Rekor irilikte balık avları (sanırım yeni dünya rekoruna aday)

O paylaşımı malesef bulamadım . Teknoloji ve özellikle bilgisayarla aram iyi değil . Facebook um yok , msn im yok , kısa bir süre öncesine kadar mail adresim bile yoktu. O yüzden beceremiyorum . Büyük ihtimalle siz bulabilirsiniz .

Sayfalar dolusu yazı yazıldı o resme ; mekan aynı , şahıs aynı , balık aynı , tavır farklı . Çok değil , geçtiğimiz günlerde gördüm ....

Ben resmin gerçekliği veya sahteliğinde değilim . Bariz belli olmazsa anlamam bile . Hatta o yorumlara kendi yorumumu da katmadım , çünkü bilgi sahibi değilim. Ben işin başka kısmındayım , en fazla 5 - 10 gün önce bu resme yazılanları okudum , birde şimdi yazılanları okudum , 180 derece farklı geldi yorumlar . Garibime giden o olduğu için ben işin o kısmındayım .

 

İnat ettim buldum valla ,

BOĞAZDA BU BALIK VAR MI YOK MU TARTIŞMASI ...

24.10.2011 de tartışmaya açılmış ...

 

Durum şu sevgili Mustafa;

Ferhat kardeşim buralara benimle avlanmaya gelmiş bir kardeşimdir.Kendisiyle 8 ay kadar beraber olduk.Bu süre zarfında balıkcılık beceri ve bilgisini olağanüstü seviyeye çıkarmış,itiraf etmeliyimki benide sollamıştır.

Sivricede kaldığı süre zarfında olağanüstü avlara imza atmış halende kendisi hakkında Orhan beyinde belirttiği üzere büyük avcı lakabı layık görülmüştür.

Konuyu ben 17.10.11 tarihinde açmıştım.İstanbuldayken 24.10.11 tarihinde başka bir konu içinde bu balıktan bahsedilmiş,bende yeni okudum.

İlişikte Ferhatın daha evvelinde tuttuğu 2 kg daha ağır sırtıkaranın resmini yolluyorum.

Av mahalli İstanbul yakınlarıdır.Bu üstün avcı aynı yörelerde muhtelif trofe levreklerde tutmuş ve çoğunuda geri salmıştır.

Bu durum elbette olağan bir durum değildir ve coğu kişi tarafından tam anlaşılması vede algılanması zor bir durumdur.

Ancak lütfen not edinizki yurdumuzda böylesinede balıkcılar vardır.

Onlarla gurur duymak ise emeğim geçtiği için benimde hakkımdır.

Sevgiler

 

İyi akşamlar Vedat Abi . Adam yerine koyup açıklama yapmanız bile bir büyüklüktü benim için lakin anlatımdaki dilinizle , konuya yaklaşımınızdaki beyefendiliğinizle resmen dövdünüz beni . O konu hakkında yazdığıma bile pişman oldum ama belkide bu sayede olmak istediğim delikanlı , beyefendi ve hoşgörülü kişiliğe bir santim daha yaklaştım ...

Ferhat arkadaş genç duruyor , abi mi desem kardeşmi desem bilemedim ya her neyse , anlattığınız kişiliğe sahipse , gerçekten tebrik ediyor ve kıskanıyorum . Ve daha önce hakkında yargısız infaz yapanları esefle kınıyorum . Ayıp ...

Bırakın sırtıkaraları , benim bir trofe levreğim bile olmadı . Ama sizin gibi de bir ustam olmadı . Size de Ferhat'a da sevgiler .... Saygılarımı sunuyorum ....

 

Sevgili mustafa kardeşim çok doğru genç yaşında olağan üstü becerisi, balık avlarına gerekli zamanı ve maddi olarak yeterli bir bütçe ayırması, tutmuş olduğu balıklarla kendini bizim yöremize iyi bir olta balıkçısı olarak kabul ettirmiştir, gerçek Vedat beyin dediği gibidir hatta Vedat beyin avatarındaki balığı da yanılmıyorsam Ferhat kardeşim tutmuştur,
tutmuş olduğu çıpraları levrekleri gene çok yakın dostlarına vererek onları mutlu etmiş, onlarda bu balıklarla fotoğraflar çektirip Ferhat kardeşimizi onere etmişlerdir, ben gözlerimle gördüğüm için her zaman gerçeği söylemek zorundayım, Burası Sivrice burada tutulan balığı herkes bilir, bu konuyuda fazla uzatmadan kapamak en iyisi, bir daha bırakalım her kişi kendi tuttuğu balıkları anlatsın, raporlasın, fotoğraflarını kendi yayınlasın o zaman her hangi bir sorun olmayacak bizlerde Vedat bey gibi açıklamak zorunda kalmayacağız, sevgiler hoşçakalın.

 

Sevgili Mustafa

Ferhat daha yeni 25 yaşını sürmektedir.
İstese dünyanın her yerine gidebilecek maddi gücede sahiptir.

Ama mütevazi kişiliği,dünya klasmanındaki bu balıkların sularımızdada olduğunu göstermek,böylesine avları çok zor olsada Türkiye sularındada yakalanabilir olmasını sergilemektedir.

Beni tam manasıyla anlayan,dediklerimi başlarda harfiyen uygulayıp üstün başarılar sağlayan sair bir partnerim daha vardır.
Bu genç adamın adıda Muharrem Kürümoğludur.
Doğrusu bu iki üstün avcının hangisinin daha yetenekli ve başarılı olduğunu ben bile anlamakta zorluk çekmekteyim.

Şu aralar sair bir adayda Sinan Çetin kardeşimdir.

İleriki günlerde onunla birlikte yapacağımız avlarında karelerini sizlere sunmak azmindeyim.

İşte ve maalesef ben bu tür gayretler içindeyken,bu genç adayları üstün birer avcı yapmaya yardımcı olurken,örneği hemen bu mesajımın altında yer alan imalı,kıskanç yeteneksiz ve bilgisiz bazıları olaya çomak sokmak gayretine girmişlerdir.

Yukarıda yüce allah vardır.İtikatsız ve kişilikleri Sivrice ve yakın çevresindekilercede hiçte olumlu bulunmayanların laf arasında bana menfi imalarda bulunmaları işte benide arada çileden çıkartmaktadır.

Bu bakımdan böylesine olumlu mesajını cevaplarken,agresifleşip menfi kelimeler kullanmamdan ötürü üzüntülüyüm.

Bunlar ayrıca nankör insanlardırda.

Bir iğne dahi bağlamasını tam bilmezken,kendilerine gösterdiğim onca şeyi bir tarafa bırakıp böylesine laf sokuşturmaları kötü karakterelerininde birer göstergeleridir.

Onları allaha havale ediyorum.

Sevgimle kal

 

Bu ne ibret bir karakterdirki,müspet birşeyler yazarken bile illaki imalı,yersiz,afaki,birşeyleri sokuşturabiliyorsunuz syn Orhan Küçükbiçmen bey.

Andre örnektir.Halende neyin hesabını yapmaktasınız.
Şurada kalmış az bir ömrümüz.Neden halende bu kötü ruh halinizi sergiliyorsunuzki.

Avatarımdaki balığı Ferhat tutmamıştır.Keza Muharremde.
O rahmetli Andremin tuttuğu muhteşem balıklardan birisidir.

Hani o meşhur cadde ve sokaklarınızda 12 senedir,git,gel Konya altı saattir kabili tonlarca yakıt yakmanıza rağmen bir türlü böylesini tutamadığınız.

Birde en büyük balık hanesine profil bilgilerinizde 32 Kg'lık Akdeniz Kılıçı yazmışsınız.

Hadi hodri meydan;Bu balığı sizmi tuttunuz,hele bir gerçeği yazıverin.

Yavuz hırsız ev sahibini bastırır kabili ifadelerinizi esefle kınıyorum.

 

Sevgili Amatör balıkçı arkadaslar,
Hani insanin yaşaminda günler vardir,
Hic unutamayacagi,mutluluğun zirvesine ciıktıgı anlar vardır,
bir şeylerin karşılığını aldigi gunler vardır ya.!
İste böyle bir günü sizlerle paylaşmak, aynen yaşadigim gibi anlatmak istiyorum,
Sizlere her anımızı saniye,saniye anlatacagim.Abartmadan herzaman
oldugu gibi, dogru anlatacagim baçlıyorum.
Sivrice ,6 ocak.2007 saat 08.00 sabahı.
Baliga cikacagiz,dun aksam,sevgili kardesim,arkadasim,Tuncay kaptan telefonla aradi,
Abi,yarın hava 2,4 olacak uskumruya cıkalımmı dedi,bende olur yanıtını verdim,
Sabah telefonu aldim Tunca kaptan'n aradım...hadi Tuncay balığa cikiyoruz....tamam abi ben kahvede
bekliyorum dedi,
bende dogru kahveye büyük bardak cayimi hemen...Huseyin abim
getirmis,Huseyin abinin de çayi içilir,oyle alismisikki ilac gibi
geliyor,sonra Tuncay ve diger arkadaslarla ufak sohbetler,gene
baliklardan ,yeni acilan avcilik kanalindan bahsederken,İstanbul Kuzguncukta
Eczanesi olan çok değerli Ali bey kardesimizlede sohbet ediyoruz,saygidan
,sevgiden,eski Istanbul eski yaşamından, oranin Felsefesinden, Kültüründen
derken, sira baliga geldi, belgesellerde okyanuslarda tutulan Blau marlen
balıklarından bahsetmeye basladik, epeyde konustuk ,caylarimiz
bitmisti, saat te 09.00 olmustu ,
Hadi kaptan diye bagirisim,Tuncayi uyandırmıştı, tamam abi hadi
diyerek,dogru limana....
Teknem tertemiz herseyini evvelden hazirlamistim zaten, motoru
calistirdik, sevincle denize acildik,birbirimize rastgelsin dilekleriyle,
bagırışlariyla, bastık gaza, dogru capariye,hem avlak yerine
gidiyoruz,hemde havadan bahsediyoruz,ben diyorumki Tuncay, hava bugun
tam Lipari havasi, cok balik tutacagiz.... oda evet abi hava cok
guzel, caparide gene cok balik aliriz, bir keresinde gene Tuncay'la
beraber ciktigimiz caparide oldukca iyi balık almıştık ,aynısını bugun
yasayacagimiza kendimizi inandirdik, iyi motive olduk.
Kerterizimizi bulduk, balik bulucum harika bir alet, hic
şaşmaz, oltalarimizi saliyoruz, balik bulucunun alarmi haber
veriyor, balik var, diye fakat yok ,yok,yok
bir ara bir seyler var at ,Tuncay diye bagiriyorum,Tuncayda 30 igneli
caparisini sulara birakiyor,benim caparim ise 20 igneden
olusuyor,tamam baligi bulduk derken,cektigim zaman 1 adet
istavrit dolas,dolas,yok, yok, bu sefer gene bir hereket gene
oltalarimiz 90 metrelere kadar iniyoruz,bu sefer 1 adet kolyoz,ettimi
2 balik,saat 11.00 civarlarinda,takimlari toplamaya karar verdik,teknenin kaptani
benim, yeni bir karar veriyorum, Tuncay gel palamuta sırtı çekelim diyorum,
Benimde misafirlerim var mutlaka bir şeyler goturmem
lazim, tamam abi deyip onayladiktan sonra Farin siglari dedigimiz
mevkiye dogru yol aliyoruz,Benim hazirladigim sirti takimlarini
cikariyorum,Ben sag taraftan Tuncayada ,sende sol taraftan
cekecegiz,Tuncay, karismazmi abi, diye sorunca, hayir, sen ust sudan
,bende orta sudan gidecegiz diyerek, evvelden hazırladığım takımı verdim,
Rapalaları, sahte yemleri denize bıraktık bile, Yozurı Mavi alacali renkte 13 santim Floting
Yeni bir model, Edremit'ten Kayalar balikciliktan aldim, Bulentin. Hüseyin abinin, Özgür
ve Mehmet'in kulakları cınlasın.
Hava çok güzel,yazdan kalma bir gün, mandalinalari Tuncay soyup, hooop
tut Orhan abi deyip beni besliyor, bu arada aniden Tuncayin bir bagirisi, tamam
,tamam abi aldim,diyor ,motoru ben kullaniyorum, hemen bosa
alip,Tuncayim tarafina ceviriyorum ve benim misinami cok hızlı bir şekilde
tekneye aliyorum, Tuncay, abi bu büyük bir balığa benziyor, bende
tecrubeliyim ya, toriktir o , toriktir diyorum, fakat balik fena cekiyor, 200
metre köpüğe sarili misina tükenmek uzere, hemen motoru balığın gittiği
istikamete, biraz yanlamasina ustune doğru gidiyorum,bu arada baligi havada
gğrüyoruz, ben bu kilic diye bagriyorum, Tuncay baligi zaptetmekte
zorlaniyor, ben yerimden kimildamiyorum, diyorumki, bak Tuncay Balikla
hic mucadeleye girme sev onu ,bak evlilik çağına geldin, hani sevgiline
karşı nasıl hareket ediyorsun gayet nazikce , genc bir kizi incitmeden
nasil seviyorsan, bunada ayni ilgiyi goster diyorum, oda haykirarak onu
opecegim diye naralar atiyor, ben ustune gidiyorum Tuncay misinayi
topluyor balik cekiyor Tuncay birakiyor derken,balığın büyük bir balik
oldugu anlaşıldı artık, hadi baligi tekneye getirdik diyelim nasıl tekneye alacağımızın
planlarini yapiyoruz, kepcemiz var ama , balık çok büyük, mümkün
degil, kakic lazim, yani bir tarafinda kanca olan bir sopa, yok
,unutmuşuk işte, hani her şeyimiz tamamdi, hicbir eksigimiz yoktu, ***yok!!!
Kiziyorum kendime , derken , benim diger tekne ile, Kemal kaptan ve Conta
Mustafa Kaptan dolaşıyorlar, telefonu actim, büyük bir balik
yakaladigimizi ve kakic lazim oldugunu soyledim, geliyoruz dediler
,biraz sonra yanaşıp , cabuk bir sekilde kakici aldik, hemen yanimizdan
uzaklasin diye uyardim, çünkü, balik onlarin pervanesine
takilabilir,Tuncay bu arada,abi misina bitiyor deyince,diger 300 metrelik,yeni
bir misina ekledim, ayni işlem devam ediyor, balik daha derinlere
gitmeye başliyor, bir saat oldu,Tuncay,gel abi ben motora geciyorum, sen
hallet, artık kumanda bende, olta takimi benim elimde,
ucunda kocaman bir kiliç balığı, ilk başta onu tartiyorum, nasil bir sey, fakat
hircin balik hemen yol istiyor, veriyorum, yani oyun devam ediyor balik
yorulmuyor, baligi yormamamiz lazim, 1,5 litrelik pet siseyi Tuncay'ın
baglamasi icin bekliyorum, pet şişe ile birlikte yuzen balik, pet
şişeyi derinlere goturuyor, sonra olmuyor, ikinci pet şisesinin suyunu
bosaltip onuda takiyoruz, sanki fren yapiyor, zira,kostek 035 artik oda
kuvvetini kevbetmek uzere , baliga hiç baski yapmiyorum, her ufak
yaptigim hareketlerde balık daha çok çekiyor ve yoruluyor, boyle
defalarca yorulan baligi yavaş ,yavaş cekiyorum, bu arada tekne
ile,Conta ve Kemal kaptanlar bizi seyrediyorlar, onlarda birseyler
söylüyorlar,fakat biz birbirimize soz verdik bu baligi alacagiz
diye,Tuncay benim dedigim her şeyi yapiyor, istikametleri baliga gore
ben belirliyorum, bazen üstüne, bazen yan tarafina doğru hareketlerle
,bazen boşa alip bekliyoruz, tatli mucdelemiz 2 saati geçiyor,denizde
rüzgar çıktı ve biraz dalgalar başladi,yoklamam laıim,cekiyorum balik
gelmeye başladi itiraz etmiyor, bazen cekiyor bende salıyorum ,çok
yavaşladi çekiyorum, balik geliyor, kösteğe bagli misinaya kadar
geldim ,çekiniyorum, aniden yuklenebilir diyorum, ama ne olursa olsun
baligi gormek istiyorum, bu arada motor boşta , balik bulucu devre
disi, Tuncay elinde kakic,bekliyor,
Gördüm balik geliyor, oda ne kuyruk tarafindan gelen baligi
goruyorum,((((( o bir Akdeniz kilici,o bir Zargan azmani,belki o bir
Blau Marlen )))))sandalın kenerina kadar getirdigim baligi, Tuncay
elindeki kakici birakip , kuyrugunu yakaladigi balığı gençliğinin gücü ile
bir hamlede yanima uzatiyor,bağırıyoruz, haykiriyoruz, birbirimize
sarilmis, gozlerimizden sevinc gözyaşlari, basari gözyaşlari, tecrube
gözyaşlari, bir hedefe ulasma gözyaşlari geliyor,mutlulugumuza, sevgili
dostlarimiz, Conta Kaptan ve Kemal Kaptan da ortak oluyorlar,şu anda
gene yoruldum, gene ayni duygulari yaşayarak, birazda hislendim
Baligi, Balik tutmasini, Sivricede yasamayi, arkadaşlarımı ve sizleri çok seviyorum,
Sivrice'den hepinize Selamlar,sevgiler, saygilar.
Orhan Küçükbiçmen.

Vedat bey sinirlenmene gerek yok, sen en büyük ustasım, en büyük duayyensin sen binlerce balıkçı kardeşimizi yetiştiren bir balık proforörüsün,
seni 12 yaşındayken Amerikalılar keşfetmiş ve seni balık avı dahisi olarak kabul etmişlerdir, dediğin gibi ben zaten düğüm atmasını bile bilmem, ama gerçekten bildiğim bir şey var, oda yalan söylemem, işte 32 kiloluğun hikayesi, bak her şey apaçık ortada senin dediğin gibi balık Tuncay kaptanın oltasına vurmuştur, sonra beraberce 3 saat süren bir mücadeleden sonra tekneye almışıktır, ama her şey doğru,
biliyorsun burada tartışma ve münakaşalara girmem.....
bu konuya noktayı koydum.​

 

Anlattıkların bazı noktalar hariç doğrudur.

Ancak Tuncay farklı şeylerde anlatmıştır kerelerce.

Birazda ben zevkini çıkarayım dediğin için oltayı sana vermiştir.

Ancak o teknenin kaptanı sensin ve o balık seninle anılmalıdır buda doğrudur.

Ama benim büyük emeklerle,o zamanlar tecrübesiz kardeşlerime teknemle,kerterizlerimle jiggingte tekneyi dikey tutarak,bir taraftanda taktikler vererek yakalamalarına yardımcı olduğum,kimi zaman elimdeki oltayada yakalandıklarında yanımdaki heveslilere çektirdiğim balıkları yayımlarken hiçbir zaman ben yakaladım demediğimde doğrudur.

Sadece av raporu açarım ve partnerlerimle gerçekleştirdiğimiz av diyerek resimeleri yollarım.

Yani senin gibi ben yakaladım demem.

Çok yakın geçmişte Okan Motel önlerinde bir kardeşim belkide daha büyük bir Akdeniz kılıçını yakalamış ancak tek başına olduğundan maalesef koparttırmıştır.Yani bu avlar müşterek avlardır.Tekne ve reis ile anılsada bahsederken çoğul konuşulmalıdır.

Öylesine ince laf sokuşturuyorsunki bana sanki başkaları anlamıyor onları hafife alıyorsun.

Oysa arkandan konuşulanları bir duysan kahrolursun.

Akıllı ol bana laf sokuşturma.Bak Contada seni bıraktı,artık onun tuttuklarıylada hava atamayacaksın.
Bu ihtiyar delikanlı kerelerce senin benim tuttuklarımıda kıskanıyor diyerekten uluorta anlatmıştır,biliyormuydun.

Vücudun ağırlığıyla orada lök gibi oturup o ihtiyara kerelerce derinlerden demir çektirmekte insafsızlıktır.

Allahtan ona şamandralı zincir sistemini gösterdim,sairleri gibi anlamakta zorluk çekmedi ve tatbik ediyorda kurtuldu.

Çoşkusuylada Okanın sünnet düğününde teşekkür mahiyetinde yanında Şevkide vardı ellerimi öpmeye kalkıştı.

Sen kiminle dans ettiğini buraara ilk yerleştiğimdede anlamadın bana saldırdın,köylü balıkcı reislerini İstanbullulara ekmek paran ızı yediriyor diyerekten üstüme salmaya kalkıştın,halende akıllanmadın laf atmakta devam ediyorsun.

,En yakın arkadaşın Şener albay bile kerelerce bundan bahsetmiştir.

Akıllan artık bu hırs ve rekabet hastalaığın seni bitirmektedir.

Kenanda aynı şeyleri kerelerce anlatmıştır.Git balığını tut rakını iç,şişko göbeğine birkaç gram daha eti ilave etmeye devam et.

Yo-zuri tobimarunu dolaştır,el oltanı kullan,teknene binenlerden Conta vasıtasıyle nasiplen,her akşam yeşil üzüm marifetiyle götür.​

 

Cevap yok, son noktayı koyduğumu söylemiştim.

 

Bak baba gel birbirimizi yıpratmayı bir tarafa koyalım.

Bu şekilde davranmanın kimseye bir faydası olmaz,zararı olur.

Ben senin azmine,balık avlama tutkuna saygı duyuyorum.

Şu ölümlü dünyada az senemiz kaldı,inanki birlikte keyfini çıkarmayı hep özlemişimdir.

 

Heeee şimdi tamam, benimle böyle konuşursan bizleri izleyen kardeşlerimizede çok iyi bir örnek oluruz,
Ben de seni bundan sonra bir kardeş, bir arkadaş ve güzel bir komşum olarak o güzel sakallarından öperim, sevgiler saygılar hoşçakal.

 

Ya be babacığım sana birşey olsa,inanki Andre kadar üzülürüm.

Senin sevecen yüreğinede inanıyorum.Ölen köpeğinin arkasından ağlayan,martını elinle besleyen,dolayısıyla hayvan sevgisinede sahip bu insanın sevecenliliğine,insan sevgisine inanmamak mümkünmü.

Seni ilk gördüğümde sarılacağım,ne olur red etme.
Yemin ederimki şu an göz pınarlarımda iki çift yaş birikti.

Sevgi ve saygımla kal