Lüfer yemleme diye birşey yoktur.

Sevgili Mavi, gidiyorsun Silivri tarafına, 5m su, uzun oltayı rafa koyup, atıyorsun zoka. Uzun olta çekmiyorsun, elindekini şartlara uyduruyorsun.

Yemlemede de böyle düşünmen lazım. Şartlara uygun yemleme yaparsın. Şurdan bir tane müjde çorabı alıp, içine biraz yem basıp çamaşır ipiyle atarak her yerde yemleme yapamazsın.

Benim kanaatim, gün itibarıyla, boğazda teknesi olan için özellikle, yemlemeye hacet olmadığı. Ama yarın en getirir bilinmez. Balık eğer kıtlaşırsa, yemleme ciddi bir alternatif olacaktır, o ayrı tartışma. Bugün için, yemleme gerekmeden başka taktikler kullanarak, makul verim almak mümkün. Fakat, yemleme yapmak işin lüksü, garantisi olacak bir alternatif olarak elbette gene düşünülebilir.

Boğazda yemleme yapılacaksa, yem, miktar, düzenek, taktik vs. ona göre seçilmelidir kji, bu yemleme bir işe yarasın.

 

Sen benden alıntı yaparak yazma arkadaşım Ben oltacıyım. herhalde sallama çaoarinini uzaklaşacak bir durumu yok değilmi.? aynı yerde duruyor.

Lüfer kestiği yeme dönmez bir daha taki o saniye içinde ustalıkla tekrar önune sunarsan yer yoks gitti yemin Serdar Köylü......

Bir tane lüfer tutmamışsın hayatın boyunca lüferin hareket tarzını anlatıyorsun bana, ben ise lüferi bekler lüfer tutarım. İHTİSAS ALANIM serdar iihtisas alanım. bu başak birşeye benzemıyor.

 

Serdar Abi,
Örnek verilen meralara yakın olan arkadaşların yemle yapıp videosunu çekip sonuçlar ne olacak göstermek şart oldu sanırım..
Bayram da vakit bulursam gümüş veya hamsi ile muallimköy incir altında deneyeceğim..

http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=28384&page=2
http://www.balikavi.net/forum/showpost.php?p=616184&postcount=12

 

Aydın yatık olarak dibe paralel olarak düşen ölü yeme balık gelmez. LÜFER GELMEZ. o zaman neden zoka ? ölü bir hamsinin karnından tak bir iğne ta ve bekle saçların ağırır balık gelecek diye.

bakın Ben sarıkanatı çinekopu lüfere yem yapmış bir insanım. Hatta dişleri takımı kesmesın dıye dişlerini törpüleyecek kadar bu işi bilen birisiyim. dediğim gibi zoka yada uzun olta kullanmayın hamsinin karnından tek iğne takıp atın görelim balıkları gelecekmi? bana hiç gelmedi. kimseye gelmedi.

Dediğim gibi ben oltacıyım aydın. iyi bir oltacı. Yücel örneğini veriyorsunuz yücel yemleme yapmadı. yğzelin balık tuttuğu zaman lüferler teknelerı yıyecekti o kadar boldu. zaten mera içindeydi balıklar.

 

Söylediklerinize katılmakla birlikte verdiğiniz örnek elma ile armutu toplamak gibi olmuş.

Benim bildiğim kefalde bulduğu hemen herşeyi midesine uygun bulan bir balıktır. Bunları burada tek tek saymıyacağım. Avı konusunu tartışmıyorum ancak beslenme alışkanlıkları konusunda bir daha düşünün. Ben kefalin yem olarak sap saman ayırt ettiğini pek görmedim. Tabii ki daha çok ilgisini çeken şeyler olabilir o ayrı konu.

 

Yanlış düşünüyorsunuz. Lüfer başlığında bunu konuşmak çok doğru olmuyor zaten sadece örnek verdim yani denemeden kesin konuşmamak için amaç onu anlatmaktı yoksa lüfer nerde kefal nerde ne alaka değil mi? ama her bölgede kefale herşeyi yediremezsiniz bazı yerde ekmek bazı yerde kurttan başka birşey yemiyor varsa aksini iddia eden ben hepsini yedirtiyorum diye özel mesaj atsın gidelim görelim.

 

Sevgili Alico, aynen öyle bir yem toplamak. Lüfer dibe iyice sokulur, ki yem onu farkedemesin. Sonra şimşek gibi alttan dalar, işi bitirir geri döner. Bak, aynen resimdeki gibi:

Bizde senin bilgine güvenip referans veriyoruz Alico, kendinle çelişkiye düşme. Hani geceleri uyur diyordun.

Zargana ışığa gitmez, o yönde hareket etmez. Zargananın gözlerinde bir tür güneş gözlüğü sistemi bulunur. Eğer karanlıktayken, gözleri tam açıkken, ani ışığa çıkarsa, bu ani ışık değişimi, sinir sistemini nakavt eder, balık resmen perişan olur. O yüzden zargana, aşırı ışıklı yerlerden kaçınır geceleri. Belki teknenin 10m ötesinde yer almış olabilir, ama o kör edici ışığa yaklaşmaz kolay kolay.

Bir ara gece karanlıkta sahil in, bir el feneri al eline, tut suya bakalım, balıklar geliyor mu, gelmiyor mu?

 

Aliço abi;

Bu yazdıklarından sanırım bir yerlere varabiliriz. Işık yakamozu keser misina görünmez böylece diyorsun ve lüferin dipte olduğunu sölüyorsun. Lüfer dipteyse zaten lüksün ışığı dibe ulaşamayacaktır. Dolayısıyla lüksün yakamozla hiç bir ilgisi kalmayacak ve misinanın görünmezliğini sağlamayacaktır. Lüfer üste çıkmaz diyosun doğru sölüyosun çoğunlukla lüfer alttan saldırır ama alttan saldırması için üstte balık olması lazım bence bu lüks olayı bu sürüyü sağlıyor.

Ayrıca Serdar abiyle bir tartışmanızda 0.80 lik misinamı yoksa örgü misinamı olayı vardı. Madem balık misinadan ürküyor neden 0.80 lik yada 1 lik misina yerine aynı dayanımda çok daha ince olan örgü kullanmıyoruz ?

Attığınız demir ipi zokalı takımlarda Zincirli demiz kullanılmaz. ki baklalar birbirine vurup balığı ürkütmesin diye

Peki abi şimdi kafama bişey takıldı bu lüfer sesten ürküyorsa neden rapalaların içine ses çıkartsın diye bilya koyuyorlar ? O zincir olayı sesten öte görüntüyü bozuyor olmasın ?

 

Kendisinin ifadesi, bu yüzden örnek verdim. Evet o sene tutuğumuz balığın hesabı yok doğrudur. Fakat gerek duymuş ve yemleme yapmış bu durumda sözüne itibar etmek doğru olur diye düşünüyorum, yemleme yapılmış sonuç olarak. Ben fikrimi o konu içinde belirttim tekrarlamak yersiz olur.

 

Bende koca kofanaları bir şeylere yem yapmış insanım, ne olmuş öyle olunca? Bu beni kofana kompedanı mı yapar?

Biz sana, kasayı aç, bir tane hamsi al, at demiyoruz Alico.. Hala aynı yerde takıldın kaldın. Biz sana bir koca kavram avuç at diyoruz. Şöyle sürü gibi olsun, karşıdan ışıl ışıl balık sürüsü gibi görünsün diyoruz. Ondan sonra otur bir seyret bakalım, temaşayı, lüfer illa canlı mı arıyormuş, ne yapıyormuş?

Sen hala, sürü ile bir tek balığı karşılaştırıyorsun Alico..

Sana yap diyoruz, yap, biz yaptık, yapanları da gördük. Bir yap dediğimiz, bir dene bakalım, gör ne oluyor?

 

Ne uyuması serdar kim uyuyor ne oluyor zarganamı gece uyuyor. şaka gibisin gerçekten. zargana ışığa duyarlıdır ışık kaynağına hareket eder. Örnek bakınız son lüfer raparu zargana toplama.

desene ben hayatımda zarganamı topladım nerden bileyim bilmiyorum diye. Çok komiksin ya. 10 metremi. o zaman sen balıkçılık ile ilgili hiçbirşey bilmiyorsun. daha lüfer yemi zargana hakkında hiçbirşey bilmiyorsun. Işığa yaklaşmazmış o zaman teknenin altında sürü gibi gelen herhalde zargana değil lüferlerdir gecenin bi vakti bizde onları tutuyoruz.
Bu yazdığına kargalar bile güler. hemde tamamen güler.

yazdıkların birbirini çürütür oldu SKöylü. hemde tamamen çürütüyor ne dediğin belli ne anlattığın.

Zargana ışığa gitmez, o yönde hareket etmez diyorsun. seninle tartışacak hiçbir konu yok serdar. Sen hiçbir şey bilmiyorsun. Burada kime sorarsan sor bunu bilir.

Sana ufak bir not daha vereyim ; Dolunayın tam olduğu zamanda zargana bulmak çok güç olur neden acaba? bir düşün bakalım. Yukarıda tabak gibi duran bir ay varda ondan.......

Sana yazacak birşeyim yok benim. Sayende bildiklerimide unuturm ben bari insanların kafalarını karıştırma............


Ama dediğim gibi şurda bir usta çıkıp demiyor sana. gerçekleri ben ona üzülüyorum sadece.......

 

Alico'nun anlamadığı bir şeyi teknik detayla izah etmek gerekiyor. Lüferin gözleri acayip keskindir, siyah beyaz görür ama çok iyi görür. Aslında yeminizin üzerindeki iğneyi bile görecek muazzam bir görüş yeteneğine sahiptir. Ama bu kadar büyük bilgiyi işlemek için büyük beyin gerekir ki, işte o lüferde yoktur.

Lüfer, hem çevresini görmek, hemde o geniş açı balkgözü merceğiyle, yemin detayını seçecek bir yapıya sahip olmak zorundadır. Lüfer bunu çok ilginç bir şekilde gerçekleştirir. Retinasındaki hücrelerin sıklığını ayarlayabilir. Böylece, herhangi bir noktaya retinadaki hücreleri sıklaştırarak daha yüksek çözünürlükte bakabilir.

Ama ortada bir balık sürüsü varsa, retina sıklaştırma pek fayda etmez, bakılacak alan çok geniştir. Ancak bir tek balığa bakıyorsa, o zaman bu yolu kullanıp o balığı çok iyi görüp tanıyabilir, canlı, cansız filan diyebilir. Hoş, bu sistem aslında gece gündüz görüş sisteminin bir ek fonksiyonudur.

Siz eğer sürüyle hamsi atarsanız, lüfer onların tümüne birden bakar ve fıkır fıkır bir canlı hamsi sürüsünde gördüğünden hiç farkı olmayan, bir sürü ışıl ışıl balık görür. O bu ışıltıların her birinin balık olduğunu bile pek anlamaz, anlaması da gerekmes, suda konfeti atan birileri yoktur. Böyle bir şey balık sürüsüdür, başka bir şey olamaz.. Tabi insan denen mahluktan habersiz olan lüfer bunu böyle bilir, böyle düşünür ve dalar o sürüye, canlyıdı, ölüydü demeden. Aynı şey, çapariye dalarkende başına gelir, insanla tanışması daha bir başka olur.

 

ben balıga,balık bana tutkun...

sımdı..bütün balıklar icin gecerlımı bu pekı,gece ısıgı gören balık gelmez diye..dieride bu sadece bogaz icinmi gecerli..yoksa bütün denizler icinmi gecerlı..benımde söyleyeceklerim var bu mesaja verilen cevaplara istinaden....

 

Bu konu, saygı ve nezaket sınırlarını aştığı ve üsluplar siteye yakışmadığından, kilitlenmiştir.