Vedat Abayoğlu'nun balık satma, satmama konusundaki videosu, Lütfen izleyiniz

Tüm dünyada böyle bir tanım ve kabullenme yok Tarık abi. Hemen her ülkenin kendi bir kabullenme tarzı var ve hepsi de olaya, balıkçılığa konan regülasyonlar gözünden bakıyor.

Onlar açısından olay, bakış açısı belli: Ticari amaçla balıkçılıkyapan, derdi para kazanmak olan ve olmayanlar.

Olmayanlar tanımı malum, eğlence, spro vs. olsun diye balıkçılık yapanlar.

Şimdi, ben gidiyorum eskihisara. Eğlence olsun, zevk olsun diye bir sürü istavrit, levrek filan tutup eğleniyorum. Bakıyorum, levrek zaten yeter, istavritler fazla, orada satıyorum.

Bu halde ne olur, bir bakalım:

Amatör balıkçılık: Sadece rekreasyon, spor veya dinlence amacıyla yapılan, maddi ve ticari kazanç gayesi gütmeyen, avlanılan ürünün satılmadığı balıkçılık etkinliğini,

Hımm, ben o faaliyeti tamda bu amaçla yapmıştım zaten. Demekki o balıkları satsamda, benim faaliyetim bir amatör balıkçılık faaliyeti. Teknik olarak bu durum çıkıyor ortaya.

Evde ıskartaya çıkmış, kamışınızı satmak sizi tüccar yapmaz. Bunu gibi, ince bir mesele. Ha, o balıkları satmak, ceza gerektirir mi, evet, kesinlikle, yanlış mıdır, evet. Ama bu benim bunlaır tutarken amatör olduğum gerçeğini değiştirmez.

Fakat ben, yola çıkarken, dur tutayım satayımda, nevaleyi çıkarayım diyorsam, işte bu amatörlük filan değildir.

Önce bu ikisini bir anlamak gerekiyor. Tebliğde aynen bunu diyor aslında.

Önce ortadaki durumun bir tespitini yapamk gerekiyor. Burada olan biten bundan ibaret.

Benim çıkıp şu veya bu demem değil mesele. Onun adı dikta olur, dikte etmek olur. Ben konsensüs diyorum. söylenecek şey, genel kabul görmeli, benim fikrimden ibaret olmamalı.

 

Sayın arkadaşım
ben lüksleri sormuyorum gayet açık olarak fikrinizi sordum fikir yürütmedim.
Biliyorsunki balık tutmak için bazı malzemeler alıyoruz ve bu malzemeler Türkiye standartlarında biraz pahalı.
Ha şunu söyleyebilirsin paran yetişmiyorsa yetiştiği kadar balıkçılık yap.
zaten sen bu işin zevkindesin anlarım.

 

Yettiği kadarı ile balıkçılık yapılması gerekiyor zaten. Demek istediğim de buydu:thumb:

 

Valla Serdar abi 1 kilo demir mi agirdir 1 kilo pamuk mu agirdir diye bir konu konusuluyor. Sen pamugun fazla rüzgar tuttugundan, dengeyi bozdugundan, tartarken daha çok enerji harcadigindan bahsediyorsun sanki.
Spor zevk dinlence ok, bak sonuna da satilmadigi demis zaten.
Millet mars yolunda biz buhar kazani ile uzay mekigi yapiyoruz.

 

Biz ne yazık ki o ikisini anlayamayanlardanız Serdar. banghead
Anlat bana/bize. Seni anlayamayanlara.

Ama üzerinde en az var olan kadar mutabakat sağlanmış ve net, yalın ifadelerle tanımlanmış olsun.

Ben bekleyeceğim.

Sabır Amatörün 3 sermayesinden biri.
Malum bizim bacakları ÜMİT, SABIR ve PAYLAŞIM olan sacayağımız var.

Ben o sacayağın üzerine oturup beklerim seni kardeş.

 

Şemsi Paşa'da profesyonel ya da amatör aşağı yukarı aynı oltaları aynı takımları aynı sahte yemleri kullanırız. Ama iş kovaya geldiğinde değişir. Benim ve diğer amatörlerin kovası miniktir, profesyonel arkadaşlarımın kovası azmandır, içiçe iki kovadır hatta çoğunun arabasında yedek kovası vardır. Bu kova gözlemi bile kimin ne olduğunu anlamaya yeter. Onlar agresif avlanır gergindir çünkü ekmek parası peşindedir. Amatör evdeki kelle sayısı kadar balık alsa güler oynar. Buzluğa balık atmaz bilir ki deniz, balığı buzluktan daha iyi korur. Balık kestiğinde hep beraber çay içeriz, ufak tefek ipuçları verir alırız. Birbirimize çok benzeriz nerdeyse aynıyız kova dışında bir farkımız da öğleye doğru benim kendi profesyonel işime gitmem onların da merada kalıp kendi profesyonel işlerine balık tutmaya devam etmeleri... Yeniden tanımlar yaratmaya kalkmayalım para varsa amatörlük yoktur. Onlar balıktan para kazanıyor diye başkası değiller bizdenler.Birbibirimizi severiz koruruz yardımlaşırız ama biliriz onlar profesyonel biz amatörüz. Bunu birbirimizi aşağılamak için söylemeyiz, kavramlar çok açıktır çok nettir. Amatörlüğümüze sahip çıktığımız kadar dilimize ve kavramlarımıza da sahip çıkmalıyız, X. kendine göre Y. kendine göre dolduramaz kavramların içini maalesef böyle bir özgürlüğümüz yok.

 

http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=52725 linki altında Amatör Balıkçıya karşı bir saldırı başladı ve devam ediyor başlıklı bir yazım yer alıyor.

Vakti olan arkadaşların okumalarını ve o topik altında görüş beyan etmelerini rica edeceğim.

 

Biraz da mesleki bilgiler aktaralım. Son günlerdeki tartışmalara da ışık tutacaktır.

Gelir vergisi kanununun 82. maddesinde arızi kazançların tanımı yapılıp bu kazançlar ticari kazanç sayılmamış ve belli sınırın altında olması şartıyla gelir vergisinden muaf tutulmuştur. Bu sınır 2013 yılı için 21.000 TL'dir. Bir gelirin arızi kazanç sayılabilmesi için ticari amaç gütmeden, şans eseri veya istemsizce elde edilmiş olması ve süreklilik arz etmemesi gerekir.

Kanımca, bir amatörün kırk yılda bir oltasına takılan çok iri ve tüketmesi mümkün olmayan bir balığı satması arızi kazanç için mükemmel bir örnektir ve ticari kazanç sayılmaz. Bu açıdan amatörlük tanımı ile de çelişmez. Aynı şekilde ucuza aldığımız bir kamışı veya makineyi daha pahalıya satmak da ticari faaliyet olarak değerlendirilmez. Önemli olan bu faaliyetlerin süreklilik arz etmemesi ve para kazanma amacıyla hareket edilmemesidir.

 

Aret yazdıklarına katılmamak mümkün değil. Seksen parça lüfer sarı kanat almakla beş kiloluk levrek almak çok farklı. Birinde tesadüf diğerinde süreklilik var..

 

bir durum tespiti yapalım roy.

bu noktaya dikkat. tespit diyorum fikir, yorum değil.

bu balığın satılamaz olması, gelen mesajlardan açıkca görüleceği üzere, amatörlük kavramında ortak bir kabul değil. bu olayı, yani satma olayını amatörlüğün dışında gören ve yasaklayan tebliğ, kanun.

bu durumda, tebliğe uymayan davranış olacaktır balık tutmak. oysa biz bunu amatörlük dışı olarak ifade ediyoruz. o zaman tebliğe uymayan davranışlar, amatörlük dışı olmalı.

fakat, bu hususta bir sürü ihlal olurken, bu satma konusu tabu olarak önümüze çıkıyor.


o zaman tebliğe uymayan herkesi, amatör olmamakla nitelemek gerekecektir. peki necidir bunlar o zaman?

diğer mesele ise, bazen haklı bazen haksız, herkesin, kendince bir amatör tanımı yapması. kendince bir amatör etiği koyup, buna göre yargılaması başkalarını.

bence, bak burası yorum, birini balık satıyor diye amatörlükten afaroz edemezsin. kimseyi kendi amatör anlayışınla yargılayıp, amatör yada değil diyerek hüküm veremezsin. işte olay bu. zira bu durumlar, kişilere zarar verici oluyor kolayca. dahası bazen balıkçılığa da zarar veriyor.

 

Amator balikcilik teblig tanimini yaptigi icin amator balikcilik degildir. Bu disiplin bir tarihsel surecin sonunda seklini semalini bulmus,terimlesmistir.Teblig alir gelir bunu kullanir.Siniflar, isletir, cizgisini dunyadaki emsaliyle butunluk icersinde ceker.. Butun dunyada Amator Balikcilik sen daha dogmadan bu kafalari bulmadan tarif edilmis, erkini, cizgisini bulmustur.

Bugun her zaman oldugu gibi elestirdigini yapan sensin...Butun Millete salliyor muamelesi yapiyorsun. Cumle alem kalksin hangi siteye yazdiysan o sitenin arsivine girip senin yazilarini bir okusun.Eline igne misana gercekten degmis olan ister amator ister ticari olsun senin ne oldugunu anlar. Gerisine yedirirsin.Benim gibilerine degil.

Neden kadina kadin diyoruz erkege erkek...

Arada bir fark var degil mi?

Birisinde olan otekisinde yok.Islevleri farkli...Yaradanin veya evrimin onlara yukledigi misyon farkli.

Medeni kanun ne den kadina kadin, erkege erkek diyor, neden bunlar hakinda kanun koyuyor deyip

Erkekden aldigini kadina, kadindan aldigini erkege koyup, bunlari birbirine karistirabilirmisin.

Belki o kadar kabiliyetlisindir bilemem ama sonunda elde edecegin ne kadindir ne erkek. Gaydir onun adi...

Ona da saygim var ama...

Sen onu bana artik ne kadin, nede erkek diye yutturamazsin.

Onunda hukuku, onunda hakki vardir, tartisiriz bunu.Insan haklarini gozetiriz ama hatta hatta kimlik karti cikartiriz, hatta onun ustune istiyorsa kadin yazilmassini kadin yazar, erkek yazilmasini istiyorsa erkek yazariz ama gene de bir sey tam oturmaz, olmaz degil mi? Cunku gay gaydir.

Senin yaptigin aynen boyle...Amator balikcilikla , ticari balikciligi birbirine karistirmak. Sonra kimligin uzerine sen ne istiyorsan onu yazmak.

Yapabilirsin hakkin var.

Ama gelir onunla benim erkekligime dokunursan , bana sulanirsan sana bir laf ederim degil mi?.

Git kardesim istersen yap.

Ama sonunda elde edecegin "gay bir amator balikcilik olacak", sen istedigin kadar amator balikcilik de ona...Gercegi degil monte edilmisi olacak...(yada igdis edilmisi)

Biz daha buluga erip, sakalimiz biyigimiz niye cikiyor yeni yeni anlarken bu mesgalede, saga sola bakip, icimizden dogan hissiyatin, fizigimizin , yapimizin adini erkek koymuslar, hadi erkeligin hakkini verelim derken...

Kalkip milletin kafasini bulandirma... Kafasi cok bulanmis insan olsa bile bulandir ma.Kimseye faydan yok...

Kafasi bulananlari, ben boyleyim beni boyle kabul edin diyenleri al kendi society'ni kur.Ama ben erkegim diyeni buna karistirma olur mu? Sana ve sizin gibilerin durumuna saygi duyacagima soz veriyorum...

 

Hüseyin abinin konusunda neci olduklari hakkindaki fikrimi yazmistim. Konumuzda bilinmeden yapilan yanlisin günahi da bence olmaz. Bile isteye 'amaç güderek' yapilan (tek sefer dahi) kanuna aykiri eylem de suç teskil eder.

 

Bunu detaylandırmadan, açmadan bu kadarla irdelersek evet doğrudur ve bunun böyle olduğunu 7 düvel bilir.

Ancak detaylandırır ve biraz açarsak;

İlgili konuda kişi, sabah ava gideren '' Bu gün, şu kadar, şöyle balık yakalayıp, şu kadara satayım '' amacı güdüyor ve sırf bu amaçla bu işi yapıyorsa vede süreklilik arzediyorsa, bunu sırf geçim kaynağı olarak ek iş olarak yapıyorsa, vs.vs. Prof.un kralıdır.

Ama, bu işi sadece zevki ve egolarını tatmine gidiyor ve bundan da doyumsuz zevk alıyorsa, yiyor, salıyor veya eşine, dostuna, bedel aramaksızın verebiliyorsa, amatörün hasıdır, kralıdır; diye görür ve değerlendiririm

Eh, 40 - 50 yıllık bir şoförün, trafikte 1-2 kez ufak tefek kaza yapması gayet doğaldır olmalıdır. Bu ufak tefek olumsuzluklarda, mutlak karşı tarafında yanlışlıklarının etkisi bir o kadar büyüktür. Yoksa '' Sen 50 yıllık trafik hayatında 1 kez 3/8 lik kusurla kaza yapmışsın diye gestapo zihniyetiyle ehliyetini elinden alarak cezalandırmak mı gerekir ? Yoksa '' Geçmiş olsun, Allah bir daha böyle olumsuzluklarla karşılaştırmasın '' mı denir ?

 

Anladığım kadarı ile,bazı arkadaşlar ilegal olan bir durumu,maddi durumum yok yada olmazsa diyerek,legalleştirmeye çalışıyor..

İyi o zaman,başka legal olmayan bir çok maddi gelir elde edilebilecek konu var,onlarıda legalleştirelim,ne farkı var.

Devlet bir kanun koymuş,sınırları belirlemiş,neden bu sınırlar aşılmaya çalışılırki,bu nasıl kanunsuzluktur...

 

Bizim boyle bir hos gorumuz vardir Abim...Bizim israrla bunu kotu adet edinmeye, sonra gelipte bu kotu adeti mesru gostermeye calisanlarla problemimiz var.

Bugun sanirim gercek amatorl balikcilarin hepsi, neden nicin o paylasimi actigimi, Ustadlarima aman bunu boyle yapmayiniz diye yalvardigimi , en mesgul dogru duzgun paylasim acamazken niye gelipte bir haftadir uyumadigimi sanirim anlamislardir.

Yok gormuyormusum, yok arada girip iskaliyormusum...

Bunlar kafadan niyeti bozuktu...Hic bir zaman bu isin gercegi olamadilar ki.

 

Tevfik Bey, kavramları örnekler üzerinden esnetirsek sonu gelmez, bu işi keyf için yapan ama şeytana uyup bir kereliğine para alırken yakalanan kadın, "ben yalnızca bir kere parayla yaptım" dese ahlak zabıtasının elinden kurtulabilir mi, ahlak zabıtasından kurtulsa bile toplumun dilinden kurtulabilir mi? Bu tartışma "benim memurum işini bilir, ben zenginleri severim" zihniyetinin buraya amatör balıkçılığa yansıması ve bu kafalarla asla bitmez...

 

Doğru, vergi kanunları çerçevesinde bu bir sorun teşkil etmez. Buna mukabil, bahsedilen durum, su ürünlerine dair mevzuat hükümlerince kabahattir ve belli bir para cezası söz konusudur.

Fakat, bu açıklama, bu gibi süreklilik arzetmeyen durumların profesyonellik kapsamında görülmediğini göstermekte iyi bir örnek.

Birisine, sen amatör değilsin diyorsak, onun balık tutup satma işini profesyonelleştirmiş olması, yani ciddi ciddi sistemli bir şekilde balık tutup satmakla iştigal etmesi gerekir.

Burada sorun, kim amatör, kim profesyonel sorunu değil benim gözümde. Profesyonel olanların, dışlanması, topa tutulması. Bence bu son derece yanlış. Elbette adam profesyonel olup, "amatörüm ben yav" dememeli. Peki neden böyle diyor?

Sorun işte o dışlanma sorunu. Profesyonel, yani para kazanıyorsa, hobaraaa, adamı dışlıyoruz ki, bu külliyeten insafsızca bir uygulama.

 

Gönlü ve duyguları güzel Hüseyin kardeşim,

Sizin savlarınıza karşı bir tezatlığım söz konusu değil zaten.

Hani bizde bir alışkanlık vardır. Dinlemeyiz, araştırmayız, öğrenmeyiz ve bunlar içinde hiç bir çaba sarf etmeyiz. Ama zamanı gelince öyle ahkam keseriz ki, mangalda kül bulana aşkolsun. Hemen etiket koyup lekelemeyi de üstün maharet ve meziyet sayarız. Linç etmek mi ? Kutlamalar bile yaparız.

Ama şöyle bir dönüp de kendimize baktığımızda, bahsi geçen tüm olumsuzlukların, kendimizde fazlasıyla olduğunu görür ve yine bildiğimiz yoldan şaşmayız. Vatan, Millet, Sakarya.

Hani derler ya, '' Delidir, ne yapsa yeridir '' diye. Fazla ciddiye almaya değmez derim. Ben öyle yapıyorum.

Sevgilerimle.

 

amatör ruh ile avlanıyorum. Öğrenmeye çalışıyorum. Hobimi seviyorum. Ama bir gün amatör olduğunu zannettiğim ruh ile tuttuğum 1 kg. sarıkanatı , istavriti yada neyse işte balığı 3-5 tl. ye satarsam severek yaptığım hobimi , amatör ruhumu satmış , aldatmış olurum. Kısacası vicdanımı para ile avutamam. Bu ekonomik zorluklarla yada hayat koşulları ile hafife indirgenemez bence. Amatör balıkçı olarak kendini hisseden kişi , hobisine para kazanma fikrini yada faaliyetini soktuğu anda amatör grubundan çıkmıştır bence. Başka bişeydir o artık.

 

Bu kadar yalın.