MÜTHİŞ LÜFER RAPORU (Boğaç&Alico)

Hayırlısı olsun Aliço abi.
Deniz bu sefer sana cömert davranmamış. İnşallah bir dahakine intikamını alırsın

 

Herşeyde bir hayır vardır Ali .Çoğumuz bu tür durumlarla karşılaşmıştır.Bizim kadrodan bir abimiz herzaman "Macera aramayacaksın,olanı tutacaksın"der.Ama huyum kurusun macerayı da seviyorum boş dönmek pahasına olsa bile...

 

Rahmetli babamdan bir laf:

''Oğlum, filan yerin ekmeği büyükmüş, sen kabını ufak götür.''

Açıklamaya ihtiyaç var mı, en iyisi kendi bildiğin yerdir, mahallede savaşa devam .

 

Reis Baba büyüksün aynen öyle ,öyle bir meraya gittik ki su 25 metre tekneyi 2 metre kaydır 55 metre balık gelen yer yemin olsun toplasan 50 metre kare değil ama üstünde 20 tekne ,lüfer avına mı savaşa mı gittik anlamadık idk ...biz böyle sinir harbi yaşasak sarayburnu boru üstünden çıkmayız millet hiç olmazsa orda yol yordam biliyor

 

O neymiş abi öyle desene bizim meralarda Padişah gibi balık avlıyoruz. Ama şu da var millet o kadar alanda üst üste çıktığına göre demek iyi balık almışlar önceki günlerde, sizin şanssızlığınıza balıksız gün denk gelmiş maalesef

 

Ali abi bu duruma takıldıgını hiç zannetmiyorum..istanbul istanbul olali hiç gormedigi lufer raporlarini senden gordu.. bu haftada da varsın boyle olsun

 

Aret iyisin hoşsun ancak bazen muhabbete limon sıkmakta üstüne yok. Kim eleştirmiş Ustayı fazla balık tuttuğu için. İma ettiğin kişi, sayı/skor vurgusunun avcılığın özüne/ruhuna uymadığını dillendirmişti haklı olarak. Usta önce bir gaza bastı sonra frenledi. Doğrusunu da yaptı nitekim insaf ehlidir, halden anlayan adamdır. Hakkı teslim etti. Ama görüyorum ki Sen hala oradasın?

Ustaya yazan dostumuz senin son rapora da yazdı. Tadında avlara dikkat çekti. "Ben anlamam tutarım, kg limitimi silme almaktır gayem" anlamında tersledin ki bana göre hiçte hoş bir yaklaşım değildi.

Artniyet mi sayıyorsun yoksa başka sebep nedir söyle bizler de bilelim?

 

başın öne eğilmesin aldırma Ali Reis aldırma, görecek güzel günler var daha aldırma Ali Reis aldırma, Ali Reis aldırma..

 

Ballı Ağabey

Aretin yaptığı alıntıda ne var Allah aşkına.

Sende bu konularımıza hiçbir şey yazmamıştın banamı öyle geldi acaba? yoksa sendemi avcılığın özüne uymadığına ve skor/sayı olayına takıldın.

Kim eleştirmiş derken; Yazmamakla zaten eleştirini yapmadınmı haklı olarak dediğin konuda, gayette güzel anladım ben Ballı Ağabey


Sen Rahmani Adamsın.
Biz 100 Balık tutarkende adam gibi yazmaya özen gösteririz.
Hiç balık tutamadığımız gündede çıkıp tutamadık demeyide biliriz.

Canım ağabeyim neden beni, benim arkadaşlarımın yazılarına alıntı yaparak üzersin.
Aret benim için çok değerlidir, hemde çok,
tıpkı burdaki herkes gibi. Gerçekten bu son mesaja üzülmediğim kadar üzüldüm.

Sağolasın, Varolasın Ellerin dert görmesin...

 

Nuri abi haklı olarak eleştirmişti diyorsun da, o konuyu açıp bakarsan kimsenin bu eleştiriye bir hak vermediğini görebilirsin.

Lüfer, Palamut gibi balıklar sürü balıklarıdır. Bunların 1 tane 2 tane tutulması bir şey ifade etmez, belli bir miktarın üzerinde avlanması başarılı bir av anlamına gelir. Boğaz balıkçıları arasında lüferin avı tane ile palamutun avı çift ile ifade edilir. Bunlar Boğaz'ın balıkçılık kültürüne yerleşmiş kalıplardır.

Ama siz ne yapıyorsunuz, sayı/skor vurgusu diyerek avı raporlayanın kişiliğine dil uzatıyorsunuz, yakaladığı balığın miktarı ile övünen, yarışa giren bir kişi olarak gösteriyorsunuz. Bence hiç hoş değil, yarın ben de senin balığı tartıp ağırlığını verdiğin bir raporu ağırlık vurgusu yapıyorsunuz diye eleştirirsem memnun olur musunuz? Yakalanan balıkların sayısı, ağırlığı, uzunluğu benzer avlara çıkan kişiler için önemli bir bilgidir. Bu bilgilerin verilmesini avcının ego tatmini olarak değerlendirmek ise bence münasebetsizliktir.

Benim raporumdaki yazışmaya gelince, evet dediğin gibidir, o "tadında av" ifadesinin yine geçmiş tartışmaya vurgu olduğunu anlayacak kişileriz hepimiz. Daha önce olduğu bu ifade karşısında da konu ile ilgili fikrimi söylemekten kaçınmadım.

 

Yüzündeki en küçük bir hava değişimine can paraladığım kişilerden biri de sensin Aret. Bir diğeri de İbrahim.

Ne senin ona ne onun sana aykırı gelmenize asla gönlüm razı olmaz. Kardeşlerimsiniz, ayrı görmem. O’nun da aynı yönelim içerisinde olduğunu bilirim, inanırım. Bir laf mı etti bil ki ayağımız taşa gelmesin diyedir. Farkında olmadan yaklaştığımız ateşin acısını tatmayalım diyedir. Yoksa punduna gelmiş, vurur tekmeyi, yuvarlansın tepe takla. Bu kolaydır. Sessiz kalmakla bile yapılır bu. Şakşak, varol demekle de pekala mümkün.

Ama dostun işi zor olanladır. Mızrağa yumruğunu karşı koymaktır. Yeter ki can’a/dosta zarar gelmesin. Kendi canı acısın, kardeşi bildiğine fiske değmesin. Sözleri kem sayılsa da gülle misali addedilse de doğruyu söylesin. Yeter ki Hak katında haksızlığıyla mahkum divana durmasın. Ne kendi, ne kardeşi.mrsparkle

 

Ustam insanı yüreğinden yakalamayı nasıl da biliyorsun. Yeni mi fark ettim? Asla; yılların gözlemi, her satırına sinmiş ince, mahir, veciz ifadelerine hangi kör bigane kalabilirdi ki? Nacizane kendi kabıma doldurmuşum eksik-gedik.

Boğazın Efendisi elbet sırf balık avlamaz aynı zamanda insan avcısıdır da. Oltasını eline almaya görsün, nerede, ne zaman ve nasıl tasmasını atacağını bilir. Tasagami öyle kuru bir söz değil. Akıl, insaf, yürek, sevgi dolu bir sanattır. Attı mı yaman atar ve tam gönülden vurup alır.

Şu muhabbetlere ölünür. (alıntı yapmadım, çok uzun. iyi ki de uzun )
Ömrünüz var olsun, dostluğunuz daim...

O konuya yazmadım he mi? Sessiz kalışım da bir tür eleştiri oldu öyle mi? Avını skor/sayı gibi adice nitelemiş ve böylece sevgili Aret’in deyimiyle kişiliğe saldırıp, münasebetsizlik etmiş oldum?

Ne yazacaktım? “ sağ ol, ellerin dert görmesin, dahasını dilerim” Hepsi bu. Pekala taktir etmiş oldum mu avcıyı, artı değer sağladım mı bunu demekle? Bence hayır. Bilakis o kalitede bir sunuma sıradan sözler avı eksiltmektir, onu kıymetten düşürmektir. Üç beş balığın ne sıklette değeri var ki? Ha denizde durmuş ha birisinin livarında. Ama madem bunu değerli gören yürekler paylaşıma açmış o halde kuru bir teşekkür sunulur hiç olmazsa değil mi. Ama ben yapmadım, yapamadım.

Beni de bu forumda yıllardır tutan tek şey, şu alemde bir elin parmakları sayısınca ender şahsiyetin aklını, yüreğini bizlere açmasından başka bir şey değil. Ne forumun çivisini çıkmış saydım ne de cılkının çıktığını. Hep umut ve güzellik görmek arzusuyla her yeni günü bekledim. Ziyadesiyle karşılık bulduğum dostlarımdan biri de sensin. Seni üzmeyi bırak üzüleceğine dair en küçük bir ihtimale bile yüreğimin kaynadığını, ızdırap olduğunu hissettiremediysem henüz, varsın yazıklar olsun bana.

Akabinde Peki hacım, öyle olsun. sözüm, gırtlağa düğümlenmiş bir feryattı. Yüreğime saplanmış kör bir kurşunun avazıydı belki lakin duyuramamışım. Günlerce bir köşede ah-u figan edişimden kim haberdar olur, öyle ya? Benim eksikliğimdi der geçerim yine de. Ben, senin burada, aramızda oluşuna meftunum Aliş. Varlığın yeter.

 

İyi de abi bu sözleri etmeyi gerektiren bir durum yok ortada. Lüfer dediğimiz balığın 15 cm. gelmeyen yavruları bugünlerde kasa kasa satılıyor her yerde. Durum böyleyken, geleneksel olta balıkçılığını ustaca uygulayıp bizlere de yol gösterici olan bir ustayı avladığı balıkların sayısını vermiş diye eleştirmek çok gereksiz bir hareketti bence. Ben de avladığım balıkların sayısını hatta ölçüsünü de veriyorum raporlarımda ama İbrahim abim bana tebrik yazıyor. Demek ki daha önce göstermiş olduğu yersiz bir tepkiydi. Varsa bir hatamız tabii ki söylensin ama gereksiz yere de birbirimizi gücendirmeyelim.

 

O gün tartışmaya girmemek için bişey yazmamıştım ama şart oldu.

İbrahim abim yerden göğe kadar haklıdır. İbrahim abiye destek veriyorum.
Raporun başlığı sayı vurgusuyla oluşturulmuş ve bu yeni başlayan birine olumsuz örnek içerecektir.

Yalnızca çok önemsemediğimden ve tartışmalardan yıldığım, bezdiğimden yazmadım ama yazmak şart olmuş.

Aslan ibrahim abi, tek başına doğru bildiğini dillendirdi, kutluyorum kendisi.

Yazmamamın bir nedeni de Ali abinin iyi niyetinden ve başarılı geçen avının çoşkusundan öyle bir başlık attığından dı. Kendisini gücendirmeyi hiç istemem, umarım kırılmaz.