeliştiğin birçok mesajından ve davranışlarından yola çıkarak öyle yazılar yazarım, öyle sorular sorarım ki, mantıklı cevaplar veremeyecek duruma gelirsin demek.

Böyle bir hedefim varmı? YOK Yazılacak çok çelişkili davranışların var ama amacım üzmek olmadığından yazma gereği duymuyorum. Sağlıklı bir psikolojin olduğunu da düşünmüyorum.
Yazdıkça da konu olmadık yerlere kayıyor, ben bu son konularda düşündüklerimi ifade ettim. Daha fazlası amacı aşacağından daha fazla da yazmak istemiyorum açıkçası.
Bana, konularına ilgisiz kalmak dışında seçenek bırakmıyorsun, daha fazla sürdürme lütfen.

 

Serdarım boşuna nefes tüketiyorsun.Sen bu platformların en eski üyelerinden birisisin.Kimler geldi,kimler geçti.Bu yeni yetmelerin kapasitesi sanırım yetmeyecektir.

Ne yaparmış beni per işan edermiş öyle yerden vururmuşki perişan olurmuşum vay be vayyy be yahu allah aşkına elinizden geleni ardınıza koymayınız.

Sevgimle kal

 

O zaman boyundan büyük laflar etmeyeceksin Volkancığım.

Ha bana karşı sessiz kalmakmı sen patlarsın yahu başın ağrır uykun kaçar işinde evinde huzurun kaçar.

Hadi ben yarım asrı geçen balıkcılığımla böylde yüksekperdeden konuşuyorumda sen dünki çocuk o saçlarını boşuna dökmüşsün yahu.Neyine güvenirsinde benimle böyle laf ebeliğine soyunursun.

Bak sana benden tavsiye, sesini kıs, otur saçmalayıpta durma,altında kalacağın laflarıda etme,sonra senle fena dalga geçerim.

 

Vedat Amca saatindeki yelkovanları çıkartıp sadece akreplerimi bıraktın

 

güzel yorum roy :thumb:
tebrikler vedat bey ...güzel av ve güzel söyleşiler

 

Neyin kavgası ki bu şimdi? Forumda yazan insanlar birbirlerine karakter analizi mi yapmaya başladı? Sanırım daha önce de bir konuda yazmıştım: Kimisi avladığı balıkla içki içer; kimi de yakaladığı balık için yaratıcıya şükreder. Ama biz forumdaşlar işin sadece balık kısmıyla ilgileniriz. Dilin kemği yok demişler, günümüzde bu laf "klavyenin ruhu yok" olmalı. Yazılanlar jest, mimik, yumuşak ya da sert ton da söylendiği anlaşılmadığından okuyucunun ruh haliyle anlayabildiği kadarla sınırlı duygu aktarıyor.

Lütfen sadece BALIK...

 

evet sokmaya hazırım vede ilk önde gelenlerden biriside sensin.

 

Yanlız ben Efsunluyum

 

Bakalım buraya gelince benle balığa çıkmaya cesaret ettiğinde göreceğiz efsunlumusun, parlakmısın, nesin göreceğiz.

Sevgiler

 

Ben nelere cesaret ediyorum seninle balığa çıkmak neki

 

Sevgili Sinan

,Yarın,sıkca olduğu gibi Manisadan benle avlanmak için gece yola çıkacak 3 kardeşim var.

Ben her avımı kayıt altına alırım vede sizlerle paylaşır,olabildiğincede Püf noktalara değinir sorulan sorular varsada cevaplarım.

Yani balık ve avı benim yaşam tarzımdır,asla bıkmam kim isterseonunla balığa çıkmaya çabalar,davet eder ve şükürler olsunki büyük çoğunluklada altından kalkarım.

Facebook ortamında sayfam ve gruplarımdaki üye sayım şimdilik 24 bine yaklaşmıştır.Saatlerce oraya takılır Chat bölümünde onlarca kardeşimle yaışır her sorduklarını anındada cevaplarım.

Orhan Kaptanımızın pasif vemazlum hüviyete bürünmesini ise ne yazıkki kabul edemiyorum.

Bu yılmaz,hırslı hayvansever bazı insanları sever kimini sevmez istikrarlı avcının tekrar sulara dönmesini teminen az üstüne gittim.Yemin ederimki gayem buydu.

Ama ne yazıkki bir elin parmaklarını bulmayan sayıdaki menfi ruhlu kişilerin,boylarından büyük laf ve tenkitlerine maruz kaldım ve konular ne yazıkki bahsettiğin hüviyete döndü.

Ama merak etme bunlar geçicidir ve elbetteki olay sadece Balık ve avı üzerinde seyrine devam edecektir.

Şahsen ben hergün birden fazla konu resim ve videolarla sizlere hitap edecek,varsa sorularınızı cevaplayacak,istersenizde fiilen balığa çıkarıp bilfiil bu keyfi,heyecanı sizlerede yaşatmak için elimden gelenide yapmaya devam edeceğim.

Sevgimle kalasın.

 

Güzel başlayan bir konu yine aynı akıbete uğramış, aynı kör kuyuya girmiş, çıkamamış. Niye başka bir yönde ilerleyemiyor acaba? Başkalarında niye olmuyor böyle acaba?

Neyse hiç sorgulamayalım en iyisi, sorguladıkça kötü oluyoruz zira, "onlardan biri" oluveriyoruz. Kimse bu "onlar", onu da anlamadık ya neyse...