Zaten atilmaz o mesafelere spin kamislabirak 2,4 metrelik kamisi 3,3 metrelik kamisla bile zor o mesafeler,ama bizim istanbul icin yaptigimiz ava uygun üretilmis bir cok kamis var onlarda surf olarak geciyor ve 3,5 metre uzunlukta,daha ince ve atari 170 gr olan,burada mesele uzak atmak ve spin cesidi av yapmaksa,bizlerin daha degisik,bizleri yormayacak malzemelere yönelmemiz sart diye düsünüyorum ben...
Selim bey; özellikle Istanbul Boğazı'nın ve özellikle bu bölgede bazı spesifik yerlerin yapısı gereği farklı malzemeleri farklı amaçlar için kullanıyoruz; bir nevi uydurma yani; yapacak birşey yok; çünki burası için özel ürün yapmıyor kimse; zaten yapsa da sanıyorum bizlerin kullandığına benzer birtakım ürünler olacak... Lüfergiller için 3 kamışım ve 4 makinam var... kamışlar 4,20; 4,30 ve 4,40 boylarında... 150-170-200 gr.gibi atar değerlerine sahip teleskobik surf kamışlar bunlar; bir de yedek kamışım var parçalı ve ucuz o da 4,30 ve 200 atarlı... Makina olarak ise biri yüksek turlu, ikisi normal jig makinası ve bir adet surf tipli makina... Tuttuğumuz balık ise iyice küçüldü... Bugün eve getirdiklerim 20,5 ila 22,5 cm. arasında değişiyor; belki 10 adet veya daha fazlası da denize geri iade edildi ki çoğu bebe diyebileceğimiz türde çinekop... Bu takımlar ile ben genelde 150 gr.kurşun ağırlık kullanıyorum ve balığın boyuna göre 5, 7 veya 10 cm. vobler... Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değiyor mu??? Veyahut yurtdışında herhangibir amatör elimizdeki bu takımlar ile ne tür balıklar tuttuğumuzu görse ne der??? Ancak bizlerin burada mücadele ettiği balıktan çok Boğaz'ın o meşhur karşılaşan alt ve üst akıntıları ile sert rüzgarları... Bir-iki gündür şükür ki lodos var ve bizim yakada çok çok rahat av yapabiliyoruz... Bahsettiğiniz spin takımlar ise çok çok özel bölgelerde ve çok ender olarak kullanılabilir belki... (Benim 3 yıl evvel Salacak'ta kullanmışlığım var mesela bir-iki güne mahsuben)... Tabii bir de bilinen teknikleri; yani surf atış tekniklerini pekçok nedenden dolayı kullanamayız; hatta bilmeyiz de ben dahil pekçoğumuz; burada kullanmış olduğumuz stil başüstünden veya omuzüstü ya da yanından mümkün olduğu kadar dar bir alandan mümkün olduğu kadar uzağa atabilmek; tam karşıdan esen rüzgar; kurşunu yaydığınız yerin bazen araç yolu olması veya yayaların sıkça geçtiği yer olması v.s.; v.s.; pek çok olumsuzluklar da mevcut bu arada... Biraz karışık oldu ancak durum bu şekilde; bir ara düzgün bir şekilde toparlamaya çalışırım...
Kullanmış olduğum takımlar 1 kg.ın çok az altında toplam ağırlığa sahip; ben tercih etmeyeceğim bazı nedenlerden dolayı ancak bu ağırlığı olsa olsa 750-800 gr.'a kadar düşürebilirsiniz; daha hafif; daha kullanışlı takım düzmek şu an için pek mümkün değil maalesef...
extreme ve bir kaç model daha var ama avlanma çeşidide çok, dediğim gibi kimisi 150-180gr ile rapala çapari çalışır, kimisi 60-100gr istavrit çaparisi.
Istanbul deyip geçmemek lazim. Aslinda kamis üreticileri için çok zorlu bi test sahasi. Iyi baligi bulmak için 120metreyi geçeceksin, bunuda mekan darligindan pendulumla falan degil omuz üstü becereksin, akintili suda vurusu hissettireceksin, bunuda ucunda 180gr kursun varken yapacaksin ve 5-6 dakikada bir kamisi esnettirip ötürtteceksin. Kolay is degil. surf kamislar genelde kiyidan kumsaldan beklemeli avcilik için üretiliyor. Imalatci için zor mera istanbul bogazi
Haluk bey ben malzemecilerden ne istersek,ne tür talebimiz olursa,malzemecilerde o yöne dogru malzemelerini kaydirirlar diye düsünüyorum,yani malzemeci demezki ben bu tür malzeme getirdim,sizde böyle kullanin...
birde günlük atış adedine bakalım bence. spin kamış at çek kamışı zaten sorun yok, ama surf kamışı yurtdışında adam aynı gün kaç kere atıp çeker. bence en fazla 10 hadi 20 olsun. İstanbul'da biz surf kamışlarla tüm gün at çek yapıyoruz helal olsun tüm kırılmayan sağlam kalan kamışlara, çelikten yapmaları gerekiyor herhalde
Zor degil,öyle kamislar var zaten ama biz bilmiyoruz,bu hafta malzeme almak,biraz vakit gecirmek icin malzemecime gittim,eski malzemelerde ucuzluk vardi ve bir kamis gördüm surf kamisi olarak geciyor,Quantum markasina ait 3,45 boyunda ve 170 gr atarli..Buna benzer yüzlerce kamis var zaten..Aslinda benim demek istedigim su,surf olunca neden uzun kamis oluyorda,spin olunca kamis boyu kücülüyor,istanbulda yapilan av zaten spin avi...
Iste mesele orda. Uzak atis yapip spin gibi çekiliyor. Baligi hissedemeyince aha bu kamis sagir kalas gibi diyoruz. Halbuki belki baska bir kullanim alani var. Mesela okyanus kiyisinda med-cezir var. 50metre savursan diz hizasi suya düsüyor. 150metre atmak gerek ki baliga ulasasin. Genelde de yemli çupra karagöz levrek için o da. Dalga misinayi yaklastirmasin diye yere 90derece dikiyorsun kamisi. Balik vurdugunda ucu oynayacak hissettirecek zil çalacak vs.. Istanbulda kamis elde aksama kadar aban babam aban. Vallaha iyi dayaniyorlar yine. 200 atarli kamisa zaten 180gr yüklersen 10-20 atis kaldirir ama 12saat çalisirsa illa kirilacaktir. Buda kullanici hatasi. Spin kamislarda 30gr atarlisini alalim. Tuttun 200gr levregi çektin kaldirdin kamisi. Belki bir ihtimal kaldirdin diyelim. Ama o da 2tekrar sonrasi kirilacaktir illaki. Özetle istanbul bogazinda kiyidan uzak atis balik tutmak isteyenin 250 atarli en az 4.20 atista iyi esneyen sert surf kamis almasi gerek diye düsünüyorum
Mesele talep etmek değil; zaten böylesi koşuldaki avlaklar için en uygun takımlar bunlar bildiğim tüm ürün çeşitleri arasında; yani zaten daha farklı bir talebimiz olamaz... Ama tabii malzemeler biraz daha hafifletilsin diyeceğiz ancak fiyatlar bu seferde yukarı vurur... Çok ütopik olacak ama mesela belediyeler şöyle 60-70 metre uzunluğunda T biçimli iskeleler yapsa spin değil ama çok daha hafif takımlarla mesela kısa teleskobik kamışlar ve belki 55'lik makinalar yeterli olacak... Tabi Boğaz trafiğinde bu pek mümkün değil... Fantazi yapıyoruz işte...
Sevgili Ceyhun, konu biraz daha karışık. Kamışın sağlam olması vs. iyi atacak demek değildir. Kamışın ikiş temel bileşeni olur. Birisi taper, diğeri aksiyon. Taper, kamış yüke binince nasıl davranacak bunu gösterir, temel olarak uca doğru incelip gitme oranıyla belirlenir. Aksiyon ise, kamışın durana kadar gelen yüke ne kadar boyunca esnediğini verir. Kamış yük geldikçe boylu boyunca esniyorsa, sizin atışta verdiğini kuvvet, o kamışı esnetmeye gider. İşte o shimanolarda böyle kamışlar. Middle, yani ortasına kadar yükü alan kamışlar. Bunlar ağır şey atar ama uzak atmaz pek. Ve bilmem farkettiniz mi, böyle kamışları da genelde tavsiye etmem. Olay para meselesi, olayı değil ki. Olay biraz daha karmaşık. Shimano bu yahu, atar. Daiwa bu yahu süperdir. Lineaeffe bu yahu iyidir. İşte yanlış buradadır. Bu ancak marka tek bir model üretseydi, o zaman geçerli olurdu. Ama her marka bir sürü model üretiyor. Bunların kimisi iyi, kimisi berbat. İşte bu farkı bir anlamak lazım. Asıl hususta burada zaten.
konu zaten marka tartışması değil Serdar Abi, kullananda bitiyor iş şahsen shimano ile gümüş avlamak utanırım ya adamların uzağa atmak gibi bir derdi yok ki. çoğu böyle, 20-30m civarında balık varmı? yok. hadi toplan gidelim. yapılan bu. 20-30mde de zaten ya kraça çıkar yada yaprak.
Aslına bakarsan neden olmasın? MEsele gümüş avlamak olmalı bence. Nesini avlayacaksın ki, gümüşün, istavridin? Ha, keyf benim, kim karışır durumu geçerlidir elbette. Ben hoşlanıyorsam, ötesi boştur. Ve adam gümüş tutmaktan hoşlanıyorsa, Shimanoyla gümüş tutmak elbette daha zevkli olacaktır. Bence mantıklı bir şey, gayet mantıklı. Ama, gümüş tutmak derseniz, haa, söğüt dalı ile tutuluyor olsa bile, bu ne garabettir, bu ayrı bir mesele.
Burada unutulan bir husus daha var, İstanbul Boğazı'nda yapılan avcılıkta kullanılan kurşunlar 125-200 gr arasında iri kurşunlar, spin sırasında bunlar gerek köpük gerek vınlama çıkartan, balığı ürküten şeyler, dolayısıyla sahte balığın bağlı olduğu misinanın 2 kulaçtan kısa olmaması gerekiyor (takribi, ne kadar uzun o kadar iyi). 2 kulaç da kabaca 3,5 metre ediyor. Balığı boğaz iskelelerinin üzerinde 3,5 metrelik kamışla çekmek de haliyle zor oluyor, beden kamışın boyu kadar oluyor. İyi zıplatamazsanız iskele betonuna çarpan çevik lüfer familyası üçlü iğneyi ağzından sarsılarak atıyor, kaçıyor. Buna bir de kalabalığı ekleyelim, çoğu durumda kendi üstümüzden balığı aşırmamız gerekiyor ki yandaki adamcağızın gözü çıkmasın mazallah. Bu sebeplerden atarı yüksek ama nispeten kısa kamışlarla boğazın %90 ında avcılık malesef yapılamaz.
Ne yapayım Vedat Abi, kavga gürültü yuvarlanıp gidiyoruz, küçük ama sevimli bir balık lokantası açma planları üzerinde kafa patlatıyoruz , telefon numaram değişti, eski telefon rehberiyle beraber rahmetlik oldu. Özel mesajla telefonunu bir neşrediver gözünü seveyim. Ellerinden öperim...
Yalnız şöyle bir durum var; Vengeance'nin kaç atarlısını kullandınız bilemiyorum; eğer 170 atarlısını kullandıysanız ya 140 ya da 150 gramı efektif olarak atar; best performansı bu şekilde; yok 200 atarlısını kullandı iseniz onun da 180 gram best'i var... Yani bu kamıştan 100-125 gramlar ile performanslı atışlar beklemeyin; keza diğer pekçok böylesi kamışlardan...
