Maldiv Adaları'ndaki (30 Ekim) 5.gün av raporumuz..

Sevgili arkadaşlar merhaba,

Maldiv Adaları'na yaptığımız bir haftalık seyahatimizin il dört gününü hatırlarsanız sizlere aktarmıştım.

1.gün: http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=30387
2.gün: http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=30421
3.gün: http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=30471
4.gün: http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=30775

Ayrıca 4.günümüzde yayınlamayı planladığım ancak vakitsizlikten sizlere aktaramadığım bir videoyu da bu konuda paylaşmak istedim, keyifli seyirler dilerim.

Sail Fish videosu; http://www.dailymotion.com/video/xbxwtb_team-t_sport

Bu gün fazla detaya girmeyeceğim, resimlerin altlarına yazacağım bir iki satır yazıyla yaşadıklarımızı sizlere aktaracağım.

Kurundu Adası'nda geceyi geçirdikten sonra sabah erkenden mürettebat ve bizler kalktık, görev dağılımını yaptık.



Kaptan İbrahim dümendeki yerini aldı, motoru çalıştırdı ve gerekli talimatları verdi.



Limandan çıkmak öyle çok kolay değildi, her yerde bağlama ipleri olduğundan üzerinden dolu-boş yaparak çıkmak gerekiyordu.





Tayfalar bu işte de deneyimli olduklarından ipleri başarıyla ve sorunsuz aşmayı becerdik.



Limandan çıkan sadece biz değildik, yerel bir balıkçı tekneside bizimle birlikte nasibini aramaya çıkmıştı. Bu tekne sadece balıkçılık değil yeri geldiğinde dolmuş gibi de çalışabiliyormuş.









Kaptan İbrahim'in denemek istediği bir taşa geldik ve sabahın ilk ışıklarıyla Jigging yapmaya başladık.



Sevgili Timur'un yakaladığı 4.5kg.'lık Gropper yüzlerimizi güldürmüştü.



Sevgili Timur ve bizler bir iki kare fotoğraf aldıktan sonra avımıza devam ettik.



55 metreden çıkan balık vurgun yemişti, haliyle alıkoymak zorunda kaldık.



Sabah suların gelişiyle akıntı bir hayli fazlaydı, taşın üzerinde durmakta zorluk çekiyorduk ve Jigging avımızı sonlandırarak fazla vakit kaybetmeden Trolling takımlarımızı denizle buluşturduk. Hedef balık Yellow Fin idi.



Kahvaltı modundan yeni çıkmıştık ki, çıkrıktan gelen o güzel sesle yerimden fırladım ve takıma yapıştım.



Kalamayı kapatarak güzel bir tasma ile balığı kontrol altına aldım. Çok kuvvetli bir balık değildi ama yine kalama ayarımı yaptıktan sonra balığı çekmeye başladım. Şimdiye kadar yakaladığımız balıklara hiç benzemiyordu, ayrıca hiç su üstü de yapmamıştı. Büyük bir Waho olabilir diye düşünüyordum.



Diğer takımları topladık, sevgili Timur bana "Waho" olabilir dedikten sonra, "abi balık hiç su üstü yapmadı, dipli geliyor" dediğimde bana "Yellow Fin" olması lazım dediğinde balık teknenin arkasında görünmüştü.



Kaptan İbrhim'in bize söylediği gibi gerçekten de Yellow Fin idi, çok sevinmiştik.



Beni ilk kutlayan sevgili Timur'du. Bizlere aktardığı deneyimleri sayesinde rüyalarımızı süsleyen balıkları teker teker yakalamıştık.







Daha önce resimlerini görmüş olmama rağmen neden bu balığa "Yellow Fin" dendiğini renklerini gördüğümde daha da iyi anlamış oldum.



Muhteşem bir vücut yapısı var, bu boyutta olanı beni fazla zorlamadı ama babalarından bir tanesi oltamıza takılsaydı epeyce uğraşacaktım.



En çok hoşuma giden an, içimde ve dışımda balığı yaşayabilmek.



Böyle güzel balılar ile poz vermek inanın çok güzel bir duygu, dilerim herkese kısmet olur.





Asla unutamayacağım muhteşem bir enstantane.

Sevgili arkadaşlar, yakaladığımız Yellow Fin'e ait bir videomuz var. Bu zamana kadar yayınladığım fotoğraf ve videolarda elimden geldiğince sigaraya yer vermemeye çalıştım. Ancak bu videoda kısa bir anda olsa sigara görüntümüz var, hoş görünüze sığınarak yayınlıyorum.

Keyifli seyirler; http://www.dailymotion.com/video/xbya9k_team-t-maldiv-adalari-tekadam_sport

 

devam..

Tekrar aynı merayı defalarca yoklamamıza rağmen bir daha Yellow Fin yakalama şansımız olmadı, yolumuzun üzerindeki meraları yoklayarak Trolling avımıza devam ettik.



Öğlen olmak üzereydi, ufat tefek vuruşlarla yerimizden zıplıyorduk, derken gelen bir balık ile tekrar neşelendik.



Sevgili Timur'un favori makinası olan Avet Raptor'a balığın gelmesi muhteşem olmuştu, keyfini çıkararak balığı kıç güverteye aldık.





Sevgili Timur "ufak tefek ama muhteşem bir makina, iyi ki almışım" dediği Avet Raptor'u bizlere gösteriyordu.



Bu makina daha piyasaya yeni çıkmış bir makinaydı ve sanırım ilk kullanan bizler olduk.



Bu güzellikleri fotoğraflamadan olmazdı, ayrıca Cebrail'in değişik ve güzel enstataneler yakalama çabaları da gözardı edilmeyecek boyutta idi, ellerine, emeğine sağlık sevgili Cebrail'im.



















Sırada Popping avımız vardı, GT'lerin olduğu meraya doğru ilerledik.



Meraya geldiğimizde sevgili Ahmet'e davetiye çıkaran sevgili Timur olmuştu. Ama daveti karşılıksız kalınca bizler denemelere başladık.



İlk balığı alan sevgili Timur oldu. Fazla vakit kaybetmeden resimlerini çektirdi ve GT'sini elementine geri iade etti.



Sonra sevgili Cebrail bir GT aldı, oda hızlı bir şekilde aynı işlemi yaptı.



Onlar denemelere devam ederken bende küçük bir kaçamak yaptım, o kadar yorgundum ki, kedi misali bulduğum yerde uyuyup kalmışım.








Popping avımızla ilgili küçük bir videoyu da sizlerle paylaşmak istiyorum; http://www.dailymotion.com/video/xby7im_team-t-maldiv-adalari_sport

Yeri gelmişken, bu aralar Jigging avlarının hit yaptığı şu dönemlerde kullandığım Jig takımı hakkında bilgi vermeyi düşündüm, tabii bu takım benim seçimim ve çok memnunum.

Kamışım: Shimano Trevala Jigging Rods; 198 cm Tek Parça / Power: Medium / Action: Medium Fast / Çekeri: 15-32.5 Kg. / Atarı: 55-160 gr. / Amerika fiyatı: 119 USD (ben oradan aldım)

Makinam: Shimano Stella SW6000PG / 20 Kg. Drag / Çift Kafa (Pazarlıkla buradan aldım 1.300 TL.)

 

devam..



Popping avımızı da bitirdiğimizde akşam olmaya başlamıştı, geceyi geçireceğimiz yere doğru ilerledik ve demirledik.



Sonrasında hem akşam yemeğimizi yiyecek hem de gece avımızı yapacaktık. Programı yine sevgili Timur yaptı, takımlarımızı ve yemlerimizi hazırladık.



İki tane balonlu takımı farklı derinliklere göre ayarladık ve sulara gönderdik. Bu işlemi yaparken oltaları salmak biraz zaman alıyor, akıntı ve rüzgar yoksa neredeyse imkansızlaşıyor.



Tamam artık, rahatça akşam yemeğimizi yiyeceğiz dediğimiz anda sevgili Cebrail denizin içindeki hareketliliği gördüğünde oraya kilitlendik. Anladık ki, etrafımızda kalamarlar cirit atıyor. Hemen ona uygun zokalı takımımızı hazırladık ve devreye sevgili Ahmet girdi.



Hemen bir kalamarı kandırdı ve tekneye aldı, aldı almasına ama zokadan çıkarma işine sevgili tayfamız el atınca ortalık karıştı.





Kalamarın fışkırttığı mürekkepten nasibini alan sevgili tayfamız soluğu musluğun başında aldı.





O akşam beş tane kalamarı kandırmayı başardık, yarın öğlen yemeğimiz çıktı diyorduk ama sabah kahvaltısında gördüğümüzde şaşkınlığımızı görmenizi isterdim.



Akşam yemeğimiz hazırdı, dün yakaladığımız Tiger Gropper'ı yiyecektik. Ancak bizi bir sürpriz bekliyordu, köylüler için yakaladığımız balıkların karşılığında bizlere Istakoz göndermişler, bizi sevindiren bu olaya çok teşekkür ettik ve köylülere selam gönderdik.



Yöreye özel hazırlanmış, nefis bir tadı olan Istakozlar.



Tiger Gropper, mükemmel bir tadı vardı, bakalım bir daha ne zaman yiyebileceğiz.

Yemek olayını bitirdiğimizde kendimizi teknenin kıç güvertesine attık, oltalarımızın durumunu kontrol ederken bir tane balonun olduğu yerden farklı bir yere gittiğini gördüğümüzde anladık ki, üzerinde balık var.



Sevgili Cebrail oltayı toplamaya başladı ama gelen öyle bir balıktı ki, sanki yokmuş gibi geliyordu.



Balığı tekneye aldığımızda şaşkınlığımız hat safhadaydı, yakalanan balık "Ship Holder" idi. Hani şu meşhur Cam Göz köpekbalıklarına takılarak hayatını yaşayan asalak balık.



Aç gözlülüğünün bedelini hayatıyla ödeyecekti ama bizlere yakalandığı için şanslıydı. Hemen iğneden kurtarıp geldiği yere göndermek istedim ama balığı elime aldığımda kafasının üzerindeki vantuzu elime yapışınca beni bir an ürküttü.



Neyse ki, zararsız bir refleksmiş. Hemen kurtarıp denize, geldiği karanlık sulara geri gönderdim. Muhtemelen bir daha aç gözlülük yapmayacaktır.


O gece bulunduğumuz yerde çok hareketlilik vardı, balıkçı teknelerinin gürültüsü sanırım etrafımızdaki balıkları ürkütmüş olacak ki, başkaca bir balık yakalama şansımız olmadı. Gecenin ilerleyen saatleri üzerimizdeki yorgunluğu daha bir yoğun hissettirmeye başladı, artık yatma vaktimiz gelmişti. Üstelik yarın yarım gün av yapacak ve sonrada toparlanacaktık. Kamaralarımıza giderken yüzlerimiz gülüyordu ama içimizi buruk bir duygu kaplamıştı ve o duygularla derin bir uykuya daldığımı hatırlıyorum.


Sevgili arkadaşlar,

5.günümüzün özetini sizlere aktarmaya çalıştım, kısa zaman içinde 6.günün raporunu da yayınlayacağım.

Her şeyin gönlünüzce olması dileklerimle, hoşçakalın, sağlıcakla kalın..

 

Tebrikler. gene enfes gene harika

 

Selam

Sevgili Kadri,

Takım adına teşekkür ederim, hoşçakal, sağlıcakla kal..

 

Abi 5.gün macerasını da bize aktardığın için teşekkürler.
diğer günlere göre az balık gördük ama bunlar bile şu karlı günlerde içimizi ıstımaya yetti de arttı
tebrikler

 

Süleyman abi,

Hem balık avı , hem ziyafet hem de muhteşem video ve fotoğraflar.

Bizim için de tam bir ziyafet oldu gerçekten.

Elinize , emeğinize sağlık.

 

sevgili süleyman abi maldivlerde geçirdiğin günlerin her günü birbirinden güzel ve keyifli geçmiş çok güzel bir av gerçekleştirmişsiniz her paporda sularımızda olmayan ayrı ayrı türlerle tanıştırdın sayende hayatımda hiç görmediğim balıkların hakkında bilgi sahibi oldum ve engüzelide yakalamış olduğun balıkların çoğunluğunu zarar vermeden suya geri iade etmiş olmandı bu hareketin bana bu tutkunun ne kadar sportif amaçlı yapılması gerektiğini hatırlattı allah avlarının devamını erdirsin rastgele diyelim rast gelsin

 

elerinize sağlık çok teşekkürler mükemmel şeyler bunlar ya zevkle okuyorum

 

tebrikler ustam gerçekten çok kaliteli ve eylenceli büyük avlar hepsini takip ettim ve sayfayı baştan sona okudum çok güzel tebrik ederim büyük avlarınızın devamını dilerim forumda ayrı bi renk katıyorsunuz