Dün bütün gece sitede olmama rağmen bu konu yeni dikkatimi çekti. Katkı yapan arkadaşlar bilgilerini sunmuşlar. Bilgilerinizi güncellemek adına yazma ihtiyacı hissettim. Burada en doğru yaklaşımı gösteren arkadaşımızdan da alıntı yaparak biraz daha açayım. Vucutta reaksiyona sebep olan maddeler 4 tip reaksiyon verirler. Bunların en hızlı ilerleyen mekanizmaya sahip olanı TİP 1 'dir. Zehirli balık, arı sokması, ilaç reaksiyonlarının bazıları, astım bu grubun içindedir. Balığın vucüda saldığı kimyasalın yol açtığı cevap zinciri DAKİKALAR içinde gelişir. Çok hassas bünyelerde bol miktarda vucut içi habercilerin dolaşımı sonrası yanıt maddelerin ( histamin salınımı, mast hücresi degranulasyonu) paketlerinin açılması ile reaksiyonlar başlar. Burada önemli olan ne kadar paketin açılıp ne kadar şiddetli bir tepkime oluşturduğudur. Bu tepkimeler bazen ölüme kadar ( bkz. anjiyonörotik ödem) gidebilir. Balıkavi.net üyeleri böyle durumlarda neler yapsın 1) Yazılarını çok beğendiğim mufi abinin dediği gibi zehir hattı aransın. 2) En yakın sağlık kuruluşuna başvurulsun 3) Yanınıza bir antihistaminik tablet ve jel bulundurmanızda fayda olacaktır. 4) ÖNEMLİ: Ses kısıklığı gelişirse, nefes alma zorlaşırsa, nefes alırken bir ıslık duyuyorsanız durum derinlişiyor demektir, hızlıca acile gitmekte fayda vardır. Dudaklarınız şişiyorsa, kaşınız şişmişse, ağız içinde şişlik varsa durumunuz kötüleşebilir demektir, kesinlikle avı sonlandırıp acile gidilmelidir. 5) Diğer gruplarda olay lokal kalacak, parmakta hafif bir ödem, morluk ağrı olacaktır. Acile başvurduğunuzda avil+dekort enjeksiyonu kalçadan veya damardan yapılacaktır. 6) Tepkimeye yol açan çözünür antijen olduğundan sıcak-soğuk kompres uygulasanız da sistemik reaksiyon oluşacaksa bunun önüne geçemezsiniz. Soğuk uygulamak ağrıyı azaltacağı, damarları büzeceği için önerilebilir. Sağlıklı avlar dilerim
Teşekkürler usta verdiğin gilbiler için kardeşimle irtibat halindeydik 30 dk içinde selimpaşa devlet hastanesine gittik ama nasil bir hastane ise burda herhangi birşey yapamayiz istanbul da haseki hastanesinengitmemizi söylediler olay 20,15de oldu 20,40 gibi hastanedeydik haseki hastanesine 22,00da anca vara bildik bir iğne yaptilar daha sonra kan testi yaptilar gerci delirttiler beni ama KAN temiz çıktı tekrar tesekkürler - Geçmiş olsun Murat inşaallah sağlıkla kalır.. Sırtındaki ve solungaçlarında mevcut dikenlerden kesinlikle uzak durmak lazımdır.(Öldükten sonra bile) Bu balık ile temas edildiğinde , en yakındaki sağlık kuruluşuna kadar ilk müdahele olarak dikenlerin değdiği bölgeye maksimum sıcak su ile temas sağlanmalıdır. Sıcak su uygulaması kısmen de olsa ağrıyı azaltır ve balığın zehirinin protein yapısını bozar... Latince adı ''Trachinus Draco" olan ve hemen hemen bütün denizlerimizde yaşayan bu zehirli balıktan bütün balıkçı arkadaşların sakınması lazım ama bende dahil çoğumuz başımıza gelmeden maalesef bazı tehlikelerden bi haberiz. Boyu 18-20 cm ebatlarında dır. Nadiren de olsa 40 cm boyuna ulaştığıda görülmüştür..Denizin dibinde hareketsiz olarak durur ve avına karşı son derece hızlıdır. Tekrar geçmiş olsun. - Tuttuğum balık 25 cm di diğeri 35 cm büyüklüğündeydi büyük olan zaten oltayı kopardı ve tekneye düştü küçük olanı ise elimle cıkarmaya caliştim . Yeşilköyde oturuyorum usta doğrudur ama yazlıkdaydim kumburgazda tekneden acilmiştik denize. zaten etrafdaki balıkçılar hemen hastaneye git değişcen balıkları suya atıp tam yol hastaneye gittik sonucda ciddi bir durum o sıradada kardeşimde int den arastirma yapti konun ciddi olduğunu anlamiştik tesekkürler. -
Bütün arkadaşlara ilginizden dolayı çok teşekkür ederim Sonuçlar sağlikli çıktı şimdiden herkese şunu öneriyorum bilmediğiniz balığı ellemeyin reeling mrsparkle http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?p=839896#post839896
Hayret ki ne hayret ..olacak iş değil... Selimpaşa kıyı da bir yerleşke..kocaman balıkhanesi limanı var , binlerce yazlıgı var yüzlerce teknesi var.. nasıl olurda balık zehrine müdahele edemez..?? 30 sene evvel foca da ufacık klınikte mudahele edildi..çok ayıp.. lütfen rahatladıktan sonra gidip başhekimin odasına konuşun. bu konuyu..hakkınızı arayın..
Bu hastalıkla ile ilgili verdiğim bilgiler arasında, tablonun 1/10.000 ihtimale denk düşen oranlarda ölümcül bir şekile bürünebileceği yer alıyordu. Normal şartlar altında bir hekim böyle bir hastayı enjeksiyon sonrası uyarılarla evine veya işine gitmek üzere taburcu eder. Hastada hekimin uyarıları doğrultusu gelişen yeni bir tablo hal olursa hemen geri döner..... Buraya kadar normalidir Mufi abi ama maalesef bugun Türkiye'de anormal şartlar vardır. Hekimler 184 telefon hattı, il sağlık müdürlüğü, valilik , hasta hakları büroları, ilçe sağlık grup başkanlıkları, bakanlık ve sizin eklediğiniz başhekimlik kanalıyla bunların yanı sıra benim sayamadağım 20'e yakın mekanizma ile şikayet edilmektedir. Haklarında 100.000-500.000 TL arası korkunç tazminat davaları açılmaktadır ( davalar hiçbir meslek grubuna uygulanmayan rucü davası olarak açılmaktadır.) Bu şartlarda hangi hekim bu 10.000'de 1 olan riski yüklenmek ister. Diyelim hasta uyarıları unuttu, ciddiye almadı veya uymadı, evde anjinörotik ödeme girdi ve öldü ( forumdaki balıkçı arkadaşımızı Allah esirgesin) kim alabilir bu sorumluluğu! Hekimler bu sorumluluğu almasına alır aslında ama engellere takılıyorlar. Arkalarında ve/veya yanlarında halk gücü yok, tam tersine bizzat ülkeyi yönetenler tarafından tukaka edilmiş durumdalar... Hekimler hakkında günümüzde inanılmaz bir kara propaganda vardır. Küresel sermayenin eline esir edilmek istenen bir hekim grubu vardır. Kurulan özel hastanelerle vatandaşın ve devletin soyulması olgusu vardır. En son seçim öncesinde her miting alanının sloganıydı " doktorların elini cebinizden çektik. " naraları, hırsız ilan edilmemiz vb... Bütün bunların olgunluğa erişmesi için hekimlerin sindirilmesi lazım gelir. Bunun içinde 20 civarı şikayet mekanizması, mahkemeler yetmez hatta hırsız ilan edilirler, darp ettirilirler. O yüzden selimpaşa devlet hastanesi'nde sevk eden arkadaş riski üstlenmeyerek doğrusunu yapmıştır. Bu arada ben de 3. basamak bir hastanede çalışıyorum. Yani bu tarz sevklerin geldiği bir hastanede... İş yükümüz biraz artıyor ama yapacak birşey yok! Medyada bu nefret pompalandığı sürece hekimler konservatif olarak çalışmaya devam etmek mecburiyetindedirler. Son olarak da şunu söyleyeyim de kimin kimi soyduğu bilinsin: 2002'de 4,5 milyar dolar olan sağlık giderleri 2009'da 50 milyar doları aşmıştır. Sağlık ülkede 4. büyük sektör olmuştur.
''O yüzden selimpaşa devlet hastanesi'nde sevk eden arkadaş riski üstlenmeyerek doğrusunu yapmıştır'' diyorsunuz.. Peki şimdi balıkçı olarak bizi trakonya v.b. çarptığı zaman; Sıcak su mu uygulayalım? Soğuk buz mu koyalım? Zehir Hattını mı arayalım? Direk doktora mı gidelim? Verdiğiniz bilgiler detaylı ama bir o kadar da politik içeriği açısından tartışmaya açık bilgiler.. Ya da ben size bir soru sorayım.. Sizi hiç trakonya çapsa ne yaparsınız?
Yapmanız gerekenleri 6 madde olarak dün vermiştim. Hadi ben biraz risk alayım. Eczaneden 5 lira alabileceğiniz STİLEX jelden temin ederek bölgeye sürün. HİTRİZİN tablet adlı ilaçtan da bir tane için. Yukarda yazan 4. maddeyi de akıldan çıkarmayın yeterli! Saygılar
Şile'de trakonya Merhabalar, 3 hafta önce bende Şile'de trakonyanın gazabına uğramıştım ve halada parmağımın ucunda his kaybı devam ediyor. Kısaca olayı anlatayım, oltaya geldiğinde yanımdaki kişi bu balık zehirlidir sakın dokunma dediğinde oltayı yere yatırıp üzerine basıp çıkartacaktım ki oltayı yere bırakırken balığın çırpınmasıyla elime batması bir oldu. O andaki acıyı ömrümde tatmamıştım resmen parmağım ızgarada pişiyor gibiydi. 1 dakika sonra kolum komple hissetmemeye ve titremeye başladı, hareket bile ettiremiyordum. Tek elimle arabayı sürmek zorunda kaldım resmen, acile gittiğimde yarım saat geçmişti. Hemen olayı anlattım ve 2 iğne vurdular, hap ve merhem verip bir kaç saat şilede durmamı fenalaşma gibi bir durum söz konusu olunca hemen gelmemi istediler. Ve şilede özellikte fenerin orda balık tutacaklar çook dikkatli olması gerekiyor çünkü her 10 balıktan biri mutlaka trakonya oluyor. O olaydan sonra bir çok kez oltama geldi ve trakonyayı gördüğümde komple çapariyi fırdöndüden denize bırakıyorum
Hayatımda 3 kere çarpıldım.. ilki 15 yaşlarımda.. Direk sıcak sudan şaşmam.. Alerjik reaksiyona duyarlılığı olanları bilmem tabii.. Eski balıkçılardan da öyle öğrendik, açık denizin ortasında tekneyi çevirip eczane ya da doktora gitme imkanı pek yoktur.. Üstünüze kesinlikle alınmayınız ancak sağlık kuruluşundaki doktorun yaptığı olay yani üzerine risk almamak için hastayla ilgilenmemek tamamen reçete doktorluğundan başka bişey değil..
Tragonya ile ilgili son bilgi: Dün gece biraz bu balığı araştırdım, yurtdışı yayınları okudum. Ülkemizde genel olarak balıkçılar hariç pek bilinmeyen ve araştırılmamış bir balık olduğu kanısına vardım. Alanıma girmediği halde sizler için arşatırmaya karar verdim. Tragonya zehiri çok geniş bir etki spektrumuna sahipmiş, , az dozlarla bir tavşanı 24 dakikada öldürüyor. Bakınız genel etkileri üzerine yabancı bir makale: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2356190/pdf/brmedj07995-0013.pdf Ayrıca çok hızlı bir şekilde kolesterol içeren ve lipid içeren yapıları harap edebiliyor. Yani sinir sistemi üzerine ciddi etkileri var felç bile edebilir.Trakya üniversitesi plastik cerrahi kliniği hocaları uzun dönem etkileri ve hasarı üzerine bir vaka inceleyerek vakaya liposuction uygulamak durumunda kalmışlar. ( açık metni alamadım, alırsam paylaşırım. Ayrıca ülkemizden yayınlanan tek vaka) Bir de "Trachinus vipera" var, sanırım aynı aileden bir balık, İsrailden 65 yaşındaki bir balıkçının parmağının ne hale geldiğinin resimleri de altta vereceğim bağlantıda mevcuttur. Bu balıkçının parmağı da kesmişler. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1012067/?page=1 Bu kaynakta alman menşei: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/11379401 SONUÇ: 1) Tragonya zehrini yoğun olarak 2 lokal bölgedeki iğnesinde taşıyor buna özellikle dikkat etmek lazım 2) Balık sokunca yara yeri temizliği, diken içerde kalırsa çıkartımı 3) Vucudun tolere edebileceği kadar sıcak su (40-45 C) içinde 30-90 dakika tutulacak, 4) Plastik cerrahi kliniğine başvurulacak. Net ve bilimsel sonuçlardır. Hala balığın zehiri konusunda bilim adamları da aydınlanmış değildir. Bazı bölgelerden ölüm de bildirilmiş. Tragonyadan uzak durun derim